Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/150 E. 2022/134 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/150 Esas
KARAR NO: 2022/134
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/03/2021
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında —–satımına ilişkin hukuki bir ilişki kurulduğunu, müvekkilinin aralarındaki anlaşma uyarınca davalı tarafından teslim edilecek—- tarihlerinde satın alma bedeli olarak —–hesabına nakden ve defaten ödediğini, davalının — tarihinden itibaren teslim etmesi gereken—– üretimini anlaşılan şartlar çerçevesinde tamamlayamayacağını davacı şirkete sözlü olarak bildirdiğini ve tek taraflı olarak aralarındaki anlaşmayı sonlandırdığını, buna gerekçe olarak ise —— gösterdiğini, davalının edimini ifa edemeyeceğini bildirmesinin ardından davacı şirketin — satın alma bedeli olarak gönderdiği —-ödemeden, —– altında bir kesinti yaparak davacı şirkete——- davacı şirketin yasal olarak sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle yapılan kesintinin davalıdan iadesinin talep edildiğini ancak bu talebe olumsuz yanıt verildiğini, ihracatın hiçbir şekilde gerçekleşmediği ve bu durum ile ilgili olarak davacının hiçbir ihlali veya sorumluluğu olmadığı halde davacı şirketten—–adı altında kesilen —— numaralı dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, ———uyarınca işbu davanın açılmasından önce arabuluculuğa başvurulduğunu ancak tarafların anlaşma sağlayamaması nedeniyle sürecin olumsuz sonuçlandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; —- dosyasın yapılan itirazın iptâline, takibin ödeme emrinde belirtildiği üzere —–cinsinden hesaplanmak suretiyle devamını, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- üreten bir firma olduğu ve aynı zamanda——–üretimi yaptığını, davacı ile davalı şirket arasında ——— salımına ilişkin hukuki bir ilişki kurulduğunu, davacı şirketin iş bu anlaşma uyarınca teslim edilecek olan — davalıya —– tarihlerinde satın alma bedeli olarak —- banka yoluyla ödediğini ancak —— tarihinde teslim edilmesi gereken maskelerin mücbir sebepler nedeniyle teslim edilemeyeceğinin davacıya bildirildiğini, bu teslimatın yapılamamasının nedeninin davalıdan kaynaklanmadığını, davalı şirketin ——mümkün olmadığından davacı şirkete sözleşmenin yerine getirilemeyeceğini ve hesabına ödenen satın alma bedelinin de kendilerine iade edileceğinin bildirildiğini, davacı ile yapılan yazışmalarda ödemenin derhal iade edilmesinin talep edildiğini, bunun üzerine davalı firmanın da satın alma bedelinin iadesi için ihbar olunan —- talimat verdiğini, ancak—- yetkililerinin bu bedeli iade etmeleri durumunda —— yapacaklarını belirttiklerini, bankanın bu işlemine itiraz edildiğini ve ihracat yasağı getirildiğinden dolayı mücbir sebebin söz konusu olduğunu, bu nedenle de kesintiden muaf olduğunun belirtildiğini, ihbar olunan bankanın ise —— müketlefin talebine yönelik bir açıklama yer almadığı ile İdare tarafından konunun mücebir sebep olarak dikkate alınacağına ilişkin bir —— yapılmadığını ve veya ihracatı yasaklanan ürün bedelinin iadesi durumunda —- tahsil edilmeyeceğine yönelik bir bildirimde bulunulmadığından, ihracat bedelinin iadesi nedeniyle doğacak —— yükümlülüğünün yetine getirilmesi gerektiğini beyan ettiğini, davalı şirketin bankanın bu cevabını davacı şirkete mail yoluyla ilettiğini ve iade işleminin gerçekleşebilmesi için gerekli evrakları da bildirdiğini, davacı firmanın da mail içeriklerinden de anlaşılacağı üzere — kesintisini kabul ettiğini ve bu ücretin—-kesilerek bakiye kalan —- iadesi için talimat verdiğini, davacı şirketin onay maili ile birlikte göndermiş olduğu evrakların da bankaya iletildiği ve —- davacıya iade edildiğini, somut olayda davacıda kesilen —- kesintisinin davalı şirket tarafından yapılmadığını, davacının bu davayı—- kesintisini gerçekleştiren —- yönelimesi gerektiğini, sonuç olarak, arz ve izah edilen nedenlerle; davanın —- ihbarına, davanın reddine, —– kötü niyctli olarak başlatılan takibin iptaline, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kesinti yapılan —— iadesi için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Yukarıda da belirtildiği üzere taraflar arasında —- alımına ilişkin sözleşme akdedilmiş ancak —— maske ihracı yasaklanmış olup davalının davacıya maske ihraç etmesi imkansızlaşmıştır.
