Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/12 E. 2022/3 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/12 Esas
KARAR NO: 2022/3
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/01/2021
KARAR TARİHİ: 11/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı müvekkil —ortağı olduğu dönem, adına kayıtlı hisselerden——- olan — karşılık gelen hisseyi yani şirketin —– tarihinde hisse devir sözleşmesi ile satmış ve temlikname ile hisseleri devretmiştir.
Davacı —— istinaden davalı —–bedelli teminat senedi vermiştir. Akabinde hisse devrine istinaden sözleşme ve temlikname imzalanmış ve hisseler davalıya devredilmiştir. Bu sebeplerle teminat senedi hükümsüz kalmıştır.
Davalı temlikname ile hisselerin zilyetliğini ve mülkiyetini kazanmıştır. Burada devralınan hisseleri şirket pay defterine işletip işletmemek tamamı ile devralanın iradesindedir. Devralanın şirkete başvurup pay defterine devraldığı payları işletmesi gerekmektedir. Davacı ilgili payların satışını yapmış, satışa konu payları devretmiştir, davacı sözleşmeye dayalı edimini yerine getirmiştir. Daha fazlası müvekkilden beklenemeyeceği gibi, müvekkilin pay devrine ilişkin yapabileceği başka herhangi bir şey de yoktur. Öncelikle ileride telafisi imkansız zararların ortaya çıkması ihtimaline binaen ——- sayılı icra dosyası ile ilgili olarak müvekkil hakkında başlatılan icra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak durdurulmasına, bu talebimiz uygun görülmez ise icra dosyasına yapılacak ödemelerin teminatsız olarak alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine; Müvekkilin yakalanıp yediemin otoparkına çekilen—- plakalı araçların üzerindeki haciz ve yakalamaların kaldırılmasını, aski kanatte dava sonuçlanıncaya kadar araçların yediemin olarak müvekkile teslimine (Araçlar üzerindeki takyidatakyidatlara bakılacak olursa; araçlar üzerinde davalının haczinden önce rehin ve birçok haciz olduğu görülecektir. Araçlar satılsa dahi davalıya herhangi bir ödeme kalmayacağı sabittir. Bu durumdan da anlaşılacağı üzere davalı borcunu tahsilden ziyade, müvekkile zarar vermek kastı kastı ile hareket etmektedir.) Davacının satışı istenen aile konutu ” ——- üzerideki hacizlerin kaldırılmasını, aksi kanaatte dava sonuçlanıncaya kadar satışın durdurulmasına (Taşınmaz üzerindeki takyidatlara bakılacak olursa; taşınmaz üzerinde borçlunun haczinden önce rehin ve birçok haciz olduğu görülecektir. Taşınmaz satılsa dahi davalıya herhangi bir ödeme kalmayacağı sabittir. Bu durumdan da anlaşılacağı üzere davalı borcunu tahsilden ziyade müvekkile zarar vermek kastı kastı ile hareket etmektedir.), Müvekkilin —– sayılı icra dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine ve — sayılı icra dosyasının iptaline, Dava tarihi itibari ile haciz baskısı ile davalıya ödenmiş olan —– ödeme tarihlerinden itibaeren ticari temerrüt faizi ile istirdadına, şartları oluştuğundan sebeple istirdadı istenen bedelin faizi ile birlikte ihtiyaten Haczine karar verilmesini (Menfi Tespit ve İstirdat taleplerimizin aynı esas üzerinden devamına, mahkemeniz aksi kanaatte ise harcı yatırılmış olan istirdat talebimizin mahkemenizce farklı esasa kaydı ile menfi tespit davasının bekletici mesele yapılmasına) Karar tarihi itibari ile menfi tespitini istediğimiz kısmın haciz baskısı ile davalıya ödenmiş olması halinde ödenen kısmın ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile istirdadına, Davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, Akdi vekalet ücretinin HMK 329 gereğince kötü niyetli olan davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine, Yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten iddia ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Huzurdaki davanın konusu, davacının borçlu, müvekkilin alacaklı olduğu ——- sayılı icra takip dosyasındaki alacağa ilişkindir. Davacı tarafın iddialarının hiçbir hukuki ve maddi dayanağı olmadığı gibi huzurdaki davanın niteliği gereği ispat yükü kendilerinde olmasına rağmen dosyadaki delil durumuna bakıldığında davacının kötü niyetli olduğu ve dürüstlük kuralına uymayarak huzurdaki davayı ikame ettiği gayet açıktır. Davanın reddi gerekir. Huzurdaki dava konusu—- sayılı icra takip dosyasıdır. Görüleceği üzere icra dosyası —esaslıdır. Takip —-yılında açılmıştır. Davacı-borçlu bugüne kadar dosyaya sair ödemeler yapmış ve bunu ikrar etmiştir. Davacının ödemeler yapmasından — fazla süre geçmesine rağmen —- yılında aslında böyle bir borcu olmadığını iddia etmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Biz vekil olarak dosyaya yeni dahil olduğumuzdan geçmişte yapılan işlemlerin arka planlarına vakıf olmamız beklenemez.—- takip kesinleşmiş ve davacının araçları yakalanmıştır. Fakat nedendir bilinmez davacının aracı üzerindeki yakalama kaldırılmıştır. Bu işlem dolayısıyla dosyaya herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Haksız ve kötüniyetli davanın Reddini, Davacı aleyhine İİK md 72/4 gereği %20’den az olmamak üzere zarar tazminatına hükmedilmesini, Ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacıya tahmilini vekaleten iddia ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava,—- sayılı icra dosyasından takibe konu senetten kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.
—- sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde ;
Davalı —tarafından davacı hakkında—- bedelli senetten kaynaklı ilamsız icra takibi yapıldığı, görülmüştür.
Davacının istirdat talebi iş bu dosyadan tefrik edilmiş. Menfi tespit yönünden yargılama yapılmıştır.
Davacı ve dava dışı —— soruşturma sayılı dosyalarından davalı hakkında —-suçlarından şikayetçi olmuşlardır.
Tarafların ve dava dışı—– Savcılık ifadelerinde;
Davalı —-ifadesinde;
——- Yaklaşık — ay önce hastane mühürlenip kapatıldı. Ben —- yılında bu hastaneye ortak olmak istedim. İki adet pay aldım. Bu iki pay dediğim —- tarihi hisse devrini senet ile yaptık. Bedel olarak da bugün itibariyle —- anlaştık. Bu iki adet hissenini birinin bedelinin hastanenin diğer yetkilisi — hesabına iki ayrı seferde banka kanalıyla yatırdım. Geri kalan —-elden verdim. Bu sırada yanımızda — isimini bilmediğim sekreterleri vardı. Bu senedi sekreter doldurdu. Senet üzerinde benim hiçbir imza yazım yoktur.
Ben bu iki adet hisseyi devraldıktan hastanenin ortağı oldum. Hastanenin ortağı olduktan sonra bana herhangi bir kar payı verilmedi. Normalde bana —- kar payı verilecekti. Kar payı verilmeyince bende her iki müştekiye karşı ayrı ayrı icra takibi başlattım.
— bugüne kadar—— almışımdır. Araçların üzerindeki haciz halen devam etmektedir. Ev eşyaları da haciz edildi. Ancak satılıp satılmadığını bilmiyorum. Avukatım bilir.
— isimli müştekiden bugüne kadar yaklaşık—- tahsil etmişimdir. Ona yönelikte icra takibi başlatmışımdır. Avukatlarıma elden herhangi bir para verilmemiştir. Ancak hesaplarına gönderilen para borçtan düşülmüştür. Ben her iki müştekiden alacaklıyım, sadece alacaklarımı tahsil etmeye çalışıyorum. dedi.
Dava dışı —– ifadesinde;
— tarihinde — hissedarlarından ———— gelen hisseyi —– kendisine satılan devredilen hisseleri devralmış ve temlikname ile ayrıca temlik almıştır. Bu suretle hisse satış ve devir işlemi tamamlanmıştır. Bu aşamadan sonra —– ve devraldığı hisselere ilişkin satış ve devir sözleşmesi ile temlik sözleşmesiyle — müracaatla adına şirket pay defterine yazdırması gerekirdi. Belirtilen işlem tamamen şüphelinin tasarrufunda olan bir işlemdir. Şüpheli —– arasında gerçekleşen —- bedeli olan — tarafların sözlü anlaşmaları sonucu — tarihinde bana ait —-açıklamasıyla —-olmak üzere iki ayrı tarihte gönderilmiştir.—–kendi lehine gönderilen hisse satış ve devir bedellerini aldığına dair şüpheli —– bedelli bir adet adi belgeyi vazgeçmesi halinde geri ödeme garantisi için vermiştir.Şüpheli —- aylık vazgeçme sürecinde vazgeçme hakkını kullanmamış ve iade etmesi gereken belgeyi de geri getirmemiştir. — ait hisselerin satış ve devir bedeli olan bu para yine hak sahibi —- bilgisi dahilinde şirkete ait senet borcu ödemesi için kullanılmıştır. Bu yönüyle —– da bir borcum kalmamıştır. Hal böyle iken işlerimin yoğunluğu nedeniyle yurtdışına sıklıkla çıktığım dönemlerde, şüpheliye tek kuruş borcumun olmadığını bildiği halde hisse satış ve devir bedeli olarak gönderilen ve — bilgisi dahilinde kullanılan parayı, ———– dosyasıyla icra takibine konu etmiştir. Şüpheli hileli biçimde menfaat elde etmek amacıyla başlattığı İcra takip talebinde bulunmuştur.
