Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/259 E. 2022/373 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/259 Esas
KARAR NO: 2022/373
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 12/02/2013
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı —- emtianın müvekkili şirket nezdinde — —- sigortalandığını, sigortalı emtianın —–adresine teslim edilmek üzere davalılardan —-maliki ve diğer davalının sürücüsü olduğu — plakalı çekiciye yüklendiğini,— mevkiinde araç seyir halindeyken balatalarının —– lastiğinin patlaması sonucunda çıkan yangın nedeni ile emtiada hasar meydana geldiğini ve ürünlerin tamamının zayi olduğunu, davalının hasar nedeni ile kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu, taşınan ——— emtia bedelinin — olarak müvekkili şirketin sigortalısı —- tarihinde ödendiğini, müvekkilinin sigortalısının halefi durumuna geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile — tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu taşıma sözleşmesinin tarafı olmadığını bu nedenle davanın müvekkili yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddinin gerektiğini, dava dışı sigortalı ile müvekkili arasında her hangi bir sözleşmesel ilişki kurulmadığını, taşıma sözleşmesini akdeden asıl taşıyıcının —– müvekkilinin sadece taşımanın yapıldığı çekicinin ruhsat sahibi olduğunu, davacının öncelikle sigortalısının —arasındaki sözleşmesel ilişkiyi ve yine bu firma ile müvekkili arasındaki alt taşıma ilişkisini ispatlaması gerektiğini, yine zararın müvekkili şirketin kusuru ile meydana geldiğinin de ispatının gerektiğini savunmuş ayrıca TTK 781 maddesine göre taşıyıcının kayıp ve hasardan sorumlu tutulabilmesi için taşıyıcının kusuru yanısıra emtianın ambalajının elverişli biçimde yapıldığının da ispat ve oluşan hasarın poliçe teminatı içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi gerektiğini, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talebinin de uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı —– davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacının sigortalısına ait emtianın yurt içinde karayoluyla taşınması sırasında yanarak hasarlanması nedeniyle ödenen hasar bedelinin, davalılar araç işleteni ve araç sürücüsünden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda ——– sayılı karar ile ” davalı ——- taşıma ilişkisinde alt taşıyıcı olduğu, davacının TTK 787/1 maddesi uyarınca tazminat davasını son taşıyıcıya karşı açtığı, yangının meydana geldiği aracın malikinin ve işletenin davalı şirket olduğu ve diğer davalının aracın sürücüsü olduğu, davalıların hasarın meydana gelmesinde Karayolları Trafik Kanunu 30. maddesi hükmüne uyulmadığından asli ve %100 kusurlu olduğu gerekçesiyle —-tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ” karar verilmiş, karar davalı ——- tarafından temyiz edilmiştir.
—— davalı——-yapılan tebligatların ve özellikle sözlü yargılama gününün 7201 sayılı Kanun hükümlerine uygun biçimde tebliğ edilmemesi ve bu suretle davalının savunma hakkının kısıtlanması doğru görülmediğinden hükmün bu yönden davalı —– yararına bozulması gerektiği” gerekçesiyle Mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda——– alt taşıyan olduğu, davacının TTK’nın 787/1 maddesi uyarınca davasını son taşıyıcıya karşı açtığı, davalı ——- yangının meydana geldiği aracın maliki ve işleteni olup diğer davalının ise aracın sürücüsü olduğu, TTK’nın 781/1 maddesi uyarınca taşıyıcının hasarın kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat etmediği sürece taşımayı üstlendiği eşyaya gelen hasarı tazmin borcu altında olduğu, davalıların hasarın meydana gelmesinde Karayolları Trafik Kanunu 30. maddesi hükmüne uyulmadığından asli ve %100 kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, —- faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” dair verilen karar davalı —- tarafından temyiz edilmiştir.
