Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/205 E. 2021/186 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/394 Esas
KARAR NO: 2021/144
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2014
KARAR TARİHİ: 02/03/2021
Mahkememiz —— sayılı ilamı ile bozulmakla yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —— miktarındaki İnşaatın yapımıyla ilgili olarak, —- tutarında yapım sözleşmesinin akdedildiğîni, bilahare,—– akdedildîğini, ——- müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki işleri iyi niyetle yerine getirmesine karşın, imalat bedellerini alamaması ve/veya süresi içerinde ödenmemesi nedeniyle, müvekkilinin İşe devam etmesinin engellendiğini, ———-sayılı dosyası ile düzenlenen Bilirkişi Raporunda, müvekkilince projesine uygun olarak yapılan imalatlara ilişkin toplam alacak tutarının —– olarak tespit edildiğini, sözleşmenin davalı tarafından haksız ve tek taraflı olarak fesh edildiğini, ayrıca, davalıların ——- tarihinde taşeron sözleşmesini imzaladıklarını beyan ederek,Müvekkili firmanın alacağına ilişkin haklarının korunması için, Dava konusu taşınmaza, dava sonuna kadar her türlü devir ve temlikin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir konulmasına, Haksız fesih nedeniyle davalıların neden olduğu zararların tespitine ve fazlaya ilişkin haklarının sakh kalması kaydıyla müsbet zarar karşılığı olarak —— hakediş ödeme tarihlerinden itibaren yürütülecek avans faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile, davalılar arasında akdedilen alt yüklenici sözleşmesinde müvekkili Vakfın sözleşmenin tarafı olmadığı gibi herhangi bir yükümlülüğünün de bulunmadığını, ayrıca sözleşmenin, tarafları bağladığını ileri sürerek, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, davacı firmanın, diğer davalıyla akdetmiş olduğu sözleşmesindeki edimlerini yerine getirmeyerek müvekkili vakfın mağduriyetine sebebiyet vermesi nedeniyle sözleşmenin fesh edildiğinin ihtarname ile davacıya bildirildiğini, davacının alt yüklenici sözleşmesine ve projesine göre imalat yapmadığını, imalatların hatalı olduğunun——– dosyası ile düzenlenen Bilirkişi Raporu île Ek Raporunun eksik inceleme sonucunda verildiğini ve son derece hatalı olduğunu, müvekkîlînce imzalanmış Hakediş Raporunun bulunmaması nedeniyle müvekkilinin Ödeme yapmadığı yönündeki davacı iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının üstlendiği edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle, diğer davalı—— tek taraflı ve haklı olarak fesh etmesi nedeniyle müspet zarar talep edilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek, öncelikle tedbir talebinin reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin — dosyası ile yapılan yargılamada;
“Davacı, dava konusu inşaat işlerinin yapımını,—- nolu davalı —— tarihli ve alt yüklenici sözleşmesi ile üstlenildiği, bu sözleşme hukuki niteliği itibariyle bir ——- niteliğinde olduğu, bu sözleşmede davacının alt yüklenici, davalının da yüklenici olduğu anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu alt yüklenici sözleşmesinin son sayfasında — kaşesi ve imzası bulunmadığı gibi, sözleşmenin diğer sayfalarının altında da —- imzası veya parafı bulunmamaktadır. Tespit dosyasına konulmuş olan sözleşmenin son sayfasında ise — kaşesi ve imzası bulunmaktadır. Davalı — sebebini izah etmek üzere; ‘İlk önce düzenlenmiş olan sözleşme metninin son sayfasının altına—— kaşe ve imzasının atıldığını, fakat sonradan bu sözleşme metninin yırtılıp atıldığını’’ beyan etmiştir. Davacının dava dosyasına sunmuş olduğu sözleşme örneğinin son sayfasının altında — kaşe ve imzasının bulunmaması ve son sayfasında —- imza ve kaşesinin bulunduğu sözleşme aslının da davacı tarafından sunulmamış olması karşısında, davalı —- bu beyanı hayatın olağan akışına uygun görülmüştür. Alt yüklenici sözleşmesinin bazı hükümlerinde her ne kadar, asıl iş sahibi durumunda olan — —- söz edilmişse de,— sözleşmenin tarafı durumunda olduğundan söz edilmemiştir. Sadece sözleşmenin 8’ inci maddesinde —– söz edilmiştir. —- kaşesi ve imzası bulunmadığından, kanaatimizce, sözleşmede yer alan bu ibare tek başına, —– sözleşmenin tarafı haline getirmez. Nitekim raporumuzun mali ve teknik kısmındaki tespitlere göre; yapılan inşaat kısmının bedeli de —- tarafından davalı/yükleniciye ödenmiş, daha sonra da davalı/yüklenici, kendisini ödenmiş olan hakediş bedeli tutarının —- davacı/alt yükleniciye ödemiştir. Bu tespitlere göre; davacının alt yüklenici