Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/630 E. 2022/284 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/630 Esas
KARAR NO : 2022/284

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 19/06/2015
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında——– 3.maddesinde,— ödemelerinin protokol süresi boyunca banka aracılığıyla yapılması karşılığında,—–ödeneceğinin taahhüt edildiğini, müvekkilinin tüm protokol süresi boyunca personel ödemelerini davalı bankaya yaptığını ve üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davaya konu maaş ödeme protokolünün en az ——-üzerinden yapıldığını, müvekkilinin protokol süresi boyunca sadece 5 ay gibi bir süre ile personel sayısı —kişinin altında kaldığını, ücretin ödenmesi hususunda davalıya— sayılı ihtarnameyle davalıya bildirildiğini, ancak ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmediğini öne sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik—–tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, yanlar arasında maaş ödemeleri protokolü imzalandığını, protokol süresi boyunca ———– maaş ödemesi yapılması durumunda — ödemesi yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak davacının protokol kapsamında 1 yıl süre ile belirlenen personel sayısını sağlayamadığını, bu nedenle davacının alacağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacılar ile davalı banka arasında imzalanan 20.06.2012 tarihli —— sözleşmeden kaynaklı alacak davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda;
Sözleşme, bankaya yazılan müzekkere cevapları, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi asıl ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme neticesinde sözleşmenin devamı süresince– ödemesi yapıldığı, ödenen maaş sayısı sadece —altına düştüğü tespit edilmiş olup, sözleşmenin 3.4 maddesi uyarınca yapılan hesaplama göre –maaş ödeme sayısının altına düşen aylar için davalı banka tarafından —- anlaşıldığından davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinafı neticesinde, —– sayılı kararında ;
Mahkemece, Davanın kabulü ile —- dava tarihi olan 19/06/2015 tarihinden itibaren, 8.327,32 TL sinin ise ıslah tarihi olan 14/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
—- tarihli “Maaş Ödemeleri Protokolü,” başlıklı sözleşme incelendiğinde,
3.1. Maddesinde;”—–personel maaş ödemelerinin protokol süresi boyunca banka aracılığıyla yapılması karşılığında banka — bir ödeme yapmayı taahhüt eder…”hükmü düzenlenmiştir.
3.4 Maddesinde;”Protokol tahtında yapılan ödeme,—- — boyunca ——-ödemelerinin banka aracılığıyla yapması koşuluyla ödenmiş olup,— belirtilenden az sayıda personele maaş ödemesi yapması durumunda,—- ödenen—- tutarının eksilen personel sayısı ve protokolün kalan süresi ile orantılı kısmını bankanın yapacağı …..— kalan süresi ile orantılı kısmı için Bankanın ödeme yükümlülüğü sona erecektir.— — halinde,yeni katılan—– maaş ödemeleri hizmetide iş bu protokol hükümleri kapsamında olacaktır ,”hükmü düzenlenmiştir.
Davalı vekilinin maaş ödemelerine ilişkin listelerin hatalı değerlendirildiğini, asgari ücretin altında bir ücret ödemesinin maaş ödemesi olarak kabulünün yasal düzenlemeler gereğince mümkün olmadığı, maaş ödemesi olmayan bir takım ödemelerin maaş ödemesi gibi değerlendirilerek karar verilmesinin hatalı olduğuna yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, davacılar ile davalı banka arasında imzalanan—” — —- ödemeleri ve bundan başka iş akdinin sonlanmasından kaynaklanan her türlü ücret ve tazminat ödemeleri,”ni kapsadığı düzenlenmiştir. Bilirkişi raporunda davacının ticari defterleri ve bu defterlere dayalı olarak maaş bodroları ve banka bildirim kayıtlarında mükerrer veya fazladan listeye dahil edilmiş bir personel sayısına rastlanmadığı, toplamda 21 ay süreyle davacı şirketlere ait maaş ödeme personel sayısının— üzerinde olduğunun belirtildiği, bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere protokolde, personele ödenecek maaşın alt veya üst sınırının belirlenmediği, iş yerine ayın ortasında veya sonlarına doğru yeni işe giren bir personelin personel sayısına dahil edilmeyeceğine dair sözleşmede bir hüküm olmadığı, protokole göre maaş, ücret, ikramiye, —- başka iş akdinin sonlanmasından kaynaklanan her türlü ücret ve tazminat ödemeleri maaş deyiminin içine girdiği düzenlendiğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir.
