Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/668 E. 2023/209 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/668 Esas
KARAR NO: 2023/209
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ: 08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin—– iştiraki olduğunu ve ——– tarafından atanan yönetim kurulu tarafından yönetildiğini, şirketin —- tarihleri arasındaki ortaklarının —– sermaye payıyla —– sermaye payıyla —– olduğunu,—- payının, —— olduğunu, şirket müdürünün —– Olduğunu, ancak —— soruşturmasının başladığı tarihten kısa süre sonra şirketin —— illiyetinin kesilmesini teminen —- tarihinde şirket ortaklarının hisselerinin —– devredildiğini, bilahare —- tarihinde ise ikinci bir devirle davalı —- devredildiğini, —– şirketin tek ortağı ve müdürü olduğunu, —- uyarınca —–sermaye paylarının şirket kayıtlarına geri işlendiğini, —–arasındaki temsilcilerinin davalılar——-olduğunu, ——- tarihleri arasındaki temsilcisinin davalı —– tarihleri arasında davalı —- tarihleri arasında ise davalılar —– olduğunu,—– tarihleri arasındaki temsilcilerinin ise davalılar —– olduğunu,” TTK leri gereğince şirket ortaklarının görevleri çerçevesinde şirkete karşı sorumlu olduklarını, —–temsilcileri davalılar ——-iradesiyle, yine davacı şirketin münferit temsil ve ilzam yetkisini haiz tüzel kişi şirket müdürü —– temsilcisi davalı —– imzasıyla gerçekleştirilmiş davacıyı zarara uğratan işlemlerden davalıların sorumlu olduklarını, muvazaalı hisse devriyle davacı şirketin —–tarihli itibariyle tek hissedarı ve müdürü sıfatını iktisap etmiş davalı—— müteakip dönem zararlandırıcı işlemlerden sorumlu olduğunu, davalıların TTK ve TBK hükümleri uyarınca davacının zararını tazminle yükümlü olduklarını, dava dilekçesi ekindeki mali inceleme raporu ile, ceza soruşturması başlatıldıktan kısa süre sonra —– tarihli hisse devir sözleşmesiyle ve —–ile hisselerinin tamamını —- devreden şirket hissedarları —– tarihinde şirket kar payı ödemesi olarak toplamda —–ödendiğinin, şirketin mali durumunun temettü ödemesine uygun olup olmadığı, ödenecek kar payı olup olmadığı, hesaplamaların ne şekilde yapıldığının detaylı incelemeye muhtaç olduğunun, şirketin cari hesaplarına ilişkin incelemede —- iştirak şirket olmamasına rağmen şirketin——döneminde düzenli ödemeler yapıldığın, yapılan ödemelerin bir süre sonra şirket hesabına geri gönderildiğin, dolayısıyla—- firmasına — kullandırıldığının tespit edildiğini, —– naylon fatura düzenlendiğinin, —–tarafından ——– üzerinden hizmet bedeli olarak ——- aktarıldığının anlaşıldığını, maliye raporundaki davacının zararına sebebiyet veren işlemlere yönelik tespitlerin incelenmesiyle davacının zararının ortaya çıkacağını iddia ederek, belirsiz alacak davası olarak davacının —– kayıp ve zararının TTK’nin 557. maddesi uyarınca kusur oranlarına göre, zarar tarihinden itibaren en yüksek ticari temerrüt faizi oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini, HMK’nin 406/2, İİK’nin 257, 264, ve devamı maddeleri uyarınca davalıların malvarlıklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —— tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davacı şirketi —– bedelle satın aldığını ve bu tarih itibariyle satış işlemleri tescil ve şirketin fiilen müvekkilinin yönetimine geçtiğini, şirkete Mahkeme kararı ile —– tarihinde kayyım atandığını ve şirketin bu tarih itibariyle kayyım heyetinin yönetimine geçtiğini, bu haliyle şirketin müvekkili yönetiminde yaklaşık ——-kadar kaldığını, bu süre zarfında şirkette ticari teamülün gerektirdiği ödemeler dışında herhangi bir para çıkışı yapılmadığını, şirket kayyım heyetine yaklaşık olarak ——– kıymetli