Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/596 E. 2023/36 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/596 Esas
KARAR NO: 2023/36
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 20/11/2020
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin müşterisi —- yaptığı anlaşma ile ——– malların——-bulunan alıcıya teslimi konusunda anlaştığını, müvekkil bu malların karayolu ile yurtdışıma taşınması için davalının—- firmadan da üç taşıt ile yapılması için her iki firmayla da anlaşma yaptığını, davalı ile yapılan —– plakalı vasıtalar ile beher araç başına —- olmak üzere toplam—- navlun ücreti ödeneceğini, araçlar gümrüklemeyi müteakip —- ulaşacağını, yükleme tarihi —– olduğunu, taşınan mallar tek bir göndericiye ait olduğundan tek bir gümrük beyannamesi ile taşıma yapılacağını, taşımayı yapacak beş aracın boşaltma ve teslimi aynı anda yapacağını, araçlara —- yükleme yapıldığını, davalıya ait araçlarda sorunlar çıkmaya başladığını, davalıya ait araçlarda muayene eksikliği, —– Süresinin geçmiş olması, —- eksikliği nedeniyle ——- yakınlarında beklemeye başladığını, araçların eksiklikleri davalı tarafindan bir türlü tamamlanamadığını, davalı tarafından araç şoförlerine para verilmediğinden araçların şoförleri araçları terk ettiğini, davalının sorunları çözemediğini, müvekkil tarafindan yoğun emek ve masraf harcanarak nihayetinde araçlar ancak yüklemeden —- sonra vanış noktasına gidebildiğini, beyanname nedeniyle —– ait araçlar süresinde varış noktasına gitmiş olmalarına rağmen boşaltma yapamadığını, davalıya ait araçların gelmesini beklediğini, —- malların varış noktasına henüz varmamış ve beyannamelerin kapatılmamış olması nedeniyle müvekkil şirkete yazı gönderildiğini, bu gecikme nedeniyle müvekkilin müşterisi olan —- zararlarına karşılık —- fatura ederek müvekkilden tahsil etiklerini, keza —- zararlarına karşılık —-ederek müvekkilden tahsil ettiğini, davalıya ait araçların taşımasının gecikmesi, davalının şoförlerine para ödememesi, yeni şoför temini nedenleriyle, müvekkilce davalının şoförlerine ——ödemeler yapıldığını, davalıya navlun ödemelerine karşılık, ——–ödemeler yapıldığını, müvekkilinin bu ödemeler dışında da masraflar yaptığını, ödemelerde bulunduğunu, müvekkilin davalıdan olan alacağı —olduğunu, davalının sorunu çözmesi ve alacağın ödenmesi için ihtamameler keşide edildiğini, davalı alacağı ödemeye yanaşmadığını, alacağın tahsili için—— ile yapılan icra takibine davalının haksız ve dayanaksız olarak itiraz etmesi nedeniyle takip durdurulduğunu iddia ederek; davalının yaptığı itiaz haksız ve dayanaksız olduğundan itirazın iptalini ve takibin devamı ile %20 den aşağı olmamak üzere davalı borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, taraflar arasındaki — tarihli —–tedarik sözleşmesine istinaden 20.12.2019 tarihinde ——– yükleme yapılarak yola çıkıldığını, davacının sözleşme şartlarına uymayarak sözleşme gereği yapması gereken ön ödemelerini eksik ve gecikmeli olarak yaptığını, şoförlerin bu durumdan huzursuz olmaları nedeniyle araçların ödemelerini yılbaşında yapacaklarını beyan ettiklerini, müvekkile ait araçlar —- kapısında beklediğini ve yurt dışı çıkış belgesi olan — beklemeye başladığını, 31.12.2019 tarihinde dozvola evraklarını aldıklarını, bekleme sebebiyle şoförlerin masrafları müvekkil tarafından karşılandığını, dekontları mevcut olduğunu, davacının —- ait araçların süresinde varış noktasına gittiklerini belirtse de söz konusu firma araçları da sınır kapısında aynı sürede beklemeyi yaptığını, müvekkilden kaynaklı bir sorun nedeniyle bekleme yapılmadığını, müvekkile ait tırların şoförleri ile iletişime geçildiğini, müvekkili saf dışı bırakarak sözleşme gereği müvekkile ödemesi gereken ücretlerin bir kısmını —– şoförlerine ödediğini, —- plakalı —– şoförü —– müvekkilin bilgisi ve—– dışında söz konusu aracı davacı adına çalışan müvekkilin firması ile alakası veya bağlantısı bulunmayan—— isimli —– teslim ettiğini ve malların varış noktasına 20.02.2020 tarihinde teslim edildikten sonra müvekkile ait ——– plakalı ——, davacı tarafindan gasp edilmiş ve aylarca