Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/576
KARAR NO : 2023/722
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 31/07/2023
—-. Asliye Hukuk Mahkemesi—- Esas, —sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Huzurdaki davanın —. İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline ilişkin olduğu ve bu dosyaya ait takip tutarının 95.657,50TL olduğu, bunun dışında— tarafından davalıya karşı açılmış olan —. Asliye Ticaret Mehkemesinin —- esas sayılı dosyası ile görülmekte olan—.İcra Müdürlüğünün 54.625TL takip tutarlı—- esas sayılı dosyasına ve —-.İcra Müdürlüğünün 118.075 TL takip tutarlı —-esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali davalarının bulunduğu ayrıca yine—-tarafından davalıya karşı açılmış olan ve—-.Asliye Ticaret Mahkemesinin—– esas sayılı dosyası ile görülmekte olan 230.882,50 TL takip tutarlı —-.İcra Müdürlüğünün—esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali davalarının da bulunduğu, davalı aleyhine başlatılan icra takiplerinin toplamının 499.240 TL olduğu, davalının kötü niyetle itirazı neticesinde takiplerin durduğu, icra takibi süreci öncesi ve sonrasında borcun ödenmesi yönünde yapılan bütün girişimlerin sonuçsuz kaldığını, takip konusu borç halen müvekkiline ödenmediğinden davayı açmak gereğinin hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle —–. İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının mahkemece hüküm altına alınacak alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, Zaman aşımı itirazında bulunarak iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilinin —- tek başına kurucusu olduğunu, sonradan davacı ile birlikte diğer ortakların dahil olmasıyla %45 oranında en büyük hissedarı olduğunu, davacı şirketin yönetiminden sorumlu ve tek imza yetkilisi ve aynı zamanda bütün muhasebe işlemlerini tek sorumlusu … %12 hisseye sahip olup, şirkete ortak olduğu andan itibaren şirketin yöneticisi ve tek imza yetkilisinin olduğunu, davacının şirket yönetimi ile ve muhasebesel işlemlerle ilgili kendisine hiç bilgi verilmemesi şirket genel kurul toplantılarının usulsüz olarak düzenlenmemesi ve müvekkiline şirket içerisinde art niyetli olarak yapılan bazı eylemlerden dolayı 2018 yılı kasım ayından sonra şirketten ayrıldığını, müvekkilinin de daha sonra yönetim kurulu üyeliğinden istifa ederek şirketten ayrıldığını, davacının müvekkilinin şirketten aldığı avans makbuzlarının üzerine kendi ismini yazarak müvekkilinin şahsını borçlandırmaya çalıştığını, davacı tarafa hiç bir borcunun bulunmadığını, davacı şirkete kesilmiş olan para makbuzlarının tümünde ne için kullanılmak üzere alındığı belirtilerek açıklamalar yapıldığını, ayrıca şirketten alınan ödeme ve avansların aynı ay içinde muhasebeden kapanmasının gerektiğini, açılanan davanın haksız olduğunu bu nedenle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesi uyarınca “(1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309/1-2 ve 4. maddeleri uyarınca “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (…) (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 312. maddesi uyarınca “(1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca “(1) Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı vekilinin 28/07/2023 tarihli dilekçesi ile talep sonucundan vazgeçerek davadan feragat ettiği, vekilin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, feragatin şekil itibariyle ve kayıtsız şartsız olması nedeniyle usulüne uygun yapıldığı, karşı tarafın muvafakatine bağlı olmaksızın sonuç doğurduğu, bu sebeplerle davaya son veren taraf işlemi olan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, feragat halinde feragat beyanında bulunan taraf aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesi gerektiği, ancak feragatin muhakemenin ilk celsesinden sonra vuku bulması nedeniyle karar ve ilam harcının üçte birinin alınması gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 1.153,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 973,40 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafa taraflar arasındaki sulh protokolü uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile—- Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.