Davalı vekilinin, yerel mahkeme kararında avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Davacılar ile müvekkili banka arasında imzalanan Maaş Ödemeleri Protokolünün 3.6. maddesinde açıkça davacılara promosyon ödemesi dışında bir ödeme yapılmayacağının hüküm altına alındığına yönelik istinaf talebi incelendiğinde,
TTK.nın 19/2 Maddesinde;”Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler,kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça,diğeri içinde ticari iş sayılır,”hükmü düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK. 8 Maddesinde;Ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği düzenlendiği, 6098 Sayılı TBK.77 Maddesinde;”Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.
Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.”
Davacılar— ihtarname ile davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmesinin istenildiği ve —– tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde bildirilen hesaba yatırılmasının istenildiği, ihtarnamenin —- davalı muhataba tebliğ edildiği ancak sözleşme ile davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinin tespit edildiği, sözleşmede akdi faiz verileceğine dair bir hüküm olmasa da, kanuni faize hükmedilmesine yasal bir engel olmadığı, ilk derece mahkemesinin asıl alacakla beraber yasal faize hükmedilmesi yerinde olup davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir.
Davalı vekili tarafından ileri sürülen diğer istinaf nedenleri ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında ayrı ayrı ve detaylı şekilde tartışılıp değerlendirildiği, mahkeme gerekçesi ve tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu dairemizce belirlendiğinden, davalı vekilinin istinaf sebepleri ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve değerlendirilmesine göre yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan Davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararın temyizi neticesinde —- kararında;
Dava, taraflar arasında düzenlenen “Maaş Ödemeleri Protokolüne” dayalı olarak protokolde belirtilen promosyonun tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen — tarihli protokolün 3.1 maddesine göre, her ne kadar her ay — ödemesinin bankadan yapılması koşuluyla promosyon verileceği kararlaştırılmış ise de; protokolün 3.1 maddesine göre bu promosyonun davacılardan— kararlaştırılmıştır. Mahkemece, davalıdan tahsiline karar verilen meblağın iki davacı olmasına rağmen isim belirtilmeden “…davalıdan alınarak davacıya ödenmesine …” karar verilmiş fakat hangi davacı olduğu belirtilmediği gibi diğer davacı yönünden de ayrı bir hüküm oluşturulmamıştır. Bu durumda sözleşmede promosyon ödemesinin davacılardan — yapılacağının kararlaştırıldığı gözetilerek diğer davacı –husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı değerlendirilip her iki davacı yönünden de bir karar verilmesi gerekmekle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca, davalı banka tüm itirazlarında her ne kadar 21 ay boyunca en az –personele maaş adı altında ödeme yapılmış ise de davacıların sadece — sayısını sağlamak için—miktarlarda ödemelerle bu sayıyı sağladıkları itirazında bulunmuştur. Bu itirazlarına dair de davalı tarafından dosyaya banka bildirim kayıtları sunulmuştur. Bilirkişi ek raporunda taraflar arasında yapılan protokolde personele ödenecek maaşın alt ve üst sınırının belirlenmediği, iş yerine ayın ortasında veya sonlarına doğru yeni işe giren bir personelin personel sayısına dahil edilmeyeceğine dair protokolde bir hüküm olmadığı gerekçesiyle davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir. Ancak —belirlenecek asgari ücretin altında işçilere ücret ödenmeyeceği düzenlendiğine göre davalı bankanın da sözleşme yaparken bu hususu göz önünde bulundurduğu ve bankaya maaş olarak yatırılacak paranın miktarını da değerlendirilerek sözleşme yaptığı gözetilmelidir. Bu durumda, öncelikle protokol süresince davacıların 631 personel için ne miktar maaş ödediği belirlenip asgari ücretin altındaki ödemeler nedeniyle davacılardan—– alınmak eksik ödemelerin miktarı, nedeni belirlenip ve bundan sonra protokolün bu hükmünün 6098 sayılı TBK. 19. maddesi de gözetilerek yeniden yorumlanması, değerlendirilmesinden sonra karar verilmesi gerekirken davalının bu itirazı nedeniyle bir inceleme yapılmadan eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
— karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, yargılama yapılmıştır.
