Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/250 E. 2022/292 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

ESAS NO : 2021/250 Esas
KARAR NO : 2022/292

DAVA : İtirazın İptali(Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12.04.2021
KARAR TARİHİ : 06.04.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Bankanın ———-kredi çerçeve sözleşmesi, yine —– sözleşmesi imzalandığını ve davalıya kredi kullandırıldığını, kredi şartlarına uyulmaması ve borcun ödenmemesi üzerine davalıya —- numaralı ihtarnamesi ile alacağın ödenmesinin ihtar edildiğini, yine de borcun ödenmemesi üzerine davalı borçluya karşı—– tarihinde —- —–üzerinden taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlandığını ancak takip tarihi itibariyle davalıdan olan alacağın —- olduğunu, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkili banka ile davalı arasında akdedilen Kredi Sözleşmesi’nin 4.2 maddesinde “alacağın muaccel hale geldiği tarihten müşteriye yapılacak ihtarda belirtilen sürenin hitamına kadar geçecek —-bildirilen en yüksek cari akdi faiz oranının uygulanacağının, temerrüdün doğduğu tarihten itibaren aynı tür krediler ve hesaplar için ———- bildirilen en yüksek cari akdi faiz oranının yüzde yüz fazlası olarak belirlenen oranda ve bu oranların değişmesi halinde değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanacağının” hüküm altına alındığını, buna göre temerrüt faiz oranının, takip tarihinde ticari kredilere uygulanan en yüksek kredi faiz oranı, müvekkili bankanın 05.11.2018 tarihli genel mektubunda ifade edildiği üzere % 38 olduğundan, bu oranın % 50 fazlası olan % 57 olarak talep edildiğini, bu nedenle talep edilen temerrüt faizinin fahiş olmadığını, ayrıca davalının Kredi Sözleşmesi’nin 5.1 maddesinde düzenlenen hükmü ile müvekkili bankanın defter ve kayıtlarının delil olduğunu ve itiraz etmeyeceğini kabul ettiğini, davalının itirazları sonucunda icra takibi durduğundan müvekkili banka alacağının likit olduğunu ve tümünün tahsilinin itirazın iptali sonuçlanıncaya kadar gecikeceğini, bu nedenlerle müvekkili banka alacağının tahsili için—–dosyası ile yürütülen takipte, davalının itirazının iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Savunma: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile davalı arasında cari hesap mutabakatı bulunmadığını, davacının hesabı kat etmediğini ve alacağın muaccel hale gelmediğini, davacının ihtarnamesine—-keşide ettiklerini, takibe konu kredi ödemelerinin vadelerinin henüz dolmadığını, ödemelerde gecikme olmadığını, ihtarnamede verilen 1 günlük ödeme süresinin yasal sürenin altında olduğunu, davalı şirket hakkında——Esas sayılı dosyasından —– tarihinden başlamak üzere 3 ay geçici mühlet verildiğini, bu geçici mühlet içinde davalı hakkında takip yapılamayacağını, —– duruşmada geçici mühletin iki ay uzatılmasına karar verildiğini, 25.10.2019 tarihinde ise —-süre ile kesin mühlet verildiğini, —-tarihli duruşmada kesin mühletin 22.1.2021 tarihinden itibaren altı ay süre ile uzatılmasına karar verildiğini, takibin tedbirden sonra açıldığını, yani 11.2.2021 tarihli icra takibinin yeni takip yapma yasağına tabi olduğunu, bu nedenle icra müdürlüğünce verilen takibin durdurulması kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, kötü niyetli olarak takip başlatan davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK NOKTALARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
3-Davanın tespiti: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için asıl borçluya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
4-Taraflar arasında çekişmesiz olan hususlar: Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasında; “davaya konu kredi sözleşmelerinin imzalandığı, davalının, davacı bankadan kredi kullandığı, davacının, davalıya ihtarname keşide ettiği” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı tespit edilmiştir.
5-Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan hususlar: Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davalının, takip tarihi itibariyle davacıya ne kadar borcu bulunduğu,
b-Davalının, takip tarihi itibariyle—- dosyasında almış olduğu geçici mühlet veya kesin mühletin, davacının başlattığı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibini durdurup durdurmayacağı, davacı alacaklının davalı borçlu hakkında kesin mühlet veya geçici mühlet süresi içinde rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıp başlatamayacağı,
c-Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likit olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı,
ç-Davanın reddi halinde davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
6- Taraflar Arasında İmzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri: Davacı ——– davalı———- Kredi Sözleşmeleri akdedildiği anlaşılmıştır.
