Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/82 E. 2021/509 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/82 Esas
KARAR NO : 2021/509

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin davalı tarafa —- ancak bu ürünlerin bedeli davalı tarafından ödenmediğini, davalı tarafın teslim almış olduğu ürünlerin bedelini ödememesi üzerine İstanbul Anadolu —- Müdürlüğümün ———dosyası ile icra takibi başlatılmış ancak karşı taraf 29,08.2019 tarihinde takibi sürüncemede bırakmak maksadıyla kötüniyetli olarak işbu icra takibine itiraz edildiğini, davalı tarafın itirazında faturaya konu malların iade edildiğini ve buna ilişkin iade faturası düzenlendiğini belirtse de, davalı tarafından müvekkile verilen herhangi bir iade faturası bulunmadığını, ayrıca asla kabul edilmemekle birlikte iade faturası var ise de, bunun malın tesliminde itibaren 8 gün içinde düzenlenip satıcıya teslim edilmesinin gerekmekte olduğunu, söz konusu malların davalıya 20/03/2019 tarihinde teslim edilmesine rağmen davalının icra takip dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde 01.08.2019 tarihinde iade faturası düzenleyip mail ile iade ettiğini beyan ettiğini, yaklaşık 5 ay sonra yapılan iadenin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, fatura konusu ürünlerin son kullanma tarihi olan, özel muhafaza gerektiren —- olduğunu, faturaya konu ürünlerin müvekkili tarafından ayıpsız bir şekilde teslim edilmesine rağmen teslimden aylar sonra hiçbir sebep gösterilmeksizin iade edildiğini, ayrıca iade edilen malların ziyan halde ve kullanılamaz durumda olduğunu belirterek, davalı borçlunun itirazlarının iptaline, İstanbul Anadolu –. icra Müdürlüğü’nün —. sayılı dosyası ile başlatılan takibin devamına, davalı borçlunun alacak tutarına yapmış olduğu itiraz nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile söz konusu ticaret öncesinde kesinlikle ticari ilişkilerinin olmadığına, davacıyı ve kendisini ortak tanıyan arkadaşının ricası ile onun aracılık etmesi üzerine kar amacı gütmeyen bir şekilde davanın menfaatine olan bir ilişkilerinin olduğunu, aracılık yapan arkadaşının davacının rahatsız olduğunu, davacının elinde böyle bir ürününün bulunduğunu, nakit paraya ihtiyacı olduğunu belirtmesi üzerine davacının kendisi ile ihtiyacı olmadığı halde kendisine yardımcı olmak adına dava konusu olan — ancak satıp parasını kendisini verebileceğini kabul edersen bu şekilde göndermesini davacıya söylediğini, davacının teklifini kabul ettiğini ve dava konusu ürünleri — kesilen fatura ile kendisine gönderdiğini, davacının göndermiş olduğu ürünlerle ilgili olarak herhangi bir bir talep olmadığından dolayı davacı ile görüştüğünü kendisi ile mutabık kalarak iade faturası düzenleyerek ürünleri —-ettiğini, davacının kendisine göndermiş olduğu ürünleri kolilerinden dahi çıkarmadığını, sadece koliden çıkarmış olduğu ürünleri iş yerinde satışa sunmak ve teşhir amacıyla çıkardığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Uyuşmazlığın, fatura alacağından kaynaklı İstanbul Anadolu ——.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
Bir davanın ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki taraf yönünden ticari sayılan hususlardan doğması veya 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekmektedir.
Mahkememizin görevli bulunmasının ancak nispi ticari davanın söz konusu bulunması haline bağlı olduğu anlaşılmış ve davalını gerçek —– yada tacir mi olup olmadığı dosya içeriğinden anlaşılamadığından T.T.K.nun 14,17,1463. maddeleri, 5362 Sayılı —- Kuruluşları Kanununun 3. maddesi çerçevesinde;
——– kaydı olup olmadığı sorulmuş ve kayıtlı olduu bildirilmiştir.
——–Dairesinden;
-Davalının —- esasına veya işletme esasına göre defter tutup tutmadığı,
———— dahil olup —— muaf olup olmadığı, kazancının götürü usulde vergilendirilip vergilendirilmediği,
-Gerçek usulde vergilendiriliyorsa —- gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı,
-İşletme hesabına göre defter tutuyor ise iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmalarına dayanan ve kazancın ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usul Kanunu’nun 177. Maddesi 1. Fıkrası 1. ve 3. Bentlerinde yer alan maddi limitlerin yarısını, 2 numaralı bendinde yer alan yazılı limitin tamamını aşıp aşmadığının tespit edilerek cevabi yazının mahkememize gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiş,
Vergi Dairesinden gelen cevap yazısından, Vergi Usul Kanunu’nun 177. Maddesi 1. Fıkrası 1. ve 3. Bentlerinde yer alan maddi limitlerin yarısını, 2 numaralı bendinde yer alan yazılı limitin tamamının aşaşmadığı, davacının tacir kabul edilebilecek bir faaliyetinin bulunmadığı tespit edildiğinden, mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE
2-HMK 20.Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli —-Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, (ihtarat yapıldı.)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.