olarak yapmış olduğu işlerin bedeli —tarafından yükleniciye ödenmekte ve yüklenici —- tarafından da, hissesi oranında alt yükleniciye —–ödeme yapılmaktadır. Gerçekten de, hemen yukarıda belirttiğimiz üzere, davacının gerçekleştirdiği imalatlara ilişkin olarak, davalı/yüklenici— ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Bütün bu nedenlerle, davalt —- yüklenici sözleşmesinin tarafı durumunda olmadığı ve bu nedenle de bu davada taraf sıfatının bulunmadığı, dolayısıyla husumet itirazının yerinde olduğu anlaşılmıştır. —- zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. Her ne kadar kanaatimizce davalı—- taraf sıfatı bulunmasa da; eğer Mahkemece taraf sıfatının bulunduğu sonucuna varılacak olursa diye, zamanaşımı savunmasının da incelenmesi gerekli görülmüştür. Davacının bu davadaki talebi, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat alacağı niteliğindedir. Bu sözleşmenin akdedildiği tarihte yürürlükte olan eski BK.md. 126/4 hükmü uyarınca, davacının bu tazminat talebi 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu 5 yıllık zamanaşımı süresi, tazminat alacağının muaccel olduğu tarihte işlemeye başlar —- Dava konusu olayda ise, davacı/alt yüklenici ile davalı/yüklenici arasındaki alt yüklenici sözleşmesi, davalının davacıya gönderdiği — ihtarnameyle haksız olarak feshedilmiş olduğundan, davacının tazminat alacağı da bu — tarihinde muaccel olmuştur. İşbu tazminat davası ise—- tarihinde açılmıştır, Bu nedenle, işbu davanın açıldığı tarihte davacının tazminat alacağını zamanaşımına uğramamış olduğu, dolayısıyla da davalı —— zamanaşımı savunmasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilmiş olan alt yüklenici sözleşmesinin 4′ üncü maddesinde, “davalı/yüklenicinin teknik elemanları tarafından davacı/alt yüklenicinin yapacağı inşaat işlerinin sürekli olarak kontrol edileceği” kararlaştırılmış; sözleşmenin 25’ inci maddesinde ise, “davacı/alt yüklenicinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerine uymaması halinde, davalı/yüklenicinin önce ona süre vereceği ve bu süre içinde de yükümlülüklerine uymazsa davalının sözleşmeyi feshedebileceği’ kararlaştırılmıştır. Bu iki hüküm birlikte değerlendirilip yorumlandığında şu anlam çıkmaktadır: Davalı/yüklenicinin kontrol elemanları — davacı/alt yüklenicinin yaptığı inşaat işlerini sürekli olarak kontrol edecekler; davacının işleri gereği gibi yapmadığını —— gördükleri takdirde bu durumu davalıya bildirecekler; davalı bunun üzerine davacıya, gereği gibi yapılmamış işleri düzeltmesi ve bundan sonraki işleri gereği gibi yapması için süre verecek; bu sürenin sonunda davacı hatalı işleri düzeltmediği ve işleri gerektiği gibi yapmamayı davam ettiği takdirde, davalı derhal sözleşmeyi feshedebilecektir. Raporumuzun teknik ve mali kısmındaki tespitlere göre; davalının kontrol elemanlarının davacının yaptığı işleri kontrol etmedikleri, bu hususta zaafîyet gösterdikleri belirtilmiştir. Öte yandan davalı, davacıya, yükümlülüklerine uyması ve gereği gibi yapmadığı işleri düzeltmesi için süre vermeden sözleşmeyi feshetmiştir. Bu nedenlerle, davalının, davacı ile arasında akdedilmiş olan alt yüklenici sözleşmesinin haksız olarak feshettiği kanaatinin oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacının, —- tutarından tazminat alacağının olduğu; davacı şimdilik bu alacağın —- kısmının tahsilini talep ettiğinden bu talebi ile bağlı olduğu; davacı alacağının, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği; ——- nolu —— bu davada taraf sıfatının bulunmadığı, husumet itirazının yerinde olduğu , Davacının bu davadaki alacak ve dava hakkının, dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğramadığı …” gerekçesiyle, —– hak edişin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
——–ilamı ile, gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki olması sebebiyle Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde —– tarihinde mahkememizce ;
Davaya konu olaya ilişkin olarak, dosyada mevcut tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi amacıyla heyet bilirkişinden —–tarihli rapor alındığı, ilgili raporda özetle;
—-tarihli alt yüklenici sözleşmesinde, davalı —- ana yüklenici, davacının alt yüklenici olduğu, sözleşme bedelinin —- olduğu, sözleşme kapsamında davacının, aldığı bedelin mahsubu — tazminat alacağının olduğu, davalı—- taraf sıfatının bulunmadığı tespit edilmiştir. Mahkememizce verilen ilk karar, esasen işbu rapor hükme esas alınarak verilmiştir.
