Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/8 E. 2022/509 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/8 Esas
KARAR NO: 2022/509
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/06/2015
KARAR TARİHİ: 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; devam eden ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin davalılardan bakiye — alacağı bulunduğunu, davalıların borçlarını ödeme sıkıntısı içerisinde olduklarını, davalı şirketin tasfiye sürecine girdiğini, davalılardan bono talep ettiğini, davalı gerçek kişinin müvekkiline her biri —- verilmesine rağmen ödenmediğinden icra takibine geçtiklerini, davalı gerçek kişinin imza inkarında bulunduğunu, imza incelemesi sonunda ilgili icra mahkemesince bu gerçek kişi yönünden iptaline karar verildiğini ve aleylhlerine —- cezasına hükmedildiğini. İlgili mahkemenin yetkilerinin sınırlı olarak gerekli incelemeyi yapmadığını, davalı gerçek kişinin müvekkiline karşı hileli işlem yaptığını mağdur olduğundan genel mahkemede alacak davası açmak zorunda kaldıklarını, müvekkilinin alacağının her iki tarafın defter durumundan da çok net anlaşıldığını, müvekkilinin kandırıldığını, dolayısı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile —– alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, ilgili icra dosyasında yapılan takibin dava sonuna kadar durdurulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, senetteki imzanın müvekkiline ait bulunmadığını ve davacıya hiç bir borcu bulunmadığından açılan davanın haksız, hukuka aykırı açıldığından reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin tasfiye aşamasında olduğunu, tüzel kişiliğe haiz olmadığını, —— kaydının terkin edilmiş olduğunu, husumet düşmeyeceğinden davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmış, getirtilen deliller içerisinde; Dava konusunu ilgilendiren açıklayıcı faturalar, ilgili icra dosyası, şirket kayıtları, muhasebe kayıtları, icra mahkemesi dosyası, —- olduğu anlaşılmıştır.
Davalı gerçek kişinin İcra Hukuk Mahkemesinde verilen kararda senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığının tesbit edildiği, bu kişi yönünden icra takibinin iptal edildiği, şirket yönünden herhangi bir karar verilmediği, dolayısı ile şirketin borçlu olduğu anlaşılmıştır.
——– ilgili belgeler getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiş, teknik bilirkişi raporunda taraflar araksında ticari ilişki olduğunu, davalıların, davacıya —–olduklarını belirtmişir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ticari ilişki nedeniyle doğan alacağın tahsili ve tahsil edilen para cezasının iadesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı gerçek kişinin icra hukuk mahkemesinde açtığı davada senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığının tespit edildiği, bu kişi yönünden icra takibinin iptaline karar verildiği, şirket yönünden herhangi bir karar verilmediği, dolayısıyla borçlu olduğu anlaşıldığından davanın davalı şirket yönünden kabulü ile — işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, hukuki sorumluluğu bulunmadığı anlaşıldığından davanın —- yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı şirket tasfiye memuru tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz talebi üzerine —-Davalı—— tasfiyesinin sona erdiği ve —– edildiği anlaşıldığından, TTK 547.maddesi uyarınca şirketin ihyasının sağlanması yönünde davacı vekiline yetki ve süre verilmek üzere şirketin ihyası sağlandıktan sonra taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine mahkememize iade edilen dosya yukarıdaki esası almış ve mahkememizce bozma kararına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda, taraf teşkilinin sağlanması için ihya davası açmak üzere davacı vekiline süre verilmiştir.
Verilen süre içerisinde , davacı vekili davalı şirketin ihyası için dava açmış ve —– Sayılı dosyası ile davalı şirketin ihyasına karar verilmiş ve karar kesinleştirilmiştir.
İhya kararı üzerine taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmiş ve bozma öncesi toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporunun yeterli görülmesi nedeniyle ayrıca bir bilirkişi raporuna ihtiyaç duyulmamıştır.
Buna göre, Mahkememizce, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı gerçek kişinin icra hukuk mahkemesinde açtığı davada senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığının tespit edildiği, bu kişi yönünden icra takibinin iptaline karar verildiği, şirket yönünden herhangi bir karar verilmediği, dolayısıyla borçlu olduğu anlaşıldığından davanın davalı şirket yönünden kabulü ile —–işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, hukuki sorumluluğu bulunmadığı anlaşıldığından davanın —-yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın davalı— yönünden kısmen kabulü ile —-davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin saklı tutulan hakkın baki kalmasına,
3-Davalı—– yönünden davanın reddine,
4-Her ne kadar bu davanın açılmasına sebep olan —-dosyasıyla verilen icra inkar tazminatının ve %10 para cezasının kaldırılması talep edilmiş ise de, söz konusu talebin reddine,
5- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 683,10 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 170,80 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 512,30 TL’nin davalı —- HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6- Davacı tarafından yatırılan 170,80 TL harcın davalı —– DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı ——- alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı ——-vekili lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI ——- VERİLMESİNE,
8- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.458,40 TL yargılama giderinin davalı —– alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı——— vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2022