Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/6 E. 2021/520 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/6 Esas
KARAR NO: 2021/520
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 06/01/2009
BİRLEŞİK —- MAHKEMESİ
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 29/06/2009
KARAR TARİHİ: 03/12/2015
Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine Mahkememizde açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
MAHKEMEMİZ ASIL—–SAYILI DAVA DOSYASINDA
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili davalıların dava dışı —- olduklarını, müvekkilinin de söz konusu dava dışı şirketten —- da cari hesaptan kaynaklanan toplam —-alacağı bulunduğunu, bu alacaklar için icra takipleri yapıldığını, ancak ödeme emirlerinin tebliğ edilemediğini ve şirketin yerini terk ettiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, davalılardan—- kuruluşundan beri dava dışı şirkette müdürlük görevlerini ifa ettiklerini, —- müdürlerinin şirketin mali durumunun bozulması halinde gerekli tedbirleri almak ile mükellef olduklarını, dolayısıyla davalıların müvekkilinin zararına yol açtıklarından kusurlu eylemlerinden ötürü müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduklarını, davalıların dava dışı şirketi gayri faal hale getirdiklerini, davalılardan — —kurduklarını,—- şirket üzerinden yürütüldüğünü, davalıların müvekkiline karşı zarar ve dolandırıcılık kastı ile davrandıklarını iddia ederek; davalıların menkul, gayrimenkul mallan ile üçüncü şahıslar ne/dindeki alacaklının ihtiyaten haczedil meşine, f’azlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin uğradığı zararın şimdilik —– kısmının davalılardan tahsil edilmesine,—– davaya dahil edilmelerine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı—- cevap dilekçesinde; müvekkilinin diğer davalı —- dava dışı —olarak atandığını, davacı ile dava dışı —- edilince davacının işbu davayı ikâme ve tazminat talep etme hakkının bulunmadığının anlaşılacağını, —- ihraç etmek üzere yüklü sayıda —– siparişi aldığını, bu sipariş ile ilgili yaklaşık — imali için davacıyla anlaşma yapıldığını, — içinde davacının ——– teslim edemediğini, bundan ölürü —- mağduriyetinin ortaya çıktığını ve davacıya verilen çeklerin ödenmemesi için bankaya talimat verildiğini, — defterleri incelendiğinde aktif ve pasifinin dengede olduğunun ve kayıtların düzgün tutulduğunun görüleceğini, bir an için şirketin mali durumunun kötü olduğu varsayılsa bile —- senesinde yaşanan ağır ekonomik kriz nedeniyle şirket yöneticilerinin sorumlu tutulamayacağını, anılan dönemde bir —- aşamasına geldiğini, davacının —- süresinde teslim etmediği gibi süresinden sonra teslim edilen —– kısmında da imalât hatasının olduğunun saptandığını, bunun için davacıya—- yandan davanın açılması için şartların oluşmadığını savunarak; davanın reddine ve yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — dilekçesinde özetle; dava dışı —- devrederek, ortaklıktan ve müdürlükten ayrıldığını, bu hususun—- edildiğini, davacının şirketle arasındaki — sona ermesinden sonraki tarihleri kapsadığını, ortaklıktan ayrıldıktan sonra da şirkete gidip geldiğini, bu sırada şirketin —- sayıda bayan bluzu siparişi aldığına, bluzlardaki—- davacının süresinde istenen kalitede üretim yapamadığına tanık olduğunu, bu nedenle —- alıcı ile sıkıntılar yaşandığını ve siparişin iptal edildiğini, şirketi davacının zarara uğrattığı halde haksız şekilde dava açtığım savunarak; davanın reddine, dava masraflarının ve avukat ile temsil edilmesi durumunda vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı—- ayına kadar keşide ettiği yüzlerce çeki ödediğini, ancak daha sonra ekonomik kriz sebebiyle —- aksadığım, ödememek maksadıyla bile bile çek kesilmediğini, müvekkilinin eşinin ve eşinin kız kardeşinin —-, bu şirketin —- herhangi bir bağının bulunmadığını, davacının müvekkili ile uzaktan akraba olduklarını, davacının — kurulduğunu müvekkilinden öğrendiğini, müvekkili ile diğer davalıların davacıyı zarara uğratmak maksadıyla hareket edip etmediklerinin ticari defterler üzerinden inceleme yaptırılmak suretiyle tespit edilmesi gerektiğini savunarak; hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞİK —– SAYILI DAVA DOSYASINDA
