Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/160 E. 2022/352 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/160 Esas
KARAR NO: 2022/352
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı—-gereği teslim etmesi gereken —-yapıldığını, sözleşmede belirtilen %60 oranına uygun olarak kendi ortaklarına—– daireyi teslim edip tasarruflarına bırakan davalı —– müvekkiline teslimi gereken —- tanesini henüz teslim etmediğini, üçüncü kişilerin kullanımına terk edildiğini, ve dahili davalıların kullanımında bulunan —-müdahalenin menine ve müvekkiline teslimine, sözleşme gereği teslimi gereken davada talepte bulundukları — tarihleri arasındaki tanzim haklarının saklı kalmak üzere şimdilik —— yoksun kalınan kira bedelinin davalı ——- yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle, sözleşmenin yükleniciye ilave kata müracaat etme yükümlülüğü getirdiğini, arsa sahibinin fazladan bir kat yapılmasına ısrar ettiğini, bunun sorunlara neden olduğunu, arsa sahibinin edimini yerine getirmediğini, zira sözleşmeye göre sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren ——pay verilmesi öngörülmesine rağmen u ana kadar hiçbir pay devri yapılmadığını, iki parselde sözleşmenin öngördüğü gibi — daireden— ettiğini, —- tarafından üyelere teslim edildiğini, ara sahiplerinin kendilerine kalacak — sürmeden kabul ve teslim aldıklarını, — kendilerine ait olduğunu iddia ettiklerini, oysa inşaatın yapıldığı sırada gerek —— inşaatın yapımını üstlenen ——- işin adı geçen şirket tarafından üstlenilmesini müteakip, arsa sahibi ile üstlenen şirket yetkililerinin kendi aralarında yaptıkları mutabakat sonucu, arsa sahibi inşaatın mevcut imar durumuna uygun olarak yapılması halinde alması gereken ve —— tekabül eden daire adedinden fazla almak, kalan fazla dairelerin müteahhit masrafı olarak —- bırakılmasına karar verildiğini, bloklardan —- edildiğini,———– arsa sahibi arasındaki anlaşma doğrultusunda yüklenici firmanın tasarrufuna bırakıldığını, bu firma tarafında da dahili davalılara satıldığını, yıllarca önce arsa sahibi ile inşaatı üstlenen ——yöneticileri arasındaki anlaşmanın olumsuz sonuçlarının üyelere yansıtılmasının hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına uygun düşmediğini, arsa sahibinin inşaatın her aşamasında inşaatı takip ettiğini, fazla kat yapılmasına rıza gösterdiğini, böylece normalde kendisine verilmesi gereken bağımsız bölümünden daha fazlasına sahip olduklarını, ——kişilere satışı için dönemin yöneticileri ile sözlü olarak anlaştıklarını, müdahalenin menni talep edilen dahili davalı —- tasarrufunda bulunan —- üyesi olmadığını, bu dairelerin mülkiyetinin davacıya ait olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Müdahiller—–cevap dilekçesinde özetle, bu şahısların —–olduklarını, üçüncü şahıs konumunda olmadıklarını, kaçak kat yapıldığı için iskan alınmadığını ve tasfiyenin yapılmadığını, davacı tarafın———- içinde binaların üst kısmında yaptırdığı —kaçak daire nedeniyle davacı tarafın haklı olmayacağına, davacının hakkının üst kattaki daireler bakımından söz konusu olabileceğini savunarak davanın reddini savunmuş, ayrıca kooperatif üyeliklerinin tespitini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ——- tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememiz—- sayılı ilamı ile davacıların davasının ispatlanamamış olması nedeni ile ayrı ayrı reddine karar verilmiş, davacılar—- davacı —- ayrı ayrı karara karşı temyiz yoluna başvurmuşlardır.
—- karar sayılı ilamı ile; “1-Dava, üyeliğin tespiti istemine ilişkindir.
—- açık kapı ilkesi geçerlidir. Üyeliğin talep edilmesi halinde şartları mevcut ise talep sahibinin üye olarak kabulü gerekir.—— görünür şekilde; üye kayıt defterine kaydedilmek, yönetim kurulu kararıyla kabul şeklinde olabileceği gibi kayıt defterinde olmasa bile genel kurullara çağrılma, aidat ödeme, ödenen aidatı kabul etme,——– bu sıfatla muhatap alınarak bir kısım yazışmalar yapılması gibi zımni şekilde de oluşabilir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve alınan rapor karar vermeye yeterli görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, davalı —– defter ve kayıtları celp edilip —— ilgili kişi ile bu sıfatla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, belirli miktarda ödeme kabul etmesi, konut tahsis ve teslim etmesi ve tadilata izin vermesi şeklinde somut davranışlar içinde bulunup bulunmadığı incelenmelidir.
Öte yandan, davalı —– davacılar aleyhine başlattığı icra takiplerinde genel giderler dışında üyelikten kaynaklı aidat talep edilip edilmediğinin araştırılarak, anılan hususlarda konusunda uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve—– elverişli rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. ” gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş, dosya Mahkememizin işbu—-sırasına kaydedilerek, bozma ilamına uluymuş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı——- feragat etmesi nedeniyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı —–Yönünden ise;
– dosyada mevcut bulunan Matbu üye giriş beyannamesinin bir ölümünün metni aşağıda yazılı olduğu gibidir ;
—- katlarına kura usulü ile katılacağım— uygundur—- davalı kooperatifin davacı —–daireyi tahsis ettiği görülmektedir. – Davacı —–yaptığı ödemelerle ilgili tahsilat makbuzları dökümü:
TARİH ÖDENEN AİDAT TUTARI
—-
—-
—-
—-
—-
—-sayılı ödeme emri ile davalı — tarihli — gündem maddesinde alınan aidat kararına dayalı olarak davalı — davacı —- aleyhine — tarihi itibarı ile — anapara icra takibinde bulunduğu görülmektedir. —-
Dolayısıyla —- beyannamesi, daire yerleşim taahhütnamesi ile davalı ——- tahsis ettiği, davacının—- adet tahsilat makbuzu ile davalı kooperatife aidat ödediği, davalı —– kararına dayalı olarak davacı aleyhinde icra takibinde bulunduğu görülmekte olup, bu kapsamda davacı ——- şekilde ortağı sıfatını taşıdığı sonucuna varılmış ve — yönünden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1—- mirasçıları davacı —- yönünden feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Davacı — yönünden davanın kabulü ile davacının —-olduğunun tespitine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı —- tarafından sarf edilen 900 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACI —- VERİLMESİNE,
5-Davacılar —-tarafından sarf edilen 4.289,1‬0 TL yargılama gideninin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen 100 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı —- lehine takdir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI —–VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı — yokluğunda, diğer taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde ——- nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/04/2022