Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/67 E. 2020/339 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
(KABUL)
ESAS NO : 2020/67 Esas
KARAR NO : 2020/339

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 26/02/2020
KARAR TARİHİ : 17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin elinden rızası hilafına çıkan; —– seri numaralı, —– keşide tarihli çekin zayi olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir.
Davanın dayanağı, 6102 sayılı T.T.K.nun 818. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 757, 762, 763, 764. maddeleridir.
Bu davalar, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardandır.
Ön inceleme duruşmasında, uyuşmazlığın; dava konusu çeklerin kaybedilip kaybedilmediği, çekin iptaline karar verilip verilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de, senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir.
Somut olayda, davacı tarafından, dava konusu çekin kaybedildiği ileri sürülmüş ve anılan çekin tarih ve numarası sunulmuştur.
Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, çeke de uygulanacak olan TTK’nin 757 ve devamı maddelerindeki zayi nedeniyle kıymetli evrak iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile, çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir. Dolayısıyla mahkemeyi tereddüte sevk eden hususlar, esasen anılan davalarda tartışılacaktır.
Dava konusu çekin banka tarafından verilip verilmediğinin, bankaca verilmiş ise çek koçanının ve çek hesabının kime ait olduğunun, çekin ibraz edilip edilmediğinin, ibraz edenin isim ve adresinin, ibraz sonucu yapılan işlemlerin Mahkememize bildirilmesi istenmiş olup, bankaca verilen 17/06/2020 tarihli cevabi yazıda; dava konusu çekin —– nezdinde kayıtlı olduğunun, söz konusu çekin ibraz edilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafından zayi edildiği bildirilen çekle ilgili olarak TTK 761. ve 762. madde hükümleri gereğince çeki bulanların veya herhangi bir nedenle ellerinde bulunduranların ilk ilan tarihinden itibaren 3 aylık süre içinde mahkememize ibraz etmeleri veya bir bildirimde bulunmaları, aksi takdirde çeklerin iptaline karar verileceği konusunda——- tarihinde, 2. İlan —- tarihinde olmak üzere, birer hafta ara ile üç kez ilan yapılmış, yasal ilan süresinin dolmuş ancak kaybolduğu iddia olunan çekler bulunamamış, Bankaya veya Mahkemeye de ibraz edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle, davanın kabulü ile 6102 sayılı TTK’nin 818/1-s maddesi yollamasıyla 764/1. maddesi uyarınca davaya konu çeklerin zayi nedeniyle iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile;
6102 sayılı TTK’nin 818/1-s maddesi yollamasıyla 764/1. maddesi uyarınca;
——Şubesine ait,—– Bedelli, —– keşide tarihli çekin ZAYİ NEDENİYLE İPTALİNE,
2- Harçlar kanununa göre alınması gerekli harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan harç ve giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4- Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ve teminatın davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.