Sözleşme Tarihi——- ——
———-
————
01.03.2017 20.000.000 TL
(Taraflar Arasında İmzalanan Genel Kredi Sözleşmesi)
7- Araç Rehni: Davalı ——davacı —— kullanacağı —- teminatını teşkil etmek üzere, davalı şirket —– davacı ——–tesis edildiği anlaşılmıştır.
8-Kredilerin Kullandırılması: Davacı——– arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca, davalı şirket lehine, ———— adet teminat mektubu verilerek, —– kullandırıldığı anlaşılmıştır.
Davalı Şirket Lehine Verilen —————— Tazmin Tarihi Mektup ——–
———- —–
Toplam 986.969,82 EUR

Davalı Şirket Lehine Verilen ——-
——- Mektup Tutarı Muhatap
——————–
Toplam 8.947.204,47 TL

9-İhtarnamelerin İncelenmesi: Davalı——-. lehine verilen teminat mektuplarının—– tazmin olması ve tazmin bedeli bakiye borcun—- üzere iki ayrı borçlu cari hesaba dönüşmüş olması sebebiyle,—–bağlı kredi hesapları, —– istinaden davacı —–tarihinde kat edilerek,—— yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı —– kat tarihi itibariyle, —– kaynaklanmış; —–kredisinden ——–olmak üzere toplam —– borcun, ihtarnamenin tebliğini izleyen 1 gün içinde, ödeme gününe kadar ————- oranları üzerinden hesaplanacak faizi, faizin % 5 gider—— ile birlikte ödenmesi, belirten borçlar ve —- verilen süre içinde ödenmediği takdirde —– teminatlara müracaat ve kur farkından doğan alacağa ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile TL veya —- talep edilmesi halinde TL karşılığı üzerinden yasal takibe geçme hakkı saklı tutulduğundan alacağın kredi sözleşmelerinden ve mevzuattan doğan hakları çerçevesinde,—- üzerinden takibe geçildiği takdirde % 57 temerrüt faizi,—- üzerinden takibe geçildiği takdirde % 24 üzerinden temerrüt faizi, faizin gider vergisi ve sair yasal ferileri ile birlikte tahsili, temerrüt faiz oranlarının arttırılması halinde alacağın, temerrüt veya takip tarihindeki—– oranından ve tahsil anına kadar artan temerrüt faizi oranları üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi ve diğer her türlü ferileri ile birlikte tahsili için muhataplar aleyhine yasal yollara başvurulacağı” hususunun ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Davalı ——- davacı —– tarih ve—— sayılı cevabi ihtarnamesi ile “ihtarnamede belirtilen kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlara ilişkin taraflar arasında cari hesap mutabakatının bulunmadığı, ihtarname ekinde——– gerekli—– içermediği, ödeme için tanınan sürenin de yasal sürenin altında olduğu, kredi ödemelerinin henüz vadesinin dolmadığı, söz konusu kredi ödemelerinde gecikmenin bulunmadığı, borçlu şirket hakkında —-dosyasından —— başlamak üzere üç ay geçici mühlet verilmesine karar verildiği, bu nedenle müvekkili şirket hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağı, müvekkili şirket taşınır mallarının muhafaza altına alınamayacağı, rehinli mallarının satışının yapılamayacağı hüküm altına alındığı” belirtilerek, borca ve faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edildiği anlaşılmıştır.
10-Yapılan tebligat ve temerrüt tarihinin tespiti: Davalı ——– çekilen ve ——-sayılı ihtarnamesi, muhatabın ——– adreslerine gönderilmiş olup, gönderilen ihtarnamenin, ——- anlaşılmıştır.
——- yevmiye sayılı ihtarnamesini—– tarihinde tebliğ ———–ödemesi için 1 gün süre verilmiştir. Verilen —— süresi gözetildiğinde; davalı ———- tarihinde temerrüde düştükleri kanaatine varılmıştır.
