Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/218 E. 2022/238 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/218 Esas
KARAR NO : 2022/238

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı—- müvekkili sigorta şirketi tarafindan sigortalandığını, ——— emtiasının—— anlaşıldığını, anlaşma kapsamında —– araçlara eşit ağırlıkta yüklendiğini, alıcı firma—— vardığında yapılan——–plakalı araçta—- hasarlı olduğunun tespit edildiğini, hasarla ilgili hasar tutanağı tanzime edildiğini ve fotoğraflar çekildiğini, müvekkili şirkete yapılan bildirim sonrasındada—- hasar tutanağı ödendiğini, alınan eksper raporuna göre—- saplanması nedeni ile hasarlandığının tespit edildiğini, davalı borçlu aleyhine alacağın rücu için—- sayılı dosyası ile takip başlatıklığını, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, borçlunun takibe, asıl alacağa, faize ve ferilerine ilişkin haksız itirazlarının iptaline, ——-den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde malzemelerin bir adetinin hasarlandığının ifade edildiğini ve istiflemede hata olduğu iddiasının soyut olduğunu, CMR Konvansiyonu 17/4.maddeye göre istifleme yanlışlığından hasarlanan eşyadan taşımacının sorumlu olmayacağını, davayı kabul etmemek üzere mahkemece müvekkili sorumlu kabul edilerek tazminata hükmedilse bile CMR Konvansiyonu 23.maddeye göre öngörülen usul ile emtianın hasarlı kısmının eksik — aşamayacağını ve bu nedenle de davacı şirketin talebinin fahiş — bulunduğunu, —– davanın usulden ve esastan reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle, davacı sigorta şirketine sigortalı dava dışı—– davalı taşıyıcı sorumluluğunda hasarlandığı iddiasıyla sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili istemli başlatılan—- takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davacının — olmak üzere toplam 8.031,62-TL alacağı , asıl alacağa yasal faiz işletilmek suretiyle davalıdan talep ettiği, takipte ödeme emrinin davalı yana 30/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde 02/11/2020 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
— hasar dosyası celp edilmiş, — —- rapor alınmıştır. Bilirkişi 30/11/2021 tarihli raporunda özetle: “Meydana gelen hasarın davalı taşıyıcının sorumluluğunda olan sabitlemenin yetersizliği sonucu oluştuğu, davacı sigorta şirketinin 6102 sayılı TTK 1472’nci maddesine göre şartlarının varlığının yerine geldiği sübuta erdiğinden, elde etmiş olduğu — olduğu tazminat tutarından zararın meydana gelmesinde tek başına sorumlu olduğu tespit edilen taşıyıcı davalı/takip borçlusu— tutarında gerçek zarar bedelini rücuen talep edebileceği, davacı sigorta şirketinin, rücuen talep edebileceği gerçek zarar tutarı için CMR Konvansiyonu 27’nci maddesi gereğince davalıya yazılı talebinin tebliğe dair bir karinenin mevcut olmaması nedeniyle takip öncesi istemi faiz talebinin yerinde olamayacağı” görüş ve kanaati ile raporunu ibraz etmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı taraf rapora itirazda bulunmuştur ancak davalının itirazları soyut nitelikte olduğundan ek rapor alınmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan rapor bir arada değerlendirildiğinde ; davalı yan davacının aktif husumetinin bulunmadığını iddia etmiş ise de; davacının dosyaya sunduğu 15/01/2020 tarihli ödeme dekontundan ve davacının sigortalısı tarafından verilmiş temlik belgesinden— eldeki davada mevcut olduğu davacının husumetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi, dava konusu yükün —- davalı tarafından yükleme noktasından sağlam olarak teslim alındığını,———- ait emtianın taşındığını, dosyaya sunulu ——– ürünün —-hale gelmesi suretiyle oluştuğunu tespit etmiştir. Araç üzerine yükü sabitlemek için davalı —- temin ederek ——- her iki ——- gerekirken emtianın taşındığı— şeklinde —- yapıldığı değerlendirilmiştir. Bu tespitlere istinaden —-sabitlemenin davalı taşıyanın yükümlülüğünde olduğu, sabitlemeyi göndericinin yaptığına dair bir karine olmadığından davacının sigortalısının müterafik kusurunun bulunmadığı, CMR 17.Maddesi gereğince taşımacının yükü teslim edeceği ana kadar meydana gelen hasardan sorumlu olduğu, eldeki davada hasardan davalının sorumlu olduğu anlaşılmış ve rapora itirazları yerinde görülmemiştir. Davacı şirket —- ile davalı —- imza altına alınan tutanakla, —- tespit edildiği, ihbar yerine——olan hasar ihbarının yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Davalı—- edilmediği iddiasında bulunmuş ise de hasar gören emtia için sigortalı firma tarafından piyasada toplanan tekliflerin üzerinde — yapıldığı ve —– anlaşılmıştır. Bilirkişice hasar gören ———– poliçedeki muafiyet tenzili bedellerinin düşürülmesi sonucu —- hasar bedeli hesaplanmış, neticeten bilirkişi tarafından hesaplanan ve davalının mesuliyet sınırını aşmayan bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafça yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsili talep edilmiş ise de; davacının dosya kapsamındaki rücuen tahsil talebine dair yazıyı davalı taşıyıcıya tebliğ ettiğine dair somut delil olmaması sebebiyle takip tarihinden itibaren davacının talebi gibi yasal faize hükmedilmiş, asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, ——-icra dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 7.087,43-TL asıl alacak üzerinden taleple bağlı kalınarak asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %9 yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen tutarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 484,14-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 81,35-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 402,79-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3- Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 81,35-TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 943,00-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul-kısmen red oranına göre hesaplanan —- taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili lehine——vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7- Ret olunan dava yönünden — davalı lehine takdir olunan— ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile — arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre 1.314,89-TL’nin davalıdan,—- davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.