Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/13 E. 2022/329 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/13 Esas
KARAR NO: 2022/329
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı şirketin, davalı şirketle arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, fatura bedeli tahsil edilemeyince —– sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı şirketin borcun tamamına ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu, arabuluculuk görüşmelerinin davalı yanın haklı taleplerini karşılamaması nedeniyle anlaşmazlıkla sonuçlandığını, yukarıda açıklanan nedenlerle borçlunun itirazlarının iptaliyle —– asıl alacak ve icra harç, masraflar ve ücreti vekalet dahil alacağa bağlı tüm ferilerle birlikte tahsilini, teminatsız olarak ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebimizin kabulü ile gerekle işlemlerin ifasını, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, takibin devamını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı ile davacı şirket arasında bir ticari ilişkinin kurulmadığını, müvekkili şirket ile davacı arasında —– teşvikleri alınması noktasında görüşmeler yapıldığını, davalı şirketin ön sunum ve raporlama yaptığını müvekkili şirket yetkililerince yeterli bulunmadığı bu nedenle hizmet alımına ilişkin bir sözleşmenin imzalanmadığı, davacı tarafından düzenlenen —– fatura ile iade edildiğini, yukarıda izah edilen nedenlerle huzurdaki haksız ve kötü niyetli davanın reddini, davacının haksız ihtiyati haciz talebinin reddini, haksız ve kötü niyetli icra takibinde bulunan davacı aleyhine davaya konu alacağın —— az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava—– sayılı icra dosyasına yapılan ilamsız icra takibine ilişkin itirazın iptali ile icra inkar tazminat talebine ilişkindir.
Davada taraf teşkili sağlanmıştır.
Davaya konu —- sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde;
Alacaklı —- takip öncesi işlemiş faiz — sonrası istenilen faiz asıl alacağa işleyecek yıllık— faizi takip konusu alacak faturadan kaynaklanan cari hesap alacağı. takip tarihi — ödeme emri tebliğ tarihi — borçlu itiraz tarihi — itirazın içeriği takibe, borca, faiz talebine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine. Dava konusuna ilişkin mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılmıştır.
—- Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;
Defter Usul ve Hesap İncelemesi: Tarafların incelenen—– defterlerinin TTK ve VUK uygun tutulmuş olduğu, takibe konu faturanın davacının kendi defterlerinde kayıtlı iken davalının defterlerinde süresinde yapılan iade ile bakiyenin— gözüktüğü, —-Yönünden; Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, dosya kapsamına davacı tarafından sunulan — yazışmalarında —-ilgili birtakım hizmet ifasının yapılacağının taahhüt edildiği, davacı taraf bu görüşmeleri kabul etmiş olsa da görüşmelerin yazılı ya da sözlü sözleşme aşamasına gelmediği, e-posta yazışmalarından da hizmet ifasının somut olarak anlaşılamadığı, davacının keşide ettiği fatura içeriği hizmet ifasını somut delillerle ispat yükü altında olduğu, dosya kapsamındaki delil durumuna göre davacının hizmet ifasının ispata muhtaç kaldığı, Faiz: Davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirmenin yapılmadığı, Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında 3095 s.k m.2/2 kapsamında avans faiz talebinin yerinde olduğu, Takdiri —- ait olmak üzere, dosyanın mevcut delil durumuna göre Davacının; Davalı tarafından —– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini isteyemeyeceği, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır.
Mahkememizce de benimsenen denetlenebilir mali bilirkişi incelemesi sonucunda,
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu hizmetin ifa edildiğine dair somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.
Akdi ilişki ispat edilemediği sürece davacının davalı adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı gözükmesinin davalıyı bağlayıcı bir yanı yoktur. satışın yapılıp malın/hizmetin teslim edildiğini davacının ispatlaması gerekir. Bir başka anlatımla bir alacak davasında mal sattığını/ hizmet ifa ettiğini iddia eden taraf karşı tarafın kabulünde değilse ispat külfeti öncelikle bu iddiayı öne sürendedir. İspatın konusu ise hizmetin ifa edilip edilmediğidir. Hizmetin ifa edildiği ispat edilememiş ise davalı borçlunun herhangi bir ispat külfeti altında olduğu söylenemez. Eğer alacaklı davacı hizmetin ifasını borçlunun imzasının içerir bir belge ile ispat ettiğinde bu kez ifa edilen hizmet bedelinin ödendiğini ispat külfeti davalı borçluya geçecektir.
Davacı taraf ile davalı taraf arasındaki E-mail yazışmalarında ——teşvikleriyle ilgili birtakım çalışmalar ve yazışmaların olduğu, bu ön görüşme ve çalışmaların davalı tarafın kabulünde olduğu çalışmaların yetersiz bulunması nedeniyle hizmet akdine ilişkin sözleşme imzalanmadığı yönünde beyanın olduğu, davacının e-mail yazışmalarına konu hizmeti ifa ettiğini somut belgelerle ispat edemediği değerlendirilmekle davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 87,31 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 7,31 TL’nin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 788,60 TL yargılama giderinin davacının ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulün anlatıldı. 14/04/2022