Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/340 E. 2023/116 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/316 Esas
KARAR NO: 2023/99
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/05/2021
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket tarafından işletilen tünelden, Davalı/Borçlunun sahibi olduğu —–plakalı araç ile takip tarihi itibariyle müvekkil şirket’in işlettiği otoyoldan —-tarihleri arasında —- adet ihlalli geçiş yaptığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş (15) günlük süre içerisinde de geçiş ücretlerini ödemediğinden bu geçiş ücreti tutarlarına dört katı oranında ceza işletildiğini, davalıya ait muhtelif plakalı araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla——- Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının müvekkil şirkete borcu olmadığını öne sürmek suretiyle borcun tamamına itiraz ettiğini, itirazın haksız ve yersiz olduğunu, müvekkil Şirketir zorunlu olmamasına rağmen, araç sahiplik bilgilerini temin ettikten sonra fakat icra takibi başlatılmadan önce ihlalli geçiş yapan araçların maliklerinin adreslerine “İhlalli Geçiş İhtarnamesi” göndererek geçiş ücreti ve ceza tutarının ödenmesini talep ettiğini iddia ederek, davanın kabulü ile davalının ——– dosyasına yaptığı itirazının iptalini, alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsilini, takibin devamını ve borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasını ve lehimize vekâlet ücretine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ olduğu, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE :
——Başkanlığı, —–, —- Müdürlüğü, —- Müdürlüğüne, —- Müdürlüğüne, ——–Dairesi’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
Mahkememiz tarafından aldırılan—-tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“6.1) Dava konusu —- plakalı aracın aktif ——- olduğu,
6.2) ———- plakalı araca ait 2 adet geçişin, EK-1’de yer alan cetvelde koyu yeşil renkle belirtildiği üzere geçişler esnasında yeterli bakiyeye sahip olmadığı lakin geçişler sonrasındaki 15 günlük süreçte yeterli bakiyeye sahip oldukları tespitleriyle ceza bedeli ödemekle yükümlü olmadığı,
6.2.1) işbu geçişlerin ücretlerinin ödenmemesinden dolayı toplamda—– geçiş ücretlerini ödemekle yükümlü olduğu,
6.3) İşbu değerlendirmeler ——plakalı aracın Davalıya ait olduğu” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davalıya ait aracın davacı işletiminde bulunan ——– geçişi sonrası geçiş bedeli ve ceza bedelinden kaynaklı alacak nedeniyle itirazın iptali davasıdır.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’nun 30/5 maddesi uyarınca “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacının 3996 sayılı Yasa uyarınca işletme hakkı verilen——- —- tarihi yarımadadaki ————işleteni olduğu, dosya kapsamındaki yazı cevapları dikkate alındığında ihlalli geçiş gerçekleştiren —- plakalı aracın mülkiyetinin davalıya ait olduğunun sabit olduğu, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalının ——tarihlerinden iki kez ihlali geçiş yaptığının ve buna ilişkin bedelleri on beş gün içinde ödemediğinin sabit olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda on beş gün içinde yeterli bakiyenin bulunması nedeniyle ceza miktarı hesaplanmamış ise de, davalıya ait etikette bakiye bulunmasının bunun ödenmiş olduğu anlamını taşımayacağı,—–banka sisteminden kaynaklanan bir sorunun üçüncü kişi konumundaki davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, borcun zamanında ödendiğine dair bir delil de bulunmadığı, bu sebeple ceza miktarının da — olacağı, takipte talep edilebilecek toplam alacak miktarının —–olduğu, alacağın likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve borçlunun itirazında haksız çıkması nedeniyle davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun ——Esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Takip konusu alacağın (349,00 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 69,80 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (349,00 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 127,10 TL dava açma masrafı ve 765,45 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 892,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (349,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 349,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 02/02/2023