Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/307 E. 2021/666 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/307 Esas
KARAR NO: 2021/666
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/05/2021
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının davacı müvekkiline olan borcunu ödememesi sebebiyle —–dosyası ile takibe geçildiğini. Ancak borçlunun—- ile takip konusu borca ve ferilerine itiraz etmiş olduğunu, borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, takibine konu alacağa itiraz etmiştir.Davalının —– olduğu itiraz başvurusunda takip konusu borcu ödediğini beyan ettiğini, banka ödeme dekontunu da dilekçe ekine eklediğini, takibe konu alacak icra takibi başlatıldıktan—– ödendiğini bu nedenle davalı borçlunun faiz, takip giderleri ve takip vekalet ücretinden mesul olup davalının itirazı haksız olduğunu, —– Davalı borçlunun icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, asıl alacak dışında kalan faiz, vekalet ücreti, icra takibi harç ve masrafları yönünden takibin devamına, davalı aleyhinde —- aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — firmasından aldığı—–olduğunu,——— sonra bunların —- belirtip iade etme talebinde bulunduğunu, ancak davacının buna yanaşmadığını ve ben bu ürünlerden bir tane bile satamadan, hastaya ulaşmadan son kullanma tarihlerinin geçtiğini ve —– iade durumunu konuştuğunda ürünleri aldığının üzerinden bir ay geçtiğini, yeni açılan bir eczane olduğunu ve ödemelerini yapamadığını, arkadaşından borç para bulduğunu ve firmayı arayıp parayı yatırabileceğini —— durumun olup olmadığını öğrenmek istediğinde davalıya bir icralık durumun olmadığını söylediklerini, ancak davalının ödemeyi yaptıktan sonra İcra olduğuna, icra takip belgesi —- geldiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, — sayılı dosyası borcumuzun olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava faturaya dayalı girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel hüküm ihdas edilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
Doktrinde fatura; satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli değildir. Nitekim “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir. —–
Yine fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. —–
Somut olayda mahkememizce dava dosyası içerisine uyap örneği alınan takip dosyasıyla davalı aleyhine — tarihinde icra takibine girişildiği davalıya ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği davalı tarafından borca karşı itirazların — tarihinde bildirildiği ve takibin bu nedenle durduğu buna karşın davalının takip sonrası —- borca itirazlarına rağmen faturadan doğan borcu ödediği bu şekilde davacının giriştiği icra takibinde asıl alacak için haklı bulunduğunun anlaşıldığı takip dosyasında ferilerin ancak itirazın iptali halinde tahsilinin mümkün bulunduğu anlaşılarak davacının ferileri yönünden takip edebilmesi amacıyla yapılan ödemeyle davalı haksızlığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1—-sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptali ile, takibin — asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
1b-Davalı tarafından — tarihli ödemenin —ödemenin icra müdürlüğünce karara infazında GÖZETİLMESİNE,
2-Davacı tarafından ikame edilen davada asıl alacağın likit nitelikte bulunması nedeni ile asıl alacağın %20 si inkar tazminatına davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 119,61 TL harçtan peşin alınan 59,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 60,21 TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından yatırılan 59,40 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafça sarf edilmiş, toplam 24,50 TL’nin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 1.751,06 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
Dair, HMK 342 maddesi miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı okunup ana hatları ile anlatıldı. 30/09/2021