Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/360 E. 2021/736 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/360 Esas
KARAR NO: 2021/736
DAVA: Tespit
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- sayılı kura çekimi ve düzenlenen kura çekim tutanağı neticesinde, —- numaralı daire müvekkile isabet ettiğini, —– neticesinde müvekkiline isabet etmiş olan taşınmazın müvekkile tahsisi gerçekleştirildiğini, tahsisi yapılan taşınmazda var olan eksiklikler müvekkilinin kendi imkanlarıyla giderildiğini ve kura çekimi ve tahsisi tarihinden bu yana taşınmazın müvekkili tarafından kullanıldığını, Bu tarih itibariyle müvekkilinin hak sahipliği, Kooperatifler Kanunu gereği hukuken sabit olduğunu, Kura çekimi ve tahsise rağmen taşınmazın tapusu müvekkile devredilmediğini, Bu nedenle bahse konu taşınmazın tapusunun iptali ve müvekkil adına tescili talepli dava,——- davasıyla devam ettiğini, Yargılama devam ederken dosyaya gelen yazılarda taşınmaz üzerinde takyidatlar olduğu anlaşıldığını, İş bu takyiyatların müvekkilimle herhangi bir ilgisi bulunmadığını, —– ait borçlarla ilgili olan takyidatlar, —– aleyhine başlatıldığı anlaşılan takipler olduğu anlaşıldığını, —– olduğunu, Yargılamada, taşınmazın tapusunun takyidattan ari olarak iptal ve tescil talep edilmiş olduğunu,—- tarihli ara kararında sayın mahkemece tarafımıza, tapu kaydındaki takyidat sahiplerine birleştirme talepli dava açmamız için süre verildiğini, taşınmaz üzerinde hacizleri bulunan davalılara iş bu davayı yöneltmek zarureti hukuken hasıl olduğunu, bu nedenlerle, —– takyidattan ari olarak dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ve müvekkil adına tescilini, mahkemenin verdiği ara kararı doğrultusunda dava konusu taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılması amaçlı ek davanın kabulünü, —– dosyayla iş bu davanın tensiben birleştirilmesini yargılama giderlerin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ——cevap dilekçesinde özetle; Tapu iptali ve tescil davalarının maddi hukuka göre yasal dayanağı iki farklı norm düzenlemeyle tecessüm ettiğini, Bunlar, —– maddi gerçeği yansıtmamasından mütevellit TMK’nun 1025. maddesine dayalı yolsuz tescilin düzeltilmesi davası, diğeri ise, şahsi hakka dayalı tescili isteme talebini havi, TMK’nun 716. maddesine mümas tescile icbar davası olduğunu, Türk Medeni Kanunu’nun 1025. maddesi, “Bir aynî hakkı yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir” hükmüne havi olduğunu, TMK ‘nın diğer maddelerinde ve konu ile ilgili diğer kanun kitaplarının maddelerinde , tapu iptal ve tescil davası kabul olunsa dahi taşınmaz üzerinde ki tüm hacizlerin kaldırılır gibi bir kanun maddesi olmadığını, Bu nedenle tapu iptal ve tescil davası kabul olunsa dahi, konu olan taşınmaz üzerinde hacizlerin fekki kararı verilemeyeceğini, Türk Medeni Kanunu’unda tapuya güven ilkesinin geçerli olduğunu, Bununla ilgili yargıtay bir kararında :——– kayıtlı olan taşınmazın borçlunun borcu için haczinin mümkün olmayacağı, uyuşmazlığa konu tescil kararı hacizden sonra verilip kesinleştiğinden taşınmazın, haciz şerhi ile birlikte 3. kişilere intikal edeceği, bu durumun, TMK mad. 1023’te tanımlanan ‘tapuya güven ilkesinin’ de doğal bir sonucu olduğu, sonuç itibari ile, haciz tarihinde borçlu taşınmazın hissedarı olduğundan ve haciz tarihinden önce davacı ve diğer mirasçılar lehine verilmiş ve kesinleşmiş bir tapu iptal ve tescil kararı bulunmadığından konulan haczin yasaya uygun olduğu” kararının verildiğini, Bu nedenlerle davanın reddini yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
Davalı —— sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını ve takip kesinleştikten sonra bu borçluya ait taşınmaz malları üzerine haciz konulduğunu, Daha sonra borçlu hakkındaki takip iflas talepli olarak değiştirildiğini ve iflası için ——– dosyası ile dava açıldığını, Davanın halen derdest olduğunu karara çıkmadığını, Müvekkilinin davacıyı tanımadığını, Davacı ile hiçbir ticari ve hukuki ilişkisi bulunmadığını, Müvekkil alacağını tahsil etmek amaçlı olarak borçlu aleyhine icra takibi yaptığını ve borçluya ait taşınmaz mallar üzerine haciz konulduğunu, Davacının süresinde üye olduğu kooperatiften kendisi için tahsis edilmiş olan taşınmazı devir almamış olması müvekkilinin hukuken sorumlu tutulamayacağını, Davacının müvekkil aleyhine dava açmada hukuki bir menfaati bulunmadığını, Bu nedenle açılmış olan davanın reddine karar verilmesini tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
Diğer davalılar cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi ve Tensip Zaptı; Davalı —– tarihinde tebliğ edildiği ancak davalıların herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılması talebine ilişkindir.
Davacı vekili , —- dosyayla iş bu davanın tensiben birleştirilmesini yargılama giderlerin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
—— dosyası ile mahkememiz esasına kayıtlı dosyanın taraflarının ve ihtilaf konularının aynı olduğu anlaşılmış olup, dosyalar hakkında verilecek hükümler arasında çelişki oluşmaması, ödenmesi gerektiği iddia edilen alacak miktarlarının kabul veya ret durumuna göre tekerrüre sebebiyet vermemesi gerektiği değerlendirilmekle, her iki dava arasında bağlantı bulunması sebebiyle HMK 166. maddeye göre birleştirilmesine karar vermek gerekmiş olup mahkememizce aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememiz dosyasının ——— Üzerinden Devamına
2-Harç, masraf, vekalet ücreti tayin ve takdirin birleşen davadaki nihai karar ile değerlendirilmesine,
HMK’nın 168.maddesi gereğince uyuşmazlığın esas hakkında verilecek hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 09/11/2021