Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/607 E. 2021/31 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
(KABUL)
ESAS NO : 2020/607 Esas
KARAR NO : 2021/31

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 25.11.2020
KARAR TARİHİ : 20.01.2021

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; şirket hissedarları —– olmak üzere toplam —— şirketten alacaklı olduklarını ve şirketten alacaklarını şirketin sermayesine ilave etmek istediklerini, ———- konulmasına karar verildiğini, 6102 saylı Türk Ticaret Kanunu 342 ve 343 maddeleri uyarınca “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki —- Mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir denildiğini, bu suretle ortakların …ne ayni sermaye olarak koymaya karar verdikleri alacak tutarlarının tespitini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, TTK’nin 342. ve 343. maddesi gereğince şirket hissedarlarının davacı şirketten olan alacaklarının davacı şirkete ayni sermaye konulmasının istenmesi nedeniyle şirket hissedarlarının şirketten olan alacak miktarının tespiti istemine ilişkindir.
Buna göre, uyuşmazlığın, “Şirket hissedarlarının şirketten alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne kadar alacaklı oldukları, bu alacakların davacı şirket için—- olarak koyulmasının mümkün olup olmadığı, bu konuda düzenlenen bilirkişi raporlarının kanuna uygun olup olmadığı” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
6102 Sayılı TTK’nin 342’nci maddesine göre; üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. —- şirketlerde hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.
6102 Sayılı TTK’nın 343 maddesine göre; konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve TTK 342’nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.
Bu kanun maddesi kapsamında, davacı şirket hissedarları ——–davacı şirketten olan alacaklarının tespiti hususunda mali müşavir bilirkişi ——-vasıtasıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır.
Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; davacı ——-tarihli mali ara bilanço, gelir tablosu ve detay mizan incelenmiş, şirket ortaklarının şirketten alacak kaynağı olarak şirket ticari defterlerine ———- tarihli pay satışı ile ilgili olarak Pay defterine kaydının yapıldığı, hisse satış işlemlerini ticari defter kayıtlarına ———–adet hisse alacak kaydı yapıldığının tespiti ile, davacı şirketin dava dışı şirketten almış olduğu hissenin geçerliliği yönündeki TTK’da öngörülen işlemlerin eksiksiz yapıldığı,
Davacı şirket ortaklarının sermaye artırıma konu ettikleri toplam 124.300.000 TL alacak tutarının dava dışı grup —– imtiyazlı hisselerin devrinden kaynaklandığı, TTK m.343 kapsamında alacağın gerçekliği ve geçerliliğini araştırılarak gerçek değeri üzerinden devrin yapıldığı teyit edilmiştir.
Davacı ve dava dışı şirketin hesapları güncel—- Kurallarına göre yapıldığı, davacı şirket ortaklarının sermaye artırımına konu toplam 124.300.000,00 TL alacaklarının sermaye artırımına kaynak olarak kullanılmasında, yasal mevzuata aykırı durum olmadığı tespit edilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 127’nci maddesi ile 342’nci maddeye yapılan gönderme ve 342’nci maddede belirtilen sermaye şirketlerine ait paylar değerlendirilebilen ve devrolunabilen alacak niteliğinde olması, sermaye şirketlerine ayni sermaye olarak konulabilmesinin mümkün olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Buna göre, pay sahibinin üçüncü bir kişiden veya şirketten olan üzerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, vadesi muaccel olan sermaye şirketlerine ait paylar başka bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulmasında herhangi bir engel bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında bilirkişi tarafından düzenlenen 11.01.2021 tarihli bilirkişi raporunun TTK’nin 343. Maddesindeki kriterlere uygun olduğu anlaşılmakla, davacı şirket hissedarları ————- şirketten olan alacaklarının davacı şirkete ayni sermaye olarak konulmak üzere onaylanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KABULÜ ile, davacı şirket hissedarları——davacı şirkete ayni sermaye olarak konulmak üzere —- olmak üzere toplam 124.300.000 TL şirketten olan alacaklarının gerçekliğine, geçerli olduğuna ve TTK’nin 342’nci maddesine uygunluğuna ilişkin mali müşavir bilirkişi —- raporunun ONAYLANMASINA,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada mevcut gider avansının bilirkişi ek ücretleri ödendikten sonra ve karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, TTK’nin 343. Maddesinin son cümlesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulunce anlatıldı