Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/326 E. 2023/242 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/326 Esas
KARAR NO : 2023/242

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin sigorta şirketinin sigortalısı olan —— 31/08/2019 tarihinde sevk ve idaresindeki —– plaka nolu aracın davalı —— maliki ve sürücüsü olduğu davalı sigorta şirketine sigortalı olan——- plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, olaydan sonra tutulan kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere davalı sigorta şirketine sigortalı olan —-plaka nolu araç sürücüsünün %50 kusurlu olduğunu, kazaya %50 kusuru ile sebebiyet veren—– plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin yurt dışında yaşadığından dolayı aracındaki hasarın tamiri için yurt dışında yerleşik müvekkil sigorta şirketine başvurduğunu, müvekkili şirketin 12.376,48 Euro hasar tazminatını sigortalısına ödediğini, ödenen hasar tazminatından 300,00 Euro muafiyet, davalı sigortanın ödediği 383,91 Euro kısmi ödeme ve sigortalının kusuruna isabet eden kısım düşüldükten sonra kalan 5.654,33 Euro yönünden müvekkili şirketin ödediği hasar tazminatı oranında sigortalısının halefi olduğunu, araç malikinin aracın—- veya ikamet ettiği ülkede tamir ettirmek konusunda seçimlik hakkına sahip olduğunu, zararın tazmini için davalı —— talepte bulunulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalısına sadece 383,91 Euro’nun 25/10/2019 05/09/2019 tarihinde ödendiğini, dava konusu bakiye alacak için yapılan başvurunun reddedildiğini iddia ederek; davanın kabulü ile fazlaya ait talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.654,33 Euro maddi tazminatın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının davalı sigorta şirketi için poliçe limitleriyle bağlı kalınarak temerrüt tarihi olan 18/02/2021 tarihinden itibaren, davalı ——için kaza tarihi olan 31/08/2019 tarihinden itibaren kamu bankalarınca Euro cinsinden 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı —– vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkilinin gerçek zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kusur tespiti için bilirkişilerden rapor alınmasını, kaza sorasında davacının müvekkil sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu, kendisine 25/10/2019 tarihinde 383,91 Euro tutarında ödeme yapıldığını, müvekkilinin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, başka sorumluluğunun kalmadığını, meydana gelen hasarın 12.376,48 Euro olduğuna ilişkin beyanların gerçeği yansıtmadığını, talep edilen bedelin piyasa şartlarına aykırı olduğunu, poliçe tanzim tarihi itibariyle hesaplanan tazminat bedelinin ödendiğini, ödenmesi gereken bakiyenin söz konusu olmadığını, kazada ticari bir iş söz konusu olmadığını, kaza ticari bir iş yapılırken meydana gelmediğinden avans faiz talebinin yersiz olduğunu,davacı yanın talep edebileceği faiz başlangıcı kaza tarihinden değil dava tarihinden itibaren ve yasal faiz şeklinde olması gerektiğini savunarak; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı zerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Davalı ——- dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ olduğun, davalı tarafından cevpa dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE :
—— Gümrük Müdürlüğü’ne, ——Gümrük Müdürlüğü’ne, —–Gümrük Müdürlüğü’ne, —– Gümrük Müdürlüğü’ne——- Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne,——- Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne, —— Sigorta Anonim Şirketi’ne müzekkereler yazıldığı görüldü.
Mahkememizce aldırılan 28/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Dava dosyasına sunulu bulunan ve yukarıda içerikleri açıklanan tüm belgelerin dikkate alınması sureti ile yapmış olduğum teknik inceleme neticesinde,Davaya konu edilen trafik kazasında hasara uğrayan, davacıya ait —-model, —–marka—–tip olduğu belirlenen ——- plâkalı aracın, kazadan sonra maliki tarafından, ikamet yeri olan—— götürülerek orada onarımının yaptırılması durumunda,
—– tercümesi sunulan, 31/01/2020 tarihli —— Fatura no. Lu belgesinde, ayrıntıları gösterilen onarım işlemlerinin, gerek yeni temin edilmesi öngörülen parçaların bedelleri ile, onarım işleminin yapılmasında kullanıtdığı yazılı diğer yardımcı parça ve malzemelerin bedellerinin, onarım işçilikleri ve boya işleri bedellerinin,—– teknik şartlarındaki bedeller olarak, makul değerlerde olduğu, belirlenen araç hasarının, —— %19 KDV dahil) 12.316,48 Euro safedilmek sureti ile onarılmış olabileceği,Davacının Dava Dilekçesinde bildirdiği 300 Euro muafiyetin indirilmesi ile, bu miktarın 12.076,48 Euro olacağı,
Tarafların, belirlenen kusur durumları itibarı ile, bu miktarın; 12.076,48 Euro x h 25 5 3.019,12 Euro
3.019,12 Euro kısmının, (davahlardan —– plâkalı aracın ZMSS’nin sigortacısı —— sorumluluğunun, Poliçesindeki limiti ile sınırlı olması koşulu ile) müştereken ve müteselsilen davalıdar tarafının sorumluluğunda olacağı,3.019,12 Euro tutarlı hasar sorumluluğu miktarından, davalılardan —- tarafından ödendiği bildirilen (davacı tarafından da kabul ve beyan edilen) 383.91 Euro’nun tenzili ile, bakıye
3.019,12 Euro – 383,91 Euro = 2.635,21 Euro2.635.21 Euro’nun, kazada hasara uğrayan —– plâkalı aracın hasar onarım bedeli olarak talep ve dava edilebileceği” hususları tespit edilmiştir.
—– 30/12/2022 tarihli raporunda özetle;
” Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A)-Sürücü—— %50 (yüzde elli) kusurlu olduğu,
B)-Davalı sürücü ——- %50 (yüzde elli) kusurlu olduğuna, oy çokluğu ile karar verildiği kanaatini bildirir müşterek rapordur.” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle sigortalısına hasar bedelinden kaynaklı sigorta tazminatı ödeyen davacı sigorta şirketinin TTK 1472 uyarınca kusurlu şahsa/araç işletenine ve zmms sigortacısına karşı rücuen tazminat alacağına dayalı alacak davasıdır.Dava konusu olay davacıya sigortalı —– yabancı devlet plakalı araç ile davalı sigorta şirketine—— numaralı ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı ——plakalı aracın karıştığı 31/08/2019 tarihli trafik kazasıdır.Davacı tarafından dava dışı sigortalısına 12.376,48 Euro maddi hasardan kaynaklı sigorta tazminatı ödendiği görülmüştür.Davacının davalı sigorta şirketine başvurusu sonucunda davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 25/10/2019 tarihinde 383,91 Euro tazminat ödendiği görülmüştür.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.(…)”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. (…) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi uyarınca “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. (…)”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. Maddesi uyarınca “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. Maddesi uyarınca “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99. Maddesi uyarınca “(1)Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. (2)Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. (3)Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın trafik kazası nedeniyle sigortalısına hasar bedelinden kaynaklı sigorta tazminatı ödeyen davacı sigorta şirketinin TTK 1472 uyarınca kusurlu şahsa/araç işletenine ve zmms sigortacısına karşı rücuen tazminat alacağına dayalı alacak davası olduğu, davanın davalı——yönünden karşı haksız fiilden ve aynı zamanda araç işleteni olmasından dolayı KTK md. 85 kaynaklı ve diğer davalı sigorta şirketi yönünden ZMM sigorta poliçesi kaynaklı olduğu, davalı——- sorumluluğundan bahsedebilmek için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiilinin bulunması, davacının zarara uğramış olması ve zarar ile fiil arasında nedensellik bağının bulunması gerektiği, yine davalı sigorta şirketinin de hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması durumunda —–plakalı araç sürücüsü—— kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, yine davalıların sorumluluğunun tespit edilmesi halinde yukarıda atıf yapılan TBK 61 maddesi uyarınca müteselsil sorumluluklarının bulunduğu, dava sebebi olayın davacıya sigortalı —–yabancı devlet plakalı araç ile davalı sigorta şirketine—– numaralı ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı —— plakalı aracın karıştığı 31/08/2019 tarihli trafik kazası olduğu, davacının dava dışı sigortalısına ödeme yaparak TTK 1472 uyarınca hukuken sigortalısının yerine geçtiği (halef olduğu), bu sebeple —— plakalı aracın zmms sigortacısı olan davalıya ve kusurlu şahsa/araç işletenine dava açmakta aktif husumetinin bulunduğu, davacının dava açılmadan önce KTK 97 uyarınca davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı, davalı tarafından 25/10/2019 tarihinde 383,91 Euro kısmen ödemede de bulunulduğu, özel dava şartının somut olayda yerine getirildiği, mahkememizce alınan —— üst kurul raporuna göre —— yabancı devlet plakalı araç ile —— plakalı aracın olayın gerçekleşmesinde eşit kusurlu (yüzde 50’şer kusurlu) olduğu, mahkememizce de bu rapora itibar edildiği zira mahkememizce -olayın gerçekleşme şekli dikkate alındığında- eğer davacının sigortacısı olduğu——-yabancı devlet plakalı aracın sürücüsü yasal mevzuata aykırı olarak U dönüşü yapmaya çalışmasaydı olayın (ve zararın) gerçekleşmeyeceği, ancak bu yapılmış olmasına rağmen davalının sevk ve idaresindeki ——- plakalı araç da yine mevzuata aykırı olarak ters şeritten seyretmiyor olsaydı olayın önlenebilir olduğu kanaatine varıldığı, bu sebeple araç sürücülerinin eşit kusurlu olduğu, 28/01/2022 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında, zarar miktarının muafiyet de dikkate alındığında 12.076,48 Euro olduğu, araç sürücülerinin kusur oranı ve davalı tarafından yapılan 383,91 Euro kısmi ödeme dikkate alındığında davacının davalılardan 5.654,33 Euro bakiye alacağının bulunduğu, yine zararın Euro üzerinden talep edilebileceği zira yerleşik yargı içtihatları uyarınca da zararın aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değerine göre talep edilebileceği, zararın aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değeri onarım giderinden fazla ise yalnız onarım gideri, onarım giderinden az ise, aracın kaza tarihinde satın alındığı ülkedeki sürüm değeri esasına uygun olarak bilirkişi tarafından hesaplamanın yapıldığı, zarar ile davalı ——hukuka aykırı ve kusurlu fiili arasında nedensellik bağının bulunduğu (bilirkişi raporunda zararın fiile uygun olduğunun tespit edildiği), zira zararın fiil neticesinde gerçekleştiği, tüm bu sebeplerle yukarıda belirtilen esaslarla davalıların tespit edilen 5.654,33 Euro bakiye alacaktan müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları, ancak davalının sorumluluğunun somut olayda 39.000,00 TL sigorta limitini aşamayacağı, yine alacağın yabancı ülke parası niteliğinde olması nedeniyle davacının alacağı bu birim üzerinden veya TL üzerinden talep etmekte seçimlik yetkisinin olduğu (TBK md 99), davacının bu seçimlik yetkisini yabancı para biriminin fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı üzerinden talep etmesinin hukuka uygun olduğu ve mahkememizce buna hükmedilebileceği, davalı —— yönünden temerrütün TBK 117/2 maddesi uyarınca olay tarihi olan 31/08/2019 tarihinde gerçekleştiği, sigorta şirketi yönünden ise temerrütün somut olayda 25/10/2019 tarihinde kısmi ödeme ile gerçekleştiği, ancak davalı sigorta şirketi yönünden davacının temerrüt faizini 18/02/2021 tarihinden itibaren talep ettiği, mahkememizce talebi aşar nitelikte hüküm kurulamayacağı, yine alacağın yabancı para birimi üzerinden olması nedeniyle alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının işletilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, 5.654,33 Euro alacağın fiili ödeme tarihindeki kur değeri üzerinden Türk Lirası karşılığının (davalı ——- poliçe sorumluluk limiti 39.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla)
*davalı —–yönünden 18/02/2021 tarihinden;
*davalı —— yönünden 31/08/2019 tarihinden
itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (5.654,33 EURO x dava tarihindeki kur 10,2580 = 58.002,11 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 3.962,12 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 990,84 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.971,28 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 1.058,64 TL dava açma masrafı, 20,00 TL vekalet harcı ve 4.213,90 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 5.292,54 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı ——- tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (5.654,33 EURO x dava tarihindeki kur 10,2580 = 58.002,11 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.280,34 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —— Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.