Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/130 E. 2023/981 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/130
KARAR NO : 2023/981

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkil şirketin hurda araç ile yedek parça alım ve satımı alanlarında faaliyet gösterdiği, davacı Müvekkil şirketin noter huzurunda aşağıda belirtilen araçların borçlu şirkete satışını gerçekleştirdiği, Davacı Müvekkilin;—– Noterliği’ nin 12.12.2018 Tarih ve—– Yevmiye No-lu Araç Satış Sözleşmeleri ile sırasıyla; —– plakalı 38 adet aracın borçlu şirkete satışını gerçekleştirdiği, Davacı Müvekkilin, yukarıda bahsi geçen araçların satışını gerçekleştirmesinin ardından basiretli bir tacir olarak her biri 3.500,00- TL miktarındaki; —–No.lu 38 adet faturayı düzenlediği, Söz konusu fatura bedelleri toplamı olan 133.000,00-TL borçlu şirket tarafından ödenmediği, işbu sebeplerle icra takibi başlatma zorunluluğu doğduğu, Borçlu şirketin, borcunu ödememesi üzerine davacı müvekkil şirketin, davalı şirket aleyhinde önce —– İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyasıyla takibe geçtiği, borçlu şirketin yetki itirazında bulunması sebebiyle takibe—– İcra Müdürlüğü’nün—–sayılı dosyasıyla devam edildiği, borçlu şirket tarafından borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilerek takip durdurulduğu, Borçlu şirketin borca itirazı tamamen hukuki mesnetten yoksun olup davalı şirketin davacı müvekkile olan borcunu ödememek veya ödemeyi geciktirmek amacıyla borca itiraz ettiği, Davalı şirketin borca haksız olarak İtiraz etmesi üzerine dava şartı arabuluculuğa başvurulmuş olup arabuluculuk görüşmesi olumsuz sonuçlardığı, dava şartı olan arabuluculuk da halihazırda tamamlanmış olmasına rağmen müvekkil şirketin alacağının tahsil edilememesi sebebiyle huzurdaki davayı açmanın zaruri hale geldiği, Davalı şirket, davacı müvekkil şirketin vermiş olduğu Mal ve hizmet karşılığında düzenlenen faturaların yer aldığı taraflar arasındaki cari hesap ekstresinde numaraları yazılı olan faturaların, KDV indiriminde kullanmak üzere mükellefi olduğu vergi dairesine bildirdiğini, davalı şirketin … vergi numarasıyla mükellefi olduğu —–Vergi Dairesi’ne Müzekkere yazılarak 2018 yılından bu yana vergi dairesine bildirilen BA-BS formlarının Mahkemeniz dosyasına celbini davacı Müvekkilin de … kimlik numarasıyla mükellefi olduğu —–Vergi Dairesine 2018 yılından itibaren tahakkuk eden BA/BS formlarının işbu dava dosyamıza celbi maksadıyla müzekkere yazılmasını, icra takibine (borca) yapılan haksız itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte takibin asıl alacak yönünden devamına ve takip konusu alacağın 9620’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, gerek Yargıtay içtihatları ve gerekse güncel tarihli emsal kararlar gereğince borçlu şirket hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın —-Asliye Hukuk Mahkemesinin —– sayılı dosyasından davalıya ihtiyati haciz talep ettiği, Mahkemece davanın kabul edildiği, davalı yan İtirazı neticesinde ihtiyati haciz kararı kaldırıldığı, —– BAM —–.HD’nin —- esas, —- karar sayılı kararı ile de noter sözleşmesinde bedeli alınmıştır ibaresinden kaynaklı olarak davalı talebinin kabul edildiği, davacı tarafa bedellerinin ödendiği, davacı yana Herhangi bir borcunun olmadığı, bu nedenle haksız icra takibinden dolayı kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, —–İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı icra dosyasına yapılan takibe itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar ve kötü niyet tazminat talebine ilişkindir.İcra dosyası; Davacı tarafından—– İcra Müdürlüğünün —–Sayılı dosyası ile 19.01.2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ilgili ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin 03.