11-İcra Takibi: Davacı ——- tarafından, davalı —————- Esas sayılı dosyası ——- “Tahsilde tekerrür etmemek ve Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi gereğince kısmı tahsilatların öncelikle masraflara mahsubu sağlanmak —- rehin limiti alacağının, icra harç ve masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte, rehin limiti dahilinde tahsili talebiyle” toplam ——– için, ekli listede belirtilen, alacaklı ——- taşınır rehininin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı – borçlu vekilinin —— dosyasıyla yapılan takibe ilişkin ödeme emrinin müvekkili şirkete —— tarihinde tebliğ edildiğini, alacaklı tarafa müvekkili şirketin talep edilen tutarda borcunun bulunmadığını, icra takibinde borçlu sıfatında yer alan müvekkili şirket hakkında—— dosyasından —- tarihinden başlamak üzere üç ay geçici mühlet verilmesine karar verildiğini, üç aylık geçici mühlet içinde; borçlu aleyhine 6183 sayılı Amme A. Tahsili Usulü Hakkında Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağından hangi nedene dayanırsa dayansın borçlu hakkında muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının önlenmesine ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, borçlu aleyhine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasının önlenmesine karar verildiğini, —- celsede —— tarihinden itibaren iki ay uzatılmasına karar verildiğini, daha sonra ——— kararı gereğince müvekkili şirket lehine,—– itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet verilmesine karar verildiğini, 27.10.2020 tarihli celsesinde —- ara karar ile kesin mühletin —–tarihinden itibaren altı ay süre ile uzatılmasına karar verildiğini, müvekkili şirket hakkında ikame edilen —–dosyasından—– —-geçici mühletin uzatılması kararı, —- 1 yıl süreli kesin mühlet kararı ve —— mühletin uzatılması kararı gereğince,—-. sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin —- tarihli geçici mühlet kararından sonra, —-tarihinde başlatıldığını” beyan ederek, borca itirazları doğrultusunda takibin durdurulmasına,——tarihli geçici mühlet kararından sonra başlatılan icra takibinin iptaline, varsa hacizlerin kaldırılmasına, muhafaza altına alınan eşyaların müvekkili şirket yetkilisine teslimine karar verilmesini talep ettiği, bu nedenle icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
12-Akdi ve Temerrüt Faiz Oranlarının Tespiti: Taraflar arasında imzalanan, Genel Kredi Sözleşmesi’nin, “Müşterinin Borçlar Tamamen Ödeninceye Kadar Yükümlülükleri ve Temerrüt Hükümleri” başlıklı 4.2. maddesinde, —- ödemelerde gecikme olması, adına açılmış cari hesap veya hesapların kesilmesi, taksitlendirilmiş kredilerde taksitlerden herhangi birinin ödeme tarihinde/vadesinde ödenmemesi, vadeli kredilerin vadelerinin gelmesi, temerrüde düşmesi, sözleşmenin feshi veya her ne suretle olursa olsun borçlarının sözleşme kapsamında muaccel kılınması halinde, alacağın muaccel hale geldiği tarihten müşteriye yapılacak ihtarda belirtilen sürenin hitamına kadar—— en yüksek cari akdi faiz oranı uygulanacağını, kabul ve taahhüt eder. Müşteri, temerrüdün doğduğu tarihten itibaren aynı tür krediler ve hesaplar——en yüksek cari akdi faiz oranının %100 fazlası olarak belirlenen oranda temerrüt faizi uygulanmasını ve bu tutarları ödeyeceğini kabul eder.” hükümleri yer almaktadır.
Davacı ———— tarihinden itibaren, ——- uygulanabilecek en yüksek faiz oranlarının, TL krediler için % 38 olarak bildirildiği, temerrüt faiz oranının TL krediler için —– bildirilen en yüksek ticari kredi faiz oranının % 50 fazlasının uygulanacağı belirtilmektedir.
Buna göre; davacının———- ettiği temerrüt faiz oranı yıllık % 57 olup sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı da belirtilmemiştir.
