Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/351 Esas
KARAR NO : 2023/236
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVA DOSYASINDA:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı——– ile müvekkili —— Şubesi arasında Kredi Genel davalılar tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza uyarınca asıl borçlu firmaya kredi tahsisinin yapıldığını, davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefaleti ile asıl borçlu firma tarafından müvekkili bankadan çekilen krediler ödenmediğinden, borçlulara—— Noterliğinin, 21.12.2018 tarih, ——ve 09.01.2019 tarih, ——-yevmiye numaralı ihtarnamelerinin keşide edilerek hesap özetinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapmayan davalı/borçlular hakkında—— esas sayılı dosyalarından, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız icra takiplerinin başlatıldığını, ödeme emri ve dayanak belgelerin suretlerinin davalılara tebliğ edildiğini, davalılar tarafından icra dosyalarına sunulan dilekçeler ile takibe, borca, işlemiş faize, gecikme tazminatına ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiğinden takiplerin durduğunu, dava şartı olan zorunlu arabuluculuk evresinin de anlaşmazlık ile tüketildiğini, davalı/borçluların itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu, davalı/borçluların borca ve icra takiplerine itirazı üzerine huzurdaki davanın açıldığını, davalı borçluların müvekkili bankaya olan borçlarının devam etmekte olduğunu ve asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla açılan icra takiplerinde talep edilen faizlerin ve faiz oranlarının ve tüm ferilerin tamamen usul ve yasaya uygun olduğunu, imzalanan sözleşmeler, ihtarnameler, ticari kredi ödeme planları ile diğer imzalı belgelerde temerrüt faizinin ve diğer faizlerin hangi orandan uygulanacağının ayrıca gösterildiğini, müvekkili bankaca yayınlanan tebliğler ile de bu faiz oranlarının ne olduğunun açıkça belli olduğunu, istenen faizlerin bu düzenlemelere uygun olduğunu, bu nedenle davalıların işlemiş faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itirazlarının haklı bir gerekçesinin bulunmadığını, sunulan nedenlerle davalıların borca, faize, işlemiş faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine yönelik itirazlarının haksız ve sadece zaman kazanmaya yönelik olduğunu, söz konusu kredilere ilişkin banka kayıtları ve sözleşmeler incelendiğinde itirazların haksızlığı görüleceğinden, davalıların icra dosyalarına vaki itirazlarının iptaline, takibin devamına ve alacak likit olduğundan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talebiyle mahkemeye müracaat zorunluluğunun doğduğunu beyan ederek, sunulan ve mahkemece resen tespit edilecek sebeplerin ışığında, borçlular hakkında açılmış sair kredilerden kaynaklanan risklere ilişkin tüm hakları ile kanun, sözleşme, teşvik mevzuatı ve sair mevzuattan doğacak hakları ve fazlaya dair talep hakları ile dava ve icra takibi açma hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçluların—– Alacakları İcra Müdürlüğü’nün—– esas ve——- esas sayılı dosyalarına haksız ve kötü niyetli olarak yapmış oldukları itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalı/borçluların asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı vekilinin davalı müvekkillerine karşı açtığı huzurdaki davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı tarafın sunmuş olduğu sözleşme örneklerinin davacı tarafın alacak iddiasını ispatlamamakla beraber, bu sözleşmelerin içeriğinin de taraflarınca kabul edilmemekte olduğunu, söz konusu sözleşmelerin davalı müvekkilleri aleyhine haksız şartlardan ibaret olup, bu şartların eldeki davada hüküm ve sonuç doğurmasının hukuka aykırı sonuçlara yol açacağından, davacı tarafça sunulan sözleşme ve içeriğini kabul etmediklerini, akdedilen sözleşme maddelerinin tartışmaya ve tartışıldığında değiştirilmeye kapalı olduğunu, genel kredi sözleşmesinin diğer bankalarca da yapılan ve matbu bir metinden oluşan karşı tarafa hak kazandırıp tüketiciye yükümlülük yükleyen bir sözleşme olduğunu, tarafların sözleşmeye ihtirazı kayıt koyma hakkı bulunmayıp, karşı tarafa sözleşmeyi kabul yükümlü yüklenmekte olduğunu, davaya