Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/189 E. 2021/517 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2021/189 Esas
KARAR NO: 2021/517
DAVA: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ: 19.03.2021
KARAR TARİHİ: 01.07.2021
Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların, davalı—–olduğuklarını, davalı şirketin — tarihli son —– yetkili olarak atandığını, davalı şirketin —– olmaması ve bir — dışına taşınmış olmaları nedeniyle—– yılından beri — yapılmadığını, şirket temsilcisinin görev süresinin —– tarihinde dolduğunu, bu nedenle şirketin organsız kaldığını, şirketin tasfiyesi konusunda gereken işlemlerin yapılması, zayi —–müzakere defteri için zayi belgesinin alınması ve şirketin yönetimi konusunda alınan kararların yerine getirilmesi, müdürün görev süresinin dolması ve yerine yenisinin atanamaması nedenleriyle yerine getirilemediğini, tüm bu edenlerle organsız kalan şirketin işlerinin akamete uğrama tehlikesi olduğundan davalı şirkete kayyım atanmasını talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI:
Mahkememizin —- tarihli tensip tutanağı ile “davada, tüm ortaklar dava açtığına göre, ortaklar arasında uyuşmazlık bulunmayıp, Mahkemenin müdahalesinin neden gerekli olduğu anlaşılamadığı” gerekçesiyle, davacılar vekiline, yukarıdaki açıklamalar ışığında, dava açmakta hukuki yararının bulunduğuna dair beyan ve delillerini bildirmesi için iki haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiştir.
Davacılar vekili—- tarihinde ortaklardan bir kısmının asaleten, bir kısmının vekaleten katılımı—- yapılarak şirketin tasfiyesi kararı alındığını, bu kararın tescili için—– kararın işlememiş olması nedeni ile tescil taleplerinin kabul edilmediğini, —– ise söz konusu işlemler için aranmasına rağmen bulunamadığını, atanmış müdürün görev süresinin dolması sebebi ile —– tüm ortakların müdür sıfatına haiz olması ve şirket ortaklarının fiilen asaleten/vekaleten toplanıp karar almaları sağlansa da, alınan kararların —– ilanının mümkün olmadığını, bu nedenlerle, şirketin yönetimi ve acil işlerinin yapılması konusunda Mahkememizden yönetim kayyumu atanmasını talep etmekte hukuki yararlarının bulunduğunu” beyan etmiştir.
Mahkememiz —- tensip tutanağının —– şirketin kayıp olan defterlerini —-yapması ve —- tecrübeye sahip olup olmadığı, bu kişi gerekli nitelikte değilse tercihan bağımsız denetçi olan bu nitelikte isim bildirip bildirmeyecekleri, isim bildirirlerse ilgili kişinin —- bildirmeleri gerektiği, aksi halde kayyımın—– Mahkememizce atanacağı hususunun ihtarına,
Davacılar vekiline, ihtara cevap vermesi için iki haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içinde bildirim olmazsa kayyımın mahkememizce atanacağının ihtarına,” karar verildiği, ilgili ara karar gereğince davacılar vekiline tebligat yapılmıştır.
Davacılar vekili — tarihli beyan dilekçesinde özetle;— — olduğunu, şirketin kayıp olan defterlerini bastırıp —-yapacak, hatta — yapacak tecrübeye sahip olduğunu, bu nedenle —– şirkete kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz —- gönderilerek davalı —-kayyımı olarak atanmak isteyip istemediği, istiyorsa aylık ne kadar ücret istediği hususunda iki hafta içerisinde beyanda bulunmasının istenmesine,” ara kararına istinaden kayyım olarak atanması talep olunan —–tebligat yapılarak kayyım olarak atanmak isteyip istemediği, istiyorsa aylık ne kadar ücret istediği hususunda beyanda bulunması ihtar olunmuştur.
Kayyım olarak atanması talep olunan —- Mahkememize sunduğu —- tarihli beyan dilekçesinde özetle; davalı şirkete kayyım olarak atanması durumunda herhangi bir ücret talebinin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, davacıların ortağı olduğu şirkete ihtiyati tedbir yoluyla geçici olarak kayyım atanması istemine ilişkindir.
—- kayyım atanmasını gerekli kılan sebeplere ve usulüne dair — bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna karşılık, ——– kayyım kavramına yer verildiğini görülmektedir. Bu maddelerden birisi —şirketlere, diğer ikisi ise anonim şirketlere ilişkindir. —– yollama uyarınca komandit şirketler; anonim şirketlere ilişkin — gereği limited şirketlere de uygulanmaktadır.
—-üçüncü fıkrası ile yapılan yollama uyarınca; limited şirket ortaklarının çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri şirketin müdürü veya müdürler kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı ortakların başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak ü̈zere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir ——
—- atanan kayyımı ilgilendiren diğer hüküm ise, kayyımın bilgi verme yükümlülüğüne dairdir. Buna göre; ————– vermekle yükümlüdür.—-
Görüldüğü üzere, —- kayyıma ilişkin hükümler sınırlı sayıda yer almıştır. Bununla birlikte,—- denilmiştir. Böylece, —- atanmasına dair ayrı hükü̈mlere yer vermeyi gerek görmemiş, mükerrerlik ile karmaşa oluşturmamak için, genel bir yollama ile —- hükümlerinin ticaret şirketlerine, dolayısıyla bir ticaret şirketi türü olan limited şirketlere de uygulanmasına imkan tanımıştır. —–atanması ağırlıklı olarak—- çerçevesinde talep edilmekte ve karara bağlanmaktadır.
——– düzenlenmiştir. — maddesinde, kayyımın, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanacağı açıkça belirtilmiştir. —- kayyımlık olmak üzere üç başlık altında toplanmıştır.
—maddesine göre; vesayet makamı, yani sulh hukuk mahkemesi, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği ü̈zerine veya re’sen temsil kayyımı atar:
a) Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse,
b) Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa,
c) Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa.
Maddede belirtilen ilk iki halle, Yasa Koyucu, küçük veya kısıtlıların menfaatlerinin korunması ve yasal temsilcinin haksız kazanç elde etmesini engellemek istemiştir. Bu nedenle, üçüncü hal olarak belirtilen yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel bulunmasının limited şirketlere daha uygun düştüğünü söylemek mümkündür. Nitekim, uygulamaya baktığımızda, mahkemece, hakkında fesih davası açılan ancak organsız kalan şirkete, davada şirketi temsil etmek üzere temsil kayyımı atandığı hallere rastlayabilmekteyiz —–
—–maddesine göre ise, vesayet makamı, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alır ve özellikle aşağıdaki hallerde bir yönetim kayyımı atar:
1. Bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yerde bilinemezse,
2. Vesayet altına alınması için yeterli bir sebep bulunmamakla beraber, bir kişi malvarlığını kendi başına yönetmek veya bunun için temsilci atamak gücünden yoksunsa,
3. Bir terekede mirasçılık hakları henüz belli değilse veya ceninin menfaatleri gerekli kılarsa,
4. Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa,
5. Bir hayır işi veya genel yarar amacı güden başka bir iş için halktan toplanan para ve sair yardımı yönetme veya harcama yolu sağlanamamışsa,
—– yasal olarak bulunması zorunlu olan organlar, genel kurul ve yönetim organıdır.——-Aksi kararlaştırılmış, olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar. Şirket mukavelesi veya umumi heyet kararı ile şirketin idare ve temsili ortaklardan bir veya birkaçına bırakılabilir.” hükmü yer almakta idi. Dolayısıyla, aksine bir düzenleme bulunmadığı takdirde, limited şirket müdürü olmak, kurucu ortaklar açısından her bir hak hem de bir yükümlülük idi. Ancak, eski kanun, şirket sözleşmesi veya ortaklar genel kurulu kararı ile şirketin yönetim ve temsilinin ortaklardan birine yahut birkaçına bırakılmasına da izin veriyor idi.
—-maddesi ise limited şirketin yönetiminin ve temsilinin şirket sözleşmesi ile düzenlemesini şart koşmuştur. Bu itibarla, şirket sözleşmesinde yapılacak düzenleme ile şirketin yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa ya da tüm ortaklara veyahut ortak olmayan üçüncü kişilere verilebilecektir.—-ayrıca, en azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunmasını zorunlu kılmıştır.—- — birinci fıkrasının—–müdürlerin atanmaları ve göreden alınmaları” genel kurulun devredilemez yetkileri arasına dahil edilmiştir. —- birden fazla olmaları durumunda ise onların bir kurul olduğu belirterek anonim şirketteki yönetim kuruluna özgü bir işleyiş kuralını hükme bağlamıştır. Buna göre, şirketin birden fazla müdürü bulunduğu takdirde, bunlardan biri, şirketin ortağı olup olmadığına bakılmaksızın, genel kurul tarafından “müdürler kurulu başkanı” olarak atanır —-
Bu açıdan bakıldığında, —- organlardan yoksun kalma” hali, limited şirketin zorunlu organlarından yoksun kalmasını vurgular. Bu hale örnek olarak, genel kurulun uzun zamandan beri toplantıya çağrılamaması, genel kurulun müdürleri seçememesi, müdürler kurulunun toplanması için gerekli yeter sayıların sağlanamaması gösterilebilir.
Ortaklar arası uyuşmazlıklar veya farklı ilişkilerden doğan anlaşmazlıklar hiçbir şekilde kayyım tayinini gerektirmez. Ortakların her konuda aynı fikirde olmaları beklenemez. Kimisi bir yatırımı desteklerken, kimisi de karşı çıkabilir. Ancak bu tür fikir ayrılıkları kayyım atanmasını haklı göstermez. Örneğin müdürlerin şirketi iyi yönetmediği, temsil edemediği, ortaklığı zarara uğrattığı veya şirketin beklenen karlılığa ulaşamadığı iddialarında da kayyım tayin edilemez. —– yönetim ve temsili müdürlere aittir. Ortaklar bu yönetim ve temsilden mutlu olmadıklarında —-gerekli çareleri öngörür. Müdürler azledilerek yerlerine yenileri seçilebilir ve koşulları varsa müdürlerin sorumluluğuna gidilebilir. Ancak ——kayyım atanması için haklı neden oluşturmaz. Ticari faaliyeti bulunmayan ancak tasfiye sürecine girmemiş bir şirket için de, organları iş başında olduktan sonra, kayyım tayini istenemez.
—-maddesi uyarınca da, isteğe bağlı kısıtlama sebeplerinden biri varsa, ergin bir kişiye kendi isteği üzerine bir kayyım atanabilir. İradi vesayet altına alınma hükümleri çerçevesinde kişi yaşlılığı, hastalığı, tecrübesizliği, nedeniyle şahsına bir kayyım atanmasını talep edebilir.
Her ne kadar —- maddelerinde, kayyımın, vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi tarafından atanacağı belirtilmişse de, kayyım atanmasına ilişkin dava, limited şirketi ilgilendirdiği için mutlak ticari dava sayılır. Bu nedenle, kayyım atanmasına ilişkin dava, asliye ticaret mahkemelerinde açılır. Görevli mahkeme şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Bu nedenle görevli mahkemenin Mahkememiz olduğu hususunda kuşku yoktur.
Kayyım atanması davasında husumet mutlaka şirkete karşı da yönetilmelidir. —-görüşü de bu yöndedir——- İşbu davada davacılar vekili doğru olarak davayı şirkete yöneltmiştir.
Dosya kapsamına alınan —-göre davalı şirketin —- Mahkememiz dava dosyasının davacıları olan—- oluştuğu anlaşılmıştır.
—-göre, davalı şirketin —- — davalı şirket ortaklarından —- davalı şirketi münferiden temsil etmek üzere —- yıllığına müdür olarak atanmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosyada mevcut — tarihli davalı şirkete ait —-göre, davalı şirket ortaklarının bir kısmının son zamanlarda yurtdışına taşınmış olması, şirketin son —— içerisinde hiçbir ticari faaliyetinin bulunmaması nedeniyle şirketin tasfiyesine, tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için — olarak—– tayinine oy birliğiyle karar verildiği, ilgili toplantı tutanağını bir kısım ortağın asaleten, bir kısım ortağın ise vekalet imzaladığı görülmüştür.
Buna göre, davacıların şirketin tüm ortaklarını oluşturması, davalı şirketin ortaklarından olan davacı —- görev süresinin dolmuş olması, —— denen bütün ortakların müdür olma özelliğinin kaldırılmış olması, davacı ortakların müdür atayamadığı için davalı şirketin ticari defterlerinin teşekkülü için de dava açmalarının gerekmesi, bu durumda davalı şirketi temsile yetkili bir kişinin bulunması gerekeceğinden talebin kabulü ile davalı şirketin tasfiyesi konusunda gerekli işlemlerin yapılması, zayi olan ——belgesi alması, bastırması, müdür ataması gündemli genel kurul toplantısı yapması, şirketin yönetimi konusunda alınan kararların yerine getirilebilmesi için davalı —-kayyım atanmasına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, —-Maddesi uyarınca davalı —– zayi belgesi alması, bastırması, — gündemli ——yapması, şirketin yönetimi konusunda alınan kararların yerine getirilebilmesi, davalı şirketin tasfiyesi konusunda gerekli işlemleri yapması için ——— KAYYIM OLARAK ATANMASINA,
2-İstemi göz önüne alınarak kayyım için ücret takdirine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-HMK’nin 333.maddesi gereğince bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, — —— yollamasıyla ——– maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 01/07/2021