Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/216 E. 2021/533 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/216 Esas
KARAR NO: 2021/533
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 30/03/2021
KARAR TARİHİ: 07/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde, özetle; davalı şirketi —- yılında davacının tek başına kurduğunu, sonradan ortakların dahil olması ile ——, halihazırda itibari değeri —– olduğunu, müvekkilinin kendi adına tasarımını ve tescilini yaptırdığı yaklaşık —– civarında patentli ürünü bulunduğunu, davalı şirketin bu ürünlerin üretim ve pazarlamasını yaptığını, şirketin yönetiminin yeni alınan ortaklara bırakıldığını, davalı şirketin yönetiminden sorumlu ve tek imza yetkilisi ve aynı zamanda bütün muhasebe işlemlerinin tek sorumlusunun —– hisseye sahip olan —- olduğunu,—– tarafından şirket yönetimiyle ve muhasebesel işlemlerle ilgili müvekkiline hiç bilgi verilmemesi, şirket ——- yapılmaması ve müvekkiline şirket içerisinde art niyetli olarak yapılan bazı eylemlerde bulunulmasından dolayı —- tarihinde —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile —– üyeliğinden istifa ettiğini, müvekkilinin çalıştığı dönemde hem üretim hem de pazarlama işini tek başına yaptığını, diğer şirket ortaklarının maddi ve manevi hiçbir katkısı olmadığını, bununla beraber, müvekkilinin şirketteki bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiğini, diğer şirket ortaklarının şirketi kendi şahıslarına borçlandırdıklarını, sermaye artırım kararı ile müvekkilinin hissesini yüzde dörtlere indirdiklerini, şirkette —– usulüne uygun olarak yapılmadığını ve şirketin halihazırda tek imza yetkilisi olan—– keyfiyetine bırakıldığını, müvekkiline şirket yönetimi hakkında söz ve imza hakkı tanınmadığını, buna rağmen şirket zararlarına ilişkin müvekkiline sorumluluk yükletilmeye çalışıldığını, davalı şirketin —— tarihinde şirket merkezinde yapılmış olan —- toplantısında, şirket ortağı ve —– tarihine kadar yönetim kurulu üyesi olan müvekkili aleyhine “şirketi zarara uğratan iş ve işlemleri olduğu gerekçesi ile sorumluluk davası açılmasına, icra takibi yapılmasına, itirazın iptali davaları açılmasına, daha önce açılmış olan icra ve davaların devam edilmesine” oy çokluğu ile karar verildiğini, müvekkilinin işbu —– –maddesi ile derç ettirdiğini, müvekkilinin daha önceden—-tarihinde yapılan olağan —— kurul toplantısında —- yıllarına ilişkin bilanço, kâr ve zarar hesaplarından” oy çokluğu ile ibra edildiğini, yönetim kurulu üyesinin ibra edilmesi halinde şirketin sorumluluk nedeni ile dava açma hakkı ortadan kalktığını, ibra edilen üyenin sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığından—- tarihinde müvekkilinin sorumluluğuna ilişkin alınmış olan ——– uygulanmasının mümkün olmadığını, —- tarihli —- kurul kararı kanuna açıkça aykırı olduğundan iptali gerektiğini, anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için —– kurul kararı gerekli olmakla beraber işbu —– kurul kararının dava şartı olduğunu, ——dosyası ile müvekkili aleyhine sorumluluk davası açıldığını, Mahkemenin —- tarihli duruşmasında anonim şirket yöneticilerinin sorumluluk davası açabilmesi için şirket —– kurulunda karar alınması gerektiğini, işbu hususun dava şartı olduğu, dava dilekçesinin ekinde de bu yönde bir karar bulunmadığından eksikliğin giderilmesi için davacı yana süre verildiğini, işbu dosyada davacı olan şirket davanın reddi ile karşı karşıya kaldığından bahsi geçen eksikliğin giderilmesi amacı ile —– tarihinde ——- yaptığını ve müvekkilinin sorumluluğuna gidilmesi yönünde karar aldığını, işbu kararın yalnızca dava şartı