Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/116 E. 2021/354 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2021/116 Esas
KARAR NO: 2021/354
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ: 26/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacının bir dönem çalıştığı—— tarihlerde hatalı yapılan prim işlemlerinin düzeltilmesi için ——- dava açtıklarını, mahkemece ilgili şirketin ihyası için süre verildiğini, bu nedenle şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle, ihyası istenen şirketin aralıksız son beş yıla ait ——– yapılmaması gerekçesiyle resen terkin kapsamına alındığı ve ardından — tarihinde —— kaydının resen terkin edildiğini, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, —- —– TTK’nin geçici 7. Maddesine göre terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan anonim şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İhya istemine konu şirketin son tescilini — tarihinde yaptırdığı, resen terkin işleminin — yapıldığı, dava açmakta hukuki yararı oluşturan—-tarihinde açıldığı ancak bu tarihte açılan davada ihyası istenen— herhangi bir dava bulunmadığı——– bu şirkete husumet yöneltilmeden karar verilmesinin bozma nedeni yapılmasıyla ortaya çıktığı, sonrasında– karşı dava açılmadığı, davacı —- vekilinin istemi üzerine iş mahkemesince bu şirkete karşı dava açmak üzere —tarihinde süre ve — tarihinde yetki verildiği ve işbu davanın —– tarihinde açıldığı anlaşıldı.
Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
A-Davalı şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı,
B-Davanın TTK’nin geçici 7. Maddesinin 15. Bendindeki 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, hak düşürücü sürenin geçip geçmediği, bu bağlamda ihya istemine konu şirketin —- olduğu —- tarihinden önce açılıp da halen devam eden davası bulunup bulunmadığı,
C-Hak düşürücü süre geçmişse davanın görülmesine devam edilip edilemeyeceği,
Ç-Dava görüldüğü taktirde davaya konu——- davayla birleştirilmek üzere bu şirkete karşı dava açmak ve davanın görülmesi amacıyla ihyasına karar verilip verilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2- Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
2-a)Davalı şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda inceleme ve gerekçe: Davacı vekili davayı—— yöneltmiştir.
Davalı şirketin —– terkini TTK’nin geçici 7. Maddesine göre yapıldığından, işbu davada davalı şirketin pasif husumet ehliyetinin olup olmadığının tartışılması gerekmektedir.
TTK’nin geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ——– tarafından şirketin ——-kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve ———— kayıtlarına göre şirket veya —– temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere ——— aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. TTK’nın geçici 7. maddesine göre açılan şirket ihyası davalarında husumet sadece——- yöneltilir. ——- yöneticilerine husumet yöneltilmez, davaya dahil edilmeleri gerekmez.
Dava her ne kadar ihyası istenen şirkete yöneltilmiş ise de, TTK’nın geçici 7. maddesine göre açılan şirket ihyası davalarında husumetin sadece terkine karar veren —- gerektiği, şirket ortaklarına, şirkete veya —- —– husumet yöneltilemeyeceği——anlaşılmakla, şirketin —— karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu kapsamda emsal alınan ——— sayılı ilamındaki gibi şirket yetkilisi hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu değil de, HMK’nin 114/1-d maddesindeki husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi düşünübilir ise de, Mahkememizce bu görüşe katılmak mümkün değildir.
Şöyle ki; dava şartları HMK m. 114’te düzenlenmiştir. Buna göre tarafların dava ve taraf ehliyetinin bulunması HMK’nin 114/1-d maddesinde dava şartı olarak düzenlendiği halde, taraf sıfatının bulunması dava şartı olarak düzenlenmemiştir.
HMK. m. 50 uyarınca, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine sahiptir. Buna göre, taraf ehliyeti, bir davada taraf olarak bulunabilme ehliyeti olup, maddi hukuktaki hak ehliyeti kavramının medeni usul hukukundaki yansımasıdır. Bu nedenle, yaşayan her insanın—- ehliyeti vardır —— Tüm gerçek kişiler hak ehliyetine sahip olduğuna göre, davacı gerçek kişinin taraf ehliyetine sahip olduğu açıktır.
