Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/347 E. 2023/114 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/347 Esas
KARAR NO : 2023/114

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, asıl borçlu davalı —— ile Müvekkili Bankanın ——– imzalandığını, asıl borçlu firmaya kredi tahsisi yapıldığını ve işbu sözleşmenin diğer davalılar tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, asıl borçlu firma ile müşterek borçlu-müteselsil kefil diğer borçlular tarafından Müvekkil Bankadan çekilen kredilerin ödenmediğini, borçlulara ——yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek ——-gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapmayan davalı borçlular hakkında, ——– dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve dayanak belge suretleri davalılara tebliğ edilmiş, davalılar tarafından icra dosyasına sunulan dilekçe ile takibe, borca, işlemiş faize, gecikme tazminatına ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiğini, iş bu itirazlar, haksız ve yersiz olup, söz konusu itirazların reddinin gerektiğini, davalı borçluların borca ve icra takibine itirazı üzerine iş bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu belirterek; borçlu hakkında açılmış —– kaynaklanan risklere ilişkin tüm haklan ile kanun, sözleşme, teşvik mevzuatı ve sair mevzuattan doğacak hakları ve fazlaya dair talep hakları ile dava ve icra takibi açma hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı borçluların —— dosyasına haksız ve kötü niyetle yapmış olduğu itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı borçluların asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın sunmuş olduğu sözleşmenin davacı tarafın alacak iddiasını ispatlamadığını, bu sözleşmenin içeriğinin de taraflarınca kabul edilmediğini, akdedilen sözleşme maddelerinin tartışmaya ve tartışıldığında değiştirilmeye kapalı olduğunu, tarafların sözleşmeye —–koyma hakkı bulunmayıp karşı tarafa sözleşmeyi kabul yükümlülüğü yüklendiğini, işbu davaya konu sözleşmenin de müvekkiline yüklediği yükümlülüklerin TBK’da düzenlenen genel işlem koşulu niteliğinde olduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 20 vd. maddeleri uyarınca geçersiz olduğunu, müvekkil şirketinin davacı yana bahsedildiği şekilde herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı banka tarafından muacceliyet koşullarını gerçekleştirmek için noter aracılığıyla müvekkiline hesap kat bildirimi yapılması gerekli iken noter aracılığıyla bildirim yapılmadığını, yapıldığı iddia edilen bildirimlerin hiçbirinin müvekkiline tebliğ olmadığını, temerrüt koşulları oluşmadığından dava konusu borcun muaccel olmadığını, kefilin sorumluluğuna gidebilmek için ya temerrüde düşülmesine ya da hesabın kat edilmesine ihtiyaç olduğunu, davacının muaccel olmayan bir borca ilişkin haksız ve mesnetsiz bir dava açtığını, davanın reddini, davacının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine giriştiğinden %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının taraflarına ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK NOKTALARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalıların yapmış olduğu itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İcra dosyası: Davaya konu —— dosyasının incelenmesinde;—–aleyhine —-, —- işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam ——— tahsili için ilâmsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlular———tebliğ olunduğu, borçlular vekilinin 08/04/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporu: Uyuşmazlığın çözümü amacıyla banka kayıtlarının incelenmesi suretiyle bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi — tarihli raporunu özetle: “1-)Davalı ——– Yönünden, ——–,yapılan Hesaplamada; Davacı (alacaklı) Bankanın,takip Tarihi İtibariyle; Tüm Davalılardan, “tahsilde Tekerrür Etmemek Kaydıyla,”
———- Krediler için;
——————————————————–
——— Asıl alacak
———— İşlemiş yıllık 637 Temerrüt Faizi
—–. İşlemiş ——– Temerrüt Faizi
——Faizin —– gider vergisi
——— İhtar Masraf (Sözl.Hükmüne göre,)
+
——-. olarak belirlenmiştir.
2-) — —– tarihinde kabul edilip,—— tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TÜRK BORÇLAR KANUNUNUN, Temerrüt Faizine ilişkin 120.nci maddesi hükmü, 12/01/2011 tarihinde kabul edilip, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar kanununun, yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında 6101 sayılı kanun’un, 7.nci maddesi ile —-tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun, 8.nci maddesindeki; (1) “Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.” Hükmü gözetilerek, takip tarihinden itibaren, borç ödeninceye kadar, Asıl Alacak tutarı üzerinden, yıllık % 48,01 temerrüt faizi ile sözleşme hükmüne göre de, faizin 65 gider vergisinin istenebileceği hususu, Sayın Mahkemenizin takdirlerinde mütalaa edilmiştir.
3-) Ayrıca, takip tarihinden sonra, ancak dava tarihinden önce kredi hesabına 28.04.2021 tarihinde, 84,40 TL. tahsilat sağlandığı tespit edilmiştir,
4-) —– Dava tarihi itibariyle, toplam davacı banka alacağı; —– olarak hesaplanmıştır.