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin çoğunlukla—— olmak üzere benzeri —- pazarlaması ile iştigal ettiğini, ürünlerin — aylarında —- siparişi alındığını,—— bulunduğunu, —-anlaşıldığını, ancak davalının dantelleri zamanında ve istenen kalitede teslim edemediğini, davalının taahhüdünün —- metresini verebildiğini, bunun da siparişin —- davalıya bildirildiğini, buna rağmen davalının teslim yükümlülüğünü zamanında yerine getirmediği gibi geç teslim ettiği —– büyük bir kısmını da ıslak ve ütüsüz gönderdiğini, müvekkili şirketin programının alt üst olduğunu, siparişlerin büyük bir kısmının — ile göndermek zorunda kaldığını, ilâve maliyet ortaya çıktığını, davalının gecikmelere devam etmesi üzerine — firmasının siparişlerini yarıya indirdiğini, müvekkili şirketin yaklaşık —–maddi zarara uğradığını, bu sebeple nakit akışının etkilendiğini, sıkıntılar yaşandığını, davalıya verilen çeklere ödeme yasağı koydurduğunu, hal böyle iken davalının —- sayılı dosyası üzerinden müvekkili şirketin yetkilileri aleyhine şahsi sorumluluk ve alacak davası açtığını iddia ederek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla uğranılan—- kısmının temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendisine düşen yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, davacı şirketin herhangi bir ayıp ihbarı yapmadığım, davacının kendi kusurunu müvekkiline yükleme çalıştığını savunarak; haksız tazminat davasının reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Asıl dava, şirket ortağı olan davalıların davacıya verdiği zararın tahsili, birleşen dava ise taraflar arasındaki sözleşmeyle kararlaştırılan edimlere uyulmaması, edimlerin zamanında yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir
Yargılama neticesinde mahkememiz tarafından asıl—- dava dosyasında, davanın —— açılmamış sayılmasına, birleşen davada davanın kabulüne, karar verilmiş, kararın asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından temyizi sonucunda
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin asıl davaya ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl davada verilen hükmün onanmasına karar verilmiştir.
2- Birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Birleşen davada davacıya aralarındaki anlaşma gereği teslim edilmesi gereken dantellerin geç teslim edildiğini, bu nedenle de birleşen davada davacının ürünlerinin üretiminde geciktiği ve zarara uğradığı hususunu ispata yeterli değildir. Bu nedenle; birleşen davada tarafların diğer delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, birleşen davada verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin ——– sayılı ilamı ile bozularak gelmekle yeniden esasa kaydı yapılarak bozma kararına uyulmuş olup yapılan yargılamada;
—-müzekkereye verilen cevapta Birleşen dava davacısı şirketin ticaret sicilden terkin edildiği bildirilmiştir.
Birleşen dava davacısı vekiline ——dava açmak üzere —- kesin süre ve yetki verilmesine, bu süre içinde gereği yapılmadığı takdirde —- talebinden vazgeçmiş sayılacağının ve dava ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtarına, karar verilmiş ve ihtarat duruşma zaptının tebliği suretiyle yapılmıştır.
Birleşen dava davacısı vekiline —- tarihli duruşma zaptının tebliğ edildiği, ancak kendisinin duruşmaya gelmediği görülmüş ve asıl dava davacısı birleşen dava davalısı vekilinden sorulduğunda vekil birleşen davayı takip etmediklerini bildirmiştir.
Birleşen dava taraflarınca takip edilmediğinden birleşen dava yönünden dava dosyasının 3 ay içinde yenileninceye kadar HMK’ nun 150/1.maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Duruşma gün ile saatini içerir tebligatın yapıldığı Birleşen dava davacı vekilinin —- tarihli celseye mazeret ibraz etmeksizin iştirak etmemesi nedeni ile dava dosyasının HMK 150.Maddesi gereğince işlemden kaldırılmış olduğu ve işlemden kaldırılan dava dosyasının 3 aylık başvuru süresi içersinde yenilemediği anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Asıl dava yönünden;
-Asıl davada verilen hüküm onandığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen dava yönünden;
-Birleşen davanın açılmamış sayılmasına,
3-Asıl davada yargılama gideri ve harçlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Birleşen dava yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 108,00 TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 48,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Birleşen dava yönünden davalı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Birleşen dava yönünden arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar açıkça okunup usulün anlatıldı.01/07/2021