Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/299 E. 2021/477 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/299 Esas
KARAR NO: 2021/477
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/05/2021
KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarafından gerçekleştirildiğini, davalının sahibi olduğu —- tarihleri arasında geçiş ücretleri ödenmeden ——- yapıldığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren —- günlük süre içerisinde de geçiş ücretleri ödenmediğinden bu geçiş ücreti tutarlarına dört katı oranında ceza işletildiğini, davalı borçlunun geçiş ücreti ile ceza tutarını ödememesi üzerine davalı aleyhinde —- ile icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ederek takibi durduğunu, davalı ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını belirterek, davalarının kabulü ile davalı tarafından —– dosyasına yapılan itirazın iptaline, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen dava dosyasına herhangi bir savunma, karşı talep ve iddia sunmamıştır.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davalıya ait —– geçişleri sonrası geçiş bedellerini ödemediği iddiasıyla davacı tarafça başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
—- sayılı icra dosyası celp edilerek incelenmiş, davacının —alacak üzerinden takibe geçtiği, borçlunun süresi içinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür. Takibin en son geçiş tarihinden itibaren on beş gün geçtikten sonra —-başlatıldığı açık olup iş bu davanın da süresi içinde açıldığı sabittir.
Davacının davadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurduğu, buna dair son tutanağın sunulduğu görülmüştür.
—-kayıtlarına göre dava dilekçesinde geçiş yaptığı bildirilen aracın davalı şirkete ait olduğu anlaşılmıştır.
——– otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine —- tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin dört katı tutarında idarî para cezası verilir. ” hükmünü haizdir. Aynı maddenin 5,6,7. Fıkrasına göre de “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir. Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz. —–
Açık yasal düzenleme karşısında, davacının işletiminde bulunan —-geçiş bedeli ödemeden geçen araç sebebiyle davalının on beş gün içerisinde geçiş bedelini ödememesi halinde geçiş ücreti ile birlikte bu tutarın dört katı tutarında ceza sorumluluğunun olduğu açıktır.
Toplanan bilgi ve belgeler, davacının sunduğu ihlalli geçişleri gösteren kayıt ve fotoğraflar bir arada değerlendirildiğinde, davalıya ait —–plakalı aracın belirtilen tarihlerde ihlalli geçiş yaptığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf, davalının aracının geçiş yaptığını ispatlamış ancak davalı taraf, ödeme yaptığını gösteren veya geçiş tarihinde banka hesaplarında geçiş için yeterli bakiye olduğunu ispatla elverişli bir belge sunmamıştır.
Özetle, davacının takipte haklı olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne kabulüne karar verilmiş; alacak likit ve belirlenebilir olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜNE,
1—- takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin —— üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca yıllık değişen ve artan oranlarda işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 87,02-TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 27,72-TL harcın davalı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 71,20-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 1.274,00-TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı. 09/12/2021