— müzekkere yazılarak davalı banka ile aralarında düzenlenen — süresinde dosya içerisinde mevcut ve davalı banka tarafından dökümü sunulan ücretlerle ile ilgil— personel için asgari ücret altında yapılan ödeme var ise bu konuda——– bulunulmasının ve eksik ödenen miktarların belirtilmesinin istenilmiştir.
-Dosya rapor sunan bilirkişi —– ilamı dikkate alınarak davacıların—personele ne kadar maaş ödediği asgari ücret altında maaş ödenen personel var ise kaç personele asgari ücret altında maaş ödendiği ve bu personellerin hangi firma personeli olduğuna ilişkin rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
22/11/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda neticeten;
Sözleşme gereği Davacı hakedişî —hesaplanacağına ve sözleşmede kararlaştırılan— bedeli üzerinden belirleneceğine göre, davacının talep edebileceği tutar, aşağıda yeniden hesaplanmaktadır.
——gereken ücret: — davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının— olduğu, sonuç ve kanısına varılmaktadır.
Davacı vekilince bedel arttırımında bulunulmuştur.
Islah;
Davacı vekilince son ek bilirkişi incelemesi sonucunda, dava dilekçesinde talep ettiğimiz alacağımızdan farklı olarak müvekkilin, dava konusu protokole göre talep edebileceği alacak tutarı olan — olan talebimizi güncel ek bilirkişi raporuna göre 66.614,71 TL’ye yükseltiyoruz
Taraflar arasındaki Sözleşme, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlık, davacılar ile davalı banka arasında imzalanan 20.06.2012 tarihli “Maaş Ödemeleri Protokolü,” başlıklı sözleşmeden kaynaklı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususundadır. Yargıtay bozması sonrası dosyaya kazandırılan bilirkişi raporu denetlenebilir olduğundan itibar edilmiştir.
Sözleşmede promosyon ödemesinin davacılardan—- kararlaştırıldığından, diğer davacı —aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı değerlendirilerek, Davanın Kısmen Kabulüne, Davacı —- yönünden davanın Kabulü İle. 66.614,71 TL’nin 60.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 19/06/2015 tarihinden 6.614,71 TL’sinin ıslah tarihi olan 14/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı — açmış olduğu davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile HMK 114/1-d madde delaletiyle 115/2 madde gereğince usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜNE
Davacı —. şirketi yönünden davanın KABULÜ ile.
1-66.614,71 TL’nin 60.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 19/06/2015 tarihinden 6.614,71 TL’sinin ıslah tarihi olan 14/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Davacı—olduğu davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile HMK 114/1-d madde delaletiyle 115/2 madde gereğince USULDEN REDDİNE,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 4.450,45 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.024,65 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye — davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı — harcın davalıdan alınarak DAVACI —– VERİLMESİNE,
5- Davacı —tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen— yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACI — VERİLMESİNE,
6-Davacı —-yaptığı yargılama giderlerinin ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
7-Davalı tarafından dosyada sarf edilen 700,00 TL yargılama giderlerinin davacı — alınarak DAVALIYA VERİLMESEİNE,
8- Kabul edilen — dava yönünden — tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.459,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9- Ret olunan dava yönünden —- davalı lehine takdir olunan 5.100,00. TL vekalet ücretinin davacı —– alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacılar ve davalı vekiilinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.