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 03.02.2021 tarihli dilekçesi ile borca, faize ve en geniş anlamıyla tüm ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.Mahkememiz 02/06/2022 tarihli duruşma tutanağının ——nolu ara kararı uyarınca dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamında dava konusuna ilişkin inceleme yapılarak takip tarihi itibari ile davacının herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı konusunda rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi —— tarafından sunulan 25/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Sayın Mahkemece celp edilen Gelir İdaresi Başkanlığı —- Vergi Dairesi’nin 11.03.2021 tarihli yazısı ekinde yer alan BA formlarının incelenmesi sonucunda davacının düzenlediği 26 adet faturasının KDV hariç 91.000,00 TL tutarlı faturaların beyan edildiği, davalının dava dosyasına sunduğu Noter Satış Sözleşmelerine göre davacının davalıya 40 adet hurda araç sattığı ve fatura tutarının 138.613,86 TL * KDV toplam 140.000,00 TL olduğu, sayın Mahkemece celp edilen —- Kaymakamlığı —– Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nün O7.04.2021 tarihli yazısı ekinde yer alan davacıya ait BS formunun incelenmesi sonucunda, davacının davalı adına düzenlediği 40 adet KDV hariç 138.613,00 TL tutarlı faturaları beyan ettiği, davalının dava dosyasına sunduğu 14.12.2018 tarihli Araç Satış Ödeme Ve Detay Bilgisi belgesinde —– adlı şahsın (—–. Noterliğinde hurda araçların satışının yapıldığı, … ‘ın resmi vekili olarak satışları yaptığını, Ödemeleri alıp … elden nakit olarak teslim ettiğini, aşağıda belirtilen araç plakaları ile ilgili olarak—–firmasının hiçbir borcu olmadığını, tüm ödemelerin kendisi tarafından tek tek araç başı olarak nakden alındığını, … elden nakit olarak teslim edildiğini ödemenin Alındığına dair de her noter satış sözleşmesinin içinde resmi ve yazılı olarak belirtildiği” yönünde beyanda bulunarak imzaladığı, davacının—– Hesap hareketlerinin incelenmesi sonucunda davalının 148.500,00 TL ödeme yaptığı, davalının 26 adet 91.000,00 TL tutarlık faturayı ticari defterlerine işlediği, davacıya —- İçin alınan 20 adet hurda oto ödemesine istinaden gönderilen 91.000,00 TL tutarlı havaleler ile örtüştüğü, araç adedinin örtüşmediği, davacının Hurda alımı,—- İçin alınan 20 adet hurda oto ödemesine istinaden gönderilen açıklamaları ve bir adet açıklamasız ödemelerin toplamının 128.500,00 TL olduğu, 20.000,00 TL tutarlı ödemenin Depolama imha bedeli açıklaması ile yapıldığı, davalı tarafından yapılan ödemelerin davaya konu satışlar için sayılması ile ilgili nihai hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, dava dosyası içeriğinde mevcut delillerin ve davalı yanca yapılan ödemelerdeki açıklamaların değerlendirilmesi sonucunda davacı ile davalı arasında davaya konu iş dışında da iş yapıldığı, davalı yanın ticari defterlerinin incelenmediği, davalı ödemeleri de gözetilerek davacı ve davalı yanın 2018-2019 yılları ticari defterlerinin incelenesinin hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,” sonucuna varılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından —-İcra Müdürlüğünün—-. Sayılı dosyası ile 19.01.2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı neticesinde iş bu davanın açıldığı, Mahkemece celp edilen Gelir İdaresi Başkanlığı —- Vergi Dairesi’ nin 11.03.2021 tarihli yazısı ekinde yer alan BA formlarının incelenmesi sonucunda davacının düzenlediği 26 adet faturasının KDV hariç 91.000,00 TL tutarlı faturaların beyan edildiği,