Mahkememizce atanan bankacı bilirkişi —- davacı ——— tarihi itibariyle, borçlu cari hesap kredilerine fiilen uyguladığı cari akdi faiz oranı yıllık % 25,50 olduğu tespit edilmiştir. Yapılan bu tespit dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Buna göre davacı Banka tarafından talep edilen yıllık % 57 temerrüt faiz oranı; yüksek—–. Sayılı Mahkememizce emsal alınan ilâmına göre yerinde olmayıp taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 4.2. maddesine göre, davacı Bankanın —–tarihi itibariyle borçlu cari hesap kredilerine fiilen uyguladığı cari akdi faiz oranı olan yıllık % 25,50’nin %100 ilavesi ile bulunan ve muaccel hale gelmiş işbu dava konusu borçlu cari hesap kredisine, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar uygulanacak temerrüt faiz oranının yıllık % 51 olması gerektiği kanaatine varılmış ve davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
13-Davacının “kat tarihi itibariyle” alacağının tespiti: Bankacı ——— inceleme sonucu düzenlenen— tarihli bilirkişi raporunda; davacının, ——– cari hesap kredilerinden kaynaklanmış; —— anapara,—– % 5 gider vergisi olmak üzere toplam —alacağının olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan bu tespit dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
14-Davacının “temerrüt tarihi itibariyle” toplam alacağının tespiti: Bankacı bilirkişi —– —– tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen —- anapara———- tarihine kadar olan 8 günlük süre için, davacı bankanın işbu borçlu hesap kredilerine uygulayabileceği yıllık % 25,50 akdi faiz oranından hesaplanmış 88.147,80 TL kat tarihi sonrasına ait akdi faiz, 4.407,39 TL kat tarihi sonrasına ait akdi faizin % 5 gider vergisi, 8.058,48 TL kat tarihi öncesine ait işlemiş akdi faiz, 402,92 TL kat tarihi öncesine ait işlemiş akdi faizin % 5 gider vergisi ve 15.555.494,38 TL anapara olmak üzere, davacı bankanın, temerrüt tarihi itibariyle, davalı —- borçlu cari hesap kredilerinden kaynaklanmış, toplam 15.656.510,97 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan bu tespit dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
15-Davacının, “takip tarihi itibariyle” alacağının tespiti: Bankacı bilirkişi ——- tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen —- bilirkişi raporunda; davacının, —- temerrüt tarihi itibariyle,—— ve —–numaralı borçlu cari hesap kredilerinden kaynaklanmış toplam —- alacağının bulunduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan faiz ve ferileri dahil 15.656.510,97 TL toplam alacak tutarı, davacının asıl alacak rakamını oluşturduğu, 24.06.2019 tarihinde yapılan — tahsilat, ait olduğu tarihte asıl alacağa mahsup edilmek suretiyle, —-temerrüt tarihinden —- kadar olan — günlük süre için, davacı bankanın işbu borçlu cari hesap kredilerine uygulayabileceği yıllık % 51 temerrüt faiz oranından hesaplandığında 13.216.758,36 TL temerrüt faizi, —- temerrüt faizinin % 5 gider vergisi ve —asıl alacak olmak üzere, davacı —-, takip tarihi itibariyle, davalı —- numaralı ve —- numaralı borçlu cari hesap kredilerinden kaynaklanmış, toplam —– alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan bu tespit dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
16-Davalının, takip tarihi itibariyle konkordato dosyasında almış olduğu geçici mühlet veya kesin mühletin, davacının başlattığı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibini durdurup durdurmayacağı, davacı alacaklının davalı borçlu hakkında kesin mühlet veya geçici mühlet süresi içinde rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıp başlatamayacağı hususunda inceleme ve gerekçe: Davalı vekili, müvekkili——- tarihinden başlamak üzere üç ay geçici mühlet verilmesine karar verildiğini, bu kapsamda geçici mühlet içinde, borçlu aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağından hangi nedene dayanırsa dayansın borçlu hakkında muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının önlenmesine ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, borçlu aleyhine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasının önlenmesine karar verildiğini, —– celsede—- arar karar ile geçici ———— verildiğini, daha sonra ——-müvekkili şirket —– tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet verilmesine karar verildiğini, 27.10.2020 tarihli celsesinde — numaralı ara karar ile kesin mühletin —- tarihinden itibaren altı ay