HMK. m. 51’de dava ehliyeti düzenlenmiştir. Buna göre, dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. Yani dava ehliyeti, bir davada davacı veya davalı olarak işlem yapabilme ehliyeti olup, maddi hukuktaki fiil ehliyetinin medeni usul hukukundaki yansımasıdır. TMK. m. 10 uyarınca, ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti ve bunun sonucu olarak dava ehliyeti vardır—— Somut olayda davalının—– kısıtlanmamış bir gerçek kişi olmasına göre, dava ehliyetine sahip olduğu açıktır.
——- sayılı ilamında davalı ——- davalı sıfatının bulunmadığı, bunun dava şartı olduğu belirtilmiş ise de, taraf sıfatının bulunması dava şartı değildir. Taraf sıfatı husumetle ilgili bur konudur. —–kararlarında davacı sıfatı yerine “aktif husumet ehliyeti”, davalı sıfatı yerine “pasif husumet ehliyeti” kavramlarının kullanılması nedeniyle uygulamada istisnai de olsa, bu kavramlar, dava şartı niteliğindeki dava ve taraf ehliyeti kavramlarıyla karıştırılmaktadır. Bu kavramların birbirinden nasıl ayrılacağı konusunda Kuru, şu tanımlamayı yapmıştır:
“Sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve dava takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir… . Yukarıdaki kısa açıklamanın gösterdiği gibi, bir sübjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu ——- tamamen maddi hukuka göre belirlenir. Bu nedenle, bir kişinin belli bir davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı hususu, usul hukuku sorunu olmayıp dava konusu—- hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunudur”—-
Bu hukuki açıklama ışığında; Mahkememizce davanın esası hakkında emsal alınan——- ilamındaki dava şartı kavramının yanlış değerlendirildiği ve davalı şirkete karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
2-b)Davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı hususunda inceleme ve gerekçe:—- gelen cevabi yazı ve ekindeki evraklardan ihyası istenen—- —- olduğu, şirketin—–tarihinde TTK’nin geçici 7. Maddesine göre resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
İhyası istenen şirketle ilgil—sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı————- davalı olarak dahil edildiği, davanın kabulüne karar verildiği, kararın —- Mahkemesinin — üzerinden yargılamaya devam olunduğu ve mahkemenin—– üzerinden davacı —– davanın kabulüne karar verildiği, kararın ——- dosyanın—- esas sayılı dosyasına kaydedildiği ve Mahkemenin — numaralı ara kararıyla davacı vekiline — dava açmak için süre verildiği, iş mahkemesindeki — tarihli duruşmada davacı vekilinin —- dava açmadıklarını, bu şirketle ilgili ihya davası açacaklarını beyan ettiği, Mahkemece davacı vekiline ——– ilgili ihya davası açmak üzere süre verildiği anlaşılmıştır.
TTK’nın geçici 7. Maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde 1. Maddede öngörülen halleri tespit edilen anonim, limited şirketler ile ——- — ve ——– kayıtlarının silinmesi esas ve usulleri belirlenmiştir.
Geçici 7. Maddeye göre maddenin 1. Fıkrasında öngörülen halleri tespit edilen —————-kaydı maddede öngörülen ihtarlara rağmen eksikliklerin giderilmemesi halinde resen silinecektir.
Maddenin 2. Fıkrasında ise geçici 7. Maddenin uygulanmayacağı hal düzenlenmiştir. Fıkraya göre davacı veya davalı olarak devam eden davaları bulunan şirket veya ——- hakkında geçici 7. Madde uygulanamayacaktır. Yani haklarında açılmış bir dava bulunan veya davacı sıfatı ile açtıkları dava devam eden şirket veya ——- TTK geçici 7. Madde hükmüne göre ——– kayıtlarının resen silinmesine imkan bulunmamaktadır.
