Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/135 Esas
KARAR NO:2022/627
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/02/2021
KARAR TARİHİ:13/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının müvekkili tarafından işletilen—ile ihlalli geçiş yaptığını, davalının müvekkiline—- tutarında borçlandığını, borcun tahsili için —– esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, —- yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, yapılan itirazın haksız olduğunu, ihlalli geçiş cezasının herhangi bir bildirim veya uyarı şartına bağlanmadığını, müvekkilinin bildirimde bulunma zorunluluğunun bulunmadığını, her iki taraf tacir olduğundan alacağa işleyecek faizin ticari temerrüt faizi olduğunu, alacak likit olduğundan dolayı davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek; davanın kabulü ile itirazın iptalini, takibin devamını, —-az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, yapılan icra takibinin haksız olduğunu, müvekkilinin yıllardır — ile ödeme yaptığını, davacının —- tarihleri arasında ihlalli geçiş için herhangi bir ayrıntıya girmeden ihlalli geçiş ihtarnamesi başlığı ile — için —tutarında — ceza içeren talep yazısı gönderdiğini, davacının müvekkili hakkında —- esas sayılı dosyası ile—kat ceza uygulanmak suretiyle — alacak talep ettiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının talebi ile icra dosyasında istenen talebin farklı olduğunu, talebin kesin ve likit olmadığını, olay tarihinde geçiş ücretlerinin geç ödenmesi halinde faiz tahakkuk ettirileceğine ilişkin bildirim veya uyarının yapılmadığını savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
—- esas sayılı dosyasının mahkememize gönderildiği görüldü—-yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
—tarihli —-raporunda; “—dava konusu —-geçiş ücretleri toplamı olan — olduğu ve Davalı tarafından işbu geçiş ücretlerinin ödenmediği, geçiş anı ve sonrasında yeterli bakiyeye erişemeyen geçişler için toplamda — cezai bedel ödemekle yükümlü olduğu, —- adet geçişin, geçiş anından sonraki —-günlük zaman diliminde yeterli bakiyeye sahip olmasından dolayı işbu geçişlere dair cezai bedel ödemekle yükümlü olmadığı, davalının,—– cezai bedel olmak üzere toplamda —- ödemekle yükümlü olduğu” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davalıya ait aracın davacı işletiminde bulunan —- geçişi sonrası geçiş bedeli ve ceza bedelinden kaynaklı alacak nedeniyle itirazın iptali davasıdır.6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’nun 30/5 maddesi uyarınca “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen —- ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin —katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacının 3996 sayılı Yasa uyarınca işletme hakkı verilen —–işleteni olduğu, dosya kapsamındaki yazı cevapları dikkate alındığında ihlalli geçiş gerçekleştiren aracın mülkiyetinin davalıya ait olduğunun sabit olduğu,— raporunda da tespit edildiği üzere davalının — tarihleri arasında— kez ihlali geçiş yaptığının ve buna ilişkin bedelleri —gün içinde ödemediğinin sabit olduğu, borcun zamanında ödendiğine dair bir delil de bulunmadığı, bu sebeple—– raporunda da tespit edildiği üzer geçiş bedeli— olduğu, her ne kadar— raporunda ceza bedeli — olarak hesaplanmış ise de, hesap hareketlerinin incelenmesinde yüklenen bakiyelerin takip ve dava konusu alacaklardan değil, önceki tarihli alacaklardan mahsup edildiği, bu sebeple dava konusu geçiş bedellerinin ödendiğinin kabul edilemeyeceği, bu nedenle ceza miktarının da —- olacağı, takipte talep edilebilecek toplam alacak miktarının —-olduğu, alacağın likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve borçlunun itirazında haksız çıkması nedeniyle davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun— Esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Takip konusu —alacağın—karşılık gelen —icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri —üzerinden hesaplanan ve alınması gereken —karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan— peşin harcın mahsubu ile bakiye —harcın davalıdan alınarak —
4-Davacı tarafça yapılan — dava açma masrafı ve—bilirkişi/posta masrafından ibaret —yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri —- üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen —- arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak —-,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.