Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/22 E. 2022/34 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/22 Esas
KARAR NO: 2022/34
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/01/2021
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- cari hesaba ilişkin faturaları ticari faaliyeti kapsamında teslim ettiği ürünler ve sunduğu hizmet karşılığında davalı/borçlu — düzenlendiği, davalı/borçlunun fatura bedellerini ödemediğini müvekkilinin alacağın tahsili amacıyla— alacak yönünden—– takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun ödeme emrine ve borca itiraz ettiğini, borçlunun itirazı üzerine ticari davalarda zorunlu arabuluculuk kapsamında başvuruda başvuru da bulunulmuşsa da anlaşmanın sağlanamadığını, takip konusu alacağın müvekkilinin ticari faaliyeti kapsamında davalı/borçluya sattığı ve teslim ettiği emtialar ile sunduğu hizmetler karşılığında düzenlenmiş faturalardan kaynaklandığını, fatura konusu emtialar ve hizmetlerin davalıya teslim edildiğini, takip konusu faturalar icra takibinden önce davalı/borçluya gönderildiğini, takip konusu alacağın likit olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin alacak haklarımız saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, davalı borçlunun—– icra takip dosyası nezdindeki haksız ve kötü niyetli vaki itirazın iptali ile takibin devamını, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının asıl alacağının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama harç ve giderleriyle ücret-i vekaletin davalı/borçlu yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafla müvekkili arasında —- yapıldığını, bu sözleşmenin taraflarının davalı ——— tarihinde ise yine taraflar arasında —- düzenlendiğini, tarafların işin bitimi aşamasında aralarında imzaladıkları —-başlıklı cari hesap ve teminatla ilgili mutabakat yapılmış ve mutabakat sonucunda cari hesap borcu ödenerek hesabın sıfırlandığını, teminatın ise haklı nedenlerle tutulduğunu, davacı tarafın —– denen şifreleri, sebepsiz olarak müvekkiline teslim etmediğini,——– edilmemesinden dolayı müvekkilinin büyük zararlar yaşayacağını ancak davacı tarafın teminatları iade almadan teslim etmeyeceklerini ifade ettiklerini, davacı tarafın ——dolmadığını, şifreleri baskı gibi kullanıp vermedikleri halde icra takibi başlatılmasının kötü niyetli olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde de bu talebimize olumlu karşılık verilmediğinden anlaşmanın sağlanamadığı, açıklanan sebeplerle davacı tarafla ilgili olarak tüm yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla açtıkları davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklı yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminat talebine ilişkindir.
Dava İİK 67.maddesi gereğince — yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davada taraf teşkili sağlanmış, İcra dosyası celp edilmiştir.
İcra Dosyası İncelemesi: Davacı taraf —- tarihinde, açık hesaba konu fatura alacağına ilişkin —– dosyasından —— icra takibine ilişkin esas olmak üzere; borcun tamamına, ferilerine ve faize itiraz etmiştir. İcra takibi durdurulmuş olup, devamında itirazın iptali davası açılmıştır.
Dosya nitelikli borçlar hukuku hesaplama uzmanı ve mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde de inceleme yapılarak uyuşmazlık konusuna ilişkin rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —– tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1-Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden
Davacının ve davalının —- yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin ve —- süresinde alındığı, —– göre usulüne uygun tutulduğu,
2-Davacı Alacağı ve Teslim, Tesellüm Yönünden
Davacının ticari defterlerinin incelendiği usulüne uygun tutulduğu, davacı ——— imzalanmış olduğu taraflar arasında imzalanan sözleşme bakımından bir ihtilaf bulunmadığı, davacının sözleşme kapsamında belirtilen—– faturaları tanzim ettiği, takip konusu alacağına dayanak olan faturaların kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının da sözleşme kapsamında düzenlenen faturaları kendi defterlerine kaydettiği, tarafların defterlerinin birbirini teyit ettiğinin anlaşıldığı,
3-Davalı tarafın savunmasında, davacının sistemin aktive edilmesini sağlayan ——— verilmemesini öne sürdüğü, davacının borcunu ifa etmediğini ileri sürmediği, söz konusu hususun——- borcun ödenmemesi bakımından def’i olarak ileri sürülmesinin mümkün olmadığı,
4- Davacının takip konusu ———— asıl alacağını talep edebileceği,
5-Faiz Yönünden
Davacı takip öncesi için faiz talebinde bulunmadığından, taleple bağlılık gereği bu hususta değerlendirme yapılmadığını, ancak mahkemenin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için —– —-faizinde —— para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile faiz talebinin yerinde olduğu, dava tarihi itibariyle yapılan kapak hesabına göre davacının —— alacaklı olduğu,