Somut olayda dava konusu şirket aleyhine davacı tarafça terkin tarihinde devam eden herhangi bir dava bulunmamaktadır.
TTK’nin geçici 7. maddesi
” Madde 7 —-
(1) 1/7/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen ———– tasfiyeleri ve — —– kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki —– usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır.
a) – Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler.
b) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya —— tarihine kadar münfesih olan —–
c) —— Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan —–.
d) Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile ——.
e) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce —— işlemlerine başlanılmış ancak—–nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için —– —- terkin işlemi yapılamayan şirket ve —–.
(2) Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya —– hükümleri uygulanmaz.
(3) Bu madde kapsamındaki şirket ve ——; ilgili —– resen veya herhangi bir kişi, kurum veya kuruluş tarafından kanıtlarıyla birlikte yapılacak bildirimleri de kapsayacak şekilde, ——- üzerinden yapılacak incelemeyle tespit edilir.
(4) —–
a) Kapsam dâhilindeki şirket ve —— ——– kayıtlı —— ve —– göre şirket veya ——– temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere —-aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla—– yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgil——— sitesinde aynen yayımlanır.
b) 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da —- tarihinden itibaren iki ay içinde ——- —- bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ——— unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılır.
c) Bu fıkranın (b) bendinde belirtilen şirketler dışında kalan kapsam dâhilindeki diğer münfesih şirketler ile kooperatiflerden ayrıca, faaliyetlerine devam etme isteğinde bulunmaları hâlinde münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemlerin yapılarak ispat edici belgelerin bildirilmesi istenir.
(5) a) ——– olarak; şirket veya —-ortaklarından herhangi biri, —— son yetkilileri ya da bunların belirleyecekleri üçüncü şahıslar bildirilebilir. — —-olarak başka ortak veya yönetici tarafından bildirilen ortak veya yöneticiler ile üçüncü şahısların bu görevi kabul ettiklerine ilişkin yazılı beyan da bildirime eklenir. Üçüncü şahısların—- tescil edilebilmeleri ortakların veya yöneticilerin hiçbirinin ——– olarak bildirilmemiş olmasına bağlıdır.
b) Dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilan üzerine süresi içinde ——– ——— —- ilgili——– tarafından tescil ve —– ve ilgili —– ilan edilir.
c) Bu ilanda; şirket veya ——alacaklıları, alacaklarını kanıtlarıyla birlikte ilan tarihinden itibaren iki ay içinde —- bildirmeye davet edilir. Ayrıca ilanda, şirket veya —–mevcut malvarlığı ile alacak ve borçlarını gösterir listenin; belgeleri ile birlikte ilan tarihinden itibaren bir ay içinde, anonim şirket veya —–yönetim kurulu, kurulun bir veya birkaç üyesi, denetçileri, limited şirketlerde ise müdür veya müdürler tarafından ilgili — —verilmesi ihtar edilir.
d) Bu fıkra gereğince yapılacak ilan, Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer.
(6) a) — —- alacaklıların alacaklarını bildirmeleri için öngörülen sürenin sonunda şirketin veya ——durumunu gösteren bir bilanço hazırlar ve tasfiyeyi altı ay içinde sonuçlandırır. Gerekli hâllerde bu süreyi aşmamak üzere, ——- bir defaya mahsus olmak üzere ek süre verilebilir.
b) —- —- hazırlanan bilançoya göre şirket veya —–borçlarının varlığından fazla olması hâlinde — —— durumu derhal alacaklılara bildirerek şirket veya —–iflasına karar verilmesi için mahkemeye başvuruda bulunmalarını ister. Bildirimde ayrıca, bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde şirket veya——– mahkemeye müracaat edildiğinin bildirilmemesi hâlinde kaydın silineceği ihtar olunur. Alacaklıların başvurusu üzerine mahkeme iflasın açılmasına karar verir ve —– İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yürütülür. Süresi içinde şirket veya —–iflası için mahkemeye müracaat edildiğinin bildirilmemesi hâlinde —- —- başvurusu üzerine ilgili şirket veya —–unvanı — —- ve bu durum ——- ilan edilir.
