Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/126 E. 2021/558 K. 29.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/126 Esas
KARAR NO : 2021/558
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 29/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —plakalı —– altındayken, —– olduğunu bu sebeple meydana gelen yaralamalı trafik kazasında müvekkilinin —- plakalı aracın ruhsat sahibi, yani aracın maliki—– kaybı nedeniyle maddi tazminat ve ağır yaralanma nedeniyle manevi tazminat davasının —– dosya ile ikame edildiğini, Dosyanın halen derdest olduğunu, kusur durumuna ilişkin rapor alındığını, aktüerya raporu beklenildiğini, ——-olduğunu,—- kaza nedeniyle hiç şifa bulamadığını ve yargılama sırasında——- vefat ettiğini, epikriz raporunda ———- hikayesi ve kazadan sonra alt —– gerektiren hareket kısıtlılığı ve bu süre içinde derin üzüntüye bağlı —- Hastada— şeklinde belirtildiğini, —- —- kaza nedeniyle —- yürüyememesine çok üzüldüğünü, ayağında oluşan—- hayatının solduğunu ve yaşamını kaybettiğini,— kaza sonrasında —- bittiğini, —– çöküntü yaşadığını, yaralarının iyileşmemiş ve kaza sebebiyle hayatını kaybettiğini, —adresinde bulunan —– çalıştığını, aylık kazancının—- olduğunu, Davalı yanın aracında —- yapılmadığını, tarafımızca — başvurulduğunu, kurum tarafından — cevabi yazıda tazminat talebimiz reddedildiğini, huzurdaki davayı ikame etme zarureti hasıl olunduğunu, ——-ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların da maddi tazminat kapsamında talep edilebileceğine yer verildiğini, Tarafımızca —– başvuru yapıldığını, bu görüşmeden olumlu bir sonuç alınamadığını, Bu nedenlerle; müteveffa — olmak üzere kesin rakam belirlendiğinde arttırılmak üzere toplamda —- destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte —- davalıdan ise teminat limitiyle sınırlı olmak üzere —— tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ve çocuğun yargılama sırasında vefat etmesi nedeniyle yeni durum ortaya çıktığından üzüntü ve keder yaşayan anne ve babasına ayrıca —– manevi tazminatın — davalıdan kaza gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep zarureti hasıl olduğunu,— tensiple birlikte; —- dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların müvekkilline atfen asli ve tam kusurlu olduğu iddiası tamamen afaki beyanlar olduğunu, Tam tersine müteveffanın gece vakti üzerinde açık tonlu ve ışığı reflekte eden elbiseler giymediğini ve trafik ışıklarının bulunduğu yaya geçidinin hemen biraz ötesinde —- araç trafiğinin olduğu ana caddeden trafiği kontrol etmediğini ve koşarak karşıdan karşıya geçmek istediğini ve elim kazanın meydana geldiğini, Müvekkilin ise şehir içi hız limitleri dahilinde aracını idare ettiğini, bu nedenlerle kazanın meydana gelmesinde asıl asli ve tam kusurulu olan müteveffanın bizzat kendisi olduğunu, —— ilkesinden de hareketle kimse kendi kusurundan menfaat elde edemeyeceği gibi yakınları da bu kusurdan menfaat elde edemeyeceğini, —– dosyasından alınan —- ayrı kusur raporunda da müteveffa asli kusurlu bulunduğunu, müvekkillerim , vekil olarak şahsının oluşan ölüm olayı ile derinden etkilenmiş bulunduğunu, kazadan sonra müvekkil —- müteveffa ile yaklaşık —-ayı aşkın bir süre ilgilendiğini ve devlet hastanesinde yer olmadığından dolayı ve evde bakımı olabilir gerekçesi ile zoraki taburcu edilmesi nedeniyle, bir hastanede yatılı gözetim altında tutulmasını sağlamak için müvekkilin kendi maddi ve şahsi imkanları ile müteveffanın —— kalması için yer sağladığını ve kazazede orada yaklaşık olarak— aya yakın gözetim altında tutulduğunu ancak davacıların —– yaklaşması ve oruç ayını memleketleri olan — geçirmek istemeleri nedeniyle müteveffayı kendi istekleri ile hastaneden ——- götürüldüğünü, müteveffa küçük kazadan sonra——olduğu için müvekkilin kardeşi ve enişteleri sabaha kadar hastanede kaldığını çocuğa refakat edildiğini, Buna davacıların o gece hastaneye gelen yeğenleri —— olduğunu, Kazadan sonraki gün müteveffa —– bakım ünitesinden yer olmadığı için servis odasına çıkarılması üzerine ve durumu da ciddi olduğu için müvekkilimiz —— tavsiyesi ile yoğun bakımında yer olan —– müteveffayı ——–naklettiğini, —- gün yoğun bakımda kaldığını ancak —— ameliyat olması gerektiği ve hastanede yeterli donanım olmadığı için ameliyat edemeyeceklerini bildirmeleri üzerine, —– müvekkillerin ricası üzerine ve o doktorun kişisel tanışıklığını kullanarak hastanın ameliyat olabileceği, —– konuşulduğunu ve — etmesi üzerine hasta —- müvekkiller tarafından tutulan özel ambulans ile —— doğan hastane masrafları da müvekkiller tarafından karşılandığını, müvekkillerin ve ailesi bu süreçte müteveffanın yanında bulunduğunu, maddi ve manevi desteklerini esirgemediğini, Bu duruma kazazedenin tüm ailesi şahit olduğunu, Müteveffa —- nakledildiği —- ameliyat olduğunu ve kazazedenin daha sonra yoğun bakım odasına kaldırıldığını, Müteveffa———- ve burada — tarihine kadar kontrol altında tutulduğunu, Bu süreçte müvekkillerin ve müvekkillerin ailesinin —- surette bulunduğunu ve hatta müteveffanın tüm ailesinin ve akraba efradı ile bu vesile tanışma fırsatı bulduğunu, Bu süreçte müvekkilin, davacı —- hastanede yapacakları masraflar için bir kısım para da elden verdiğini, —- şahit olduğunu, —- kazazedenin taburcu olması gerektiği ve evinde yatarak tedavi olacağı söylenmesi üzerine, müvekkillerce hastanın tam iyileşmesinin hastane ortamında kontrol altında olmasını istediklerini, müteveffanın evinin — olması nedeniyle müvekkillerce —- nakledildiğini, —- tarafından devamlı kontrolü altında hastanın çıktığı güne kadar kaldığını, Müteveffanın burada iki kez —– — gönderildiğini ve bunun tüm masrafları ve ambulans ile nakilleri müvekkillerce karşılandığını, —- masraflarının müvekkilleri tarafından karşılandığını, —- bu hastanedeyken müvekkillerin ve ailesinin daimi surette ve her gün kazazedenin ailesinin yanında hastanede bulunduğunu ve maddi ve manevi hiçbir desteklerini esirgemediklerini, — yaklaşması üzerine davacı —– geçirmek istediklerini, çocuğun da nispeten iyileştiğini hastaneden ayrılacaklarını — gideceklerini müvekkillere söylediğini, müvekkillerin buna karşı çıktıklarını, Ancak davacı —- ibadetlerini köyde geçirmek istediklerini ve bunun hastane ortamında olmasının zor olacağını ısrar edip hastaneden çocuklarını alıp ayrıldığını, hastaneden ayrılmadan önce—- kesinlikle yürümemesini ve kazadan — sonra hastaneye gelerek kontrol edilmesi gerektiği tavsiyesini davacı —- müvekkillerin yanında ilettiğini, bu hususta anılan—şahit olarak dinletilmesi gerektiğini, müteveffa — ailesi tarafından çıkarıldıktan bir kaç gün sonra davacı —gideceklerini çocuklarına orada bakacaklarını belirtip müvekkil ile konuşmak istediğini belirten telefon açtığını, — beraberindekiler, müvekkil ile buluştuğunu ve davacı — müvekkilden —– anlaşabileceğini söylediğini, müvekkiller ise müteveffa çocuğun hastaneden çıkarılmasına karşı olduklarını hastanede önce iyileşene kadar kalmasını istediklerini ve tüm hem hastane hem diğer konaklama ve diğer masraflarını oturup konuşup karşılayacaklarını ancak — İstenilmesinin hem etik olmadığını hem de fahiş olduğunu söylemesi üzerine davacı baba—- baraberindekiler o zaman şikayetçi ve davacı olacağını belirtip ayrıldığını, Bunun üzerine davacıların müvekkiller aleyhine —- açtıklarını, Dava devam ederken kazazedenin vefat haberi tarafımızca öğrenildiğini, kaza tarihinin — tarihi olduğunu, gerçekleşen ölüm hadisesinin de —- tarihi olduğunu