eksikliğini tamamlamak için alınmış olan kötü niyetli bir karar olduğunu, anonim şirket —– kurul kararlarının iptali sebeplerinin; kanuna aykırılık, esas sözleşme hükümlerine aykırılık ve dürüstlük kuralına aykırılık olduğunu, yargılamaya konu —– kurul kararının hem kanuna hem de dürüstlük kuralına aykırı bir karar olduğunu, sorumluluğa gidilebilmesinin için ortada kusur ve zararın birlikte olması gerektiğini, şirkette oluşan zararlardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, nitekim şirketteki sorunların kaynağının müvekkili olmadığını, kendisinin her ne kadar işbu sorunların önüne geçmek adına çaba sarf etmişse de başarılı olamadığını, davalı şirketin hali hazırda hala zarar ettiğini, bu durumda sorunların kaynağının müvekkilinin olmadığının ispatı niteliğinde olduğunu, davalı şirketin sürekli zarar etmesine rağmen zararın nedenine ilişkin herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığını ve her ne kadar müvekkili ile birlikte katılmış ve olumsuz oy kullanarak muhalefet şerhini toplantı tutanağına işletmiş olmasına rağmen —– —— kurul toplantısında sermaye artışışının kabulüne ve şirket sermayesinin —— çıkarılmasına karar verildiğini, bu kararda şirketin bozulmuş olan maliyesine hiçbir katkı sağlamayan —– belirtilmiş olan eşitlik ilkesine ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı bir karar olduğunu, şirket ortaklarının şirketi kendilerine borçlandırarak şirket hisselerini kendi üzerlerine almak üzere —– kurul toplantısı yaptığını ve bu yönde karar aldıklarını, bu durum da şirketin zarar etmesinin sebebinin müvekkili olmadığının şirketin işleyişine dair —– bir sorunun bulunduğunun ispati niteliğinde olduğunu, ortada bir zarar durumunun mevcut olması halinde sorumluluğuna gidilmesi gereken kişinin —- sahibi diğer ortaklar olduğunu, nitekim müvekkilinin ibra edilmiş olduğu —- tarihli olağan —— kurul toplantısında dahi müvekkili tarafından olumsuz oy kullanıldığını, bunun sebebinin ise şirket zararlarına ilişkin ismet yeşil’in sorumluluğunun bulunması olduğunu, bu nedenlerle, müvekkilinin muhalefet şerhi koyduğu—- tarihli —— —— kurul toplantısının dava sonuna kadar tescilinin tedbiren durdurulmasına, sonuç olarak —— kurulda alınan kararın usule ve yasaya, eşitlik ilkesine aykırı olması ve usulen kanunda öngörülen şartlar yerine getirilmediğinden ve mahkemece resen gözeticek hususlardan dolayı iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde, özetle; iptali istenen —– —— kurul kararının, — açılan yöneticinin sorumluluğu davası nedeniyle ilgili Mahkeme tarafından —- duruşmada verilen kesin süre nedeniyle alındığını, davacının amacının bu davayı bertaraf etmek olduğunu, davacının, daha önce ibra edilmiş olması nedeniyle iptali istenen kararın alınamayacağını savunmasının geçerli olmadığını, ibranın geçerli olması için bilanço, gelir gider tablosunun açıklanıp irdelenmesi gerektiğini, davanın ve dava konusu —– kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık noktalarının tespiti: Dava, anonim şirketin —— kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalı şirketin—- tarihinde yapılan olağan —– kurul toplantısında, davacının —- yıllarına ilişkin bilanço, kâr ve zarar hesaplarından oy çokluğu ile ibra edildiği için davacının sorumluluk davası açma hakkının ortadan kalktığını, bu nedenle davamıza konu —- tarihli —— kurul kararının kanuna aykırı olması nedeniyle iptalini talep etmektedir.
Davalı ise iptali istenen kararın—-dosyasında Mahkemenin istemi ile zorunlu olarak alındığını, davacının ibrasına ilişkin kararın geçerli bir ibra olmadığını, geçersiz olduğunu savunmaktadır.
