Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/612 E. 2022/977 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/612 Esas
KARAR NO : 2022/977

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı borçlunun müvekkili şirkete —- faturadan — faturadan— malların davalı borçluya teslim edildiği, Davalı aleyhine — Esas sayılı dosyası üzerinden —tarihinde faturaya dayanan ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalı itirazında borçlu—- yazılmış olduğu bu nedenle ödeme emrinin içeriğini kabul etmedikleri, icra takibinde borcu adının sehven beyan edildiği gibi yazıldığı, borçlunun —- emrine dayanak gösterilen fatura suretlerinden muhatabın — olduğunun açık olduğu, davalı borçlunun temerrüde düşürülmediği iddiasının gerçek olmadığı, faturaların davalıya tebliğ edildiğini, —- ödemesinin yapıldığı, — görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığı, yukarıda arz ve izah edilen sebeplere istinaden davalı borçlunun itirazının iptaline, ——- dosyası üzerinden takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı ile müvekkili arasında —- yılından beri cari hesaba dayalı devam eden ticari bir ilişkinin bulunduğu, müvekkilinin zaman zaman davacıdan mal alımı yaptığı, davacının müvekkile gönderdiği mallara karşılık fatura düzenlediği, müvekkili yada müvekkili şirket yetkilisi— davacının yada şirket yetkilisi ———-isimli—- yapıldığı, davacı tarafından düzenlenen faturalardan sadece —- miktarlı faturaya konu malzeme alındığını ve cari hesap uyarınca ödeme yapıldığı, davacının iddia ettiği —-faturadan kaynaklı herhangi bir alacağın olmadığı, anılan faturalara konu malların müvekkile teslim edilmediği gibi faturalarında müvekkili defter ve kayıtlarına işlenmediği, müvekkilinin davacıdan bir satın alma yapmadığını. Müvekkili şirket ile davacı arasında da herhangi bir akdi ilişki olmadığını, yukarıda açıklanan sebeplerle öncelikle icra takibinde ve arabuluculuk sürecinde tarafların farklı olması ve bu farklılığın süresinde düzeltilmemesi nedeniyle açılan davanın usulden reddine, icra takibinin müvekkili aleyhine yapılmaması nedeniyle davanın husumetten reddine, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip yapan davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağından kaynaklı —– esas sayılı icra dosyasına yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminat talebine ilişkin olduğu görüldü.
Davada taraf teşkili sağlanmış olup, dava yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.Bu noktada icra takip dosyası irdelendiğinde davacı tarafından davalı aleyhine — asıl alacak,—– takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 62.628,57 TL üzerinden genel haciz yolu ile icra takibine girişildiği, davalı borca itirazı üzerine takibin durmasına karar verilmesi nedeni ile davacı tarafından eldeki davanın mahkememize ikame edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların tacir olması nedeni ile ticari defter ve kayıtlar kesin delil teşkil ettiğinden taraf ticari defter ve kayıtlarının mali müşavir bilirkişiden hizmetin verilip verilmediği hususunun tespiti noktasında rapor tanzimi istenilmiştir.
——–Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;
Davacının takibe dayanak gösterdiği her iki tarafın ticari defterlerinde—– denk gelen davalı ve davacı defterlerinde karşılıklı olarak kayıtlı — ödeme düşüldükten sonra kalan — davalı tarafından —- açık hesaba mahsuben — ödemeden düşülmesi sonucunda davacı aleyhine — borç oluştuğu, lehine gözüken —alacak bakiyesinin düşülmesi davalı tarafından açık hesaba ——— düşülmesi davalı tarafından ödenmiş olduğu —- bedelli faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, fatura içeriği malzemelerin davalıya teslim teslimine yönelik fatura üzerinde imza bulunmadığı,—- bedelli faturanın her iki tarafında ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, fatura içeriği malzemelerin davalıya teslim teslimine yönelik fatura üzerinde imza bulunmadığı , tüm bu tespit ve değerlendirmeler ışığında davacı tarafından takibe konu edilen—- davalı tarafından ödenmiş olduğu,—– faturadan dolayı borcunun olmadığı, —- faturaların ise davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ilgili faturaların teslimine yönelikte fatura üzerinde teslim alan imzası bulunmadığı, davacının —- ——— olmadığı gibi dosya kapsamında da başkaca teslime yönelik eşdeğer bilgi belge bulunmadığı, dolayısıyla davacının söz konusu — faturaları davalıya teslimini ispatlayamadığı, Faiz: Davacı/alacaklı takip öncesinde her ne kadar faiz talebinde bulunmuşsa da, dosya kapsamında alacağın takip öncesinde temerrüde düşürülmesiyle ilgili tebliğ —-somut bir belge—- bulunmadığından takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, Ancak Sayın Mahkeme’nin bi aksine kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; taraflardan birinin tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında 3095 s.k m.2/2 kapsamında avans faiz talebinin yerinde olduğu kanaat edilmiştir.
Denetlenebilir ——- mahkememizce de benimsenmiştir.
Ticari kayıtların incelenmesi neticesinde; —-bedelli faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, fatura içeriği malzemelerin davalıya teslimine yönelik—- üzerinde imza bulunmadığı, —- faturanın her iki tarafında ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, fatura içeriği malzemelerin davalıya teslimine yönelik fatura üzerinde imza bulunmadığı , davacı tarafından takibe konu edilen —- — davalı tarafından ödenmiş olduğu, eş deyişle bu faturadan dolayı borcunun olmadığı, —————- ise davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ilgili faturaların teslimine yönelikte fatura üzerinde teslim alan imzası bulunmadığı, davacının —– kayıtlı olmadığı gibi dosya kapsamında da başkaca teslime yönelik eşdeğer bilgi belge bulunmadığı,—- teslim edildiğini davacının ispatlaması gerektiği, bir başka anlatımla bir alacak davasında mal ve hizmet edimini yerine getirdiğini iddia eden taraf karşı tarafın kabulünde değilse ispat külfeti öncelikle bu iddiayı öne sürendedir. İspatın konusu ise malın teslim edilmesidir. Malın teslim edildiği ispat edilememiş ise davalı borçlunun herhangi bir ispat külfeti altında olduğu söylenemez. Dolayısıyla davacının söz konusu—- faturaları davalıya teslimini ispatlayamadığı değerlendirilerek davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın, davacı tarafından yatırılan —- peşin harçtan mahsubu ile bakiye —– karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen yargılama giderlerinin DAVACININ ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
4-Ret olunan dava yönünden— göre davalı lehine takdir olunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk———— davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.