Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/147 E. 2021/177 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/295 Esas
KARAR NO : 2021/10
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten ve rekabet yasağına aykırılıktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2017
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten ve rekabet yasağına aykırılıktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şahıslar, davacının firmasında çalışmakta iken ayrılarak diğer davalı firmada çalışmaya başladığını, bununla beraber davalı şahıslar, davacı firmanın ticari sırları ve tasarımlarını davalı firmaya taşıdığını, davalıların bu fiilleri gerek ticaret hukukuna gerekse iş hukukuna aykırılık teşkil ettiğini, ayrıca, davalı şahıslarla davacı arasında imzalanmış olan iş sözleşmesi de ihlal edildiğini, sonuç olarak; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen————manevi tazminat talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı firma ————– ayağı olup dünya üzerinde ambalaj üretimi ve paketleme alanında önde gelen firmalar arasında olduğunu, davalı firmanın markalan, patentleri ve tasarımlan kendi adına tescilli olup tüm üretim buna göre yapılmakta olduğunu, dolayısıyla davalı firmanın herhangi bir tasanmının taklit edilmesi söz konusu olmadığını, diğer davalılar, çalışarak ailelerini geçindirmeye çalışan kişiler olup huzurdaki dava ile ekonomik yıkıma maruz kaldıklarını, sonuç olarak; davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; haksız rekabet nedeni ve rekabet yasağına aykırılık nedeni ile ikame edilen tazminat davasıdır.
Taraflar arasında uyuşmazlık noktaların taraf iddia ve savunmalarına göre ;
Davacı adına ———— tescilli her hangi bir tasarımın söz konusu olup olmadığı,tasarımın söz konusu ise davalı tarafından bu tasarım hakkının zedelenip zedelenmediği tescilli tasarım söz konusu değil ise davacının fikri sinai haklarının zedelenmesinden bahsedilip bahsedilemeyeceği, davalı ——–,davacı şirketin pazarlama bölümünde davacının ticari sır niteliğindeki pazarlama planlarına, müşteri çevresine, iş yönetimine, ticari sırlarına vakıf olan, bunların yönetilmesine karar veren kilit personel olup olmadığı, davalı ——-ustabaşı olarak çalışan, tüm üretim aşamasını, tasarımları bilen, önemli ve kilit çalışan olup olmadığı, bunun için iş sözleşmesinin 17/b. maddesi ile çalışmama yasağı ve ciddi cezai şartlar öngörülüp öngörülmediği, davalı ———– ile bu maddeye aykırı şekilde iş sözleşmesini sonlandırıp sonlandırmadığı ve davalı şirketin davacı şirkete rakip firma olup olmadığı, davalı —- işe başlayarak davalıların sözleşmenin 17/b. ve 11. maddelerini ihlal edip etmediği, Davalılar —————- bilgisinden yararlanarak, böylelikle davacının ticari sırlarını elde etme, davacının piyasadaki hakimiyetine son vererek davacının ticari kârını haksız şekilde elde etme amacıyla hareket edip etmediği, davacının,——– iş sözleşmesinin feshi sebebiyle ihbar tazminatı, cezai şart alacağı ve haksız rekabetten kaynaklanan zararı oluşup oluşmadığına davanın yöneldiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 54/2. Maddesinde; “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 55. Maddesinde;
(…) Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek, 4. Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek; özellikle; 2. Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, haketmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak, 3. İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek, c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle;1. Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak, 2. Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği halde, yararlanmak, 3. Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 444. Maddesinde;
Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir./ Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 446. maddesinde;
Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür./ Yasağa aykırı davranış bir ceza koşuluna bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm de yoksa, işçi öngörülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir; ancak, işçi bu miktarı aşan zararı gidermek zorundadır./İşveren, ceza koşulu ve doğabilecek ek zararlarının ödenmesi dışında, sözleşmede yazılı olarak açıkça saklı tutması koşuluyla, kendisinin ihlal veya tehdit edilen menfaatlerinin önemi ile işçinin davranışı haklı gösteriyorsa, yasağa aykırı davranışa son verilmesini de isteyebilir.
Düzenlemeleri gereğince davacı iddiaları doğrultusunda davacının öncelikli olarak tanık deliline dayanmakta olduğundan davacı tanıklarının dinlenilmesine mahkememizce karar verilmiş ancak davacı tarafından bildirilen tanıkların dinlenilmesi talebinden ——— tarihli celse de vazgeçilmiş ve davacı tarafından mahkememize bildirilen tanıkların dinlenilmesine yönelik arakarardan rücu edilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan ek rapor ile de davalının davacıya ait ürünleri için fikri ve sinai haklarının tasarımların tescilli bulunmaması nedeni ile zedelenmediği,tescilsiz tasarımlar için taklidin ileri sürülemeyeceği, davacının tescilli tasarım öne süremediği, dosya kapsamına ibraz edilen kataloglarda da basım tarihi ve matbaa bilgisinin dahi sunulamadığı anlaşılmıştır.
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, işveren tarafından sözleşmenin haklı nedenle fesih edilmiş olması veya ayrılan işçi tarafından haksız olarak feshedilmemiş olması, davalı işçinin iş akdinin devamı sırasında işyerinin önemli müşteri çevresi veya üretim yönünden ticari sırlarına ——- olabilecek bir pozisyonda çalışmış ve ayrıldıktan sonra yasaklanan süre içerisinde rakip bir işyerinde çalışmaya başlaması veya kendisinin bu tür bir faaliyeti icra etmesi, önceki işyerinde edindiği bilgileri yeni işyerinde kullanmasının önceki işverene önemli zarar verebilme ihtimalinin varlığı yeterli sayılmalıdır. T.B.K.’nun 445/2 maddesine göre: “Hakim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir———–
Bu kapsamda somut olayda davacı şirketin —– davalı şirketin ise ———–kayıtlı olduğu davalıların davacı ile akit eylediği sözleşme hükümleri irdelendiği iş sonrası rekabet etmeme yönünde sadece davalı ——— taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı bu nedenle rekabet etme yasağına aykırılıktan bu nedenlerle bahsedilmesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmış ve davacı tarafından ikame edilen davanın ispat edilememesi nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibari ile alınması gerekli 59,30 TL harçtan 597,72 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 538,42 TL harcın davacıya istek halinde İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 4080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca ———- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/01/2021