süre ile uzatılmasına karar verildiğini, müvekkili şirket hakkında ikame edilen—–dosyasından verilen 30.05.2019 tarihli geçici —— tarihli geçici mühletin uzatılması kararı,—– tarihli 1 yıl süreli kesin mühlet kararı ve —- tarihli kesin mühletin uzatılması kararı gereğince, —–. sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin ——- geçici mühlet kararından sonra, 08.02.2021 tarihinde başlatılmış olması sebebiyle itiraz edildiğini, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine, ———–. sayılı dosyası ile başlatılan takibin, yeni takip yapma yasağı kapsamında olup, müvekkili şirket hakkında verilen mühlet kararına ilişkin olarak durdurulduğunu, tedbir kararının verildiği andan itibaren şirket alacaklıları tarafından şirket aleyhine takip yapılamayacağı gibi müvekkili şirketin menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati hacizler de dahil olmak üzere herhangi bir haciz tatbik edilmesinin yasal olmadığını, yasal olmayan bu işlemin mutlak batıl olduğunu, davaya konu icra takibinin tedbirden sonra açıldığını—- açılış tarihli davaya konu icra takibinin yeni takip yapma yasağına tabi olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Savunmaya konu—— görülmekte olan —— davasında,—–uyarınca,———- numarasında kayıtlı olan davacı ———– başlamak üzere 3 aylık geçici mühlet verilmesine, —– celsesinde “davacı şirket yararına verilen üç ay geçici—- itibaren iki ay süre ile uzatılmasına” karar verildiği, — tarihinde İcra ve İflas Kanununun 289. maddesi uyarınca “——— talep eden şirkete—— itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet verilmesine”—– pandemi sebebiyle duran ve—–mühletinin süresinin tekrar işlemeye başlayacağı —–tarihinden itibaren durduğu süre kadar uzatılmasına, kesin ——-süresi olan —- tarihinden itibaren ——– ilave edildiğinde davacı şirket bakımından kesin mühletin son ereceği tarihin 22.01.2021 olduğunun tespitine, bilahare işbu sürenin bitim tarihinden itibaren kesin mühlet süresinin 6 ay süre ile uzatılmasına, İcra ve İflas Kanunu’nun 289. maddesi uyarınca, 6 ay süre ile kesin mühlet verilmesine, üç aylık geçici mühlet içinde borçlu aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağından hangi nedene dayanırsa dayansın borçlu hakkında muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının önlenmesine ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, borçlu aleyhine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasının önlenmesine, davacının işletme konularına ilişkin faaliyetlerinin devamı için elzem olan ve icra takipleri nedeniyle muhafaza altına ——- araçlarının, üzerindeki hacizler baki kalmak kaydıyla, —— olarak davacı tarafa tedbir en teslimine, bir takip muamelesi ile kesilebilen zaman aşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemeyeceğine ve İcra ve İflas Kanunu’nun 206. maddesinin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabileceğine, takas ile ilgili İcra ve İflas Kanunu’nun 200 ve 201. maddelerinin uygulanmasına, hacizli mallar hakkında niteliğine uygun düştüğü ölçüde İcra ve İflas Kanunu’nun 186. madde hükmünün uygulanmasına, İcra ve İflas Kanunu’nun 295. maddesi uyarınca; mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceğine veya başlamış olan takiplere devam edilebileceğine, ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirlerinin alınmamasına ve rehinli malın satışının tedbiren önlenmesine, davacı tarafın mahkememizin izni dışında mühlet kararından itibaren —–etmesinin, kefil olmasının, taşınmaz ve işletmenin devamlı ——- kısmen dahi olsa devretmesinin,——–etmesinin ve——– tasarruflarda bulunmasının tedbiren önlenmesine, davacı tarafın tescilli, tescilsiz ——– ile araçları üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yolunda ihtiyati tedbir konulmasına, ayrıca üzerlerine ayni ve şahsi hak tesisinin önlenmesine, davacının tarafın takip borçlusu olduğu veya üçüncü şahıs konumunda olduğu takiplerde kendilerine yönelik haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesine” karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibini geçici mühlet veya kesin mühlet durdurmaz. Davacının alacağı varsa takip devam eder. Borçlu icra takibine itiraz ederse işbu davada olduğu gibi takip durur ancak açılan itirazın iptali davası sonunda davacı davayı kazanırsa takibe devam edilir. Sadece konkordato mühleti varsa takip kesinleşse bile mühlet içinde satış işlemi yapılmaz.
