Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/81 E. 2022/645 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/81 Esas
KARAR NO: 2022/645
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/03/2020
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı borçlu arasında , davalı ile müvekkilin yakın akraba olmaları nedeni ile güven İlişkisine dayalı olarak sözlü şekilde davalının inşaatını yaptığı ——bulunan ——– niteliğinde yapılacak ——- müvekkile satışı konusunda anlaştıklarını, karşılığında müvekkili tarafından davalıya keşidecisinin ———–Bedelli bir adet çek ciro edilip teslim edildiğini, gayrimenkulün devri konusunda inşaatın tamamlanıp tapuda taşınmazın satışa hazır olacağı gün kararlaştırıldığını, davalı tarafın çeki bankaya ibraz ettiğinde üzerinde keşideci tarafından müvekkil davacı aleyhine açılan çekten kaynaklı——–menfi tespit talepli dosyasından tedbir bulunduğu gerekçe göstererek taşınmazın devrini gerçekleştirmediği gibi müvekkilin talebine rağmen çeki geri iade etmemiş aksine —- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, —— dosyası celp edildiğinde dosya içeriğinde davalının müvekkil davacıya ev satışına istinaden çeki aldığını beyan ettiğinin görüleceğini, davalı——— ————dosyasından yapılan yargılama sonunda ——– dosyası ile keşideci —– çek bedelini tahsil ettiğini, davalı———- dosyasından çekin bedelini tahsil etmesi üzerine müvekkili davacının davalıdan ya taşınmazın satışının gerçekleştirmesini , yahut çekin bedelinin kendisine ödenmesini talep ettiğini ancak müvekkil , davalı yanca taşınmazı devredeceğinden bahisle sürekli oyalandığını, müvekkili davalının gerek çek bedelini ödememesi gerekse dayanak çeke istinaden alınan taşınmazın devredilmemesi üzerine çek bedelinin tahsili amacı ilgili çek dayanak gösterilerek —–dosyası ile işlemiş faizi ile birliklikte toplamda ——- değerinde icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinini borçluya tebliğ edildiğini, borçlunun başlatılan icra takibine —- havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi nedeni ile takip durdurulduğunu, itiraz dilekçesinin taraflarına —– tebliğ olduğunu, davalarının süresinde olduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız olduğunu, bu nedenle mahkemece iptalinin gerektiğini, müvekkilinin takibe dayanak olarak belirtilen çeke istinaden alacağa kavuşmasına rağmen edimlerini yerine getirmediğini, çek bedelinin müvekkili davacıya iade ettiğini, davalı-borçlunun iş bu itirazı haksız ve hukuki mesnetten yoksun olan iş bu itirazı, müvekkili davacının haklı alacağını sekteye uğratarak takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, müvekkili ile davalı borçlu arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, buna ilişkin müvekkilinin davalı-borçluya teslim ettiği çekten kaynaklı alacağının bulunmadığını belirterek, davalının haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının şimdilik ————- üzerinden iptali ve takibin devamına, davalı tarafın % 20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olmasının gerektiğini, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olup, davacının 1 yıllık süreyi geçirmiş olduğundan dolayı davanın reddini talep ettiklerini,——– dosyasına, müvekkilimiz tarafından yasal süresi içinde itiraz edildiğini, davacı tarafın iddiasının aksine itiraz dilekçesi —- tarihinden önce karşı tarafa tebliğ edilmiş olduğunun işbu davanın ——— ilkesi gereğince esas hakkında incelemeye geçilmeden usulden reddi gerektiğini, kısmi dava açısından ise zaman aşımı davanın başında talep edilen miktar için kesileceğini, ayrıca alacağın hak düşürücü süreye tabi ise saklı tutulan kısım için hak düşürücü sürenin korunamayacağını, davacı tarafından kısmi dava şeklinde açılmış olan işbu itirazın iptali davası ise 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğundan bu süre zaten davanın açılmış olduğu —— tarihinde geçtiğini, mahkeme aksi taktirde ise şu ana kadar ki dava değeri olan ——— ıslah edilmediğinden dolayı borcu ve takibi kabul etmemekle birlikte dava değeri dışında davacının müvekkilli aleyhine ———— sayılı dosyasıyla takibe koyduğu ——— bu süre geçtiğinden dolayı artık talep edilemeyeceğini ve dava değerinin arttırılarak ıslah edilemeyeceğini, davacı tarafın müvekkili ile arasında müvekkilinin inşaatını yaptığı ——— bulunan daire niteliğinde yapılacak gayrimenkulün satışı konusunda sözlü şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığını iddia ettiğini, müvekkili ile davacı arasında yapılmış herhangi bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin olmadığını, davacıların sözleşmenin varlığı hakkındaki iddialarını kabul etmemekle birlikte zaten sözlü şekilde yapılmış bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kanuni şekil koşullarını sağlamadığından ötürü geçersin olduğunu, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, ana sözleşme açısından bağlayıcılık unsurunu taşıyabilmesi için kanunda belirtilmiş olan şekil şartına uygun olarak düzenlenmiş olmasının gerektiğini, ——— göre taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerlilik kazanabilmesi için noterde düzenlenmesi gerektiğini, tarafların bu şekilde noterde düzenlenecek ön sözleşme niteliğindeki satış vaadi sözleşmesi ile ana sözleşmeyi akdetme iradelerini ortaya koymaları gerektiğini, davacı tarafın keşidecisi—- ——— bir adet çeki taşınmaz satış vaadinin karşılığı olarak teslim ettiğini iddia ettiğini, ortada iddia edildiği gibi taraflar arasında bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olmadığını, söz konusu çekin müvekkiline davacı tarafça verilmiş olmasının bu durumun bir kanıtı olamayacağını belirterek, haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış olan davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise işbu davanın esastan reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava ———-esas sayılı dosyasıyla yapılan ilamsız takibe itirazın iptali ile icra inkar tazminat talebine ilişkindir.
Davada taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalının borca itiraz dilekçesi —- tarihinde davacı alacaklıya tebliğ edilmiş dava mahkememize —— tarihinde açılmış olduğundan dava mahkememize yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davacı tarafından —- esas sayılı dosyasında keşidecisi ———– bedelli bir adet çekin bedelinin haksız tahsilinden kaynaklı çek bedelinin tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, itiraz neticesinde dosyanın mahkememize tevzi olduğu görülmüştür.
Bahse konu çek için keşideci —— Sayılı dosyasında lehtar ——feri müdahil olduğu ———iki adet çek ile ilgili açılan malların teslim edilmemesinden kaynaklı Menfi Tespit davasında yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
——-Sayılı dosyası ile çek hamili —- tarafından —– aleyhine icre takibi yapılmış ve dosya borcu olan ———– Tarafından ödenerek icra dosyası infazen kapatılmıştır.
Davaya konu icra takibi haksız tahsilden kaynaklı çekin lehtarı olan ——– karşı yapılmıştır. Davacı vekilince haksız tahsil gerekçesi olarak davalının inşaatını yaptığı —- bulunan daire niteliğinde yapılacak gayrimenkullün satışı konusunda müvekkilinin anlaştığını karşılığında davalıya keşidecisinin ———–Bedelli bir adet çek ciro edilip teslim edildiğini ancak davalının ev devrini gerçekleştirmediği iddia edilmiş ve bu konuda tanık dinletilmek istemiş olup dava değer itibarıyla tanıkla ispat kapsamında olmadığı karşı tarafında bu konuda açık muafakatı olmadığından davacı vekilinin tanık dinletme talebi reddedilmiştir.
Taraflar arasında ev satışına ilişkin sözlü anlaşma yapıldığı iddiası ileri sürülmüş olup yazılı herhangi bir anlaşma yapılmamıştır. Davacının davaya konu çekin ev satışına ilişkin verildiği ve bu satışın gerçekleşmediği iddiasını tüm dosya kapsamı itibarıyla ispat edemediği değerlendirilmiş olup davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 170,78 TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 90,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı vekili lehine 2022 yılı AAÜT göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2022