evrak teslim edildiğini, müvekkilinin yönetim süresi boyunca herhangi bir kar payı dağıtımı yapılmadığını, dava dilekçesinde iddia olunan kar payı dağıtımının müvekkili tarafından şirket devralınmadan önceki bir tarihte olduğunu, bu nedenle müvekkiline hukuki sorumluluk atfedilemeyeceğini, dava dilekçesinde belirtilen——– firmasına yönelik iddialara ise kayıtların —– olması nedeniyle ve ilgili kayıtlara ulaşılamaması nedeniyle cevap verilemediğini, bu iddialara yönelik cevap hakları saklı kalmak kaydıyla davanın yasal dayanaktan yoksun olarak açıldığının aşikar olduğunu savunarak, davanın reddi ile masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davalının kayyım kararına kadar yaptığı ödemelerin mevzuata ve hukuka uygun olduğunu, kayyımların dava açma hakkının olmadığını, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının ihtiyati tedbir isteminin yerinde olmadığını, reddi gerektiğini, sorumluluk davası açılabilmesi için genel kurul dava şartının gerçekleşmediğini, ticari davalarda dava şartı olan Arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, Terörle Mücadele Yasası Madde 20/A’nın bu davada uygulanma imkanının bulunmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, —— sabit olduğu üzere anonim şirketlerin kar elde etme ve dağıtma amacıyla kurulduklarını, TTK’da kar payının belirlenmesi, yetkili organı ve kar payının dağıtımına ilişkin usul ve esasların düzenlendiğini, bu konuda tek yetkili oranın ——- olduğunu, kar dağıtımı hakkının şirkette pay sahiplerinin hakkı ve pay sahiplerini ilgilendiren bir konu olduğunu, davacı kayyımların bu konuda bir hakkı olmadığı için dava haklarının da bulunmadığını, yapılan kar payı dağıtımının yasal olduğunu, muğlak ifadelerle bir takım varsayım ve olasılık hesaplarıyla hukuk davası açılamayacağını, bu nedenle şirketin devri de, devirden önce kar dağıtımı yapılmış olmasının da hukuka uygun olduğunu, dava dilekçesinde iddia olunan ———- döneminde yapıldığı iddia olunan ödemlerin ayrıntılı dökümlerinin ortaya konulmadığını, tarih ve miktarların belirtilmediğini, söz konusu firmanın —— olduğunu, bu nedenle davacı şirket ile ticari ilişkiye geçtiğini, muhtemelen yapılan ödemelerin taraflar arasında yapılmış ticari bir sözleşmenin avans ödemesine istinaden yapılan ödemeler olduğunu, daha sonra ödemelerin geri iadesi nedeni ile ticari sözleşmeye konu edilen işin daha sonra kayyım atanması gibi nedenlerle gerçekleşmemiş olması nedeniyle olduğunu, burada herhangi bir zararın söz konusu olmadığını, ödenen paralar geri alındığı gibi ———– aktarımı da olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunda iken yapılan nakdi borç ödemelerinin tamamına ilişkin adat faizi uygulandığını ve faturasının da kesildiğini, davacı tarafın iddiasının bu nedenle eksik incelemeye dayalı olduğu gibi yerinde de olmadığını, ——– aktarımı iddiasının hem çelişkili hem de soyut varsayımdan ibaret olduğunu, ödeme yapılan——– ——-firmasının ——–düzenlediği iddiasının cezai sorumluluk doğuran bir fiil olduğunu, sadece faturayı düzenleyen firmayı bağladığını, suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereğince müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacı şirketin devre kadar müvekkilinin uhdesinde olduğunu, müvekkilinin, şirketin hem sahibi hem de yönetim kurulu üyesi olduğunu, bir kişinin kendi şirketini bile bile zarara uğratmaya çalıştığını iddia etmek, üstelik şirketin devrinden sonra da şirkete el koyarak o kimseye dava açmanın kabul edilebilir bir durum olmadığını, müvekkili tarafından yapılamış yasadışı herhangi bir iş ve eylem bulunmadığını savunarak, davanın reddine, açılan davanın