6-Kısmi Öneme Sonrası Dava Tarihli Alacak Hesabı
Davalının takip sonrası, ama dava öncesi kısmı ödeme yapmış olması sebebiyle dava tarihli kapak hesabının yapılması gerektiğinden, raporumuzun—- bölümünde yapılan hesaplamada; davalı —- ödeme yaptığı, takip sonrası yapılan ödemelerin —- göre öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilmesi gerektiğinden — ödemenin mahsubuna ilişkin dava tarihi itibariyle raporun — gösterilen kapak hesabına göre — masraf hesaplanmıştır. Davalı tarafından takipten sonra yapılan — ödeme——–uyarınca öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilmiş, davacının — dava tarihi itibarıyla mahsup sonrası kalan —–takip ferileri yönünden alacaklı olduğunun mütalaa edildiğini, açıklanan nedenlerle takdiri —- ait olmak üzere davacının; davalı tarafından —– dosyasına yapmış olduğu itirazın hükmolunacak alacağı üzerinden iptalini isteyebileceği, icra inkâr tazminatı ve sair hususların mahkemenin münhasır takdiri içinde kaldığı hususlarında görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı—— imzalanmış olduğu taraflar arasında imzalanan sözleşme bakımından bir ihtilaf bulunmadığı, davacının sözleşme kapsamında —- göre faturalarını tanzim ettiği, takip konusu alacağa dayanak olan faturaların kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının da sözleşme kapsamında düzenlenen faturaları kendi defterlerinde kayıt altına aldığı, bu yönüyle de teslim ve hizmet karinesinin oluştuğu, aksinin ispat yükünün davalı şirkete geçtiği, bu hususlar topluca değerlendirildiğinde ise davacının takip konusu alacağını ispatladığı değerlendirilmiştir.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde davacı ile aralarında ibra yapıldığını ve borcun sona erdiğini ileri sürmüş olup bu iddiasını ispatlıyamamıştır.
Davalı taraf yine, davacı tarafın kendisine ——–denilen şifreleri vermediğini, bu nedenle zarara uğradığını ve yine bu nedenle teminatın iade edilmediğini ileri sürmüştür. Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde, davacının yüklenici sıfatıyla inşaat işleri kapsamında bulunan———- sağlama, gerekli süpervizörlüğü yapma ve devreye alma işlerini üstlendiği görülmektedir. Dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşme —– eser sözleşmesi niteliğini haizdir. Bu sözleşmede yüklenicinin temel borcu eseri imal etmek iken, iş sahibinin temel borcu eser ücretini ödemektir.
TBK m. 97 uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir. Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde, eserin imal edilmesi sonrası eser bedelinin ödeneceği kararlaştırılmıştır. —– bedel ödeme borcu eserin teslimi anında muaccel olur. Davalı taraf, eserin imal edilmediğini ileri sürmemekte sadece —— kendisine verilmediğini iddia etmekte olup, sözleşmede bu şifrenin verilmemesi sözleşme bedelini ödemek bakımından davalı tarafa def’i ileri sürme hakkı vermediğinden, davalı bedel ödemekten kaçınamaz.
Kural olarak, satışın yapılıp malın/hizmetin teslim edildiğini ve satışın veresiye yapıldığını davacının ispatlaması gerekir. Bir başka anlatımla bir alacak davasında mal ve hizmet ifasında bulunduğunu iddia eden taraf karşı tarafın kabulünde değilse ispat külfeti öncelikle bu iddiayı öne sürendedir. İspatın konusu ise mal teslimi ve hizmetin ifa edilmesidir. Malın teslimi ve hizmetin ifa edildiği ispat edilememiş ise davalı borçlunun herhangi bir ispat külfeti altında olduğu söylenemez. Alacaklı davacı malın teslimi ve hizmet ifasını somut delillerle ispat ettiğinde ise bu kez teslim ve hizmet ifasının bedelinin ödendiğini ispat külfeti davalı borçluya geçecektir.
Dosya içeriğine uygun denetlenebilir bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmış olup davacı haklılığını ispat ettiğinden davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalı borçlunun — takip dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin dava tarihi kapak hesabına göre —– takip ferileri üzerinden DEVAMINA,
2-Alacak davalı tarafından bilinebilir olduğundan ——- %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE
3-Asıl alacak —– dava tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanan —- maddesine göre ——- olarak açılmış —– ödediği en yüksek temerrüt faizi oranı uygulanmak sureti ile fiili ödeme günündeki ———- karşılığı eklenmek sureti ile DEVAMINA,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 9.767,71 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.639,96 TL harcın mahsubu ile arta kalan 8.127,75 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.639,96 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 2.030,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı vekili lehine 2022 yılı AAÜT göre hesaplanan 17.534,14 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde —— Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/01/2022