Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/295 E. 2023/400 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/295 Esas
KARAR NO : 2023/400

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin kuruluşundan itibaren halka açık yapıda ve —– işlem gören anonim şirketi olduğunu, şirket sermayesinin —– grubu paylarından oluştuğunu, —– grubu imtiyazlı payların toplam sermayenin %1’ini temsil ettiğini ve yönetimi belirleme yetkisine sahip olduğunu, davalının müvekkil şirketin 10/09/2012-15/01/2018 yılları arasında imtiyazlı pay sahibi ve 09/10/2012-12/01/20188 yılları arasında imza yetkilisi ve yönetim kurulu başkanı olarak görev aldığını, davalı—–, Şirket’in —– grubu imtiyazlı pay senetlerini 15.01.2018 tarihinde diğer Davalı .— aldığını ve 07.05.2020 tarihine kadar pay sahibi ve 12.01.2018-09.05.2020 yılları arasında imza yetkilisi ve yönetim kurulu başkanı olarak görev aldığını, davalı … 09.05.2020 tarihinde Şirket sermayesinin %1’ini oluşturan imtiyazlı payları ——devrettiğini, yönetimin davalılara ait olduğu süreçte davalıların müvekkil şirkete olan vadesi gelmiş borçlarını ödenmiş gibi gösterdiklerini ve bu işlemler sonucunda müvekkilinin zor duruma düştüğünü, davalı ——yetkisiz olarak şirket adına kredi kullandığını ve kredi bedellerini kendi hesabına aktardığını, davalıların fiilleri neticesinde şirket sermayesinin tükendiğini ve 01/03/2021 tarihinde —— şirketinden kottan çıkarılmasına karar verildiğini, binlerce yatırımcının mağdur olduğunu, davalılar —– ve … 24.01.2018 tarihli “——–” hisselerine ilişkin gerçekleştirdikleri devir işlemleri sebebiyle müvekkil şirkete borçlandıklarını ve bu borçlarını dava tarihi itibariyle henüz ödemediklerini iddia ederek; —— hisse bedeli olarak ödenmesi gereken tutarın şimdilik 250.000,00 TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, davalı ——– yetkisiz kullandığı ve kendisine aktardığı kredi tutarının şirket iştiraki hisseleri satılarak ödenen kısmın şimdilik 250.000,00 TL’sinin davalı —— alınarak müvekkiline ödenmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkilinin 24/01/2018 tarihli ALYAĞ hisselerine ilişkin davacı şirkete borçlandığı iddialarının tamamen kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin yetkisiz olarak kredi kullandığı ve iş bu kredi tutarını uhdesine geçirdiği iddialarının tamamen hayal ürünü olduğunu, Denizbank’tan alınan kredi müvekkil tarafından rehin verilen Denge Yatırım Holding a.ş. hisselerinin satışı ile ödendiğini, müvekkil ile davacı şirketin yetkilisi Yalçın Yalçınkaya arasında davacı şirketin devrini düzenleyen ticari şartlar başlıklı protokol imzalandığını, müvekkilin davacı şirkete cari hesaptaki borçları, davacı şirketin yetkisili Yalçın Yalçınkaya tarafından devralındığını, davacı Artı Yatırım Holding A.Ş, yetkilisi Yalçın Yalçınkaya’nın hukuka aykırı iş ve işlemleri sebebiyle borsa kotundan çıkarıldığını, Yalçın Yalçınkaya’nın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemesi sebebiyle SPK ve Borsa İstanbul nezdinde şirket aleyhine para cezaları ve idari yaptırımlar uygulandığını, şirketin içinde bulunduğu durumdan eski ortakları sorumlu tutmaya çalışmak için dava dilekçesinde de belirtildiği üzere işbu dava konusu iddialar ile savcılığa müvekkil aleyhinde şikayette bulunduğunu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/48678 sor. numarası ile görülen soruşturma neticesinde müvekkili hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini ve son çare olarak hayal ürünü iddialar ile işbu dava ikame edildiğini, Artı Yatırım Holding A.ş. %99’u halka açık olan bir şirket olduğunu, SPK denetimine tabi olduğunu, bu sebeple davaya konu ALYAĞ hisselerinin satışı ve Denizbanktan alınan kredinin SPK onayında ve kontrolünde gerçekleştiğini, müvekkilin davacı şirkete iddia edildiği gibi bir borcu olmadığını, aksine müvekkilinin davacı şirketin yetkilisi Yalçın Yalçınkaya’dan alacaklı olduğunu savunarak; davanın esastan reddini, haksız ve hukuka aykırı faiz taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Davalı ——vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkil yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacının iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin 2012 yılında borsadan satın alma işlemini gerçekleştirdiğini, 2018 yılında ise diğer davalı —aktif ve pasifleriyle birlikte devredildiğini, 09.10.2012 tarihli toplantı ile Yönetim Kuruluna seçilen müvekkilinin tek başına şirketi temsil ve ilzama yetkisi bulunmadığını, 24/01/2018 tarihli gazete ilanında görüldüğü üzere Genel Kurulda ibra edilerek sona erdiğini, bahsi geçen bono bedellerinin müvekkili tarafından ödendiğini, suç duyurusu ile ilgili olarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini savunarak; davanın müvekkili yönünden esastan reddini, zamanaşımı nedeniyle reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle alacak talebine ilişkindir. Mahkememizde görülmekte olan davada dosyanın 22/12/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı görülmüştür. Dava dosyasının işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde yenilenmemesi halinde HMK. 150/5. maddesi uyarınca mahkemece re’sen açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir.Dava dosyasının işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-“Dosyanın 22/12/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı “3 ay içinde yenilenmediği anlaşıldığından, HMK. m. 150/5 hükmü gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 179,90-TL harcın peşin alınan 8.538,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.358,85 TL harcın karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——-bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davalılar yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 ve 7/1 uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak her biri eşit hak sahibi olmak üzere davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-İlgili tarafın artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde kendisine iadesine Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın ilgili tarafa tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.