müvekkile ait araçlardan haber alınamadığını, asıl mağdurun müvekkili olduğunu, buna ilişkin olarak —— Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu; —– soruşturma nolu dosya ile soruşturma devam ettiğini, soruşturma sonucunda müvekkile ait —– aylarca alıkonularak zarara uğradığı ve bu durumdan davacının sorumluluğunun olacağı kuvvetle muhtemel olacağını, buna ilişkin olarak —- olan— tarafindan, müvekkil firma yetkilisi—-telefon ile arandığını,—- bey, müvekkil firmaya ait çalınmış olan —–ve —- yerinin belirli olduğunu, anahtarının müvekkil firmaya teslim edileceğini; ancak bu konu ile ilgili daha önce hakkında şikayette bulunulmuş olan —– yetkilisi olan şüpheli —– ile sorunun —– yoluyla çözümlenmesi gerektiğini, şüpheli ———, müvekkile ait —-kendisine bir bedel ödenmesi halinde teslim edeceğini belirttiğini, müvekkil tarafından ataşeye; —– bugüne kadar bekletilmesi neticesinde sefer kayıp bedelleri ne olacak diye sorduğunda, bu durumun taraflar arasında görüşülmesi gerektiğini belirtildiğini, müvekkilinin gerek savcılık marifetiyle gerekse —- desteğiyle söz konusu——– 29.11.2020 tarihinde teslim alabildiğini, polis nezaretinde yapılan tespitte, aracın yedek parçaları, ekipmanları, lastiklerinin çalındığı tespit edildiğini, otopark ücreti, ekipmanlarının tamamlanması ve —- geri getirilmesi için yaklaşık 15.000 Euro masraf yapıldığını, mağdur olan müvekkili iken söz konusu asılsız davanın açılması hukuki mesnetten yoksun olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı uğradığı zararları, sözleşmeye konu malların teslim tarihinden sonra talep etmesi gerektiğini, aylarca beklemesi ve daha sonra ihtamame göndermesi tarafimızdan anlaşılamadığını, gönderilen ihtarnameler incelendiğinde; farklı bedellerin istenildiği, ihtamamelerde müvekkilden talep edilen bedellerle, başlatılan icra takibinde talep edilen bedellerin birbirini tutmadığı görüldüğünü savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir. Yargılamanın safahatında müvekkilin herhangi bir borcunun olmadığı aksine alacaklı olduğu anlaşılacaktır” şeklinde savını öne sürdükten sonra açılan haksız davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
—— yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
Mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“1. Davacının taşıtan sıfatıyla davalıya yaptırdığı taşımada CMR Konvansiyonu 19’uncu maddesi gereğince gecikmenin ve bu gecikmeye dayalı davacının zararının varlığının sübuta erdiği,
2. Davacının belgelenen zararının —– olduğu ancak, CMR Konvansiyonu 23’üncü madde 5.paragraf gereğince davalının toplam navlun ücreti olan —— kadar olan zararı tazmin ile mükellef olacağı,
3. Davacı ile davalı arasındaki cari hesap hareketlerinin incelenmesi sonucunda davacının takipteki asıl alacak tutarının —– kadarlık kısmı için yerinde olacağı, Davacının bu alacak tutarına CMR Konvansiyonu 27’inci madde 1.paragraf gereği, temerrüt tarihi olduğu anlaşılan —- tarihinden itibaren yıllık —– oranında faiz talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Her ne kadar takip talebinde ve ödeme emrinde alacağın kaynağı ——–plakalı araçlarla yapılan taşımadan kaynaklı cari hesap alacağı olarak ifade edilmiş ise de; dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklanan geç teslim nedeniyle uğranılan zararın tazminine yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Belirtildiği gibi alacağın kaynağı —-sözleşmenin kötü ifası —– nedeniyle uğranılan zarara dayanmaktadır. Taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunması ve taşınan eşyanın teslim ve varış noktalarının CMR Konvansiyonu’na taraf devletlerde bulunması nedeniyle zararın varlığının ve miktarının tespitinde CMR hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu kapsamda;
——–(1)Bu Sözleşme, Sözleşmede belirtildiği gibi yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az biri akit ülke olan iki ayrı —– olması halinde, tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait her mukaveleye uygulanacaktır. (2)Bu Sözleşmenin uygulanması bakımından ——- maddesinde tanımlandığı gibi —- anlamına gelir.