haksız ve kötüniyetli açılmış olması nedeniyle de davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler —— tarihli bilirkişi raporu ile; Davanın,————hukuki sorumluluğu kapsamında kusurları nedeniyle şirketin uğradığı zararın tespiti ve tahsili istemine ilişkin olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalıların, davacı şirketin eski yönetim kurulunu oluşturan—— yöneticileri olduklarını, yöneticisi oldukları dönemde davacı ——zarara uğratan işlemlerde bulunduklarını, işbu zararlardan sorumlu olduklarını, iç denetçi —- tarihli iç denetçi raporunda, — tarihinde şirket kar payı ödemesi olarak toplamda —- ödendiğinin, şirketin mali durumunun temettü ödemesine uygun olup olmadığı, ödenecek kar payı olup olmadığı, hesaplamaların ne şekilde yapıldığının detaylı incelemeye muhtaç olduğunun, şirketin cari hesaplarına ilişkin incelemede —–şirket olmamasına rağmen şirketin ——-döneminde düzenli ödemeler yapıldığının, yapılan ödemelerin bir süre sonra şirket hesabına geri gönderildiğinin, dolayısıyla —– ——— kullandırıldığının tespit edildiğinin, —- naylon fatura düzenlendiğinin, ———– üzerinden hizmet bedeli olarak ———— aktarıldığının tespit edildiğini, maliye raporundaki davacının zararına sebebiyet veren işlemlere yönelik tespitlerin incelenmesiyle davacının zararının ortaya çıkacağını iddia ederek, belirsiz alacak davası olarak davacının —- kayıp ve zararının TTK’nin 557. maddesi uyarınca kusur oranlarına göre, zarar tarihinden itibaren en yüksek ticari temerrüt faizi oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiğini, Dosyaya celp olunan kayıt ve belgeler ile denetçi raporu ve Ağır Ceza Mahkemesinde alınan bilirkişi raporu birlikte incelenip irdelendiğinde; Davacı şirketin —– tarihli —– katıldıklarını, ilgili toplantıda—— dağıtılacak toplam net temettü tutarı olan —– olduğuna, belirtilen yıllara ve hisse oranlarına göre ait; Hisse oranı —— dağıtılacak net temettü miktarı belirlenmesine” karar verildiğini, Davacı şirketin —- tarihli —– hisselerini davalı—- devrederek ortaklıktan ayrılmalarına, hisse devir işlemi sonucunda —– ait olduğuna, şirket müdürlüğüne ——atanmasına” karar verildiğinin anlaşıldığını, Davacı şirketin —– hissedarlarından —- mevcut hisselerini —- devrederek ortaklıktan ayrılmasına, hisse devir işlemi sonucunda —– ait olduğuna, şirket müdürlüğüne —– karar verildiğinin anlaşıldığını, —- numarası ile başlatıldığı,——- tarihli kararı ile davacı şirkete kayyım atamasının yapıldığı, kararın —- ilan edildiğini, Davacı —- ticari defterlerinin incelenmesinde; —– yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığını,——- yılına ilişkin ticari defterlerinin —– onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğunu, Davacı şirketin öz kaynaklarının; —— kısmının ortaklara dağıtıldığını, Davacı şirketin kayıtlarında, dava dışı —–hesap hareketlerinin incelenmesinde; —- incelenmesinde, —- kaydettiğini, karşılığında—– alacak kaydı girmek suretiyle, davacı şirketin defterlerinde borç alacak bakiyesinin bulunmadığını, —- no.lu hesap hareketlerinin incelenmesinde, düzenlemiş olduğu faturalardan kaynaklı toplam—— kaydı girmek suretiyle, davacı şirketin defterlerinde borç alacak bakiyesinin bulunmadığını, —- hesap hareketlerinin incelenmesinde, düzenlediği faturalar toplamı —- BORÇ kaydettiği, karşılığında —— alacak kaydı girmek suretiyle, davacı şirketin defterlerinde borç alacak bakiyesinin bulunmadığını, —- hesap hareketlerinin incelenmesinde, —– borç kaydettiğini, karşılığında 288.916,19 TL alacak kaydı girmek suretiyle, davacı şirketin defterlerinde borç alacak bakiyesinin bulunmadığının görüldüğünü, Davacı Talepleri