—- sayılı ilamı ile dava konusu olayda davalı sürücü ——-haksız fiil hükümlerine tabi olduğundan haksız fiil sorumluluğu kapsamında davalının dava konusu aracın bakım ve onarımından sorumlu olup olmadığı, araçta teknik bakım eksikliği bulunup bulunmadığı, davalı sürücünün sevk ve idarede kusuru olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmeyerek mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek dosya bozma ilamı gereklerini karşılayacak şekilde rapor alınmak üzere trafik kazaları konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi —- tarihli raporunda özetle — günü — yönünde seyreden davalı sürücü — yönetimindeki, —- plakalı çekici ile bağlı — plakalı ———- patlaması sonucu yandığı, taşınan emtia zayi olduğu, —– Raporunda; yangın çıkış nedeninin —- aracının fren balatalarının ısınması olarak belirtildiği, davalı sürücü ———– verdiği ifadesinde; ——— patladığını belirttiği, dosya içerisinde araç üzerinde yangının çıkış nedenine ilişkin teknik incelemeye dayalı bir rapor bulunmadığı, sunulan hasar fotoğraflarında,———- —— yanmış ve ağır hasara uğramış olduğunun görüldüğü, ağır vasıtaların —— teçhiz edilmiş olup, —– patlamış olması, yangının lastik patlaması ile fark edilmesi ve yangının —-bulunduğu bölümde etkili olduğu birlikte değerlendirildiğinde yangının olası bir fren istemi arızası nedeniyle meydana gelmiş olduğunun belirgin olduğu, araç sürücüsünün yola çıkmadan önce yapabileceği kontrollerin sistemde hava kaçağı bulunup bulunmadığı, ——ederek frenlerin işlevini yerine getirip getirmediği gibi kısıtlı kontroller olduğu, dosyaya mübrez —– Müracaat ve —- göre fenni muayeneden geçmiş olduğu anlaşılan yangın olayının meydana geldiği yarı römorkta bir bakım eksikliğinden bahsedilemeyeceği, yangının———- seyir esnasında ani gelişen ———-sonucu ortaya çıkmış olduğu, bu bakımdan iki nolu davalı şirketin çalışanı durumundaki davalı sürücünün bir kusurundan bahsedilemeyeceği” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu incelenmiş olup; davacı tarafından nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalanan emtianın davalı ——– taşıyan-işleten, davalı —sürücüsü olduğu araçla taşındığı sırada yanarak hasarlandığı olayda, yapılan yargılama, toplanan deliller ve bozma ilamı kapmasında alınan bilirkişi raporu ile emtianın taşındığı ——— sonucu başlayan yangında yandığı, yangının seyir esnasında —- ——patlamış olması, yangının lastik patlaması ile fark edilmesi ve yangının patlayan —-bulunduğu bölümde etkili olduğu birlikte değerlendirildiğinde yangının olası bir fren sistemi arızası nedeniyle meydana geldiği, tasarımları gereği yüksek güvenilirlikte ve dayanıklı yapıda olan ağır vasıtaların fren sistemlerinin periyodik bakımlarda yapılan kontroller ve temizlik dışında bakım gereksinimleri bulunmadığı, gerekli görülen sistem elemanlarının değişim kararının ise uzman teknik personelin aracı kanala alarak aracın altından yapacağı gözle kontroller ve fonksiyonel kontroller sonrası tespit edildiği, dava konusu—– sisteminde bir bakım eksikliğini doğrulayacak araç üzerinde incelemeye dayalı bir tespite rastlanmadığı gibi—- tarihine kadar geçerli fenni muayenesinin bulunduğu anlaşılmış, yangının aracın sürücüsünün sevk ve idaresinden kaynaklanmadığı, davalı araç sürücüsünün yola çıkmadan önce yapabileceği kontrollerin sistemde hava kaçağı bulunup bulunmadığı, servis ve park frenlerini kontrol ederek frenlerin işlevini yerine getirip getirmediği gibi kısıtlı kontroller olacağı, fenni muayeneden geçmiş — bakım eksikliğine dair somut bir veri bulunmadığından davalı sürücünün kusurundan bahsedilemeyeceği teknik bilirkişi raporu ile belirlenmiş, haksız fiil sorumluluğu kapsamında kusuru bulunmayan davalı— karşı aracın sürücüsü sıfatı ile açılan rücü davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı —– yönünden mahkememizce verilen ilk karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olmakla yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın davalı —–yönünden davanın reddine,
2-Davalı——- yönünden verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olmakla yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70-TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 3.136,50 TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 3.055,80- TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.670,35-TL yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —— tarafından yapılan 124,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı —ödenmesine,
6-Davalı—yönünden AAÜT göre hesaplanan 23.234,68-TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı— ödenmesine,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28/04/2022