Taraflarca dosyaya sunulan bilgi, belge ve itirazlar doğrultusunda düzenlenen —— bilirkişi kurulu ek raporunda özetle;
Davacı tarafça dosyaya aslı sunulan alt yüklenicilik sözleşmesinin son sayfasında davalı —- imza ve kaşesinin olduğu, bu kapsamda sözleşmenin davalı — de bağlayıcı nitelikte olduğu, sözleşmenin 8′ inci maddesinde, hakediş ödemelerinin —- tarafından yüklenici ve alt yükleniciye yapılacağının hüküm altına alındığı, davalı ——, davacıya karşı bu hüküm doğrultusunda müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, hakedişe ilişkin tespit ve yapılan ödemelere ilişkin belgeler doğrultusunda davacının, ————- tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut bilgi ve belgeler doğrultusunda, yerinde inceleme yapılarak ve tüm belgeler irdelenerek, bilimsel ve teknik değerlendirme neticesinde davacının, talep edebileceği —— tazminat alacağına ilişkin bilirkişi tespiti mahkememizce de benimsenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde verilen ilk karar, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı itibariyle; taraflar arasında düzenlenen alt yüklenici sözleşmesi hükümleri itibariyle, sözleşmede kaşe ve imzası bulunun —-diğer davalı ile birlikte davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, bilirkişi kök ve ek raporda, hakediş miktarı, yapılan ödeme ve teknik değerlendirme neticesinde belirlenen —– tazminat alacağı nedeniyle davalıların davacıya karşı sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davalı … vekilince temyiz edilmiştir.
Temyiz talebi üzerine—- Karar sayılı ilamı ile mahkememizin kararı davalı—– sıfatı bulunmadığından kendisine husumet yöneltilmesi mümkün bulunmaması sebebiyle hakkındaki davanın davalı sıfatı yokluğundan reddine karar verilmesi yerine diğer davalı yüklenici şirketle birlikte alt yükleniciye ödenmeyen iş bedelinden sorumlu tutulması doğru olmadığı gerekçesiyle mahkememiz kararını bozmuştur.
Davacı —- düzeltme talebinde bulunmuş ise de —–tarafından karar düzeltme talebi reddedilmiş ve dosya bozma kararı nedeniyle mahkememize iade edilerek yukarıdaki esası almıştır.
Mahkememizce bozma kararına uyularak , bozma kararı dikkate alınarak ve bu kapsamda inceleme yapılarak
Davanın —– yönünden kabulüne, davacının fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere — tazminat talebinin— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı — alınarak davacıya verilmesine, davalı—– bulunmadığından kendisine husumet yöneltilmesi mümkün bulunmaması sebebiyle hakkındaki davanın davalı sıfatı yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın —- yönünden kabulüne, davacının fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere — tazminat talebinin — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı—— alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Davanın —— PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
3-Alınması gerekli 6.831,80 TL harçtan peşin alınan 1.707,75 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25 TL’nin davalı —– tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.707,75 TL harcın davalı —– alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafça yargılama gideri olarak sarf edilen toplam 4.613,80 TL’nin davalı —– alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Davalı —- tarafından yapılan 249,80 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı —- verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 13.450,00 TL vekalet ücretinin davalı —— alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
8-Davalı —- kendisini vekil ile temsil olduğundan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı—— ÖDENMESİNE,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2021