CMR’nin 4. maddesi uyarınca “Taşıma mukavelesi bir sevk mektubunun düzenlenmesi ile gerçekleştirilir. Bu mektubun yokluğu usule aykırı oluşu veya kaybolması, bu Sözleşme hükümlerine tabi olacak olan taşıma mukavelesinin varlığı ve geçerliliğini etkilemez.
CMR’nin 9. maddesi uyarınca “(1)Sevk mektubu, taşıma mukavelesinin akdine, mukavelenin koşullarına ve yüklerin taşımacı tarafından kabulüne, karine teşkil eder. (2) Sevk mektubunda, taşımacı tarafından beyan edilmiş çekince yok ise aksi kanıtlanmadıkça tesellümde yükün ve ambalajların iyi durumda olduğu, sayılarının, marka ve numaralarının sevk mektubunda yazılı olanlara uyduğu varsayılır.”
CMR’nin 19. maddesi uyarınca “Yük kararlaştırılan zaman limiti içinde teslim edilmemiş ise veya kararlaştırılmış zaman limiti olmadığı hallerde, taşımanın normal süresi ve özellikle parçalı yüklerde tüm yükü bir araya getirmek için gerekli zaman, gayretli bir taşımacıya gerekli zamanı geçiyor ise teslimde gecikme var demektir.”
CMR’nin 23/5. maddesi uyarınca “Gecikme halinde, hak sahibi zarar ve ziyanın bundan ileri geldiğini kanıtlarsa, taşımacı bu zarar ve ziyan için taşıma ücretini geçmemek üzere tazminat öder.”
CMR’nin 27. maddesi uyarınca “Hak sahibi ödenecek tazminat için faiz isteyebilir. Yılda % 5 üzerinden hesap edilecek bu faiz, ödeme isteğinin yazılı olarak, taşımacıya gönderildiği tarihten başlar. Böyle bir istekte bulunulmamış ise, tahakkuk dava açıldığı tarihten itibaren yapılır.”
