Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/658 E. 2022/412 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/658 Esas
KARAR NO : 2022/412

DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 20/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının——- işletmecisi olduğunu, —- taşınmazın davalı (borçlu)’ya gösterilerek tanıtımının yapıldığını, yer gösterme işleminin akabinde — imzalandığını, bu sözleşme ile davalının taşınmazı emlak komisyonculuğunu yapan davacı aracılığı ile satın alması durumunda %3 +KDV’sini, kiralaması durumunda ise yıllık brüt kira bedelinin %12+KDV’sini hizmet bedeli olarak ödemeyi, eğer ki davacı saf dışı bırakılarak satın alma gerçekleşirse satın alma bedelinin %6+KDV’sini yine davacı saf dışı bırakılarak kiralama işlemi gerçekleşirse yıllık kira bedelinin %16+KDV’sini hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı ..——- davacı tarafından kendisine gösterilen——- imzaladığı ve davacıya herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkilinin——— cezai şart alacağının tahsil amacıyla icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu, dilekçe ekinde sunulan fotoğraflarda da anlaşılacağı üzere davalıya sözleşme konusu taşınmaz tanıtımı yapılırken aynı zamanda davacının taşınmazın fotoğraflarını çektiğini ve davalının da bu fotoğrafların içinde yer aldığını beyanla davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %40 tan aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince süresinde cevap dilekçesi sunulmamış, —–tarihli beyan dilekçesi ile; —– mülk sahibi olduğunu, mülk sahibi ile davacı arasında yapılmış simsarlık anlaşmasının, vekâlet ilişkisinin bulunmadığını, somut olayda ne davalı ile davacı arasında ne de mülk sahibi ile davacı arasında —- yapılmadığını, bu durumda davalının ve dava dışı mülk sahibinin, davacıya karşı komisyonculuk sözleşmesinden doğan sorumluluklarının bulunmadığını, davacının davalıya dava konusu iş yerinin bir kısmını gösterdiğini, akabinde ise davalıya dava dilekçesi ekinde bulunan yer gösterme belgesini imzalattığını, bu yer gösterme işlemi sırasında ise davalı müvekkilinin izni ve haberi olmaksızın yine dava dilekçesi ekinde yer alan fotoğrafların çekildiğini, davalı aleyhine bir delilmiş gibi dosyaya sunulan fotoğraflarla öncelikli olarak müvekkilinin özel hayatının ihlal edildiğini, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen belgedeki imzaya ve fotoğrafların gerçekliğine dair bir itirazlarının bulunmadığını, ancak davacının kötü niyetli olarak hareket ettiğini, mülk sahibiyle arasında hiçbir anlaşma bulunmamasına rağmen sadece mülkün bir kısmında yer gösterme ile bahse konu ücrete hak kazandığının kabulünün hakkaniyetle ve hukukun genel ilkeleriyle bağdaşmadığını savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklı cezai şart alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu —- Esas sayılı icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, —- alacağın tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının icra takibine ve davaya dayanak yaptığı, davalının imza itirazında bulunmadığı — kendisine gösterilen taşınmazı emlak komisyonculuğunu yapan davacı aracılığı ile satın alması durumunda %3 +KDV’sini, kiralaması durumunda ise yıllık brüt kira bedelinin %12+KDV’sini hizmet bedeli olarak ödemeyi, eğer ki davacı saf dışı bırakılarak satın alma gerçekleşirse satın alma bedelinin %6+KDV’sini yine davacı saf dışı bırakılarak kiralama işlemi gerçekleşirse yıllık kira bedelinin %16+KDV’sini hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği görülmüştür.
Davalı yandan davacının yer göstermesini yaptığı taşınmazın dava dışı mülk sahibi ile ——–kira sözleşmesinin bir örneğini dosyaya sunması istenmiş, davalı vekili 01.10.2020 başlangıç tarihli 1 yıl süreli aylık ———– kira bedelli sözleşmesi örneğini dosyaya sunmuştur.
Davalının tanık olarak bildirdiği mülk sahibi … tanık olarak dinlenmiş, tanık, davacıyı ve davalıyı öncesinde tanımadığını,—-kiralık olarak ilan ettirdiğini, halihazırda kiracısı olan davalı ….—– huzurdaki davacının getirdiğini, kendisinin izniyle taşınmazı gezdirdiğini ancak davacıya sözlü yada yazılı herhangi bir yetki vermediğini, taşınmazı bilahare davalı ile kendi anlaşarak kiraya verdiğini, davacı kendisini telefonla aradığında gelen olursa gezdirebileceğini söylediği şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyasının simsarlık sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda hesap işlemlerini bilen nitelikli hesaplama uzmanı veya —- bilirkişisine tevdine karar verilmiş, —–bilirkişi — tarihli raporda özetle; “taşınmaz simsarlığı sözleşmesinde yazılı olmanın geçerlilik şartı olduğu, simsarlık ücretinden kaçınmak amacıyla simsarı dışarıda bırakarak iş sahibi ve üçüncü kişi arasında haricen sözleşme yapılması durumunda da simsarın ücrete hak kazanacağı, davalı tarafça sunulan kira sözleşmesi üzerinden cezai şart hesaplaması yapıldığında,—- edilebileceği, davacı fatura düzenlemeden takip yapıp alacak talep ettiği için KDV hesaplanmadığı ” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davalı vekili itiraz dilekçesi sunmuştur.
6098 sayılı yasanın 520. Maddesi uyarınca; Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. TBK.’nun 521. maddesi gereğince simsar ; ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Simsarlık sözleşmesi yapılabilmesi için —–arasında sözleşme bulunmasına, gayrimenkul malikinin rıza ve simsara yetki vermesine gerek yoktur.——-TBK’nın 520/son maddesi uyarınca, taşınmazlar hakkındaki simsarlık sözleşmelerinin yazılı yapılması geçerlilik koşulu ise de mülk sahibinin bu sözleşmede taraf olması geçerlilik koşulu değildir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında imzalanan yazılı simsarlık sözleşmesi—- geçerli olup, yer göstermeyi yapan davacı devre dışı bırakılarak taşınmazın davalı tarafça kiralanması nedeniyle davalının sözleşmede davacı saf dışı bırakılarak kiralama işlemi gerçekleşirse yıllık kira bedelinin %16+KDV’sinin hizmet bedeli olarak simsara ödeneceği düzenlenmesi uyarınca kiralanan taşınmazın yıllık kira bedeli —- %16’sına isabet eden 19.968,00-TL tutarında cezai şart bedelini davacıya ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varılmış, takipten önce davalı yan temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz uygun bulunmamış neticeten davanın kısmen kabulü ile simsarlık ücreti likit ve belirlenebilir olduğundan bu alacak üzerinden hesaplanan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, —- itirazın kısmen iptali ile takibin 19.968,00-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Asıl alacağın %20 si oranında ( 3.993,60-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.364,01-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 448,47-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 915,54-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 448,47-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 792,35-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 602,49-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan 189,86‬-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili lehine—-vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Ret olunan miktar yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 5.100,00‬-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre 1.003,70-TL’nin davalıdan, 316,30‬-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.