Buna göre, taraflar arasında “davaya konu —- tarihli —— —– kurul toplantısının yapıldığı ve davacı hakkında davalı şirketi zarara uğratan işlem ve eylemleri nedeniyle sorumluluk davası açılmasına, daha önce açılan davalara devam edilmesine ilişkin olarak davacı vekili —- muhalefeti nedeniyle oy çokluğuyla karar alındığı,—- olağan —– kurul toplantısında da davacının da içinde bulunduğu yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesine karar verildiği” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
a- Davacının, —- tarihli —– —— kurul toplantısında muhalefet şerhi koyup koymadığı, muhalefet şerhinin geçerli olup olmadığı,
b—– tarihli olağan —– kurul toplantısında alınan ibra kararının geçerli olup olmadığı,
c- Davaya konu —– tarihli —– —— kurul toplantısında davacı hakkında alınan sorumluluk davası açılması ve daha önce açılan sorumluluk davalarına devam edilmesine ilişkin kararın iptali gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2- Deliller:
2.a——- karar sayılı kararında da belirtildiği üzere —- hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için şirket —— kurulunda karar alınması gerekmektedir. Dava dilekçesi ekinde bu yönde karar alındığına ilişkin —- kurul kararı sunulmamış olup dava dilekçesi içeriğinden de bu yönde bir — kurul kararının mevcut olduğu anlaşılamamaktadır. Söz konusu kararın varlığı dava şartı olduğundan mahkememizce resen gözetilmesi gerektiğinden davalı hakkında yöneticinin sorumluluğu davası açılmak üzere —— kurulda alınan kararın sunulması, bu yönde alınmış bir karar yok ise sunulması için davacı vekiline 2 aylık kesin süre verilmesine, aksi takdirde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hususunun ihtarına” şeklinde karar alındığı anlaşılmıştır.
2.b- — yazıya verilen cevabi yazı ekinde şirketin —— kararının bulunmadığının bildirildiği, gönderilen ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde, — yetkilisinin —- olduğu,—- oluştuğu anlaşılmıştır.
2.c- İhtarnamenin İncelenmesi: — tarihli cevabi yazı ekinde gönderilen, —-yevmiye numaralı, ihtar eden keşidecinin davacı, ihtar edilenin davalı olduğu, “Tarafımıza göndermiş olduğunuz —– yevmiye numaralı ihtarnamelerinize karşı cevaplarımızla birlikte karşı itirazlarımızdır” konulu ihtarname ve ilgili ihtarnameye ilişkin tebliğ mazbatası suretinin incelenmesinde, davacının haksız rekabet hükümlerine aykırı hareket etmediğinin, davacının işbu ihtarname ile birlikte kurucu ve yönetim kurulu üyesi olduğu davalı şirketin yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini ve istifa tarihinden itibaren yönetim kurulu kararları ile ilgili hiçbir sorumluluğunun bulunmadığının ihtar edildiği, ilgili ihtarnamenin davalı şirkete —- yazılan yazıya verilen cevabi yazı ekinde gönderilen — tarihli —- incelenmesinde, ilgili toplantı tutanağının—– hesaplarının oy birliğiyle ibra edildiği anlaşılmıştır.
3-Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Yukarıda belirtildiği üzere dava, davalı şirketin —- dosyasında verilen ara karar gereğince davacı hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için yapılan ve davacı hakkında alınan karara ilişkin —– —— kurul toplantısında alınan kararın iptali istemine ilişkindir.
Öncelikle, belirtmek gerekir ki, davacı, —- sayılı dosyasındaki sorumluluk davası için alınan —— kurul kararının iptalini talep ettiğinden doğru olan —- sayılı dosyasındaki davada, işbu mahkememizdeki davayı bekletici mesele yapması gerekirdi. Bu bakımdan, haricen öğrenildiğine göre —- dosyasında karar verilmiş olup Mahkememizce bu dosyanın bekletici mesele yapması gerekmediğinden davaya devam edip sonuçlandırılması yoluna gidilmiştir.
Davacı şirketin davamıza konu — incelenmesinde, gündemin 3. Maddesi kapsamında—- tarihine kadar davalı şirketin yönetimide bulunan davacı hakkında sorumluluk davası açılmasına, icra takibi yapılmasına, itirazın iptali davaları açılmasına, daha önce açılmış olan icra ve davalara devam edilmesine” oy çokluğu ile karara bağlandığı anlaşılmaktadır. Davacı, bu kararın iptalini talep etmektedir.
—– yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.
—- şirket adına yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açılması için —— kurul tarafından davanın açılmasına yönelik bir karar alınmasını zorunlu tutmaktaydı.——- alınmaması halinde bu durumu dava şartı eksikliği olarak kabul etmekteydi. Bu sebeple de kararın alınmasına kadar bu durumu bekletici mesele olarak değerlendirmekte ve davayı ertelemekteydi.