Davacının dava dosyasına sunduğu fatura ve noter satış sözleşmelerinin eşleştirilmesi sonucunda davacının davalıya KDV dahil 38 adet 133.000,00 TL tutarında araç satış faturası düzenlediği faturaların karşılığı —– Noterliğinin düzenlediği Araç Satış Sözleşmesinin düzenlediği, Noter Satış Sözleşmelerinde satıcının bedelini nakden aldığını, alıcının bedelini nakden ödediğinin belirttiği,
Davalının dava dosyasına sunduğu Noter Satış Sözleşmelerine göre davacının davalıya 40 adet hurda araç sattığı ve fatura tutarının 138.613,86 TL + KDV toplam 140.000,00 TL olduğu,
Davalının dava dosyasına sunduğu 14.12.2018 tarihli Araç Satış Ödeme Ve Detay Bilgisi belgesinde —- adlı şahsın (—–. Noterliğinde hurda araçların satışının yapıldığı, … resmi vekili olarak satışları yaptığını, Ödemeleri alıp … elden nakit olarak teslim ettiğini, araç plakaları ile ilgili olarak —–firmasının hiçbir borcu olmadığını, tüm ödemelerin kendisi tarafından tek tek araç başı olarak nakden alındığını, … elden nakit olarak teslim edildiğini ödemenin alındığına dair de her noter satış sözleşmesinin içinde resmi ve yazılı olarak belirtildiği” yönünde beyanda bulunarak imzaladığı,
Davalının dava dosyasına sunduğu dekontların toplamının 145.500,00 TL olduğu, 91.000,00 TL tutarlık kısmının “—-İçin alınan 20 adet hurda oto ödemesine istinaden gönderilen” açıklaması ile davacı adına yapıldığı, 7.000,00 TL tutarın —– tarafından “Bertaraf” açıklaması ile davacıya ödendiği, 10.000,00 TL tutarın Bertaraf depolama imha bedeli açıklaması ile davalı tarafından davacıya ödendiği, 15.000,00 Tutarın açıklama olmadan davalı tarafından davacıya ödendiği, 22.500,00 TL tutarlık kısmının “5 adet hurda alımı” açıklaması ile davalı tarafından davacıya ödendiği,Davalının 26 adet 91.000,00 TL tutarlık faturayı ticari defterlerine işlediği, davacıya —– İçin alınan 20 adet hurda oto ödemesine istinaden gönderilen 91.000,00 TL tutarlı havaleler ile örtüştüğü, araç adedinin örtüşmediği tespit edildi.
Davacının Hurda alımı,—– İçin alınan 20 adet hurda oto ödemesine istinaden gönderilen açıklamaları ve bir adet açıklamasız ödemelerin toplamının 128.500,00 TL olduğu, 20.000,00 TL tutarlı ödemenin Depolama imha bedeli açıklaması ile yapıldığı, davalı tarafından yapılan ödemelerin davaya konu satışlar için sayılması ile ilgili nihai hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varıldığı,Davacının 02.06.2022 tarihli duruşmada, satışın 2018 yılında yapıldığı, ödemelerin 2019 yılında olduğu, taraflar arasında başka ticari ilişkinin olduğu bahse konu ödemelerin hangi borca hangi aracın alım satımına ilişkin olduğunun belli olmadığı davaya konu38 araç satış yapıldığı, davalının bildirdiği dekontlarda araç adedinin 20 olarak belirtildiği, yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesinde düzenlendiği üzere “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olayların varlığını ispatla yükümlüdür.” Yine 6100 Sayılı HMK’nun 190/1.maddesi gereğince “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.Noter sözleşmeleri aksi ispat edilene kadar geçerli sözleşmeler olup aksini ispata yarar dosyaya protokol gibi vs belge sunulmadığı, noter senetlerinin aksi ispat edilene kadar kesin delil niteliğinde olduğu, davacının çıkartılan şerhli davetiyeye rağmen ticari kayıtlarını da sunmadığı, dinlenen tanık beyanı da dikkate alınarak ispat olunamayan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile, dava değeri 133.000,00 TL’nin %20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.418,15 TL harçtan mahsubuyla fazla alınan 1.148,3‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.263,5‬0 TL masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 20.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7-HMK’nin 333. maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.