Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/331 E. 2023/427 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/538
KARAR NO : 2023/464

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/08/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından — plakalı aracın —-poliçe nolu KTK zorunlu mali sorumluluk poliçesi kapsamında 05.12.2016-05.12.2017 tarihleri arası dönem için sigortalandığını, 06.10.2017 tarihinde, sürücü—- sevk ve idaresindeki sigortalı — plaka sayılı araç ile —- istikametine seyri sırasında — Caddesi’ne gelmeden yaklaşık 50m geride, üst geçit altında yolun sağında park etmiş vaziyette bulunan — kullanmış olduğu ( iş makinası, beton pompası) —- plaka sayılı araca, kendisinin ön sağ tampon çamurluk kısımlarıyla çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda sürücü— 2918 sayılı KTK’nın 56/1-c (önden giden aracı güvenli takip mesafesinden izlememek) kuralını ihlal ettiğini, tamamen kusurlu olduğunu ve kaza anında en az 2.33 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, sigortalı araç sürücüsünün 2.33 promil alkollü şekildeyken park halindeki araca çarpması ile salt alkolün etkisiyle kaza yaptığının da açık olduğunu, sigortalı aracın karıştığı bu kaza neticesinde —-plakalı araçta oluşan hasar için müvekkil şirket tarafından 13.216,00 TL, değer kaybı için ise 15.641,00 TL olmak üzere toplamda 28.857,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin davalı sigortalı şirkete TTK md.1472/1481 uyarınca rücu hakkı elde ettiğini, yapılan ödemenin tahsili için davalı sigortalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu beyanla —-. İcra Müdürlüğü —-sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı sigortacının ZMMS kapsamında ödediği tazminatın, alkollü araç sevk ve idaresi sebebine dayalı olarak sigortalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, hasar dosyası, icra dosyası ve SBGM kayıtları celp edilmiştir. —-. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 25/06/2019 tarihinde 28.857,00-TL asıl alacak, 6.876,88-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.733,88-TL alacak üzerinden ilamsız takip yapıldığı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliği edilmediği, davanın İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Davaya konu 06/10/2017 tarihli kazada tarafların kusur durumu, kazada hasarlanan —-plakalı araç için ödenen hasar ve değer kaybı bedelinin kadri maruf olup olmadığı, davacı sigortanın sigortalısına rücu şartlarının bulunup bulunmadığı hususunda trafik kazalarında uzman makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda bilirkişi özetle ; ” Kaza tespit tutanağına göre kazanın 06.10.2017 tarihinde gece, kuru zeminde, düz asfalt yolda sürücü —-sevk ve idaresindeki davacıya sigortalı —- plaka sayılı aracın—- üzerinden seyir halinde iken —-Caddesine gelmeden 50 metre önce üst geçit altında yolun sağında park etmiş vaziyette bulunan
( İş Makinesi , Beton Pompası) —-plaka sayılı araca kendi aracının ön sağ tampon ve çamurluk kısımları ile çarpması neticesinde meydana geldiği, — plaka sayılı araç sürücüsü—- dosya muhteviyatına sunulan bilgi, belge ve dokümanların incelenmesinde 2.33 promil alkollü olduğu belirtildiği, 1.00 promil ve üzeri alkol oranında başkaca bir bulguya gerek kalmadan güvenli sürüş yeteneğinin bulunmadığı hususunun Yargıtay tarafından kabul
edildiği, Olayda 2.33 promil alkollü olan sürücü—- karıştığı kazanın
oluş şartları dikkate alındığında, münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelip gelmediği hususunun nihai değerlendirmesinin Sn. Mahkemenin takdirlerinde olduğu, KTK Madde 47/d “d) Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve
yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya
yükümlülüklere, uymamak, KTK Madde 48 Uyuşturucu veya uyarıcı
maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç
sürmeleri yasaktır. ”KTK Madde 52/b-c b) Hızlarını, kullandıkları aracın
yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği
şartlara uydurmak, c) Diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada
durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak,
KTK Madde 56/c c) Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte
belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar. KTY
Madde 107 Sürücüler kendi araçlarının kilometre cinsinden saatteki
hızının en az yarısı kadar mesafeden önlerindeki araçları takip etmek
zorundadırlar. Takip mesafesi, takip eden aracın 2 saniyede kat edeceği
yol uzunluğu kadar da olabilir. KTK Madde 84/d d) Arkadan Çarpma
kurallarının İHMAL ve İHLAL edilmesi nedeni —–% 75 kusur oranı ile
ASLİ KUSURLU olduğu,
—- plaka sayılı araç sürücüsü —- meskun mahalde araç kullanırken Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer
kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olduğu, ayrıca taşıt yolu üzerinde, zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri alması gerekirken üst geçidin altında aracın
büyüklüğünü göz ardı ederek park ederek trafik akışını engellemesi nedeni
ile sebebiyet vermiş olduğu kazada %25kusur oranı ile TALİ KUSURLU olduğu,
Dava konusu — plaka sayılı aracın — MODEL —-KAMYON
—-marka model araç olduğu, aracın Sigorta Bilgi ve Gözetim
Merkezi kayıtlarına göre 5 (beş) adet geçmiş hasar kaydının bulunduğu, dosya muhteviyatında 13.216,00 TL hasar ve 15.641,00 TL Değer Kaybı ödemesi yapılmış olduğuna dair ödeme dekontu bulunduğu, hasarlanan araçta değiştirilen /onarılan parça listesi, işçilik ve KDV olmak üzere ödenen hasar miktarının piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu, Dava konusu aracın kazadan önceki 2. El piyasa rayiç değerinin 305.000,00 TL
civarında olduğu,( Geçmiş hasar kayıtları ve muhteviyatları dikkate alınarak)
kazadan sonraki onarılmış hali ile piyasa rayiç değerinin (modeli, markası, özellikleri,hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, vb. etkenler baz
alınarak) yaklaşık 289.000,00 TL civarında olacağı, bu kapsamda Değer Kaybının
305.000,00 – 289.000,00 TL = 16.000,00 TL civarında olacağı, bu kapsamda talebe bağlılık ilkesi gereği talep edilmiş olan 15.641,00 TL Değer Kaybı
tutarının kadri marufunda bulunduğu,
Bu kapsamda kusur oranı nispetinde davacının 15.641,00 TL X % 75 = 11.730,75 TL Değer
Kaybı ve 13.216,00 TL X % 75 = 9.912,00 TL hasar alacağının bulunduğu, ” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ZMM sigortalı —-plakalı aracın 06.10.2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, sigortalı araç sürücüsünün park halindeki araca arkadan çarpması suretiyle meydana gelen kaza neticesi hasarlanan—- plakalı araç için davacı sigortanın ZMMS poliçesi kapsamında hasar ve değer kaybı bedeli ödediği sabit olup uyuşmazlık konusu olan husus, söz konusu bedel ile ilgili olarak davacı sigorta şirketinin davalı sigortalıya rücu hakkının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Dosya kapsamından kaza anında davacıya sigortalı —-plakalı araç sürücüsü — 2.33 promil alkollü olduğu anlaşılmaktadır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4. maddesine göre; “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,.Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.”
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4. maddesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olmasının tek başına rücu sebebi sayılamayacağı, alkolün etkisiyle sürücünün güvenli araç kullanma yeteneğini yitirip yitirmediğinin değerlendirilmesi gerektiği, Yargıtayın yerleşik içtihatlarının alkol oranının 1,00 promilin üzerinde olması halinde güvenli sürüş yeteneğinin mutlaka kaybedilmiş olacağı yönünde olduğu, somut olayda ise alkol oranının 2,33 olması sebebiyle güvenli sürüş yeteneğinin mutlaka kaybedildiğinin ve kazanın münhasıran sürücünün alkollü olması nedeniyle meydana geldiğinin kabulü gerektiği, bu nedenle zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigorta şirketinin kusuru oranında sigortalısına rücu hakkının bulunduğu kanaatine varılmış, bilirkişi raporu denetime ve hüküm vermeye elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır. Bu kapsamda dava konusu kazada park halinde bulunan araca arkadan çarpan davacıya sigortalı aracın %75 oranında asli kusurlu olduğu belirlenmiş, davacının ZMMS kapsamında ödediği ve kadri maruf bulunan hasar ve değer kaybı ödemelerinden sigortalısının kusuruna isabet eden 21.642,75- TL kısmı davalıdan rücuen talep edebileceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı sigortalı takip öncesi temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz ve davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp gerçek zarar miktarının tespiti yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiğinden davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından — İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 21.642,75 TL (11.730,75-TL değer kaybı, 9.912,00-TL hasar bedeli olmak üzere) asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar ticari avans faizi yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.478,42-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 431,58-TL peşin harç ile dava esnasında yatırılan 117,45-TL tamamlama harcı toplamından mahsubu ile arta kalan 929,39‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 431,58-TL harç ile dava esnasında yatırılan 117,45-TL tamamlama harcı toplamı olan 549,03-TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.246,60-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre; 755,02-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan 491,58-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre 799,48-TL’nin davalıdan, 520,52-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.