Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/227 Esas
KARAR NO : 2021/293
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2020
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ————– şahıs ,—— işletmesinin ————- olduğu bu hususta davalı ——–aralarında ——– akdedildiği, müvekkilinin——– kayıtlı olduğu , görevli mahkemenin ————Mahkemeleri olduğu ——- takıldığı tarihten bir müddet sonra ———– olduğunun ortaya çıktığı ,———– arasında ——- fazla yapılan ————bulunduğu ve bu tutarların müvekkile iadesinin gerektiği tüm bu nedenlerle belirsiz alacak davası olarak müvekkili tarafından ödenen fazla ödemelerin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı —– vekili tarafından ibraz olunan cevap dilekçesi ile özetle; Öncelikli olarak kendilerine husumet yöneltilemeyeceği, kendilerinin —- davaya konu sayaçta — ve — hatasının gözlemlendiği bahsi geçen arızanın sayacın tüketim değerlerini etkileyebilecek bir husus olmadığı tüm bu nedenlerle haksız davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı —–vekili tarafından ibraz olunan cevap dilekçesi ile özetle; İş bu davada görevli mahkemenin—- Mahkemeleri olduğu, kendilerine husumet yöneltilemeyeceği, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağı, davacının alacak talebinin hukuki mesnetten yoksun olduğu, davacının faturalara yasal sürede herhangi bir itirazının bulunmadığından bahisle davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır .
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, —- sözleşmesinden kaynaklı fazla ödenen tutarın iadesine yönelik istirdat davasıdır.
7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ye eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının istemi netice itibari ile bir miktar para alacağının davalılardan tahsiline ilişkindir.
Davacı tarafından davalılar aleyhine ikame edilen dava da; davacı ile davalı —– şirketi arasında—- sözleşmesinin akdedildiği, davacının gerek faturaların miktarı gerek işin nevi gerek —– kayıtlı gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunuşu gerekse de iş yerinin kapsamı gereği tacir olduğu yine davalıların da sermaye şirketi nitelikleri gereğince tacir oldukları anlaşılmakla davanın nisbi ticari dava mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk ——- tarihinden itibaren geçerlidir. Başka bir deyişle tarafların —– çözüm yoluna başvurması ve sonrasında anlaşamamaları halinde anlaşamadıklarına dair son oturum tutanağı arabulucu tarafından düzenlendikten sonra dava açılması uygulaması zorunludur.
Huzurdaki davanında TTK 4.gereğince nispi ticari dava niteliği itibari ile Ticaret Mahkemelerinde ikamesi gerekir iken İstanbul Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 03/06/2020 tarihinde açıldığı, Mahkemece nihayetinde görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararının 30/03/2021 tarihinde -taraflarca İstinaf Kanun yoluna başvurulmayarak- kesinleştiği işbu dosya kapsamında ticari davalarda zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmadığı görülmüş ve davacı tarafından dava öncesi ara buluculuğa başvurularak dava açılıp açılmadığının belirlenmesi için son toplantı tutanağını sunmak üzere davacı vekiline mahkememizce 1 haftalık kesin süre verilmiş ise de davacı tarafından dosya kapsamına sunulan arabuluculuk son toplantı tutanağının irdelenmesi ile davacının ara buluculuğa ——— tarihinde yani davanın devamında başvurduğu ve son toplantı tutanağının da —–tarihinde tanzim edildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 1. Maddesi gereğince mahkemelerin görevleri Kanunla belirlenir ve göreve dair kurallar kamu düzenindendir. Somut uyuşmazlıkta da mahkememizin görevi dava tarihinde yani zorunlu arabuluculuk müessesinin benimsenmesi sonrasında kanun ile evvelde belirlenmiştir.
Dava şartları da —– üzerinde davanın görülebilmesi için mutlaka dava tarihi itibariyle bulunması ya da davanın devamında tamam olabilmesi (giderilebilir dava şartı) yasa koyucu tarafından belirtilen ve benimsenen şartlardır.
Davanın açılmasının usul hukuku bakımından sonuçlarından birisi de yukarıda belirtilen esaslar dahilinde mahkemenin görev ve yetkisinin davanın açılması ile o anki hâle göre sabitlenmesi ve dava şartlarının da var olup olmadığının değerlendirilmesinin bu tarih gözetilerek karara bağlanmasıdır.
Türk Ticaret Kanununa göre nispi ticari dava da ; TTK’nın 5/A-1 maddesinde ticari dava niteliğindeki alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu kabul edilmiş ayrıca 7155 sayılı Kanun’un 23’ncü maddesi ile eklenen 6325 sy m.18/A-2 maddesinde de, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusu yapılmadığı hallerde dava şartı eksikliğinin giderilmesi için mahkemece süre verilmesi yasal olarak mümkün bulunmadığından bir başka deyişle arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir dava şartı bulunmadığından davacı tarafından davanın ara buluculuk yoluna — tarihi öncesi başvurulmadığından ikame edildiğinden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK’ya eklenen 5/A maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddeleri kapsamında dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/2 ve 115/2 Maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 54,40 TL’nin tahsili ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davanın davalılar için ortak hukuki sebeple reddine karar verildiğinden vekil ile temsil olunan davalılar lehine 100.00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekil ile temsil olunan davalılara eşit nispette ÖDENMESİNE,
5- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekillerinin yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.