konu sözleşmelerin de müvekkillerine yüklediği yükümlülüklerin, TBK’da düzenlenen Genel İşlem Koşulu niteliğinde olup, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 20 vd. maddeleri uyarınca geçersiz olduğunu, müvekkil şirketin davacı yana bahsedildi; herhangi bir borcunun bulunmamakta olduğunu, bunlara ek olarak, taraflarına kefalet tebliğ edilmediği için kefalete ilişkin itiraz haklarını saklı tutmakla beraber, Türk Borçlar Kanunu’nun kefaleti düzenleyen hükümlerinden 582. maddesine değinilmesi gerekliliğinin doğduğunu, ilgili maddenin 1. fıkrasında açık olarak, “kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şarttır.” denilerek kefalet sözleşmesinin geçerliliğinin bazı şartlara tabi tutulduğunu, kaldı ki kefaletin verildiği anda borcun belirli veya belirlenebilir olmasının gerekmekte olduğunu, ——–ve 6.11.2018 tarihli kararında “kefil olunan yükümlülüklerin neler olduğunun kefalet sözleşmesinden anlaşılması gerekir, yeni Borçlar Kanunu’nda da borcun ferdileştirilmesi ile ilgili bir düzenleme bulunmamakla beraber, kefaletin feriliğinin yanı sıra kefilin korunmasının da kefil lehine olan, kefalette asıl borcun ferdileşmesi gerektiği görüşünü desteklemektedir.” demek suretiyle kefil olunan miktarın ve yükümlülüklerin belirli olması gerektiğini, aksi halde kefalet sözleşmesinin geçersiz olacağının belirtildiğini, bütün bu açıklamalarla beraber, davacı tarafın kat ihtarına karşı da itirazlarının mevcut olduğunu, davacı bankanın tek taraflı tasarrufu ile hesabın kat edilmesi, kredi müşterisine açılan ve kullandırılan kredinin muaccel olması sonucunu doğurmayacağını, kat ihtarının tebliği ile temerrüdün oluşacağını, ancak davacı banka tarafından muacceliyet koşullarını gerçekleştirmek için noter aracılığıyla müvekkillerine hesap kat bildiriminin yapılması gerekli iken, noter aracılığıyla bildirim yapılmadığını ve yapıldığı iddia edilen söz konusu bildirimlerin hiçbirinin – müvekkillerine tebliğ edilmediğini, anlaşılacağı üzere temerrüt koşulları oluşmadığından dava konusu borcun muaccel olmadığını, kefilin sorumluluğuna gidebilmek için ya temerrüde düşülmesine ya da hesabın kat edilmesine ihtiyaç olduğunu, ancak davacının Muaccel olmayan bir borca ilişkin haksız ve mesnetsiz bir dava açtığını savunarak, arz ve izah olunan nedenler ve mahkemece resen tespit edilecek hususlar çerçevesinde, davanın reddine, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine giriştiğinden %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının taraflarına ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN ——ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ——-ESAS SAYILI DOSYASI :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı ——ile müvekkili bankanın—— Şubesi arasında Kredi Genel Sözleşmesi imzalandığını, asıl borçlu firmaya kredi tahsisi yapıldığını ve işbu sözleşmenin diğer davalılar tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, borçlu firma ile müşterek borçlu-müteselsil kefil diğer borçlular tarafından müvekkili bankadan çekilen kredilerin ödenmediğini, borçlulara —– yevmiye no.lu ihtarnamesi keşide edilerek hesap özeti gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapmayan davalı/borçlular hakkındaİstanbul——-Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız İcra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve dayanak belge suretlerinin davalılar tebliğ edildiğini, davalılar tarafından icra dosyasına sunulan dilekçe ile takibe, borca, işlemiş faize, gecikme tazminatına ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiğini, işbu itirazların haksız ve yersiz olup, tazminatına ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiğini, işbu itirazların haksız ve yersiz olup, söz konusu itirazların reddi gerektiğini belirterek, borçlu hakkında açılmış sair kredilerden kaynaklanan risklere ilişkin tüm hakları ile kanun, sözleşme, teşvik mevzuatı ve sair mevzuattan doğacak hakları ve fazlaya dair talep haklarımız ile dava ve icra takibi açma hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçluların——Esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetle yapmış olduğu itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı borçluların asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini, davacının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine giriştiğinden %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının taraflarına ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI: —–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyasıyla irtibat bulunduğundan bahisle birleştirilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Bilirkişi —— tarafından sunulan 29/10/2022 tarihli raporda özetle; davacı —— davalı asıl borçlu——ve davalı müteselsil kefiller;—— Esas Sayılı Asıl Dosyası Yönünden; —–. Sayılı, 30.03.2021 takip tarihi itibariyle, —— numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanmış, 2.715.523,62 TL asıl alacak, 2.672.114,46 TL temerrüt faiz, 133.605,72 TL temerrüt faizinin % 5 gider vergisi ve 1.622,80 TL ihtarname masrafı olmak üzere; toplam 5.522.866,60 TL alacağının olduğu, ——Esas Sayılı Birleşen Dosyası Yönünden; ——Sayılı, 31.03.2021 takip tarihi itibariyle,——- numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanmış, 184.721,57 TL asıl alacak, 147.023,24 TL temerrüt faiz, 7.351,16 TL temerrüt faizinin % 5 gider vergisi ve 1.325,64 TL ihtarname masrafı olmak üzere; toplam 340.421,61 TL alacağının olduğu, davacının hesaplanan alacağının, imzalanan Kredi Genel Sözleşmesi’nin kapsamına uygun olduğu ve Banka kayıtlarının incelenmesi suretiyle tespit edildiği, davalı ——-ortağı ve yöneticisi olan davalı müteselsil kefillerin imzaladığı kefalet sözleşmesinin, ait olduğu Borçlar Kanunu’nun ilgili maddelerinde belirtilen hususları içerdiği ve kefaletlerinin geçerli olduğu, tahsilde tekerrür oluşturmamak ve Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi uyarınca; takip tarihinden sonra yapılabilecek kısmi tahsilatların öncelikle faiz ve borcun ferilerin sağlanmak kaydıyla, —– sayılı asıl dosyası ——-numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanmış 2.715.523,62 TL asıl alacak tutarına, yıllık % 48,10 ve——-sayılı birleşen dosyası yönünden;——– numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanmış, 184.721,57 TL asıl alacak tutarına yıllık % 39 faiz oranları üzerinden, takip tarihinden itibaren asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle, takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
İCRA DOSYALARI: Asıl davaya konu ——Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; —– vekili tarafından —— aleyhine 01/04/2021 tarihinde 2.715.523,62 TL asıl alacak, 2.672.114,46 TL işlemiş temerrüt faizi, 133.605,72 TL —— toplamı, 1.622,80 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 5.522.866,60 TL’nin tahsili için ilâmsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlular —— 08/04/2021, —— 08/04/2021 ve ——07/04/2021 tebliğ olunduğu, borçlular vekilinin 20/04/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.Birleşen —–esas sayılı davaya konu —– Banka Alacakları İcra Dairesinin —–Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; ——vekili tarafından —— aleyhine 01/04/2021 tarihinde 184.721,57 TL asıl alacak, 147.023,24 TL işlemiş temerrüt faizi, 7.351,16 TL—- toplamı, 1.325,64 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 340.421,61 TL’nin tahsili için ilâmsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlular——- 08/04/2021, —— 08/04/2021 ve —— Şirketine 08/04/2021 tebliğ olunduğu, borçlular vekilinin 08/04/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 07/03/2023 tarihli beyan dilekçesiyle; asıl dava yönünden mahkeme dosyasında harca esas değer sehven 200.000,00 TL olarak gösterilmiş olsa da, borçlular tarafından itiraz edilen ——-Esas sayılı icra takibindeki takip rakamı olan 5.522.866,60 TL’nin işbu itirazın iptali dava dosyasında harca esas değer olduğunu bildirdiği yine duruşmadaki beyanıyla birleşen dosya için dava değerinin 340.421,61 TL olduğunu söylemiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden, taraflar arasında imzalanan kredi genel sözleşmesi ile davacı ——şubesi ile davalı —– arasında, davalı ——müteselsil kefaleti ile 07.04.2017 tarihinde 3.000.000,00 TL limitli Kredi Genel Sözleşmesi imzalandığı, kredi genel sözleşmesi uyarınca, davalı —— Kredi