Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/185 E. 2023/181 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/185 Esas
KARAR NO : 2023/181

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil Şirket tarafından işletilen tünelden, Davalı/Borçlu, sahibi olduğu ——-plakalı araç ile Müvekkil Şirket tarafından işletilen avrasya tünelinden 27.03.2017 – 28.12.2019 tarihleri arasında 48 adet geçişin ücretlerini ödemeden (ihlalli) geçiş yaptığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş (15) günlük süre içerisinde de geçiş ücretlerini ödemediğinden bu geçiş ücreti tutarlarına dört katı oranında ceza işletildiğini, davalıya ait muhtelif plakalı araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla———Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri, davalıya tebliğ edildiğini, borçlunun müvekkil şirkete borcu olmadığını öne sürmek suretiyle borcun tamamına itiraz ettiğini, yapılan itiraz haksız ve yersiz olup itirazın iptali gerektiğini, cezanın muaccel hale gelmesiyle birlikte Müvekkil Şirket tarafından Karayolları Genel Müdürlüğü’nden, otoyoldan ihlalli geçiş yapan ve 15 (on beş) günlük yasal süre içerisinde geçiş ücretlerini ödemeyerek cezaya düşen araçların sahiplik bilgileri talep edilmektedir. Bu nedenle, Müvekkil Şirket yasal olarak araç sahiplik bilgilerine ceza muaccel hale gelmeden erişememekte ve dolayısıyla bu süre içerisinde borçlulara herhangi bir bildirim yapamadığını, zira Müvekkil Şirket yine zorunlu olmamasına rağmen, araç sahiplik bilgilerini temin ettikten sonra fakat icra takibi başlatılmadan önce, ihlalli geçiş yapan araçların maliklerinin adreslerine “İhlalli Geçiş İhtarnamesi” göndererek geçiş ücreti ve ceza tutarının ödenmesini talep ettiğini, yapılacak yargılama neticesinde davalının——–dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına ve borçlu aleyhine%20 az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin Davalı üzerinde bırakılmasına ve lehimize vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkilin işbu iptali talep edilen icra dosyasının ödeme emri tebliğ dahi olmadığını, müvekkil bu takipten, alacaklı tarafın avukatıyla başka bir takip hakkında görüşmesi esnasında haberdar olduğunu, bu nedenle takip dosyasındaki borca ilişkin haberimiz 12.03.2020 tarihinde söz konusu olduğunu, takibe konu borcu sebebi olarak müvekkile ait —–plakalı aracın belirli tarihlerde——geçişlerine ilişkin geçiş ücretleri ve para cezaları gösterildiğini, müvekkilde bu borcu öğrendiği tarihte ödemeyi gerçekleştirerek borcu sona erdirdiğini, icra takibinin derdest edilmesine müvekkil neden olmadığını, müvekkil şirket çok uzun yıllardır——-sistemlerini araçlarında kullandığını, şirketin düzenli vergisini ödeyen ve çok sayıda kişiye istihdam sağladığını, takip dosyasında da görüleceği üzere alacağın konusu “kaçak geçiş” olarak belirtildiğini, müvekkilin gişelerden kaçak geçiş yapma gibi bir gayesi hiç bir zaman bulunmadığını, müvekkil düzenli olarak abone olduğu ——-sistemlerinin ödemelerini yaptığını, söz konusu tutarların hesaptan çekilememe sebebi gişe sistemi, işleten olan davacı şirketin sistemleri ve parayı hesabında tutan——- hesapları olan banka sistemleri olabilceğini, geçiş ücretinin alınamaması davacı tarafından ispatlanması gerektiğini ve bu hiç bir durumda müvekkilin sorumluluğunda olmadığını, müvekkilin davacının iddia ettiği gibi kötüniyetli olmadığının tepsiti ile işbu icra takibine ve davaya neden olmadığına hükmedilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davada iddia edilen ve bahsedilen tüm geçiş, ödeme, bakiye, ihlal, ihtar ve tebliğ gibi hususların davacı tarafından ispatlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
——-. İcra Dairesi’ne müzekkereler yazıldığı görüldü.
Mahkememiz tarafından aldırılan 06/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Dava konusu geçişlerin ücretlerinin ödenmesinden dolayı işbu konuda itilaf olmadığı,
Davaya konu ceza bedellerinin yerinde olup olmadığı olduğu, işbu hususun hukuki olması sebebiyle takdirin sayın mahkemeye ait olduğu,——-plakalı araca ait 1 adet geçiş esnasında ve sonrasındaki 15 günlük süreçte yeterli bakiyeye sahip olmadığı tespit edildiğinden cezai bedel olarak hesaplama cetveline eklendiği,
——-plakalı araca ait 2 adet geçiş esnasında ve sonrasındaki 15 günlük süreçte yeterli bakiyeye sahip olmadığı tespit edildiğinden cezai bedel olarak hesaplama cetveline eklendiği,——–01.03.2017 – 15.04.2017 ve 01.12.2019 – 15.01.2020 tarih aralıklarını gösteren iki ayrı bilgi/belge sunmasından dolayı 2 adet geçiş haricindeki diğer 45 adet geçişe dair geçiş esnasında ve/veya sonrasındaki 15 günlük süreçte yeterli bakiyeye sahip olup olmadığı tespit edilemediği,
——-plakalı araca ait 47 adet geçişin 27/01/2018 – 28/12/2019 tarihleri arasında yapıldığı tespitleriyle,
6.1) ——— plakalı araca ait 01/01/2018 – 28/01/2020 tarihleri arasını kapsayacak şekilde geçiş ekstrelerinin tekrar ——– ve/veya varsa diğer bankalardan temin edilmesi tarafımca gereksinmekte olduğu,
Davalının, dosya muhteviyatına sunulan bilgi/belgeler neticesinde ceza bedelleri toplamının 286,00 TL olduğu,” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davalıya ait aracın davacı işletiminde bulunan——– geçişi sonrası geçiş bedeli ve ceza bedelinden kaynaklı alacak nedeniyle itirazın iptali davasıdır. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’nun 30/5 maddesi uyarınca “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacının 3996 sayılı Yasa uyarınca işletme hakkı verilen—–Karayolu) ile ——Yakasında tarihi yarımadadaki—— birleştiren——- işleteni olduğu, dosya kapsamındaki yazı cevapları dikkate alındığında ihlalli geçiş gerçekleştiren —— plakalı araçların mülkiyetinin davalıya ait olduğunun sabit olduğu, bilirkişi ek raporunda da tespit edildiği üzere davalının 27/03/2017 ve 28/12/2019 tarihleri arasında kırk sekiz kez ihlali geçiş yaptığının ve buna ilişkin bedelleri on beş gün içinde ödemediğinin sabit olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda on beş gün içinde yeterli bakiyenin bulunması nedeniyle bir kısım geçişler bakımından ceza miktarı hesaplanmamış ise de, davalıya ait etikette bakiye bulunmasının bunun ödenmiş olduğu anlamını taşımayacağı, ——-veya banka sisteminden kaynaklanan bir sorunun üçüncü kişi konumundaki davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, borcun zamanında ödendiğine dair bir delil de bulunmadığı, bu sebeple ceza miktarının da 4.426,40 TL (1.106,60 TL x 4) olacağı, bu sebeple itiraza konu 4.426,40 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, alacağın likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve borçlunun itirazında haksız çıkması nedeniyle davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1- Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun ——-Esas sayılı takibine yaptığı kısmî itirazın İPTALİNE, takibin itiraz edilen kısım yönünden de DEVAMINA,
2- İtiraz konusu alacağın (4.426,40 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 885,28 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (4.426,40 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 302,36 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 75,60 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 226,76 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 143,40 TL dava açma masrafı, 862,95 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 1.006,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (4.426,40 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 4.426,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.