CMR’nin 32. maddesi uyarınca “Bu Sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklanan geç teslim nedeniyle uğranılan zararın tazminine yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali davası olduğu, taşınanların teslim alındığı yerin ——, teslim edileceği yerin —- olduğu, —– olması nedeniyle CMR md. 1 uyarınca uyuşmazlığa CMR hükümlerinin uygulanacağı, taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunduğu konusunda bir tereddüt ve çekişme olmadığı, zira taraflar arasında imzası ikrar edilmiş yazılı bir taşıma sözleşmesi bulunduğu ve yine buna dayalı CMR hükümlerine uygun sevk mektubunun bulunduğu, bunun da taşıma sözleşmesine de karine teşkil ettiği, CMR’nin 19. Maddesi uyarınca yükün kararlaştırılan zaman limiti içinde teslim edilmemesi veya kararlaştırılmış zaman limiti olmamakla birlikte, taşımanın normal süresi ve özellikle parçalı yüklerde tüm yükü bir araya getirmek için gerekli zaman, gayretli bir taşımacıya gerekli zamanı geçmesi halinde teslimde gecikmenin söz konusu olacağı, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde taraflar arasındaki sözleşmede zaman limiti kararlaştırılmadığı, bu sebeple gecikmenin taşımanın normal süresi ve özellikle parçalı yüklerde tüm yükü bir araya getirmek için gerekli zaman, gayretli bir taşımacıya gerekli zamanı geçmesi esasına göre belirleneceği, —– tarihli bilirkişi heyet raporunun “taşımacılık açısından değerlendirme” başlığı altında—– paragraflarda tespit edildiği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin ifası kapsamında davalının araçları ile yapılan taşımanın —— 37 gün gecikmeli yapıldığı, bu sebeple davalının gecikmeden kaynaklanan zarardan sorumlu olacağı, bu sorumluluğun taşıma ücretini geçemeyeceği, bu durumda sorumluluğun üst limitinin bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere —– olduğu, davacının gerçek zararının ise anılan tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere —- olduğu, davacının takibe ve davaya konu tazminat kalemlerinin —- yevmiye numaralı ihtarnamesine konu kalemler olduğu, buna göre davacının alıcı —- firmaya ödediği —- davalının şoförlerine ödediği ——– talep ettiği, somut olayda bu kalemlerin davalının gecikmesi nedeniyle doğrudan zarar olarak oluştuğunun kabul edilebileceği, davacının tek bir beyanname hazırlamış olmasının davalının gecikmeden kaynaklı kötü ifası nedeniyle kaynaklanan sorumluluğuna etkisinin bulunmadığı, zira malların tek bir sözleşme kapsamında aynı alıcıya tesliminin söz konusu olduğu, davalının —- yevmiye numaralı ihtarnamesinin —- tarihinde kendisine tebliği ile —– alacak yönünden temerrüte düştüğü, tazminatın CMR hükümlerine dayanması nedeniyle alacağa yıllık yüzde 5 oranında faiz işletilmesi gerektiği, ihtarmenin tebliğine ödeme süresi olarak verilen üç günün eklenmesiyle bulunan — tarihli temerrüt tarihinden takip tarihi olan — tarihine kadar geçen sürenin 63 gün olduğu, bu durumda takip öncesi faiz miktarının —– olduğu, alacağın -her ne kadar CMR kapsamında değerlendirilmiş ise de- dava dışı şahıslara belgeli olarak ödenen ve——–numaralı ihtarnamesi ile belirlenmiş olan miktarlara ilişkin olması nedeniyle itiraz tarihinde likit/belirlenebilir nitelikte olduğu, bu nedenle alacaklının talebinin bulunması ve davalı borçlunun itirazında kısmen haksız olması nedeniyle kabul edilen alacak yönünden icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğu kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun —–sayılı takibine yaptığı itirazın —– işlemiş temerrüt faizi yönünden İPTALİNE, takibin takip takip tarihi itibariyle —- asıl alacak ve —- işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam —- yönünden ve yıllık yüzde —–aşmayan faiz oranı üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacağın —- yüzde 20’sine karşılık gelen —- itiraz tarihindeki —-karşılığı olan — icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (—- davacının talebini aşmamak kaydıyla dava tarihindeki —–) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 5.903,37 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 1.052,39 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.850,98 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 1.114,59 TL dava açma masrafı, 7,80 TL vekalet harcı ve 3.645,50 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 4.767,89 TL yargılama giderinin kabul/ret oranına (11.568,99/11.661,00) göre 4.730,26 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (—- davacının talebini aşmamak kaydıyla dava tarihindeki ——) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13.827,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (—davacının talebini aşmamak kaydıyla dava tarihindeki —–) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 687,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/ret oranına (11.568,99/11.661,00) göre 1.309,58 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 10,42 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ——– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/01/2023