Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/376 E. 2023/279 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/446 Esas
KARAR NO: 2023/293
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2021
KARAR TARİHİ: 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının ——–adresinde kaçak elektrik kullanımı sebebiyle, —– nolu kaçak elektrik tutanağının tutulduğunu, akabinde—– tarihinde aynı adreste yapılan kontrollerde yükümlülüklerini getirmeden şirket bilgisi dışında elektriği açmasından dolayı —- nolu kaçak elektrik tutanağının tutulduğunu, davalının sayacı doğru ölçtüğü tespit edilerek tükettiği enerjiye konu —-olmak üzere toplamda— kaçak elektrik tahakkuk bedelleri hesaplandığını, davalının işbu bedele konu faturaları ödemediğini, kaçak tutanağına tahakkuk edilen bedelin takip tarihine kadar gecikme faizi ve işbu faizin —- yansıtılarak toplamda— hesap edildiğini, işbu bedelin takibi için —– Sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, Davalının tüm borca ve ferilerine itirazda bulunduğunu, işbu sebeple işbu davanın açıldığını beyan eder.

SAVUNMA:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.

İNCELEME ve GEREKÇE : —— müzekkereler yazıldığı görüldü.
Mahkememizce aldırılan —–tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“6.1) Davalının dava konusu adreste —– tarihleri arasında aboneliğinin olması ve kaçak tutanaklarının işbu abonelik süresi içerisinde olmasından dolayı kaçak tutanaklarında belirtildiği gibi ——– enerji kullanımından söz edilemeyeceğinden işbu tutanakların yerinde olmadığı,İşbu konuda kaçak tutanaklarının tutulduğu ——- tarihlerinde Davalının aboneliğinin olmadığının ispatı Davacı kuruma ait olduğu,
6.2) Davacı kurumun ——–seri nolu——tutanaklarında belirtildiği gibi Davalının Abonesiz enerji kullandığını ispat etmesi halinde;
6.2.1)——- seri nolu Kaçak Elektrik tutanağına konu;
Dosya muhteviyatında Davalının işbu kaçak tutanağından önce de kaçak elektrik kullandığına dair bilgi/belge olmadığından, yapılan hesaplamada kaçak katsayısı m.46/2’ye göre 1,5 katı ele alınarak hesaplama yoluna gidilmiş ve ayrıca işbu kaçak tutanağından önce kaçak elektrik kullandığına dair bilgi/belge sunulmadığından m.29/1a’ya göre 90 günlük tüketime karşılık —- enerji tüketim miktarı hesap edilmiş olmasına rağmen Davacının tahakkuk hesabında —- ele alındığından sınırlılık ilkesi gereği Davalının lehine işbu —- enerji tüketim miktarı üzerinden hesaplama yoluna gidilmiş olup, —— elektrik tüketime konu elektrik bedelinin1.881,89 TL olduğu, Kaçak Ceza Bedelinin 940,94 TL olduğu, vergi ve fonlar dahil toplamda 3.373,31 TL Kaçak Elektrik Kullanım bedeli hesap edildiği,
6.2.2) ——- seri nolu Kaçak Elektrik tutanağına konu;
Davalının işbu kaçak tutanağının mükerrer olmasından dolayı, yapılan hesaplamada kaçak katsayısı m.46/3’e göre 2 katı ele alınarak hesaplama yoluna gidilmiş olup;
—– elektrik tüketime konu elektrik bedelinin 619,80 TL olduğu, Kaçak Ceza Bedelinin 619,80 TL olduğu, vergi ve fonlar dahil toplamda 1.476,68 TL Kaçak Elektrik Kullanım bedeli hesap edildiği,
6.2.3) İcra takip tarihine kadar geçen sürede dava konusu kaçak elektrik kullanım bedellerinin gecikme faiz bedeli ve faiz —– bedelleri dahil olmak üzere toplamda 5.043,20 TL hesap edildiği,
6.2.4) İşbu değerlendirmeler dosya muhteviyatına sunulan bilgi/belgeler neticesinde yapılmış olup, ilk kaçak başlangıç tarihi olarak iddia edilen 07.05.2016 tarihinde Davalı adına herhangi bir tutanağın tutulduğuna dair bilgi/belge sunulması halinde işbu hesaplamaların revize edilebilineceği,
6.2.5) Davalının işbu borcu ödediğine dair iddialarının ispatı için alanında uzman mali müşavirin defter incelemesine muhtaç olabileceği” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:Dava, perakende satış sözleşmesi olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketilmesinden (kaçak elektrik tüketiminden) kaynaklı kesilen faturaya dayalı itirazın iptali davasıdır.
Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir ——–
Mahkememize yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği şekilde perakende satış sözleşmesi olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketilmesinden (kaçak elektrik tüketiminden) kaynaklı kesilen faturaya dayalı itirazın iptali davası olduğu, kaçak elektrik tüketiminin hukuki niteliğinin haksız fiil olduğu, bu sebeple davacının davalı tarafın hukuka aykırı fiilini, kusurunu, kendisinin zarara uğramış olduğunu ve zarar ile hukuka aykırı fiil arasındaki nedensellik bağını ispatlamakla mükellef olduğu, bu doğrultuda davacının kaçak elektrik tespit tutanaklarına dayandığı, bu tutanakların yukarıda da açıklandığı gibi düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespit içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerden olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporu da dikkate alındığında davaya konu kaçak elektrik tutanağına ve faturasına konu tarihte davalının abonelik sözleşmesinin bulunduğu, bu sebeple tutanağının aksinin sabit olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu sebeple davacının davalının hukuka aykırı fiilini ve kusurunu ispatlayamadığı, ancak her ne kadar kaçak elektrik kullanımı nedeniyle ceza kesilemeyecek ise de davalının da kabulünde olduğu üzere tüketim bedelinin de davalı tarafça ödenmediği, bu sebeple bilirkişi raporu tarafından tespit edilen ve Mahkememizce belirlenen tüketim bedeli olarak ——— yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle likit olmadığı ve icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun ———-sayılı takibine yaptığı itirazın 1.917,80 TL asıl alacak, 345,20 TL KDV, 92,25 TL işlemiş faiz, 631,63 TL asıl alacak, 113,69 TL KDV ve 13,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.113,80 TL yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle bu miktarlar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (3.113,80 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 212,70 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 108,26 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 104,44 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 176,06 TL dava açma masrafı, 1.022,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 1.198,06 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (3.113,80/6.339,02) göre 588,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (3.113,80 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 3.113,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (3.113,80/6.339,02) göre 648,40 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 671,60 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 30/03/2023