Yönünden: Davacı şirketin kâr dağıtımı yönünden; davacı şirketin —– tutarlı kârının, —- kısmının —- olmak üzere toplam 1.204.641,68 TL’lik kısmının ortaklara dağıtıldığı tespit edildiğini, 12.05.2014 tarihli kâr dağıtımı sonrasında, davacı şirketin hissedarları —– tarihinde dava dışı —– devredildiği, daha sonra dava dışı ——tarihinde ——devredildiğin görüldüğünü,Yapılan açıklamalardan sonra, şirketin bileşim sektöründe faaliyet göstermesi gereği yoğun ——– gerektirmediği, her ne kadar vaki kâr dağıtımı sebebiyle öz kaynakları kısmı olarak azalmış olsa da, bu şekilde elde etmiş olduğu kârı dağıtmasının ekonomik gerekçeler bakımından normal olduğu, kâr dağıtımı tarihinde şirketin mali durumunun temettü ödemesine uygun olduğunu, zira aynı tarihte banka hesabında dağıtılan kâr payından daha fazla nakit mevduat bulunduğunu, ancak —— buna ——— bu kâr dağıtımı öncesi savcılık soruşturmasının başlamış olması, aynı zamanda şirketin ticari ilişki içinde bulunduğu ———düzenlediği faturalar yönünden VUK m.359 kapsamında sahte belge düzenleme tespiti ile vergi suçu raporunun düzenlenmiş olması hususları dikkate alındığında kâr dağıtımı kararı, sonrasında üst üste hisse devirlerinin ticari hayatın olağan akışı ile açıklanamayacağı mütalaa edildiğini, davacı şirket tarafından, dava dışı———— gönderilen ödemelerin, ——— olduğu ve şirketin bu sebeple zarara uğradığı talebi yönünden, Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davacı şirketin cari hesaplarına ilişkin incelemede —– şirket olmamasına rağmen şirketin —– düzenli ödemeler yapıldığın, yapılan ödemelerin bir süre sonra şirket hesabına geri gönderildiğini, dolayısıyla—– firmasına kullandırıldığının tespit edildiğini, —-düzenlendiği, ———- üzerinden hizmet bedeli olarak ——- aktarıldığının anlaşıldığını, maliye raporundaki davacının zararına sebebiyet veren işlemlere yönelik tespitlerin incelenmesiyle davacının zararının ortaya çıkacağının belirtildiğini, Dava dilekçesi ekinde sunulan iç denetçi raporunun incelenmesinde, ——- kullandırıldığını, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan —– tarafından düzenlenen —– raporda, davacı şirket tarafından, dava dışı ——şirketine, işbu ——– olmamasına rağmen birtakım ödemelerin gönderildiği, karşılığında dava dışı şirket tarafından bir süre sonra gönderilen ödemelerin iade edildiği, dolayısı ile —– kullandırıldığı yönünde tespitlerinin bulunduğu, bu doğrultuda sunduğu hesap döl —— incelenmesinde, davacı şirket tarafından 215.000,00 TL gönderilen ödemeye karşılık, davalı şirket tarafından 215.000,00 TL gönderildiğini, davacı şirket tarafından ——-Farkı olmak üzere —– borç kaydettiği, karşılığında ———– tarafından —— tutarında ödeme geldiğinin görülmediğini, Davacı şirketin kayıtlarında, dava dışı —— hesap hareketlerinin incelenmesinde; —- hesap hareketlerinin incelenmesinde, —- borç kaydettiğini, karşılığında —- alacak kaydı girmek suretiyle, davacı şirketin defterlerinde borç alacak bakiyesinin bulunmadığını, yapılan – ————- amaçlı olarak—– kullandırıldığının tespit edildiğini,
—- no.lu hesap hareketlerinin incelenmesinde, düzenlemiş olduğu faturalardan kaynaklı toplam —— kaydı girmek suretiyle, davacı şirketin defterlerinde borç alacak bakiyesinin bulunmadığı, bu hesabın ———-hesabı değil, mal satışlarının takip edildiği hesap olduğu, örneğin —– tarihinde tanzim edilen —– tarihinde ödendiğini,———- yapılan satışlarda bu vadenin makül olduğu düşünülerek —-günlük vade için faiz hesaplaması yapılmasının gerçekçi olmayacağının değerlendirilmesini, —no.lu hesap hareketlerinin incelenmesinde, düzenlediği faturalar toplamı —- BORÇ kaydettiğini, karşılığında —-ALACAK