Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/59 E. 2020/270 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/59 Esas
KARAR NO : 2020/270

DAVA : İtirazın İptali (Özel Konut Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Özel Konut Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket; davalı/borçlu aleyhine İAA. —-. İcra Müd’nün —-. sayılı dosyası ile hasar ödemesi sebebi ile rücu alacağına yönelik olarak ilamsız icra takibi başlattığını, davalı/borçlu, davacı tarafça yapılan işbu icra takibinde borca, faize ve tüm ferilere kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, ——– tarafından düzenlenen——- raporunda; davacı şirket sigortalısına—— marka —– bölümünde oluşan şase sonucu makine aksamlarından alev çıktığı ve yangının bu şekilde meydana geldiğini, yangın neticesinde davacı şirket sigortalısının evindeki mutfak dolapları ağır hasar gördüğünü, beyaz eşyalar yangından ve sonrasında sudan etkilenerek çalışamaz duruma geldiğini, halılar ve duvar ile tavan boyaları dahil tüm eşyalar ısı ve isten etkilendiğini, davacı şirket sigortalısına ödeme yaparak hasarını karşıladığını, söz konusu hasar bedeli alacağına yönelik olarak davalı/borçlu aleyhine İAA——– sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı/borçlu tarafından işbu takibe haksız şekilde itiraz edildiğini, İAA. —– sayılı dosyasına davalı/borçlu tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yangına sebebiyet verdiği iddia —- tarihinde montaj ve tanıtımının yapılarak tüketiciye hasarsız ve ayıpsız olarak teslim edildiğini, cihaz,——ömrünü tamamladığını, davalı şirket tarafından yangına sebebiyet verdiği iddia olunan cihaz üzerinde yapılan incelemede; “Fişli kabloların duvardaki prize giren kısmında 2 adet pin olması gerektiği,bu pinlerden birisinin —–gönderildiğinde cihaz üzerinde olmadığı,tellerin üzerine dikkatli bakıldığında kaynak boncuklarının mevcut olduğu,bunun da cihazın fişli kablosuna tüketici tarafından daha evvel dışarıdan uygun olmayan bir onarımın yapıldığını gösterdiği, hasarlanmış bir kablonun uygun olmayan yöntemlerle onarıldığı,bu işlemin gerilimi artırdığı ve elektriksel ark (alevlenme) oluştuğu,tüm bu tespitler sonucunda yangının cihaz kaynaklı olmadığı” sonucuna varıldığını, yangının kullanıcı hatasından kaynaklandığı, cihaz kaynaklı olmadığı tespit edildiği halde “müşteri memnuniyetini sağlamak” amacıyla tüketiciye yeni bir bulaşık makinesi verildiğini, izah olunan nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davacıya yükletilerek karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava,dava dışı sigortalıya özel ———- gereğince ödenen tutarın halefiyet hükümleri gereğince rücuan tahsili amacı ile alacak istemine ilişkindir.
Davacı tarafından ikame edilen dava sonrası, davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptı 12/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının cevap dilekçesini 31/03/2020 tarihinde ibraz ettiği anlaşılmış ve dilekçeler aşamasının bu şekilde tamamlandığı anlaşılarak, mahkememizce —————Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği,—— dosyasının incelenmesi ile de davacının 30/10/2019 tarihinde davalı aleyhine icra takibine giriştiği, takibin konusunun hasar ödemesi nedeniyle sigorta alacağı ve işlemiş faizin oluşturduğu, davalıya 24/10/2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının takibe karşı vekili —- tarihinde itirazlarını sunduğu ve bu nedenle takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Yine —–Tarafından hasar dosyasının gönderildiği ödeme belgelerinin ve poliçenin ekspertiz raporunun, fotoğrafların, yangın raporunun dosya kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından da 30/06/2020 tarihli celse de davalı şirket sigortalıya uyuşmazlık kaynağı makineyi satan şirket olarak hatırladığı beyan edilmiştir.
Dava dışı ——– davacı ile —— poliçesi akdeylediği ——— bulunduğu, sigortalının evinde meydana gelen yangında bulaşık makinesinin yangına sebebiyet vermesi nedeni ile sigortalıya yapılan ödemenin bulaşık makinesini satan davalıdan tahsili amacı ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı …, mezkur davayı ödeme yaptığı sigortalısının halefi olarak açmış olup bu nedenle görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınması gerekmektedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun —- sayılı kararında bu husus “ Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş ve 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda ——. sigortalısının davalıya karşı tüketici bulunuşu , davacı tarafından davanın dava dışı sigortalıya yapılan ödemeden ötürü aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi gereğince halef olarak tahsili için ikame edilişi hususları bir bütün olarak değerlendirdiğinde mahkememizin görevli bulunmadığı anlaşılarak aşağıdaki şekilde karar ittıhaz olunmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6502 sayılı yasa kapsamında görevli Mahkemenin —- MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul — Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan—— Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.