Garanti Fonu’nun kefaleti ile 11.04.2017 tarihinde, —–numaralı, 60 ay eşit taksit ödemeli, aylık %1,15 (yıllk %13,80) faiz oranı ile 3.000.000,00 TL (anapara) tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, davalı —— kullandırılan, ——numaralı taksitli ticari kredisine ait 11.09.2018, 11.10.2018, 12.11.2018 ve 11.12.2018 vadeli taksitlerin ödenmemesi sebebiyle davalı şirketin ——– numaralı taksitli ticari kredi hesabı, Kredi Genel Sözleşmesi’nin 12. Maddesine istinaden davacı banka tarafından 11.12.2018 tarihinde kat edilerek, 21.12.2018 tarih ve——- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalıların temerrüte düşürüldüğü anlaşılmıştır. Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağının 2.715.523,62 TL asıl alacak, 2.672.114,46 TL temerrüt faizi, 133.605,72 TL——- ve 1.622,80 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 5.522.866,60 TL olduğu tespit edilmiş olup, işlemiş ve işleyecek faizin sözleşme ve mevzuata uygun olduğunun bildirildiği görülmüştür. Davalı şirket ve kefillerin Kredi Genel Sözleşmesi kapsamında kullanılan kredileri geri ödemediğinden hesabın kat edildiği ve temerrüte düşürüldükleri, kefaletin usulüne uygun olduğu ve borcun ödenmediği anlaşıldığından bilirkişi tarafından tespit edilen değerler üzerinden davanın kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiştir.Birleşen dava yönünden, taraflar arasında imzalanan kredi genel sözleşmesi ile davacı ——şubesi ile davalı ——-arasında, davalı —–ve davalı——- müteselsil kefaleti ile 04.06.2018 tarihinde 750.000,00 TL limitli Kredi Genel Sözleşmesi akdedildiği, Kredi Genel Sözleşmesi uyarınca, davalı —— Kredi Garanti Fonu’nun kefaleti ile 06.06.2018 tarihinde, ——- numaralı, 36 ay eşit taksit ödemeli, aylık %1,65 (yıllk %19,80) faiz oranı ile 175.000,00 TL (anapara) tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, davalı —— kullandırılan,—— numaralı taksitli ticari kredisine ait 06.10.2018, 06.11.2018, 06.12.2018 ve 06.01.2019 vadeli taksitlerin ödenmemesi sebebiyle davalı şirketin ——–numaralı taksitli ticari kredi hesabı, Kredi Genel Sözleşmesi’nin 12. Maddesine istinaden davacı banka tarafından 07.01.2019 tarihinde kat edilerek, 09.01.2019 tarih ve——- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalıların temerrüte düşürüldüğü anlaşılmıştır. Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağının 184.721,57 TL asıl alacak, 147.023,24 TL temerrüt faizi, 7.351,16 TL ——– ve 1.325,64 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 340.421,61 TL olduğu tespit edilmiş olup, işlemiş ve işleyecek faizin sözleşme ve mevzuata uygun olduğunun bildirildiği görülmüştür. Davalı şirket ve kefillerin Kredi Genel Sözleşmesi kapsamında kullanılan kredileri geri ödemediğinden hesabın kat edildiği ve temerrüte düşürüldükleri, kefaletin usulüne uygun olduğu ve borcun ödenmediği anlaşıldığından bilirkişi tarafından tespit edilen değerler üzerinden davanın kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVADA,
1-Asıl davanın KABULÜ ile,
—— Alacakları İcra Dairesi’nin ——- Esas sayılı dosyasında davalıların yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin AYNEN DEVAMINA,
Asıl alacak 2.715.523,62 TL’nin %20’si olan 543.104,72 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Harçlar kanununa göre alınması gerekli 377.267,01 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 1.304,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine takdir olunan 293.228,67 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
BİRLEŞEN—— ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ——–ESAS SAYILI DOSYASI :
1-Birleşen mahkememizin ——–Esas sayılı davanın KABULÜ ile,
——– Esas sayılı dosyasında davalıların yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin AYNEN DEVAMINA,
Asıl alacak 184.721,57 TL’nin %20’si olan 36.944,31 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Harçlar kanununa göre alınması gerekli 23.254,20 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 68,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine takdir olunan 50.659,03 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde——-Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.