Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/128 E. 2022/277 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/128 Esas
KARAR NO : 2022/277

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu —- sevk ve idaresindeki —- tarihinde kendi şeridinde ve kurallara uygun bir şekilde seyir halindeyken, —- plakalı aracın müvekkilinin aracına çarptığını ve tam kusurlu olarak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza sonucunda taraflarca kaza tespit tutanağı tutulduğunu, kaza sonrası —- birliğiyle karşı yana ait aracın tam kusurlu müvekkilinin ise kusursuz olduğu sonucuna vardığını, kaza neticesinde müvekkilinin aracında 14.004,65-TL maddi hasar meydana geldiğini,—–kilometresinin de kaza tarihinde oldukça düşük olduğunu, karşı tarafın aracının——– sigortalandığını, davalıya 06/01/2021 tarihinde değer kaybı talebi için başvuruda bulunulduğunu, 08/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğini ancak yasal süresi içerisinde herhangi bir ödemede bulunulmadığını, davadan önce yasa gereği taraflarınca arabulucuya başvurulduğunu anlaşma sağlanamadığını, öncelikle alacaklarını belirli hale getirebilmek için usul ekonomisi gereğince tensiple beraber dosyanın bilirkişiye tevdi ile müvekkilinin aracında meydana gelen 50 TL değer kaybının davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak ikamesinde hukuki yararın mevcut olmadığını, davacının tüm talepleri zaman aşımına uğradığından zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirkete karşı söz konusu hasar konusunda yapılan bir başvuru bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketi —- plakalı aracın meydana geldiği iddia edilen kazada kusurluluğunu ortaya koyan ve bağımsız uzman tarafından tanzim edilen bir rapor mevcut olmadığından ispatlanamamış davanın reddinin gerektiğini, davacının, zarar ile kaza arasındaki illiyet bağını kanıtlayıcı delilleri ortaya koyamadığını, müvekkilinden talep edilen hasarların söz konusu kaza neticesinde meydana gelip gelmediğinin ispata muhtaç olduğunu, davacının talebinin ve faiz oranının fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 03.12.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasar gören —— plakalı plakalı aracın hasarlanmasından kaynaklı kazaya —— sigortacısından değer kaybı talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Öncelikle davalı sigorta vekilinin ileri sürdüğü zamanaşımı defiinin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerek olup dava konusu kaza —- tarihinde meydana gelmiş, davacı vekili tarafından davalı sigortaya 06/01/2020 tarihinde başvuru yapılmış, – başvurulmuş, dava ——- tarihinde açılmıştır. Dava TBK 72.maddesi ve 2918 sayılı KTK’nun 109.maddesinde öngörülen 2 yıllık süre içerisinde açıldığından davalı tarafın zamanaşımı defi’inin yerinde bulunmamakta olduğu görülmüştür.
——-yazılarak hasar dosyası celp edilmiş, davacının maddi zarar taleplerinin incelenmesi ve kusur durumunun tespiti için makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi —– tarihli raporunda özetle: “Dosyaya sunulu—–plakalı aracın onarımına ilişkin belgede aracın sağ yan ön kısımdan hasarlı olduğunun belirtildiği, hasarın —- Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağında yer alan sürücü beyanları ile uyuştuğu ve sürücü beyanları arasında çelişki olmadığı göz önüne alınarak, kazanın Trafik Kazası Tespit Tutanağında anlatıldığı şekilde meydana geldiği kanaatine varıldığı, kaza tutanağında yolun şerit sayısı hakkında bilgi verilmemiş olup, sürücü beyanlarından, yolun aynı yönde birden fazla şeride sahip olduğu, —–plakalı aracın hizasını geçmesi esnasında—şeridine girmiş olmakla hatalı şerit değiştirdiği kanaatine varıldığı, 2918 sayılı K.T.K nun 46/b-c maddelerine aykırı davranarak doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma asli kusurunu işleyen, davalı şirkete sigortalı — aracın sürücüsü — trafik kurallarına aykırı ve dikkatsiz davranışlarıyla olayda tam kusurlu olduğu, beklenmedik şekilde seyir halinde olduğu şeride yönelen araç karşısında etkili tedbir