Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/201 E. 2021/791 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/201 Esas
KARAR NO : 2021/791

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ———aracın asli kusurlu olarak karıştığı kaza sonucunda müvekkili ….—— ağır derecede yaralandığını ve yatarak uzun süre tedavi görmek zorunda kalarak, kalıcı sakatlığa uğradığını, söz konusu kaza nedeniyle müvekkilin uğradığı geçici ve sürekli iş göremezlik,——- karşılanmayan tedavi gideri zararlarının ödenmesi için davalı ….— başvurulduğunu, KTK kapsamında 8 iş günü içerisinde olumlu yada olumsuz hiçbir yanıt alınamadığını, ayrıca arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, bu nedenle işbu davanın açılmak zorunda kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; belirsiz nitelikli alacağımızın tespiti ile; ilk aşamada sürekli iş göremezlik için şimdilik 50,00.TL, geçici iş göremezlik için şimdilik 50,00 TL, geçici bakıcı için şimdilik —- karşılanmayan tedavi giderleri için şimdilik 50,00 TL olmak üzere toplam şimdilik 200,00 TL sigorta tazminatının sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte — yargılama giderleri ——-ile birlikte davalı—– tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK 1420’nci maddesinde göre; “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak——- saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde——- gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” hükmünün bulunduğunu, Borçlar Kanunu’na göre, ——- alacağın muaccel olduğu tarihte ——-, tazminatın ne zaman muaccel olacağı hususunda ise 6102 S.TTK.md 1446 ve 1427 uygulanacağını, bu madde hükümlerine göre zamanaşımı süresinin başlangıcı, alacağın muaccel olduğu gün,—- gerçekleştiğini —– günden itibaren başlayan beş günlük ihbar tarihinin son günü olacağını, ——- tarihinde ——– göz önüne alındığında davanın iki yıllık zamanaşımı süresinin bitiminden sonra açıldığının tespit edildiğini belirterek, davacının taleplerinin zamanaşımına uğraması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava trafik kazasından kaynaklı sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı ve tedavi gideri tahsil talebine ilişkindir.
Davada taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekilince davacının taleplerinin zamanaşımına uğraması sebebiyle davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Borçlar Kanununda haksız fiil tanımlanmış, haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı —- ————– ——–süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık—- —- süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren ——–süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir.
2918 sayılı KTK’nin 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı fiil bazen, hem sorumluluğu gerektiren hem de ceza kanunlarına göre cezayı gerektiren bir fiil olabilir. Bu fiile göre Ceza Kanununun daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörüldüğü hallerde, tazminat davasının daha önce —uğraması tutarlı bir çözüm oluşturmaz. Zira cezalandırma, —- daha ağırdır. Bu sebeple, kanun —– sağlamak amacıyla ceza davası için öngörülen zamanaşımı süresince tazminat davasının da devamını temin bakımından genel olarak 6098 sayılı TBK m. 72/I, özel olarak da KTK 109/II. maddesinde düzenleme yapmıştır.
Açıklanan ilkeler ışığında somut olay incelenecek olursa; davaya konu——-davacı ….—- kullandığı ———- olduğu, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının aynı zamanda 5237 sayılı TCK’nun 89/1 maddesinde düzenlenen ve Taksirle Yaralama olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunması; —–davada mahkumiyet —– kesinleştiği, bu eylemle ilgili ceza davasının TCK’nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması; 2918 sayılı KTK’nun 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olması; davanın, olay tarihi üzerinden —- tarihinde açıldığı ayrıca somut olayda kaza tarihi olan 05/12/2010 tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin de geçtiği, zira haksız fiil nedeniyle geçici veya sürekli iş gücü kaybına uğrayan kişi sonradan gelişen durumlar dışında haksız fiil tarihinden itibaren bedensel zarara uğramıştır. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zarar haksız fiil tarihi itibariyle doğmuş olup bu andan itibaren mağdur zarar görmeye başlamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harç dava açılırken peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili lehine —— vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile ——- arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.