kaydı girmek suretiyle,davacı şirketin defterlerinde borç alacak bakiyesinin bulunmadığını, Yapılan valör hesaplamasında —– ——-amaçlı olarak—-vade verildiği tespit edildiğini, —– hesap hareketlerinin incelenmesinde, —borç kaydettiğini, karşılığında 288.916,19 TL alacak kaydı girmek suretiyle, davacı şirketin defterlerinde borç alacak bakiyesinin bulunmadığının görüldüğünü, yapılan ———– amaçlı olarak———- vade verildiği tespit edildiğini,Davalıların şirket yöneticisi olduğu dönemde ———— amaçlı vermiş olduğu paralar için—– —–cinsinden kullandırdığı nakitler için de —-kaybının bulunduğu, eş deyişle ——–bu tutarlar kadar zarara uğrattıklarının söylenebileceğinin değerlendirildiğini, dava dosyasında bulunan belge ve bilgiler ile davacı şirketin sunulan ticari defterlerinin incelenmesi, ——- yapılması istenen incelemelerin yapılmasını, verilen görev ile sınırlı ve mezkür surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde, Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden; davacı şirketin——– yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığını,——— yılına ilişkin ticari defterlerinin ——- süresinde alındığını, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğunu, Mahkemenin Davacı şirkete —— tarafından atanan yöneticilerin ——-temsile yetkili olmaları sebebiyle sorumluluk davası açma bakımından da yetkilerinin bulunduğunun düşünüldüğünü, İşbu sorumluluk davasının zamanaşımı süresi bakımından, davacı tarafın şirket hesaplarını inceleyip gerekli tespitleri yapması için geçen sürenin dikkate alınılması kaçınılmadığını, bu süre içerisinde davacının iddia konusu hukuka aykırı eylemlerden haberdar olması beklenemediğini, sebeple zamanaşımı süresinin geçmediği kanaatine varıldığını, Davalıların, TTK’nin 553.maddesi kapsamında kanundan ve davacı şirketin esas sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal edip etmediklerini, zarara uğratmış iseler toplam zarar miktarının ne kadar olduğunu, Yönetici Zararı Yönünden: Davalıların şirket yöneticisi olduğu dönemde———– ———-amaçlı vermiş olduğu paralar için ———cinsinden; 15.08.2015 itibarıyla 1.685,34 TL, 12.06.2015 tarihine kadar 3.456,78 TL olmak üzere toplam 5.142,12 TL faiz, 21.03.2015 tarihi itibarıyla da ——– kullandırdığı nakitler için—— faiz kaybının bulunduğu, eş deyişle ———bu tutarlar kadar zarara uğrattıklarının söylenebileceğini,Yapılan açıklamalardan sonra, şirketin bileşim sektöründe faaliyet göstermesi gereği yoğun duran varlık yatırımı gerektirmediğini, her ne kadar vaki kâr dağıtımı sebebiyle öz kaynakları kısmı olarak azalmış olsa da, bu şekilde elde etmiş olduğu kârı dağıtmasının ekonomik gerekçeler bakımından normal olduğunu, kâr dağıtımı tarihinde şirketin mali durumunun temettü ödemesine uygun olduğunu, zira aynı tarihte banka hesabında dağıtılan kâr payından daha fazla nakit mevduat bulunduğundan kâr dağıtımı ile ———–zarara uğrattıklarının söylenemeyeceğini, ancak———– buna ———– soruşturmasının başlamış olmasını, aynı zamanda şirketin ticaret ilişki içinde bulunduğu —– düzenlediği faturalar yönünden VUK m.359 kapsamında sahte belge düzenleme tespiti il vergi suçu raporunun düzenlenmiş olması, kâr dağıtımından kısa süre sonra hisselerin üst üste devirlerinin yapılmış olmasının ticari hayatın olağan akışı ile açıklanamayacağını, yapmış bulunduğumuz açıklamalar neticesinde kanaatine varılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, davalıların bir dönem yöneticiliğini yaptıkları davacı şirketin uğradığı zararların davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 644 (1) a) maddesinin yollamasıyla TTK’nın 553.maddesine dayanan sorumluluk davasıdır.