bu nedenle ölüm ile kaza arasındaki illiyet bağının olup olmadığını sorgulama sorunu ortaya çıktığını, Bu illiyet bağının tespitinde; aynı zamanda kazazedenin düzenli olarak hastanelerde tedavi görüp görmediği, kontrollerine zamanında gidip gitmediği, ilaçlarını düzenli ve zamanında alıp almadığı ve son olarak mevcut hastalığı ve yarasına uygun olarak bir yaşam sürüp sürmediğinin de önem arz ettiğini, kazazede/müteveffanın asli ve tam kusurlu olması ve kaza ile ölüm arasında bir illiyet bağı olmaması sebebiyle ayrıca davacılar — ibadetini memleketleri olan —-geçirmek istediklerini, hastaneden erken çıkmaları üzerine ölüm ile kaza arasında varsa bir illiyet bağının davacıların kendi kusurlu davranışları nedeniyle olduğunu , tüm bu nedenlerle talep ettikleri maddi ve manevi tazminata itiraz edildiğini, Talep edilen manevi tazminat miktarı çok yüksek olduğunu, uğranılan zarar, tarafların sosyo-ekonomik durumları vb. kriterler dikkate alındığında ve yukarıda arz ve izah edilen subjektif dosya kapsamına ve objektif olarak yerleşik —— geçerlilik kazanmış objektif kriterlere uygun düşmediğini, —- hakim özel durumları göz önünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete ve hakkaniyete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ancak manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmemiştir.—- manevi tazminat tayin edilirken zarar görenin zenginleşmemesi gerekmektedir.” Bu nedenlerle tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmesi gerektiğini, Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenin tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiğini, —- gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarının etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiş olduğunu, —–gereği dosyada davacıların kusurunun da dikkate alınmasını ve davacıların kazazede küçüğün tedavisi tamamlanmadan hastaneden kendi ısrarları ile ayrılmaları nedeniyle varsa bir zarar buna kendilerinin de neden olduğunu, manevi tazminata ilişkin değerlendirmede bunun da dikkate alınmasını, tüm bu nedenlerle maddi, manevi tazminatın ve birleştirme talebinin reddini talep ve iddia etmiştir.
Davalı—- cevap dilekçesinde özetle; Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili, —- adına iş gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat ve ağır yaralanma nedeniyle manevi tazminat davasının —- dosya ile ikame edildiğini, Dosyanın halen derdest olduğunu, kusur durumuna ilişkin rapor alındığını, aktüerya raporu beklenildiğini, — sol kısmı olay sebebiyle felç olduğunu, —kaza nedeniyle hiç şifa bulamadığını ve yargılama sırasında —- vefat ettiğini, belirterek mahkememiz dosyasının —- birleştirilmesini talep etmektedir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve ———getirtilerek incelenmiştir.
Yapılan inceleme sonucunda —– Sayılı dosyası ile mahkememiz esasına kayıtlı dosyanın ihtilaf konularının aynı olduğu anlaşılmış olup, dosyalar hakkında verilecek hükümler arasında çelişki oluşmaması, ödenmesi gerektiği iddia edilen alacak miktarlarının kabul veya ret durumuna göre tekerrüre sebebiyet vermemesi gerektiği değerlendirilmekle, her iki dava arasında bağlantı bulunması sebebiyle, usul ekonomisi de dikkate alınarak — maddeye göre birleştirilmesine karar vermek gerekmiş olup mahkememizce aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İşbu mahkememizin —- dosyası ile birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına, yargılamanın —– üzerinden devamına,
2-Harç, masraf, vekalet ücreti tayin ve takdirin birleşen davadaki nihai karar ile değerlendirilmesine,
HMK’nın 168.maddesi gereğince uyuşmazlığın esas hakkında verilecek hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 29/07/2021