5-) Davacı banka tarafından, dava konusu olan icra takip dosyasında, her üç davalı tarafından talep edilen alacağın tamamına itiraz edildiğinden, yukarıdaki hesaplamamın Sayın Mahkemenizce benimsenmesi halinde, Tüm davalılar hakkında, —– TUTAR ÜZERİNDEN, İTİRAZLARIN İPTALİ İLE İCRA TAKİBİNE DEVAM OLUNMASI, SAYIN MAHKEMENİZİN TAKDİRLERİNDEDİR.
6-) Ayrıca, ———– sonra yukarıdaki —-gösterilen toplam 300.000,00 TL’lık tahsilatlar sağlanmıştır.
Dava tarihinden sonra gerçekleştiğinden, Nihai infazda, icra müdürlüğü tarafından bu tahsilatların dikkate alınması, Sayın Mahkemenizin takdirlerindedir.” görüş ve kanaati ile ibraz etmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememiz — duruşması ara kararı ile dosyanın rapor sunan bankacı bilirkişiye tevdi ile davalı vekilinin itirazlarının değerlendirildiği ek rapor düzenlenmesine karar verilerek bankacı bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 21/11/2022 tarihli ek raporunda özetle; önceki bilirkişi kök raporundaki tüm hesaplamaları gözden geçirdiğini yeni bir görüşü oluşmadığını, bilirkişilerin hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamayacağı genel işlem koşulu bulunduğu iddiasını mahkemenin takdir ve değerlendirmesine bırakmıştır.
Davacı vekili —- tarihli beyan dilekçesiyle; mahkeme dosyasında harca esas değer sehven 200.000,00 TL olarak gösterilmiş olsa da, borçlular tarafından itiraz edilen —–sayılı icra takibindeki takip rakamı olan 3.399.270,10 TL’ nin işbu itirazın iptali dava dosyasında harca esas değer olduğunu bildirir, işbu miktar üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı banka ile davalı kredili ———–Genel Sözleşmesi imzalandığı, davalılar ——-limit tutarı üzerinden müteselsil kefil sıfatıyla, tarih ve tutar el yazısı ile belirtilerek sorumluluk üstlendikleri,—– kredili mevduat, —– hesabı açılarak yapılan kullanımlar sonucu ticari kredi borcu oluştuğu, —- yapılan ticari alış verişler sonrasında kredi borcu oluştuğu, ayrıca — nolu işletme ihtiyaç kredisi, 48 ay vadeli aylık eşit —- ödemeli, 3 ay ödemesiz,——–kullandırıldığı, —–krediler kullandırıldığı, davalı tarafça borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından 11/12/2018 tarihinde hesabın kat edildiği, —–yevmiye nolu ihtarname ile davalıların temerrüte düşürüldüğü anlaşılmıştır. Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağının miktarı tespit edilmiş olup, işlemiş ve işleyecek faizin sözleşme ve mevzuata uygun olduğu, takipten sonra davadan önce 84,40 TL ödeme olduğu ve davadan sonra 300.000,00 TL’lik tahsilat sağlandığı görülmüş olup bu ödeme icra müdürlüğü tarafından dikkate alınacaktır. Davalı tarafça genel işlem koşulu savunmasında bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki kredi genel sözleşmesinde haksız şart niteliğinde genel işlem koşulu bulunmadığından bu savunmaya itibar edilmemiştir. Davalı taraf sözleşme kapsamında kullandığı kredileri geri ödemediğinden hesabın kat edildiği ve temerrüte düşürüldükleri, kefaletin usulüne uygun olduğu ve sözleşmede haksız şart bulunmadığından bilirkişi tarafından tespit edilen değerler üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
——-Esas sayılı dosyasında davalılar/borçluların yapmış oldukları İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile davacı bankanın takip tarihi itibariyle tüm davalılardan tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla —- asıl alacak,——– işlemiş yıllık %37 temerrüt faizi, —– işlemiş 548,10 temerrüt faizi, 87.561,21 TL faizin 55 gider vergisi ve 1.622,17 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam —- üzerinden AYNEN DEVAMINA,
-Asıl alacak —–%20’si olan 304.480,64 TL icra inkar tazminatının davalılar/borçlulardan alınarak davacı/alacaklı bankaya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar kanununa göre alınması gerekli –harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 1.118,5‬0 TL yargılama giderinin, davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 1.109,55 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 8,95‬‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından sarf edilen 600,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 595,20 TL’sinin davalılar üzerinde bırakılmasına, 4,8‬0 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Kabul edilen dava yönünden, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan— kabulüne karar verilen dava yönünden davacı lehine takdir olunan 252.162,33 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddolunan dava yönünden, davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile——arabuluculuk ücretinin davalı taraftan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.