Davacı —- ifadesinde;
—tarihinde — kayıtlı hisselerinden— nominal değerli –paya karşılık gelen hisseyi— tarihinde satıp devrettim. Şüpheli ——-kendisine satılan devredilen hisseleri devralmış ve temlikname ile ayrıca temlik almıştır. Bu suretle hisse satış ve devir işlemi tamamlanmıştır. Bu aşamadan sonra—– ve devraldığı hisselere ilişkin satış ve devir sözleşmesi ile temlik sözleşmesiyle —– müracaatla adına şirket pay defterine yazdırması gerekirdi. Belirtilen işlem tamamen şüphelinin tasarrufunda olan bir işlemdir. Şüpheli— aramızda gerçekleşen hisse devir satış bedeli olan — tarafların sözlü anlaşmaları sonucu — tarihinde —- tarihinde de aynı hesaba — olmak üzere iki ayrı tarihte gönderilmiştir. —- hesabına gönderilen hisse satış ve devir bedellerini aldığıma dair şüpheli —toplam—- bir adet adi belgeyi vazgeçmesi halinde ödeme garantisi için verdim. Şüpheli—– vazgeçme sürecinde vazgeçme hakkını kullanmamış ve iade etmesi gereken belgeyi geri getirmemiştir. Bana ait hisselerin satış ve devir bedeli olan bu para yine benim bilgim dahilinde şirket senet ödemesi için kullanılmıştır. Hal böyle iken işlerimin yoğunluğu nedeniyle şüpheli kendisine tek kuruş borcumun olmadığını bildiği halde hisse satış ve devir bedeli olarak — hesabına gönderdiği parayı,—– dosyasıyla icra takibine konu etmiştir.
Savcılık soruşturma neticesinde taraflar arasında hisse devrinden kaynaklanan hukuki uyuşmazlık bulunduğu, bu uyuşmazlığın Hukuk Mahkemeleri nezdinde giderilmesi gerektiği, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, müştekilerin tehdit iddiası ile ilgili olarak soyut iddia dışında somut bir delilin bulunmadığı, —– iddiası ile ilgili olarak da senedin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği, bu suç yönünden de yasal unsurların oluşmaması sebebiyle davalı—— hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacının — tarihinde şirketteki payını —- karşılığında davalıya devrettiği, aralarında hisse devir sözleşmesi ve temlik senedi düzenledikleri, bedeli olan paranın dava dışı —- bulunan hesabına gönderildiği, davalının — beyanında da kabulü olduğu üzere kendisinin —-isimli — ortak olmak istediği, şirketten — aldığı, bununla ilgili olarak müştekilerden —- tarihli hisse devrini senet ile yaptıklarını, bedel olarak anlaştıklarını, bu iki adet hissenin birinin bedelinin hastanenin diğer ortağı müştekilerden — hesabına iki ayrı seferde banka kanalıyla yatırdığını, geri kalan —– elden verdiğini, hastaneye ortak olduktan sonra kendisine herhangi bir kar payı verilmediğinden bahisle icra takibi başlattığı, İcra takibine konu senedin bu hisse devrine karşılık düzenlendiği anlaşılmakla Davacının ——- esas sayılı icra dosyasından borçlu olmadığının tespitine, Davalının icra takibinde Kötüniyetli olduğu ispat edilmiş olduğundan kötüniyet tazminat talebinin kabulüne, davalının tazminat talebinin ise reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE
2-Davacının —–esas sayılı icra dosyasından borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3-Kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile,—- %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davalının tazminat talebinin REDDİNE,
5- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 13.321,51 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 3.330,38 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 9.991,13 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6- Davacı tarafından yatırılan 3.330,38 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 58,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 22.101,09 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde——– Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/01/2022