—- üyelerine karşı açacağı sorumluluk davasını ——- kurul kararı alınması şartına bağlamamıştır. Ancak pay sahiplerinin oyda imtiyaz hakkının geçerli olmayacağı — kurul kararlarını belirten ——– hükmünde ibra ve sorumluluk davası açılmasında oyda imtiyazın geçerli olmadığı belirtilmiştir. Bu hüküm ise sorumluluk davası açılmasına ilişkin bir genel kurul kararını ortaya koymaktadır ki bu hüküm doktrinde ciddi tartışmalara sebebiyet vermiştir.
—uygulamasının aynen devam ettiğini ileri süren görüşler bulunduğu gibi—- unutularak kanunda bırakıldığını ileri süren görüşler de bulunmaktadır. Konu bir yönüyle de usul hukukunu ilgilendirmektedir. —– aynen devam ettirmek şeklinde doktrinde ortaya atılan ilk görüşü benimsediğinden —–dosyasındaki sorumluluk davasının açılabilmesi için genel kurul toplantısı yapılması ve karar alınması doğrudur.
Ancak, davacı, sorumluluk davası açılan konular hakkında daha önce genel kurul tarafından ibra edildiğini, bu nedenle hakkında sorumluluk davası açılamayacağını ve bu yönde karar alınamayacağını iddia etmektedir.
Bu bakımdan getirtilen– yıllarına ait —-kapsamında davalının da aralarında bulunduğu yönetim kurulu üyelerinin ibrasına oy birliğiyle karar verildiği tespit edilmiştir.
Davacı şirketin —– Maddesi kapsamında davalının da aralarında bulunduğu yönetim kurulu üyelerinin ibrası oy çokluğu ile karara bağlandığı tespit olunmuştur.
—— fıkrası uyarınca, genel kurulda yönetim kurulu üyesinin ibrası yönünde olumlu oy verilmesi, oy veren pay sahibinin o yönetim kurulu üyesine ilişkin olarak sorumluluk davası açma hakkını ortadan kaldırmaktadır. Olumsuz oy kullanan diğer pay sahipleri ise ibra tarihinden itibaren 6 ay içerisinde sorumluluk davası açmak zorundadır. Sonuç olarak, oy birliği ile ibra edilmiş yönetim kurulu üyesine karşı şirketin uğradığı zararlara ilişkin sorumluluk davası açmak mümkün değildir. Ancak unutulmamalıdır ki, söz konusu ibranın kapsadığı maddi olay dışında, bilinmeyen ayrıca sorumluluk doğurucu işlemlerin var olduğu sonradan fark edildiği takdirde ibra iradesi sorumluluk davası açmaya engel olmayacaktır. Bir başka deyişle, genel kurulun bilmediği veya genel kurula sunulmayan vakıalara ilişkin olarak yönetim kurulunun sorumluluğu ibra ile sona ermeyecektir.
İbranın sorumluluk davasını engelleyici etkisi yukarıda da belirtildiği üzere şirketin doğrudan zararına ilişkin olarak gündeme gelmektedir. Pay sahibinin uğradığı doğrudan zarar sebebiyle yönetim kurulu üyesine sorumluluk davası açması, ibra yönünde oy kullansa dahi mümkün olabilecektir.
Yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olarak alınan genel kurul kararının geri alınması ise——- uyarınca mümkün değildir. Ancak —- şartların var olması durumunda söz konusu kararın iptali talep edilebilecektir.
Somut olayda davacı bakımından alınan bir ibra kararı bulunmaktadır. Bu nedenle davacının istemine konu “davalı şirketin —– tarihinde yapılan —— genel kurul toplantısında alınan 3 numaralı “sorumluluk davası açılmasına, açılan davalara devam edilmesine” ilişkin kararın davalı şirket kayıtlarında yer alan işlemlere ilişkin olması sebebiyle yukarıda belirtilen şekilde davacıyı da kapsayan ibra kararı ile bu işlemler bakımından davalının şirkete karşı tazminat sorumluluğunun sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan söz konusu ibra kararı iptal edilmeden başka bir genel kurul kararı ile yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun ileri sürülmesi —— değildir. Somut olayda da davacı şirket tarafından alınan ibra kararının iptal edilmediği anlaşıldığından —- tarihinde yapılan —– genel kurul toplantısında alınan 3 numaralı kararın iptali gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-
Davanın KABULÜ ile, davalı şirketin —- tarihinde yapılan ——— genel kurul toplantısında alınan—— numaralı kararın İPTALİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli harç peşin alındığından başka harç alınmasına gerek olmadığına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30.-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen toplam 74,70.-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde——– Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/07/2021