Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/203 E. 2021/693 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

ESAS NO : 2021/203
KARAR NO : 2021/693

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının, davalı şirketin %12,5 oranında hissedarı olduğunu, davacının——- olumsuz oy kullandığını ve muhalefet şerhi yazdığını, dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle davalı şirketin —- numaralı kararların iptaline, icrasının geri bırakılmasına, geri bırakılma hakkındaki kararın ——–hakkında iptal davası açıldığının—- ilânına, davalı —– —–, şirket — ödendiği bildirilen toplam 496.869,00 TL tazminatın hangi işlerde kullanıldığı vb. hususlar araştırılmak) incelenmek—-satış yapmasına rağmen neden zarar ettiği yönünde—- yapılmasına, —-atanmasına ve rapor düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, hak düşürücü süre itirazı ve zamanaşımı defiinde bulunduklarını, davacının hukuki yararı bulunmadığını, davacının TTK 451 ve 448/3. Maddeler uyarınca —- gerektiğini, esasa ilişkin olarak da, davacının —–sonra davalı …— terkettiğini,— çalışmaya başladığını, amacının ortaklık payını fahiş bedelle devretmek olduğunu, tüm genel kurul kararlarını dava konusu ettiğini, bu amaçla —. Sayılı dosyası——- dosyası,—– dosyasında dava açtığını, ayrıca——-. sayılı dosyasında şikayette bulunduğunu, yıllık faaliyet raporunun usul ve yasaya uygun olduğunu,———onaylanmasına ilişkin genel kurul kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, TTK 395 ve 396. Maddeler uyarınca izin verilmesine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, sonuç olarak —– dosyalarının bekletici mesele yapılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI:
Mahkememiz dosyasının — tensip zaptının — talebiyle, genel kurul kararlarının iptali taleplerinin yargılamaya ilişkin usullerinin farklı olması ve TTK’nin 440/2. Maddesi uyarınca ——atanması talebinin kesin olması nedeniyle birlikte görülmeleri uygun olmayacağından, bu taleple ilgili dosyanın ayrılarak Mahkememizin yeni esasına kaydına,
Yeni dosya numarası üzerinden, davacı vekiline tebligat yapılarak başvurma harcını, peşin harcı, vekalet harcını yatırması için ihtarat yapılmasına,” ara kararı —– kaydı yapılmış ve yargılamaya o esas üzerinden devam olunmuştur.
DAVANIN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, —-genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, —dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili, — karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğini bildirmiştir.
Davadan feragat HMK’nin 307., 309. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını oluşturan bir taraf işlemidir.
HMK’nin 310. Maddesine göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelenmiş, davadan feragate yetkili olduğu saptanmıştır.
Feragat bildirimi de HMK’nin 154. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur.
Bu nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle REDDİNE,
2-Taraf vekillerinin talepleri uyarınca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı vekilinin talebi uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanununa göre alınması gereken harç peşin alındığından harç alınmasına gerek olmadığına,
5-HMK’nin 333. Maddesi uyarınca bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı