Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/15 E. 2021/682 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/15 Esas
KARAR NO : 2021/682

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 20.08.2019 tarihinde — satışına yönelik anlaşmanın yapıldığını, davalı yan tarafından verilen siparişin, davacı yan tarafından hazırlanarak—davalıya teslim edildiğini, —- tutarında faturanın düzenlendiğini, davalı yan tarafından faturaya istinaden — fatura borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın ayıplı ifada bulunduğunu ve husumet konusu tutarın ayıplı ifası sebebiyle toplam tutardan mahsup edilen miktar olduğunu, davalı yanın ayıplı ifadan kaynaklı zararının mahsup edilen tutarın çok üzerinde olduğunu, tüm bu hususlardan haberdar olan davacı yanın kötü niyetle huzurdaki davayı ikame ettiğini, davanın reddine, davacı yanın tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, —- malzemelerinin satışına yönelik anlaşmanın yapıldığını, davalı yan tarafından verilen siparişin, davacı —davalıya teslim —- tutarında faturanın düzenlendiğini, davalı yan tarafından faturaya istinaden — ödemesinin yapıldığını, kalan —- borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını iddia etmekte, davalı vekili ise , Davacı yanın ayıplı ifada bulunduğunu ve husumet konusu tutarın ayıplı ifası sebebiyle toplam tutardan mahsup edilen miktar olduğunu, davalı yanın ayıplı ifadan kaynaklı zararının mahsup edilen tutarın çok üzerinde olduğunu, tüm bu hususlardan haberdar olan davacı yanın kötü niyetle huzurdaki davayı ikame ettiğini savunmaktadır.
—– Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı vekilinin —- alacağını ve 521,57 TL işlemiş faiz alacağın tahsili için davalı hakkında 25.12.2019 tarihinde icra takibine giriştiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davacı vekilinin “1” yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda taraflar arasındaki uyuşmazlığın, fatura içeriği malzemelerin siparişe uygun olarak teslim edilip edilmediği, davacının takibe konu alacağını davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarından kaynaklandığı ve yargılamanın bu noktalar üzerinden yürütülmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkememizce resen seçilecek —- bilirkişiden oluşan — tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişilen tarafından tanzim edilen ve mahkememizce de hükme esas alınan rapora göre, Davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2019 yıl| ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2019 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı yanın davalı yandan —alacaklı olduğu, davalı yanın, “davacı yanın teslimatı istenilen kalitede yapmadığından, takibe konu bakiye tutarında (8.555,20 TL) indirim yapıldığı” iddiasını destekler dosyada belge bilgi olmadığı, taraflar arası ihtilafa konu ürünlerin — davalı yana teslimi noktasında ihtilaf olmadığı, dolayısıyla davacının takibe konu etmiş olduğu asıl alacağı talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla davanı kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalı borçlunun —Sayılı icra dosyası üzerinden başlatılan takibe yapmış olduğu itirazın davaya konu edilen asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz UYGULANMASINA,
2-Alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine 8.555,20 TL alacağın %20’si oranında İcra İnkar Tazminatına HÜKMEDİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 100,73 TL harcın peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 41,43 TL harcın davacıya istek halinde İADESİNE, Davacı tarafından yatırılan 100,73 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafça yargılama gideri olarak sarf edilen toplam 1.635,50 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile — bütçesinden ödenen — arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.