TTK’nın Kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğu başlıklı 553 ncü maddesi “(1) Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, (…) (2) hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. (2) Kanundan veya esas sözleşmeden doğan bir görevi veya yetkiyi, kanuna dayanarak, başkasına devreden organlar veya kişiler, bu görev ve yetkileri devralan kişilerin seçiminde makul derecede özen göstermediklerinin ispat edilmesi hâli hariç, bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumlu olmazlar. (3) Hiç kimse kontrolü dışında kalan, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılıklar veya yolsuzluklar sebebiyle sorumlu tutulamaz; bu sorumlu olmama durumu gözetim ve özen yükümü gerekçe gösterilerek geçersiz kılınamaz.” ve Şirketin zararı Genel olarak başlıklı 555 nci maddesi “(1) Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler. (2) Pay sahibinin açtığı davayı hukuki ve maddi sebepler haklı gösterdiği takdirde, mahkeme, dava giderleriyle avukatlık ücretini, bu giderler davalıya yükletilemediği hâllerde, davacı pay sahibiyle şirket arasında, hakkaniyete göre paylaştırır.” hükmünü düzenlemiştir.
TTK’nın 555/1.maddesine göre şirketin uğradığı zararın tazminini şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.
Davacı şirketin—- atadığı yöneticiler tarafından yönetildiği, davacı şirketin dava dışı —- iştiraki olduğu, davacı şirket ve dava dışı —-kararıyla kayyım atandığı, şirketler hakkında soruşturmanın —- çeyreğinde başladığı, soruşturmanın başladığı tarih ile kayyım atama tarihi arasında davalıların davacı ve dava dışı —- yöneticisi oldukları, bu dönemde yaptıkları bazı işlemlerden dolayı davacı ——–zarara uğrattıklarından bahisle işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalıların zararlandırıcı işlemleri olarak —- tarihinde kâr payı dağıtılması ve ———- kullandırılması iddia edilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı şirketin —-yıllarında kâr elde ettiği,—- yılında ise zarar ettiğinin tespit edildiği, kâr payı dağıtım işleminin —- tarihinde yapıldığı ve dağıtım yapılan tarihte şirketin ekonomik ve mali durumunun kâr payı dağıtımına uygun olduğu, ———zarara uğrattığından bahisle yöneticinin sorumluluğuna gidilebilmesi için yöneticinin kanun ve ana sözleşme ile kendisine yüklenilen görevlerini kusuru ile ihlal etmesi, bunun sonucu olarak bir zararın doğması gerekmekte olup, kusur ve zararı bunu iddia eden davacının ispatlaması gerektiği, davacı şirketin kâr payı dağıtmasının kanun ve anasözleşme ile şirketin mali durumuna aykırı olmadığı anlaşıldığından davalıların sorumluluğu kapsamında bulunan bir zarar oluşmadığından kâr payı dağıtımına yönelik ispatlanamayan davanın reddine, ——— kullandırılması iddiası yönünden irdelendiğinde, davacı şirketin ticari ilişki içinde bulunduğu dava dışı—– tarihleri arasında —-cinsinden olmak üzere —– kullandırdığı ve bu dönemler için faiz alınmadığı, ——— oluşan ve —-tarihinde gerçekleşen zararın —– tarihinde gerçekleşen zararın —— olduğu, ———zarara uğrattığından bahisle yöneticinin sorumluluğuna gidilebilmesi için yöneticinin kanun ve ana sözleşme ile kendisine yüklenilen görevlerini kusuru ile ihlal etmesi, bunun sonucu olarak bir zararın doğması gerekmekte olup, kusur ve zararı bunu iddia eden davacının ispatlaması gerektiği, yukarıda açıklandığı üzere davalıların tümünün yönetici oldukları dönemde gerçekleşen nakit kullandırmalardan dolayı faiz alınmadığından dolayı şirketin zarara uğratıldığı, davalıların kusurlarıyla gerçekleşen zarardan sorumlu oldukları, davacı tarafça — olarak zarar talep edildiğinden — olarak gerçekleşen zararın zarar tarihindeki —- çevrilmesiyle bulunan —-diğer oluşan zarar miktarlarının bilirkişilerce tespit olunan zarar tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline yönelik——— kullandırılmasına yönelik davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
a) 1.685,34 TL’nin 14.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
b) 3.456,78 TL’nin 12.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
c) 5.144,61 TL’nin 21.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 702,68 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 6.847,84 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul-kısmen red oranına göre hesaplanan 176,10 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalılar —— kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 57.559,86 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalılar—– verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.440,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre 1.402,96 TL’sinin davacıdan, 37,04‬ TL’sinin ise davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı —-vekili ve davalı ——yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 09/03/2023