Bunun üzerine davalı davacıdan almış olduğu —–adı altında bir kesinti yaparak —— kısmını davacıya iade etmiştir.
İşte taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının söz konusu kesintiyi davacıya yansıtıp yansıtamayacağı, davacının yapılan kesintiyi davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Taraflardan birinin yükümlülüklerini yerine getirmesini engelleyen bir mücbir sebebin varlığı halinde, ifanın imkânsızlığına ilişkin hükümler uygulanır. Bu durumda, TBK m. 136 f. 2 uyarınca tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, imkansızlık nedeniyle borcu sona eren taraf, karşı edimini isteyemez. Karşı edimini almışsa, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile yükümlüdür. İfa imkansızlığının edimin bir kısmına yönelik olması halinde, sadece imkansızlaşan kısım bakımından karşılıklı olarak sorumluluktan kurtulma söz konusu olacaktır ——- yönünden kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamının sona ereceği de belirtilmelidir.
Yargıtay uygulamasında imkansızlık, ortaya çıkış nedenine göre bazı ayrımlara tabi tutulmaktadır; “Eğer ifa imkansızlığı sadece sözleşmenin tarafları bakımından değil aynı sözleşmeyi yapacak herkes için söz konusu ise buna —— yalnız sözleşmenin taraflarından birinin tutumundan doğmuşsa buna da —– denilmektedir. İmkansızlık sözleşmeden sonra ve taraflardan birinin kusurundan kaynaklanmışsa bu durum —-fakat tarafların kusuru olmadan meydana gelmişse ——- olarak adlandırılır. İmkansızlık borcu sona erdiren nedenlerden biridir. Borcun ifasının imkansız hale gelmesi, mücbir sebepten, bir başka ifade ile önlenemez nedenden kaynaklanabilir. Genelde dış kuvvetlerin sonucu olan, borçlunun işletmesiyle bağlantılı bulunmayan, önceden görülemeyen, kaçınılmaz ve mutlak bir şekilde borcun ifasını engelleyen olay olarak doktrinde tanımını bulan mücbir sebebin varlığı, borçlu yönünden borcu ortadan kaldıran nedenler arasındadır.
Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasında maske alımına ilişkin sözleşme akdedilmiş ancak —— yasaklanmış olup davalının davacıya maske ihraç etmesi imkansızlaşmıştır. Yani objektif bir ifa imkansızlığı söz konusudur. Dolayısıyla Bu durumda, TBK m. 136 f. 2 uyarınca tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, imkansızlık nedeniyle borcu sona eren taraf, karşı edimini isteyemez. Karşı edimini almışsa, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile yükümlüdür. Yani davalı davacıdan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında iadesi etmesi gerekmektedir.
Davalı yapılan sözleşme kapsamında davacıdan — ödeme almıştır. Ancak objektif imkansızlığın ortaya çıkması ile—- altında bir kesinti yaparak—– kısmını davacıya iade etmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere davalı aldığı ödemenin tamamını davacıya iade etmesi gerekirken —- altında bir kesinti yaparak ——etmemesi mümkün olmayıp, davacıya iadesi gerekir.
Öte taraftan—-mükellef olmayan yabancı uyruklu davacıya yüklenmesi mümkün olmayıp, yapılan kesintinin davacıya iadesi gerekmekte ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
-Davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun ——icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —– üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince kamu bankalarınca bir yıllık —— mevduata uygulanan değişen ve değişecek olan en yüksek faiz oranları uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminat talebinin reddine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 12.510,32 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.481,99 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 11.028,33 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 1.481,99 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.760,50 TL yargılma giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı vekili lehine 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre ——- dikkate alınarak davacı lehine takdir olunan 29.339,61 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2022