Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/294 E. 2022/62 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/294 Esas
KARAR NO : 2022/62
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/04/2021
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firma yetkilisi —- alanında teşvik danışmanlığı görevi yaptığını, müvekkilinin —- ayları arasında çok sayıda alt bayiyi ve geniş bir müşteri portföyünü davalı şirketten hizmet almasını sağladığını, müvekkilinin davalı şirkete getirdiği müşterilerden elde edilen gelirin %25’ini hak ediş olarak aldığını, alt bayi olarak davalı şirkete kazandırdığı kişilerin getirdiği müşterilerden de elde edilen gelirin %10’unun müvekkiline hak ediş olarak ödendiğini, davalı şirketin müvekkiline —- yaptıktan sonra kalan kısmın ödemesini yapmadığını, müvekkili ile getirdiği alt bayiler bir kısım görüşmelere davalı şirketin eski ortağı —- katıldığını, müvekkilinin alt bayisi olan —hak ediş listelerine —müşterisi olarak kaydedildiğini, yapılan hak ediş incelemelerinde —- müşteri kaçırdığının ortaya çıktığını, müvekkilinin müşterilerini kendi müşterisi olarak —adına sözleşme imzalattığının ortaya çıktığını, bu sürecin sonunda dava açıldığını, müvekkilinin alt bayisinin müşterisi olan —- şahsın davalı şirkete danışman bayi olarak sözleşme imzalandığını ve müvekkilin müşterisi olan şirketten kaynaklanan hak edişinin engellendiğini, müvekkilinin davalı firmaya getirdiği müşterilerden dava dışı—- geçmiş dönem teşvik hesaplamasında eksiklikler olduğunun müşterisi tarafından tespit edilmesi üzerine müşterinin davalı şirket ile sözleşmesini fesh ettiğini, bu durumda müvekkili ile müşterisinin gelir kaybına sebep olduğunu, müvekkilin davalı ile iş ilişkisi bittikten sonra — sahibi olduğu —— çalışmaya başladığını, müvekkilinin portföyünde bulunan ve davalı şirketle sözleşmeleri —tarihinde bitecek olan müşterilerine— sözleşme bitimine yakın tarihlerde davalı şirketle sözleşmelerinin bitmesinden sonra — tarihinden itibaren başlamak üzere tekliflerde bulunduğunu, müvekkilinin müşterisi —-davalı taraf çalışanlarından —sözleşmelerinin süresinin bittiğini ve bundan sonra davalı şirketle değil —— müvekkilinin aracılığı ile çalışılacağını söylediklerini, davalının asılsız iddialarda bulunarak davacı müvekkilinin müşterilerinin davacı ile sözleşme imzalamalarına engel olarak haksız rekabete neden olduğunu, müvekkilinin davalının haksız rekabet eylemleri neticesinde sözleşme aşamasına getirdiği müşteriler sözleşme yapmaktan vazgeçtiğini ve böylece davacı maddi zarara uğradığını, bu zarara davalı şirket kusurlu eylemleri ile sebebiyet verdiğini oluşan maddi zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu, bu nedenle maddi tazminat taleplerinin bulunduğunu, zararın tespiti amacıyla—- aldığının sorularak tespit edilmesi taleplerinin bulunduğunu iddia ederek; haksız rekabetinin önlenmesini, müvekkili davalı karşı davacının uğradığı maddi zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik — maddi tazminata hükmedilmesini, müvekkilinin haksız rekabete ilişkin mailler nedeniyle duyduğu elem ve ızdırabına karşılık —- manevi tazminata hükmedilmesine, manevi tazminata hükmedilmesini, karşı davanın kabulünden sonra kesinleşen ilamın masrafı davacı karşı davalıdan alınmak üzere yüksek tirajlı ulusal gazetelerde ilanına karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- numaralı dosyası ile haksız rekabetin tespiti ve müdahalenin meni talepli dava açtığını, açılan davanın işbu davanın konusu ile tazminat talebi hariç aynı olduğunu, bu nedenle—- bulunan dosyanın mahkemede görülmekte olan dosyaya bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, taraflar arasında yazılı olmayan bir anlaşma mevcut olduğunu, bu anlaşmaya göre davacının davalı müvekkiline portföyünü açacağını, —- anlaşma yapılan ve para kazanılan firmalar için kazanılan para tahsil edildikten sonra davacı tarafa net tutar üzerinden anlaşma oranında komisyon ödeneceğini, davacının anlaşma sağlanan firmalarla ilgili süreçleri takip edeceğini, dava dilekçesinde adı geçen — davacının süreçleri takip etmediğini, buna rağmen davalı müvekkil davacıya— devam ettiğini, dava dilekçesinde ise davacı yan — ilgili müvekkili şirketten herhangi bir talepte bulunmadığını,, sözde müvekkili şirket eski ortağı— kendisine haksız kazanç elde ettiğini — müvekkil şirket yetkilisinin mahkemelik olduğunu iddia ettiğini, müvekkil şirket yetkilisi — arasında herhangi bir mahkemelik süreç yaşanmadığını, davacının iddiasının karşı tarafı —- taraflar arasında yapılan toplantıda kendisine bu durum bildirildiğini, toplantıda davacı ile karşılıklı olarak mutabık kalınarak bayilerinden veya kendisinden gelecek olan yeni sözleşmelerin kabul edilmeyeceği kararlaştırıldığını, alt bayisi olan—-bayilik ve alt bayilikler iptal edildiğini, davacının dava dilekçesinde adı geçen —- hizmetleri için olduğunu, müvekkilinin ödemelerini zamanında yaptığını, — çalışıldığını, —haksız rekabetin önlenmesi ve tecavüzün meni davasının açıldığını savunarak;—-dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davacı yanın açmış olsun kötü niyetli ve mesnetsiz davanın reddini, kesinleşen ilamın masrafı davalı karşı davacıdan alınmak üzere yüksek tirajlı ulusal gazetelerde ilanına karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, haksız rekabet talebine ilişkindir.
Taraf vekillerinin —- dosyayla iş bu davanın birleştirilmesini yargılama giderlerin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
—- dosyası ile mahkememiz esasına kayıtlı dosyanın taraflarının ve ihtilaf konularının aynı olduğu anlaşılmış olup, dosyalar hakkında verilecek hükümler arasında çelişki oluşmaması, ödenmesi gerektiği iddia edilen alacak miktarlarının kabul veya ret durumuna göre tekerrüre sebebiyet vermemesi gerektiği değerlendirilmekle, her iki dava arasında bağlantı bulunması sebebiyle HMK 166. maddeye göre birleştirilmesine karar vermek gerekmiş olup mahkememizce aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İşbu Mahkememizin—- sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Her iki dosyanın yargılamasının önce açılan —- sayılı dosyası üzerinden sürdürülmesine,
3-Harç, masraf ücreti, vekalet tayin ve takdirinin birleşen davada nihai kararla değerlendirilmesine,
Dair, HMK’nın 168. maddesi gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hükümle birlikte birleştirme kararının yerinde olup olmadığının denetlenmesi bakımından istinaf kanun yolu açık olmak üzere, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı.01/02/2022