Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/75 E. 2022/252 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/75 Esas
KARAR NO: 2022/252
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 28/02/2020
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- kararı gereği sayaç okuma işi kapsamında sözleşme yapılan davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin alacaklarından—– müvekkilinin davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulduğunu ve İş Mahkemesi tarafından karara bağlanan alacakların müvekkil idarece icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalındığını, dava dışı —- vekili tarafından davalı şirketler ile imzalanan iş sözleşmesinden kaynaklı bir takım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesi için müvekkili ile davalı şirketler hakkında —– dava açıldığını, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın istinaf aşamasında olduğunu, ilama bağlanan alacağın tahsili için müvekkil idare aleyhine—- sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilinden —- cebri icra yoluyla tahsil edildiğini, dava dışı işçinin davalı şirketlerin elemanı olduğunu, müvekkili idarede çalışan işçi veya memur olmadığını, müvekkilinin dava dışı işçi — istihdam edildiği iş açısından ihale makamı (iş sahibi) konumunda olduğunu, dava dışı işçinin yüklenici şirketler tarafından istihdam edildiğini, ihaleye konu iş ve hizmetlerin yürütülmesinde şirketler tarafından görevlendirilen kişilerin sorumluluklarının müvekkiline ait olmadığını, iş davasının görüldüğü mahkemece müvekkil idarenin asıl işveren olarak kabul edildiğini ve davaya konu edilen tazminatların müvekkili idare ile davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, işçiler tarafından açılan iş davalarında davacıların davalı yüklenici şirketlerin işçisi olduğundan dolayı özlük haklarından işçi alacaklarından asıl sorumluluk davalı ile müvekkili idare arasında düzenlenen sözleşme hükümleri gereğince davalı yüklenici şirketlere ait olduğunu, rücuen tahsili istenen bedelin hukuken salt sorumlusunun davalılar olduğunu, müvekkilinin davalılara hiçbir borcunun bulunmadığını, davalı ile akdedilen ihale sözleşmeleri gereği rücuen tahsil edilmek istendiğini ancak davalının müvekkili idare uhdesinde banka teminat mektubu ya da kesin hesap hak edişleri yeterli miktarda bulunmadığından dolayı mümkün olmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile müvekkili tarafından ödenen —-haczen tahsil edilen tarihlerden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten rücuen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı—– müdürü cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin toplam rakam yönünden hukuksuz olduğunu, davacı idarenin dava dışı işçiye ödediği meblağın tamamını alt işveren olan şirketlerinden talep edildiğini, davacı —- asıl işveren , davalılar —-ise alt işverenler konumunda olduğunu, davacının —-sorumluluğunun olmadığı iddiasının hukuki temele dayanmadığını,—– açıkça anlaşılacağı üzere sorumluluğun %50 oranında paylaşılması gerektiğini, işveren ve alt işverenler işçiye ödenecek kıdem tazminatı vs konularında %50 oranında sorumlu olduğunu, son yasal düzenleme ile alt işverenlerin çalıştırdıkları işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarının tamamının asıl işveren kamu kurum ve kuruluşları tarafından ödendiğini, bu düzenlemenin yarı yarıya sorumluluk durumunu ortadan kaldırdığını ve sorumluluğun tamamını asıl işverene yüklediğini savunarak; davanın reddini, işçinin durumunun 6552 sayılı yasada belirlenen tarihte olmaması halinde asıl işveren — davalı şirketler arasında yarı yarıya olmasını, dolayısıyla—– ödediği meblağın ancak yarısını alt işverenlerden işçiyi çalıştırdıkları süreye göre talep edebileceğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı —- tebliğ edildiği, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ödenen işçi alacaklarının rücuen tazmini talebine ilişkindir.
Davacı vekili, —— kararı gereği sayaç okuma işi kapsamında sözleşme yapılan davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin alacaklarından İş Kanunu 2.maddesi gereği müvekkilinin davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulduğunu ve İş Mahkemesi tarafından karara bağlanan alacakların müvekkil idarece icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalındığını, yapılan ödemeden davalıların sorumlu olduğunu iddia etmekte, davalı —- davanın reddini savunmaktadır.
—–sayılı ilamı üzerinde yapılan incelemede: dava dışı—-vekili tarafından davalı şirketler ile davacı aleyhine bir takım işçi alacakları için dava açıldığı, mahkemece davanın kısmen kabulüne,—-Kıdem tazminatı alacağı ve —– İhbar tazminatı alacağının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
—- sayılı dosyası Üzerinde Yapılan incelemede; dava dışı — tarafından — tarihinde davacı ve davalılar hakkında —-sayılı ilama istinaden takibe giriştiği ve takibe konu edilen alacağın kapak hesabı yapılarak —– tarafından ödendiği ve dosyanın kapatıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut —- sigortalı hizmet dökümü ve işyeri tescil bilgilerine göre; Davacının davalı alt işverenler ——-ücret ile çalıştığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen hizmet işleri —– Maddesi ile çalıştırılan işçilerin her türlü alacağından yüklenicilerin sorumlu olduğu ve davacı—— sorumlu olmayacağı kararlaştırılmış olup bu kapsamda davacının yapmış olduğu ödemeyi davalılardan talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
—– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.365,14 TL harcın, davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 250,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalıların yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2022