Buna göre, her ne kadar davalı takip tarihi itibariyle —– dosyasında almış olduğu geçici mühlet veya kesin mühletin, davacının başlattığı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibini durduracağını, davacı alacaklının davalı borçlu hakkında kesin mühlet veya geçici mühlet süresi içinde rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatamayacağını savunmuş ise de,—- nedenlerle —- dosyasında alınan geçici mühlet veya kesin mühletin işbu davaya etkisi olmayacağı, sadece geçici mühlet veya kesin mühlet içinde satışı engelleyeceği anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöndeki itirazının reddi gerekmiştir.
17-Sonuç: Sonuç olarak; davacı ——-
arasında ———— Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, kredilerin teminatını teşkil etmek üzere davalı şirket adına ——- tesis edildiği,—- arasında akdedilen sözleşmelere istinaden davalı şirket lehine ————-mektubu verilerek —- krediler kullanıldığı, davalı lehine verilen teminat mektuplarının ———- tarihinde tazmin olması ve tazmin bedeli bakiye—— üzere iki ayrı borçlu cari hesaba dönüşmesi nedeniyle hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek cari hesap kredisinden kaynaklanan borcun ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, ilgili ihtarnamenin davalı şirket daimi çalışanına 20.06.2019 tarihinde tebliğ olunduğu, mahkememizce davalı müteselsil kefile hesap kat
ihtarnamesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemiş olduğunun kabul edildiği, dolayısıyla davalı şirketin 22.06.2019 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, ihtarnamenin tebliğine rağmen kredi borçlarının ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından davalı aleyhine——— asıl alacak için alacaklı bankaya rehinli —- paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı – borçlu vekilinin 04.03.2021 tarihli itirazı üzerine takibin durdurulduğu, bankacı bilirkişi tarafından Mahkememizin talimatları doğrultusunda yapılan inceleme ve hesaplama sonucunda; davacı bankanın —– takip tarihi itibariyle, daval——borçlu cari hesap kredilerinden——- temerrüt faizinin % 5 gider vergisi alacağının bulunduğunun hesaplandığı, yapılan bu teknik hesaplamanın sonuç olarak dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunduğu, davacı alacaklı bankanın icra takibinde —- tamamını asıl alacak olarak talep ettiği, icra takibinde işlemiş akdi faiz veya temerrüt faizi isteminde bulunmadığı, bu durumda taleple bağlılık ilkesi gereğince sadece asıl alacak yönünden takibe yapılan itirazın iptaline karar verilebileceği anlaşılmakla, davalı-borçlu—- sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak miktarı olan —- üzerinden devamına, fazlaya ilişkin —- alacak isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
18-İcra inkar tazminatı talebi yönünden inceleme ve değerlendirme: Davacı banka, davalıdan icra-inkar tazminatı istemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacının alacaklı olduğu miktar sözleşme ile kararlaştırılmış olup kabulüne karar verilen asıl alacak likit olduğundan ve davalı borçlu tarafından ödeme yapılmadığı gibi icra takibine yaptığı itiraz haksız bulunduğundan daha fazla takdir edilmesine ilişkin neden de bulunmadığından likit ve muayyen nitelikte bulunan asıl alacak tutarı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı miktarı olan —— icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı-borçlunun ———-esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile; takibin ——- asıl alacak yönünden DEVAMINA,
2-Fazlaya ilişkin 1.637.617,22 TL’lik asıl alacak isteminin reddine,
3-Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacağın %20’si tutarındaki —– inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanununa göre alınması gerekli 1.067.491,67 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 208.515,42 TL harç ve icra dosyasına yatırılan 86.323,91 TL harç olmak üzere toplam 294.839,33‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 772.652,34‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 208.515,42 TL harç ve icra dosyasına yatırılan 86.323,91 TL harç olmak üzere toplam 294.839,33‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 1.568,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 1.419,72 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan — davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen dava yönünden, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca kabulüne karar verilen dava yönünden davacı lehine takdir olunan——vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddolunan dava yönünden, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca belirlenen—– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk —Tarifesi uyarınca —- — göre hesaplanan 1.194,79 TL’sinin davalıdan, kalan 125,21‬ TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
10-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı