Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/164 E. 2021/656 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/164 Esas
KARAR NO: 2021/656
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 23/09/2014
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili — plakalı aracı ile diğer sürücüsü—plakalı araç ile çarpıştığı, çarpışmanın etkisi ile —– plakalı araçta yolcu konumunda olan müvekkilinin yaralandığını, meydana gelen kazada müvekkilinin yolcu konumunda olduğundan ve karşı araç sürücüsü asli kusurlu olduğundan müvekkilinin her hangi bir kusuru bulunmadığını, kazayla ilgili olarak —– karar numarası ile takipsizlik kararı verildiğini, müvekkilinin kaza neticesinde olay yerinden ambulans ile —- kaldırıldığını, kaza nedeni ile müvekkilinin kolundan ameliyat olarak koluna protez kemik takıldığını, kalp krizi nedeni ile kalbine pil takıldığını ve tedavi sonrası —- günü taburcu edildiğini, müvekkili —- kaza sonrasında ağır özürlü olarak daimi malul kaldığını beyan ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, —-ücreti tazminatı olmak | üzere toplam —- tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faiziyle beraber tahsilini, davacı vekili — ıslah dilekçesi sunmuş olduğu tazminat talebini— —-çıkarttığı, masraf ve yargı giderlerinin davalılara yükletilmesini, ——– ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——- ile sınırlı bulunduğunu, davacının kaza sonucu olayda yaralanmasının kalıcı iş gücü kaybına yol açıp açmadığının belirlenmesi için—— talep ettiklerini, davacının taşikardi ve — rahatsızlığının kaza sonucu oluşan yaralanması ile bağlantısı bulunmadığından doğrudan kaza sonucu oluşan yaralanmanın yol açtığı kalıcı iş gücü kaybının mevcut olup olmadığının belirlenmesini talep ettiklerini, davacının kaza sunucu oluşan yaralanmasının yol açlığı kalıcı iş gücü kaybı oranı ve maluliyetin mahiyetine göre bakıcı ihtiyacı olup olmadığı tespite muhtaç olup, davacının kalp rahatsızlığının kaza ile bağlantısı olmadığından ve kaza sonucu oluşan yaralanması ile ilgili olarak da tedavin tamamlanmış olmakla günlük aktivitelerini yapamayacak nitelikte bir araz söz konusu olmadığından bakıcı gideri talebinin dayanaktan yoksun olduğunu, davacının sürekli sakatlık durumunun varlığı ve tazminatın belirlenmesine esas maluliyetinin derecesi ve varlığı henüz tespit edilmiş olmadığından, talep yönünden müvekkili sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle ve maluliyetin tespitine kadar temerrüdünden söz edilemeyeceğini beyan ile açıklanan sebeplerle, haksız ve yersiz açılmış bulunan davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesini müvekkili sigorta şirketi adına vekaleten talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda———-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi üzerine istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere Mahkememizce verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olduğu,
Faizin başlangıç tarihine yönelik istinafı değerlendirildiğinde; dava tarihinden önce davacı tarafça davalıya herhangi bir başvuru yapılmadığına göre faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöne değinen istinaf itirazı yerinde olduğu,
Davacı vekili dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla, şimdilik — iş görmezlik tazminatı ile — bakıcı ücreti tazminatı olmak olmak üzere toplam — maddi tazminat talep etmiş, geçici iş göremezlik tazminatı ilgili bir talebi olmadığı, Aktüer bilirkişi raporunda geçici iş göremezlik tazminatı da hesaplanmış ve ıslahın da buna göre yapıldığı, Islah dilekçesi ile—- zarara ilişkin talebin — çıkartıldığı ifade edilmekle, mahkememizce sorulması üzerine — tarihli karar oturumunda, ıslah ile birlikte geçici işgöremezlik tazminat talebinde bulunulduğu, bakıcı giderine ilişkin bir taleplerinin olmadığının açıklandığı, Mahkemece “bilirkişi raporunda davacı — ——sürekli maluliyet maddi zararının ise —- tarihli dilekçe ile dava dilekçesi ile talep miktarının, dava dilekçesi ile talep edilen bakım giderine ilişkin maddi zararın geçici iş göremezlik olarak değiştirilerek arttırıldığı” kabul edilerek aktüer raporundaki hesaplamaya göre tazminata hükmedildiği, oysa dava dilekçesinde bulunmayan talebin ıslah yoluyla eklenmesi olanağı bulunmadığı, Yine HMK’nın 26.maddesi gereği hakim taleple bağlı olup, talepten fazlasına karar veremeyeceği, dolayısıyla, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından usulünce açılan bir dava bulunmadığı gözden kaçırılarak hüküm kurulması doğru olmadığı, mahkemece dava dilekçesinde talep edilen tazminatlar hakkında ıslah dilekçesinde belirtilen miktarlar esas alınarak hüküm kurulması, ıslah dilekçesi ile talep edilen geçici iş göremezlik tazminatı talebi konusunda esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının da yerinde olduğu,
Davacı vekilinin (dava dilekçesinde talep konusu yapılan) bakıcı giderine ilişkin bir taleplerinin olmadığı açıklamasına, bu yöndeki vazgeçmesine yönelik olarak davalı rızasının araştırılmaması, bu yönde davalının beyanını almaması doğru olmadığı, bu durumda davacı vekilinin ——– karar oturumunda ki bakıcı giderine ilişkin bir taleplerinin olmadığı yönündeki beyanına göre bu talepten vazgeçtiği anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince duruşma günü belirlenerek davalı vekiline, bakıcı giderine ilişkin talebi bakımından vazgeçmeye muvafakati bulunup bulunmadığı konusunda beyanının alınması için meşruhatlı davetiye çıkartılması, muvafakat verilmesi halinde bakıcı giderine ilişkin talep için vazgeçme nedeniyle davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, muvafakat vermemesi ya da duruşmaya gelmemesi halinde ise sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi ile mahkememiz tarafından verilen kararın kaldırılması ile mahkememizce yeniden yargılamaya devam olunmuş ve davalı vekiline davacı yanın —- vazgeçmesine muvafakat edip etmediği sorulmuştur.
Davalı vekili,— tarihli beyan dilekçesi ile davacı yanın —- vazgeçmesine muvafakat ettiğini beyan etmiş olup istinaf incelemesi ve kaldırma gerekçeleri dikkate alınarak ve taleple bağlılık ilkesi gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Daimi iş göremezlik tazminatı yönünden davanın kabulüne,
—— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Bakıcı gideri yönünden vazgeçme nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3- Geçici iş göremezlik yönünden ise talep bulunmaması nedeni ile hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 6.647,25 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 25,20 TL peşin harç, 370,00 TL ıslah harcı, toplam 395,20 TL mahsubu ile bakiye 6.252,05 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5- Davacı tarafından yatırılan 395,20 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.614,80 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 1.458,52 TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan 156,28 TL yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
7- Davalı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 36,10 TL yargılama giderinin davanın ret oranına göre 3,49 TL’sinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE, artan 32,61 TL’sinin davalının üzerinde bırakılmasına,
8- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 13.194,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——– Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2021