Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/125 E. 2022/644 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/125 Esas
KARAR NO: 2022/644

DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 23/02/2021
KARAR TARİHİ:15/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı bankanın —-lehine dava dışı —- müteselsil kefaleti ile krediler kullandırıldığı, borcun ödenmemesi üzerine — tarih,—- yevmiye sayılı ihtarnamesinin borçlulara gönderildiği, ancak ihtarnamenin borçlulara tebliğ edilmiş olmasına rağmen borcun ödenmediği, borçlu hakkında —-sayılı dosyası ile ilamsız haciz yoluyla takibe geçildiği, davalılar tarafından borcun tamamına ve faiz, faiz oranı, ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, itirazlarının hukuki bir dayanağının bulunmadığı, hesabın kat edilmesi ile davacı bankanın alacağının muaccel hale geldiği, davacı banka ile borçlular arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin temerrüt başlıklı maddesinde bunun düzenlenmiş olduğu, davacı banka alacağının muaccel hale gelmesi için hesabın kat edilmesinin yeterli olduğu, ayrıca hesap kat ihtarnamesinin borçlulara tebliğinin zorunlu olmadığı, bu hususun —- kararları ile de hüküm altına alındığı, bu nedenle itirazın tamamen haksız ve hukuka aykırı olduğu, davacı banka tarafından talep edilen faiz oranlarının yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olduğu, davacı banka ile borçlular arasında imzalanan—- temerrüt başlıklı maddesinde bunun düzenlenmiş olduğu, —- anılan hükümleri, davacı banka tarafından —-, 6102 sayılı TTK’nun 8.maddesi, 3095 Sayılı Kanunun 2.maddesi hükümleri gereğince, davacı bankanın davalı borçlulardan alacağının sabit olduğu, bu hususun Yargıtay kararları ile de hüküm altına alındığı, bu sebeple davacı bankanın —– alacaklarından kaynaklı nakit alacakları için— temerrüt faiz talebinin hukuka uygun olduğu, davacı banka ile borçlular arasında imzalanan —– uyarınca davacı bankanın ticari defter ve kayıtlarının kesin delil niteliğinde olacağı, HMK 222, TTK 82 ve —kararları uyarınca da iki taraf da tacir olduğundan, ticari işlerden dolayı çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin kesin delil niteliğinde olduğu, —-10.13. maddesinde kredinin müteselsil kefalet karşılığı kullandırılmasının ve müteselsil kefillerin sorumluluğunun düzenlendiği, bu sözleşme uyarınca davalı borçlu —- borçtan sorumlu olduğu,– bu yönde kararlarının olduğu, davalı borçluların itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğu, hakkında alacağın—- az olmamak üzere icra inkar tazminata hükmedilmesi gerektiği iddia edilmiş olup arz ve izah edilen nedenlerle; davalı borçluların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile—-sayılı dosyasındaki miktar ve şartlar ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine—- aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER
—–esas sayılı dosyasının gönderildiği anlaşılmıştır.
— esas sayılı dosyasının—sistemi üzerinden gönderildiği görüldü.
Bankacı —-tarihli rapor alındığı anlaşılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava kredi sözleşmesine dayalı alacak davasıdır.
—-tarihli celsede davacı alacaklı vekili borcun tamamen ödendiği yönünde beyanda bulunmuş, bu sebeple davanın esasının konusuz kalmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.Bu noktada uyuşmazlık yargılama giderinden hangi tarafın sorumlu olacağı noktasında toplanmaktadır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/1 maddesi uyarınca “(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğu, davacının hukuki ilişki ve alacağın varlığını, davalının ise borcun ifa edildiğini veya sair surette sona erdiğini ya da istenemeyeceği ispatlamakla mükellef olduğu, mahkememizce aldırılan —- hesaplandığı; davalı alacaklının takipte ise Asıl Alacak —talep ettiği, neticede dava esastan sonuçlanmış olsaydı davanın açıldığı tarihte “davalı borçlunun —- Esas sayılı takibine yaptığı itirazın — asıl alacak, —- faizin—-masraf olmak üzere toplam —-üzerinden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle bu miktarlar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, ” şeklinde davacının kısmen haklılığına karar verilmesi gerekeceği kanaatine varılmış, yargılama giderlerine davacının—-haklılık oranına göre hükmedilmiştir.
Yine davanın açıldığı tarihte davalının itirazında kısmen haksız olması, alacağın likit olması ve alacaklının talebinin bulunması nedeniyle, dava dava tarihinden sonraki tarihli ödeme nedeniyle konusuz kalmışsa da davalı itiraz ettiği tarihte kısmen haksız olduğundan ve takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatına mahkum edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın konusuz kalmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Kabul edilen—- alacağın — karşılık gelen— icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken —karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan — peşin harçtan mahsubu ile bakiye — harcın hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan —-dava açma masrafı (yukarıdaki hüküm fıkrasında iadesine karar verilen harç düşülmüştür) ve— bilirkişi/posta masrafından ibaret —-yargılama giderinin kabul/ret oranına —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri — üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen — arabuluculuk ücretinin kabul/ret oranına —- davalıdan alınarak — bakiye—- davacıdan alınarak —Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren— hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile—nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.