Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/673 E. 2021/796 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/673 Esas
KARAR NO : 2021/796

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkil … aleyhine, davalı tarafından —– dosyası ile takibe girişilmiştir. İlgili icra dosyasına konu edinen senedin keşidecisi dava dışı ——- lehtarı müvekkil ciranta ise alacaklı/davalı … durumundadır. Müvekkilin ilgili icra dosyası ile ilgili olarak mahkemeniz dosyasını ikame etmeden önce —–başvurusu tarafımızca yapılmış,—-olarak taraflarca imzalanmış bulunan tutanaklarla da görüleceği üzere anlaşmaya varılamamış olup huzurdaki davayı açma gereği hâsıl olmuştur. Müvekkilin alacaklı durumunda bulunan ..— karşı herhangi bir borcu bulunmadığı gibi, herhangi bir ticari ilişkileri de bulunmamaktadır. Dolayısıyla müvekkilin davalıya icra takibine konu olan senetle ilgili olarak herhangi bir borcu bulunmamakla birlikte herhangi bir şekilde kendisine borçlanma iradesi de bulunmamaktadır. Huzurda görülecek olan menfi tespit davasında önem arz eden ve ihtilafın çözümünde büyük önem arz eden husus İSPAT YÜKÜnün hangi tarafta olduğu hususudur. Müvekkilin herhangi bir hukuki ilişkisi içerisinde olmadığı alacaklının, müvekkil ile arasında olan hukuki ilişkiyi ve alacaklı olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Bu itibarda ispat yükü davalı alacaklıdadır. Mahkemenize izah ettiğimiz hususlar çerçevesinde öncelikle teminatsız olarak takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini aksi kanaatte olunursa iik m.72 uyarınca tedbir kararı verilerek dosyaya giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini davamızın kabulü ile —– dosyasında müvekkilin borçlu bulunmadığının tespitine davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe girişilmiş olduğu nazara alınarak, alacağın %20sinde aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ,Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Dava konusu yapılan alacak kambiyo senedine dayanmaktadır. Dava dilekçesinde atıf yapılan icra dosyası içeriğinden bu durum görülmektedir. Kambiyo hukukunda sebepten mücerretlik yani soyutluk ilkesi geçerlidir. Kambiyo hukukun niteliği gereği, kambiyo senedinin ne için verildiği dahi araştırılmaz. Bu anlamda da davacının davasının reddi gerekir. Bütün bunların yanında diğer taraftan davacının iddiaları doğru da değildir. Durup dururkan kimse kimseye senet vermez. Müvekkil karşı tarafa para ödemiştir. Taraflar arasında pekala ilişki mevcuttur. Davacının müvekkile borcu ve borçlanma iradesi pekala mevcuttur. Alacak kambiyo senedi olduğundan, borç ödeme iddiasının yine bir resmi evrakla / makbuzla / dekontla ispatlanması gerekmektedir. Oysa, davacı / borçlu tarafın, bu şekilde, sunduğu veya sunabildiği veya sunabilecek olduğu bir ödeme belgesi yoktur. Zira, borç ödenmemiştir. İspat yükü de iddia edilenin aksine karşı taraftadır. Yargıtay ın bu mihvalde çok kararı da mevcuttur. Bunun yanında, karşı taraf —– Esas sayılı dosya ile de borca itiraz davası açmış, davayı takip etmemiştir. Davacının diğer iddialarını da kabul etmiyoruz. Davacı kötü niyetlidir. Yine, haksız şekilde ve ayrıca kötüniyetli olarak dava ikame edilmiştir. Bu sebeple tazminat talebimiz de vardır.
Haksız ve usul ve yasaya uyarlı olmayan davanın reddini, Haksız ve kötü niyetli karşı tarafın, alacağın % 20’ sinden aşağı olmamak üzere tazminatına mahkum edilmesini, Yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davacıya tahmilini, vekaleten talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava,—– esas sayılı dosyasından takibe konu senetten dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir,
Yargılama aşamasında; Davacı vekili tarafından 11/12/2021 tarihli dilekçe ile; dosya kapsamında yapılan yargılamada var olan taleplerinden feragat ettiklerini, feragat nedeniyle karşı taraftan herhangi bir vekalet ücreti yada yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, e-imzalı olarak beyan etmiştir.
Davalı vekili 15/12/2021 tarihli dilekçesi ile; davacı taraf ile sulh olunduğunu ve davacı tarafın davadan feragat ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını e-imzalı olarak beyan etmiştir.
Davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinde feragat özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md. 307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK md. 309/1, 2, 4). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK md. 311). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK md. 312/1). Davacılar vekilinin feragat dilekçesi sunduğu, feragatin davayı sona erdiren taraf usul işlemi olması ve feragat beyanından sonra yargılamaya devam edilmesi sözkonusu olamayacağından dosya üzerinden davacı vekilince ibraz edilen dilekçe tahtında feragate göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 59,30 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 2.681,17 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 2.621,87 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı dilekçeleri gereği, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk —- Bakanlığı bütçesinden ödenen —- arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.