(7) Bu madde hükümlerine göre yapılacak — işlemlerinde, ilgili kanunların veya esas sözleşmelerin—— alınmasını zorunlu kılan hükümleri uygulanmaz.
(8) Bu madde kapsamında ——– düzenlenecek——- verilmesi ile — sona ermiş kabul edilir ve şirketin unvanı ——silinerek —– ilan edilir. İflasına karar verilen şirket veya —–ise iflas işlemlerinin tamamlandığının bildirilmesi üzerine şirketin veya —–unvanı — —– silinir ve bu durum —– ilan edilir.
(9) —- —- beşinci fıkranın (c) bendinde belirtilen bilgi ve belgelerin verilmemesi veya — —- bu bilgi ve belgelere erişilememesi hâlinde durum —– —— bildirilerek, başka bir işleme gerek kalmaksızın unvan silinir ve —– ilan edilir.
(10) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce —- işlemlerine başlanılmış şirket veya —— genel kurullarının, kanunun öngördüğü asgari süre ve şartlara uygun olarak toplantıya çağrılmış olmasına rağmen iki defa üst üste toplanamaması ve bu durumun tevsik edilmesi kaydıyla ——— tarafından—— — —– tevdi edilmesi ile —– sona ermiş kabul edilir ve unvan—— silinerek ——- ilan edilir.
(11) Dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen, süresi içinde cevap vermeyen veya ——- memurunu bildirmeyen yahut durumunu kanuna uygun hâle getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtlarıyla birlikte bildirmeyen şirket ve —— unvanı ——– resen silinir. Resen unvanı silinen şirket ve —–,—— ilan edilir.
(12) Altıncı fıkranın (b) bendi, dokuzuncu fıkra ve onbirinci fıkra uyarınca —- —- unvanları silinecek şirket veya ——– borçları, unvanlarının silinmesine engel teşkil etmez. Ancak, ——- kaydı silinen —— —– silinme tarihinden önceki kamu borçlarından doğan sorumlulukları, ——- devam eder.
(13) Bu madde uyarınca yapılacak tescil ve kayıt silme işlemleri her türlü harçtan, bu işlemler için düzenlenecek kağıtlar ——- müstesnadır.
(14) Bu madde kapsamında ——- yayımlanacak olan ilanlardan ücret alınmaz.
(15) Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince ———— edilmeksizin unvanı silinen şirket veya —— ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. ———- borçlarından sorumlu tutulmaz. —– sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya ——— Kanunu hükümleri uygulanır. ——- kaydı silinen şirket veya ——alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya ———–ihyasını isteyebilir.
(16) —– uygulanmasına ilişkin düzenlemeleri yapmaya yetkilidir.” hükmünü haizdir.
Yani, geçici 7. Maddenin 15. bendi uyarınca hukuki menfaati bulunanların haklı sebebe dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya isteyebileceği anlaşılmaktadır. Bu maddedeki süre hak düşürücü süre niteliğindedir.
Hak düşürücü sürenin geçtiğini mahkeme re’sen gözetir.
Buna göre, Mahkememizdeki işbu ihya davası — tarihinde açılmış olup, şirketin —– silindiği —tarihinden itibaren— yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra bu davanın açıldığı anlaşılmakla, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı —- açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı —-davanın, 6102 Sayılı TTK’nin geçici 7. Maddesinin 15. bendi uyarınca HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE,
3-Davalı —— vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
4-Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
7-Hakkındaki dava pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilen ve ihyası istenen —— adresi bulunmadığından, gerekçeli kararın bu şirkete tebliğine gerek bulunmadığına,
Dair, davacının yüzüne karşı, davacı vekili ve davalı –vekili ile davalı şirketin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde —— Adliye Mahkemesi’nin ilgili—– istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2021