alması beklenemeyecek sürücü ———kusursuz olduğu, değer kaybının —içtihatlarına uygun olarak güncel satış ilan değerlerinde yer alan bilgiler, piyasa koşulları, değer kaybı hesaplanmasına yönelik hesap uygulamaları göz önüne alınarak dava konusu aracın hasar öncesi rayiç değeri ile hasar onarımı sonrası rayiç değeri arasındaki farka göre tespit edilmesi gerektiğini, dosyaya sunulan — tarihli fatura sureti olduğu anlaşılan belgeye göre aracın sağ ön çamurluk kısmından hasarlı olduğunun anlaşıldığı, dava konusu— itibariyle satış ilanlarına ulaşılamaması nedeniyle, —ilanları kullanılarak yapılan değerlendirme sonucu hasarsız ve hasarlı rayiç değerleri arasındaki farkın , güncel ve hasar tarihi itibariyle — değerleri kullanılarak geçmişe yönelik güncellenmesi ile hesaplanan değer gözönüne alınarak dava konusu araçta meydana gelen değer kaybının hasar tarihi itibariyle 6.500,00 TL olarak tespit edildiği” görüş ve kanaati ile raporunu Mahkememize sunmuş, bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı yan rapora itiraz etmişse de aşağıda belirtilen sebeplerle rapora itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı yan —genel şartları ekine göre değer kaybı hesabı yapılması gerektiğini beyan etmiş ancak —-sayılı kararına göre; 6704 sayılı kanunun 3.maddesiyle değiştirilen 90. maddesinin birinci cümlesinde yeralan “ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yeralan “ve genel şartlarda’’ ibaresinin iptal edilmiş olması sebebiyle; genel şartlar davacı açısından tazminat belirlenmesinde uygulanamayacak hale gelmiştir.—— Sayılı ilamında açıkça: “Hem olay tarihi hem de poliçe tanzim tarihi itibariyle—- genel şartları yürürlüktedir. Ancak ne var ki, somut uyuşmazlığa uygulanması gereken kanun maddesinin Anayasa aykırı olduğu değerlendirilerek Dairemizce —– Mahkemesine yapılan iptal başvurusu neticesinde ilgili kanun maddesinin (2918 sayılı Kanun’un 92/i) iptaline karar verilmiştir. Bu durumda sigorta şirketleri yönünden de araç değer kaybının gerçek zarar ilkesine ve —- yönteme göre yapılması için davacı aracının hasarsız haldeki ikinci el değeri ile hasar sonrası tamiri yapıldıktan sonraki ikinci el değerinin piyasa rayicine göre saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenmiş olması gerekecektir.” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir. Bu halde, değer kaybı hesabının yukarıda belirtilen Yargıtay uygulamasına göre kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre yapılması ve bu bedele hükmedilmesi gerekmekle, bilirkişi de bu hesap yöntemine göre davacının aracında meydana gelen değer kaybının— etmiştir.
Davacı vekili— ıslah dilekçesi ile talebini arttırarak —- talep ettiklerini beyan etmiş, ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporu hükme elverişli olduğundan gerekçeye esas alınmış, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait aracın —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasarlandığı, kazada davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, hasarlı aracın değer kaybının 6.500 TL olduğu tespit edilmiş, davalı sigorta şirketinin kaza nedeniyle temerrüt tarihi — yapılan başvurunun tebliğinin 8 iş günü sonrası olduğundan davalının 20/01/2021 tarihinde temerrüde düşürüldüğü anlaşılmış neticeten davanın kabulüne, 6.500,00-TL değer kaybı alacağının — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile — değer kaybı alacağının — temerrüt tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 444,01‬-TL harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30-TL harç ile dava esnasında yatırılan 110,15-TL ıslah harcı toplamından mahsubu ile bakiye 274,57-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30-TL harç ile dava esnasında yatırılan 110,15-TL ıslah harcı toplamı olan 169,45‬-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 788,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı vekili lehine—- 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile DAVACI TARAFA ÖDENMESİNE,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.